Londra'da Geçen Seks Maceramız 01

Story Info
Karım
2.1k words
5
1.2k
00
Share this Story

Font Size

Default Font Size

Font Spacing

Default Font Spacing

Font Face

Default Font Face

Reading Theme

Default Theme (White)
You need to Log In or Sign Up to have your customization saved in your Literotica profile.
PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here
astronot
astronot
19 Followers

Amcamın oğlu senelerdir Londra'da yaşıyor. Master için gitmişti, başarılı olduğundan orada kaldı, akademik kariyer yapmaya karar verdi. 32 yaşında, hala bekar ve Londra'da hayat çok pahalı olduğundan 3 odalı bir evde 2 ev arkadaşıyla beraber kalıyor. Diğer çocuklardan biri Çin'li diğeri Yunan. onlar da aynı okuldalar ve bir yandan doktora diğer yandan öğretim üyeliği yapıyorlar. Çinli 30, yunan 27 yaşında.

Bizim amcaoğlu Cem ne zamandır diğerleri tatile gidip ev müsait olduğunda Londra'ya gidip kendisinde kalmamız için bizi davet etmekteydi. Sonunda geçen yaz gitmeye karar verdik.

Onunda davetiyle vizelerimizi çıkarıp ucuz havayollarından birinden biletleri de ayarladıktan sonra Londra'ya uçtuk.

Bu seyahat hem ben hem de karım Yeşim için çok iyi olacaktı, ne zamandır böyle bir kafa dağıtmaya ihtiyacımız vardı ve otel parası da olmayınca nispeten ucuza gelecekti. Tabi ki mekan değişimi sex hayatımıza da renk katacaktı her zaman olduğu gibi mutlaka.

Cem bizi havaalanında karşıladı ve trene binip doğruca evine gittik. Çinli ve Hintlinin odalarında kalamayacağımızdan, Cem bize kendi odasını teklif etti ama ısrarla reddettik. Çocuğun rahatını kaçırmak istemiyorduk. Salonda çok rahat bir çek-yat vardı ve karımla bana fazlasıyla yeterdi.

Çoğu Londra evi gibi bunların sade bekar evi de oldukça eski bir binadaydı.

Fakat herşeyin ötesinde evin öyle bir handikapı vardı ki gözlerimiz faltaşı gibi açıldı onu görünce... Banyonun kapısı yoktu.

Durum resmen fıkra gibi bir durumdu. Cem'e sorduğumuzda kapının kırıldığını ve bugüne dek ellerinin değmediğini söyledi bize. Zaten bu tür işler oralarda çok da pahalı olduğundan hiç girmemişlerdi bu işe.

Dahası, duşun etrafında da ne bir duşakabin ne de perde vardı. Neticede 3 erkeğin kaldığı bekar evi olduğundan umursamamışlardı bugüne dek.

Ara sıra eve kız arkadaşları geliyordu ama yabancılar bu konularda çok geniş olduğundan sorun olmamıştı.

Cem bize bunları anlattı ve rahat olmamızı, evde nasılsa yabancı olmadığını söyledi. O kadar rahattı ki bizde hiç takılmadık bu konuya.

Zaten gerek Yeşim'in gerekse de benim bu konularda fazlasıyla rahat, dahası heyecanlı!!! olduğumuzda bir gerçekti. Çaktırmadan bu durum hem karımı hem de beni biraz heyecanlandırmış ve libidomuzu artırmıştı..

Salondan hafif çaprazda kalmasına rağmen banyonun kapısı ve dolayısıyla duş direkt görünüyordu. Klozet karşı duvarın dibinde olduğundan bu açıdan görünmüyordu ama o da odalardan gelen koridordan çok açık görünmekteydi.

Çok enteresan bir hafta geçirecektik bu şartlarda..

Cem bize evin anahtarlarını verdi ve o gece epey bir sohbetten sonra yattık.

Yorgunluktan karımla kardeş kardeş uyuduk sabaha dek.

Sabah beni Yeşim uyandırdı dürterek. Yataktan doğrulunca da elini ağzına götürüp sus işareti yaptı ve salondan görünen banyo kapısını gösterdi.

Bizim kuzenim Cem sabah duşuna girmişti ve kendisini tamamen anadan üryan halde görebiliyorduk.

Arkası bize dönüktü, eşşek herif oralarda epey bi body çalışmıştı anlaşılan, vücudu kaslanmıştı. Şampuanlanırken bizim oğlanın tüm vücudunu arkadan seyretme imkanı doğmuştu Yeşim'imede..

Tabi ki benim karım gibi bir kadın bu fırsatı geri çeviremezdi ve hayranlıkla bizim kuzenimin sırtını ve götünü seyretti. Arada fısıldayarak "önünü dönse de görsek" dedi, ama anlaşılan evin bu orijinal durumundan ötürü bir adet geliştirmişlerdi ve Cem bize hiç ön tarafını dönmeden duşunu bitirdi. Yeşim için tek şans dönüp havlusunu alırken ön tarafını görebilme şansıydı ama onu da tek eliyle önünü kapatarak yaptı ve havlusunu alarak kurulanıp beline sardı.

Duştan çıkıp yanımıza geldi ve günaydın dedi. Bizde her şey gayet doğalmışçasına günaydın dedik.

Bu sırada Yeşim "Cemciğim, ben tuvalete girip sonrada sabah duşumu alacağım, nasıl yapacağız bu işi" diye sordu.

Cem de gayet rahat bir ses tonuyla, "yenge, biz tuvalette otururken gazete okuruz hiçbirşey görünmez, duşa girince de kapı tarafına arkanı dönerek yıkan, neticede arkadan hepimiz aynıyız" demez mi?

Bizim amcaoğlunun bu kadar rahat ve normal birşeyden bahsedermiş gibi anlatması durumu bizim için de çok normal birşey haline getiriyordu.

Neyse bunun üzerine Yeşim'de valizden banyo havlusunu alıp salınarak o tarafa doğru yürüdü.

İçeri girince sağa dönüp klozet tarafına yöneldi. O tarafı biz salondan göremiyorduk.

Hemen sonrasında karımın çiş sesi duyuldu. Cem'le gayet normal bir durum varmış gibi Fener-Galatasaray sohbetine devam ediyorduk.

Çişini bitirdikten sonra lavaboda ellerini yıkadı ve duşa girmek üzere soyunmaya başladı. Gecelik olarak giymiş olduğu kıyafet aslında zaten başkalarının yanında giymek için oldukça cüretkardı. Altında penye şort, üstünde şortun takımı olan aynı penyeden askılı bir üst vardı. Bacaklarının tüm güzelliği ortadaydı.

Ayaklarında seyahate çıkmadan yaptırdığı pedikür ve favorim olan kırmızı ojeler vardı.

Doğal olarak gece yatarken sutyen giymediğinden koskoca memeleri olanca sarkıklıklarıyla sallanıp duruyorlardı askılı penyenin içinde. Allahtan meme uçları aşağıya bakmıyordu da penyenin üzerinden açıkça belli olmaktaydılar bu sayede.

Arkası bize dönük vaziyette önce üstünü çıkarıp kenara bıraktı. Karımın çıplak sırtını görüyorduk.

Sonra şortunu çıkardı ve ince kenarlı penye külotuyla kaldı. Şortunu ve külotunu çıkarmak için doğal olarak öne doğru eğildikçe memeleri salınıp durmaktaydılar ve arkasından bile bu durum belliydi.

Külotuda sıyırıp kenara koydu ve duşa girdi.

Cem'le bir yandan sohbet ediyor bir yandan karımı çırılçıplak vaziyette arkadan görüyorduk.

Geniş kalçaları, dolgun ve irice sayılabilecek löplöp göt yanakları, göt yanaklarının alt kısımlarında ve kalçalarıyla bacaklarının üst kısmındaki selülitler hiçte Cem'in dediği gibi "arkadan hepimiz aynıyız nasılsa" iddiasını doğrulamıyordu.....

Bizim sohbet devam ederken Cem "Osman abi çay olmuştur, yapayım mı sana da bir tane" diyerek mutfağa doğru yöneldi. Bende "olur tabi koyda birer çay eşliğinde hasret giderelim senle kuzenim" dedim.

Bizimki mutfağa giderken banyoya doğru yürüdü ve karımın çırılçıplak banyo yapışını daha da yakından seyretme fırsatı buldu. Az sonra döndü ve benim çayımı da verdi.

Yanyana oturmuş çaylarımızı içerek havadan sudan konuşuyor ve herşey gayet normalmiş gibi Yeşim'i seyrediyorduk.

Yeşim'de aynı şekilde sanki kapısı yerinde bir banyodaymışcasına duşunu almaktaydı. Tabii Cem'in söylediği "arkadan hepimiz aynıyız" söylemine aykırı olan tek şey karımın geniş kalçaları, tombulca götü değildi. Aynı zamanda koca memeleri de ince ve zarif vücudunun yanından taştığı için arkadan kısmen görünmekteydiler. Hele hele bacaklarını sabunlamak için falan eğildiğinde sallanıp durduklarından daha da fazla belli oluyorlardı.

Az sonra Yeşim suyu kapattı. Şimdi kuzenimin yaptığı gibi dönüp havlusunu alması gerekiyordu. Cem bu işi tek eliyle sikini kapatarak yapmış ve birşey göstermemişti. Ancak kadın vücudunda kapatılması gereken bölge çoktu ve Yeşim'in nasıl yapacağını merakla bekliyorduk ikimizde..

Bu arada yanımda hala belindeki havlusuyla oturmakta olan kuzenime baktım ve her ne kadar herşey çok normalmiş gibi takılıyor olsa da havlusunun önünde hafiften bir kıpraşma olduğunu fark ettim.

Derken Yeşim "Osmaan, gelsene sevgilim, bana havluyu tut ltf" diye seslendi. Cem'in hayalleri suya düşmüştü. Aslında galiba benimde bir miktar düşmüştü...

Neyse mecburen yanına gittim ve Yeşime havluyu tuttum.

O da sarınarak duştan çıktı.

Havlusunun boyu yeteri kadar büyük olmadığından üstten memelerini kapatacak şekilde sarıp bağladığında havlu alttan ancak kalçalarının en geniş yerine kadar geliyordu. Üstelik üstten de çok yukarıda değildi ve desteksizken iyice aşağılara inmiş durumdaki iri memelerinin arasındaki çatalın 5-6 cm kadarı havlunun üstündeydi ve gözlerimizin önündeydi.

Neyse bu durumda karımda yanımıza gelip oturdu ve "Cemciğim bana da bir çay koyarmısın hayatım" dedi. Cem de "hemen Yeşim ablacım" diyerek kalkıp mutfağa gitti.

Bu arada ben banyoya gidip çişimi yaptım ve soyunup duşa girdim. Adaba ve evin kuralına uygun olarak arkam kapıya dönüktü. Bir müddette benim götümü seyrettiler kuzenim ve karım.

Sonra aynı şekilde sikimi kapatıp havluyu aldım ve belime sarıp salona döndüm.

Gördüğüm manzara şuydu : Yeşim ve Cem aynı kanepede yanyana oturmuş sohbet ediyorlardı. Yeşim'in kalça hizasındaki havlusu oturduğunda iyice yukarı çıkmış ve yandan resmen götü görünür durumda kalmıştı.

Yani hemen yanındaki Cem karımın bacaklarını ve götünün yarısını tamamen çıplak görebiliyordu. Doğal olarak Yeşim'in pekte hoşlanmadığı selülitleride bu pozisyonda olduğu gibi ortadaydı tabii. Özellikle oturduğunda ayakta olduğundan çok daha fazla selülit çıkmaktaydı ve Cem tamamını görüyordu hemen yanıbaşında.

Kendisine selülitin bile olgun, bakımlı ve seksi bir kadında ekstra seksi özellik katan birşey olduğunu ve bundan utanmamasını, erkeklerin bunu gördüğünde de tahrik olduklarını defalarca söyleyip ikna edebilmiştim zar zor.

Dahası, önden baktığımda bacaklarının arasından daha önceki gün komple ağdası yapılmış olan amcığı tabak gibi görünmekteydi. Bacak bacak üstüne atınca kapanıyordu tabii. Ama ben gelirken özellikle bacağını indirmişti beni tahrik etmek için. Karım bu konularda işini bilir gerçekten. Müthiş bir kadın.

Bizim Cem karımla sohbet ederken üst taraftaki cömert meme çatalınamı, hemen yanındaki göt yanağına ve kalçalarına mı bakacağını şaşırmıştı. Ama maşallah hepsinin hakkını veriyordu. Bu arada kendisi de bacak bacak üstüne oturuyordu ki muhtemelen iyice kalkmış durumdaki siki görünmesin.

Yeşim "Cemciğim, yokmu bu aralar kız arkadaşın" diyince bizim kuzenim "valla Yeşim abla şu ara devamlı biri yok ama ara sıra görüştüğüm bir fuckbuddy'm var" demezmi..

Fuckbuddy, aralarında gönül ilişkisi olmayan ama cinsel ihtiyaçlarını birbirleriyle gideren arkadaşlara deniyormuş. Bizimki de bu kadar yılda İngiliz olup çıkmıştı resmen.

Yeşim "şekerim en iyisini yapıyorsun, nasıl birşeydir bu kız" deyince cem kızın Brezilyalı olduğunu ve az sonra bir resmini göstereceğini söyledi. Ağzının tadını biliyordu bizim oğlan

Yeşim'e artık kalkalım bugün gezeceğimiz birçok yer var deyince bizimki giyinmek için yerinden kalktı.

Cem "abla istersen benim odada giyinebilirsin" dedi. Yeşim'de "gerek yok canım, şurada yine arkamı dönüp giyiniveririm, neticede hepimiz arkadan aynıyız nasılsa" diyerek göz kırptı ve o meşhur kahkahalarından birini attı.

Sonra salonun köşesindeki valizin oraya gitti.

Biz kendisini seyrederek sohbete ve çaya devam ediyorduk.

Valizden önce giyeceği çamaşırları çıkardı. Siyah bir sutyen ve siyah minicik bir stringini sandalyeye koydu.

Sonra vücudunu saran atlet biçimli beyaz penyesini ve bacaklarına adeta ikinci bir deri gibi yapışan daracık levis curve jeanini çıkardı. Minicik havlusunun içinde kırmızı ojeli ayakları ve elleriyle bu 45lik kadın resmen muhteşem görünüyordu. Tekrar ne kadar şanslı olduğumu düşündüm.

Sonra yine arkası bize dönük olduğu halde havlusunu çözüp kenara bıraktı ve bizi arkadan çırılçıplak görüntüsüyle başbaşa bıraktı.

Kenarlardan (arkadan) görünen memeleriyle, geniş kalçaları ve löp göt yanaklarıyla, uzun ve düzgün bacaklarıyla büyüleyiciydi gerçekten.

Önce stringini giydi ve tam rahat edeceği şekilde gözlerimizin önünde poposunun arasına yerleştirdi.

Sonra sutyenini kollarından geçirdi, memelerini teker teker toplayıp sutyenin kaplarına yerleştirdi ve memeleri sutyenden tekrar düşmesin diye elleriyle tutarak "Cemciğim şunun kopçasını takarmısın lütfen" diye yakınındaki kuzenimdenyardım istedi.

Cem hiç ikiletmeden kalktı ve bu sırada havlunun altında kurduğu çadırı gördüm. Yeşim'in arkasında olduğundan o göremiyordu vaziyeti.

Orta sıradan kopçalamasını istedi ve benim kuzenim da elleri titreyerek her 2 kopçayı yerine geçirip tekrar oturdu.

Memelerini iyice yerleştirdikten sonra bize döndü ve "eveet artık dönebilirim herhalde, arkadan hepimiz aynıyız ama önden bazı farklarımız var, değil mi Cemciğim" diyerek hafif dalga yollu sordu ve göz kırptı.

Cem de "amaan yenge sende benle dalganı geçersin hep zaten, biz aramızda böyle kabullendik, arkadan hepimizde birer popo var, şekilleri biraz değişebiliyor hepsi o değilmi neticede, hem bu eve giren çıkan tüm kızlarda bu durumu kabullendiler, aynı banyoda duş alıyorlar, herkes herkesin kız arkadaşının poposunu görüyor, kimse sorun etmiyor, burası avrupa" dedi.

Yeşim'de "tamam hayatım, bende sorun etmedim zaten, bak bu kadar zamandan sonra yengeni çıplakta gördün daha ne istiyorsun" diyerek kahkahasını attı.

Şu anda amcığını zar zor kapatan minicik siyah stringini, piercingli muhteşem ayva göbeğini ve sutyenin içinde dimdik, top top duran memelerini ve oluşturdukları 12-13 cm uzunluğundaki çatalı olduğu gibi görüyorduk.

Stringin kumaşı o kadar minikti ki karımın kaymak gibi amının yarığını ancak örtebiliyordu, sezaryen izi kumaşın bittiği yerden en az 4-5 cm yukarıda kalıyordu.

Hem beni hem kuzenimi iyice heyecanlandırmak için elinden geleni yapan karım o kıyafetle makyaj malzemelerini alıp banyoya gitti. Aynanın önünde hafif gündüz makyajını yaparken geniş götü yine gözlerimizin önündeydi.

Arada tekrar çıktı, salınarak önümüzden geçti ve rujunu alıp banyoya döndü.

Bakımına özen gösterdiğinden makyajı zaten her zaman uzun sürerdi ve evde de ayna karşısında en fazla bir külot bir sutyenle makyaj yaptığından ben seyretmekten hiç sıkılmadım.

Derken Cem "abla ne zaman çıkacaksın, ben çok sıkıştım tuvalete girmem lazım" deyince Yeşimden anında cevap geldi.

"gel ayol ben makyaj yaparken arkanı dönüp işeyiver, nasılsa arkadan aynıyız, hem zaten bende senin poponu gördüm artık" demez mi?

Cem'de kalkıp banyoya gitti ve içeri girince sağa döndü. Her ikisininde pozisyonunu görebilmek için bende kalkıp mutfağa yönlendim çok yavaş hareketlerle.

Kapının tam karşısında karımın makyaj yaptığı lavabo, solunda duş, sağında klozet bulunmaktaydı.

Karşıdaki karımı ve sağ taraftaki Cem'i görüyordum şimdi.

Cem havlusunu çıkarıp yanındaki çamaşır makinesine koydu ve çırılçıplak kaldı.

Yeşim'de bu durumu yok sayabilecek bir kadın değildi. Makyajına ara verip döndü ve Cem'in çıplak vücudunu arkadan seyretmeye başladı.

Oğlan gerçekten güzel vücut çalışmıştı, hiç abartılı değil tam kıvamındaydı.

Derken işemeye başladı, Yeşim tamamen makyajı bırakmış oğlanı işerken seyretmekteydi.

İşemesi bitince salladı, daha sonra bir parça tuvalet kağıdı alıp sikini sildi ve eliyle orasını kapatıp havluyu tekrar sardı.

Yeşime "abla az kenara kayda elimi yıkayayım" dedi.

Arkadan ikisini yanyana görüyorum, karımın çıplak götü kuzenimin havlusuna yapışık şekildeydi.

Elini yıkayıp odasına gitti.

Az sonra Yeşim'de çıktı, atletiyle jeanini giydi, bende giyindim ve Londra sokaklarına çıktık. Cem de bizle beraber geliyordu ki önemli yerleri gezdirsin.

Çıkmadan önce Cem bize Brezilyalı sikiş arkadaşı Maya'nın bikinili bir resmini gösterdi. Sütlü kahve renginde, minicik göğüslü, dümdüz karınlı (ondada göbek piercingi vardı) ve tam bir Brezilyalı götüne sahip bir hatundu. Götü yanlardan olmasa da geriye doğru bizim hanımınkinin neredeyse 2 katı büyüklüğündeydi. Buna rağmen selülitten falan eser yoktu. Tam bir Brezilyalı hatun götüydü. Yüzü çok güzel değil, sıradandı. Bizim oğlanın sex hayatının çok çok heyecanlı olduğu Maya'nın vücudu ve bakışlarından belli oluyordu. Kızın 25 yaşında olduğunu söyledi Cem.

Bu arada Yeşim bu kıyafetinde inanılmaz seksiydi yine. Yukarıda meme çatalının her zamanki gibi büyük bir kısmı cömertce meydandayken aşağıda kot geniş kalçalarını ve bacaklarını olduğu gibi ortaya çıkarıyordu. Dahası, oturduğu zaman düşük bel açılıyor ve siyah stringinin ipiyle götünün yarısı ortaya çıkıyordu.

Metroda tam köşeye oturunca etrafındakilere güzel bir show yaptı...

astronot
astronot
19 Followers
Please rate this story
The author would appreciate your feedback.
  • COMMENTS
Anonymous
Our Comments Policy is available in the Lit FAQ
Post as:
Anonymous
Share this Story