Ablam Ve Piç Arkadaşlarım 02

Story Info
Ablam
2.9k words
2
1.3k
1
0
Share this Story

Font Size

Default Font Size

Font Spacing

Default Font Spacing

Font Face

Default Font Face

Reading Theme

Default Theme (White)
You need to Log In or Sign Up to have your customization saved in your Literotica profile.
PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here
astronot
astronot
19 Followers

Ablam oturma odasına girerek Mehmet ve Utku'nun olduğu kanepeye oturdu. Az önce ablam hakkında fantezilerini anlatıp onu nasıl sikeceğini anlatan arkadaşlarımın karşısında şimdi ablam vardı. Ablam düğünden çıkıp geldiği aşırıya kaçan dekolteli elbisesi ile simdi karşılarında oturuyordu. Giydiği kırmızı elbisenin meme dekoltesi oldukça açıktı, elbisenin sırt kısmı da açıktı ve elbise ancak dizlerinin üstüne kadar iniyordu. Güzel pürüzsüz esmer bacakları baldırlarına kadar ortadaydı. Zaten arkadaşlarımı önceden tanıdığı ve pek çok kez gördüğü için onların önlerinde bu elbise ile durmaktan hiç bir çekincesi yoktu.

Ablam klasik ortama giriş faslıyla arkadaşlarıma hal hatır sormak için konuşuyordu; "E anlatın gençler ne var ne yok bakalım?" Bu soruya ilk cevap veren tabii ki Mehmet oldu; "İyidir abla öyle içiyorduk işte, senden ne var ne yok?" "Bende düğünde içiyordum, ama sıkılıp eve erken geleyim dedim." Mehmet, "iyi yapmışsın abla" Tabii ki az önce arkasından kaşar, orospu, diye konuştukları ablam şimdi karşılarında olduğu için abla diye hitap ediyorlardı.

Ancak arkadaşlarımın ablama olan bakışlarından onu oracıkta sikmek istediğini ablam hariç hepimiz biliyorduk. Ablam, "Eee ne duruyorsunuz ya bana da votka koysanıza." Bunu duyan Mehmet, hemen masada ablamın önüne bardak uzatıp votka ve vişne suyu doldurdu. Mehmet ve Utku ablamın yanında oturuyordu. Emir ve ben ise ablamın karşısında ki kanepedeydik. Öyle klasik nasılsın, ne var ne yok sohbeti sırasında, Ablamın bir şeyi fark ettiğini anladım. Çünkü bu şey fark edilmeyecek bir şey değildi, ablam gelmeden önce yaptığımız sohbet yüzünden hâlâ hepimizin siki dimdikti. Adeta pantolonlarımızı delecek gibiydi, fark edilmeyecek gibi değildi. Ablamın gözleri sıra ile hepimizin pantolonunun önünü takip etti. Sonra ablam şaka ile karışık gülerek "Bu ne olum? Siz ben gelmeden önce ne yapıyordunuz da hepinizin şeyi böyle dimdik olmuş lan? Yoksa siz 4 erkek abuk subuk gey şeyleri mi yapıyordunuz?" Tabii ki ablamın bunları bize takılmak maksadı ile şaka amaçlı söylediği belliydi. Zaten ablamın esprituel, neşeli, her şeyi dalgaya vuran kişiliğinden bahsetmiştim.

Ama Mehmet büyük ihtimal bir açıklama getirmek zorunda hissettiği için veya sohbeti kendi istediği yere çekmek için aynı ablam gibi gülerek şaka ile karışık cevapladı, "Yok abla, tüm erkeklerin yalnız kaldığında yaptığı gibi karı kız muhabbeti yapıyorduk." Ablam votkasından bir yudum aldı, "Vaaay koçlarım benim yakışır." Ablamın bu esprituel neşeli haline hepimiz alışıktık ve bu sözleri tuhaf olarak algılamıyorduk. Ama dikkatimi çeken bir şey vardı, ablam gözünü pantolonlarımızın önünden ayıramıyor gibiydi. Aynı şekilde bizde onun dekolteli elbisesinden gözümüzü ayıramıyorduk. Ayrıca herkesin kafası alkolün etkisi ile çakırkeyif olmuştu.

Ortamın gerginliği havada hissediliyordu, belki de bu yüzden bir 30 saniye kimseden ses çıkmadı, en sonunda ablam, "e hadi niye susuyorsunuz ya, ben geldim diye mi? şu karı kız sohbetinizi anlatın bakayım" Mehmet, "aman abla anlatacak ne var sanki, işte klasik karı kız muhabbeti, onu nasıl sikerim şunu nasıl sikerim falan filan" dedi.

Bunu dedikten sonra 3'ümüzde Mehmet'e baktık. Belli ki alkolden dolayı artık iyice umursamaz olmuştu. Mehmet'in bu söylediklerini duyan ablam yine gülerek "Çüş ulan anlat dediysek bu kadar da açıktan değil ayı." dedi Mehmet'e bakarak. Ama ablamın yine bize takıldığı belliydi.

Mehmet, "Abla sanki bilmediğin şeyler mi ya, koca kadınsın, cinselliğin ne olduğunu biliyorsun, biz sen gelmeden önce karı kız muhabbetinin yanında porno bile izledik, o yüzden böyle malafatlarımız dimdik." Bu sözü duyan ablam, pespembe ruj sürdüğü dudakları ile kahkaha attı. Mehmet'in söylediği porno izleme faslı yalandı, ancak bu Mehmet'in ablamın bu sohbeti açmasından iyice faydalanacağı anlamına geliyordu. Ablam, "lan valla korkulur sizden ha, şuna bakın beni yiyecek gibi bakıyorsunuz. Zaten düğünde de bütün abazalar bana bön bön baktı."

Utku, artık iyice işin bokunu çıkardığını belli ederek, ablamın gördüğünü bile bile onu baştan aşağı süzdü. "E bakılmayacak gibi de değilsin ki be abla. Adamlar napsın, biz bile bakmadan edemiyoruz." Ablam 2. Votka bardağını bitiyordu, votkasını bitirir bitirmez Mehmet hemen votkasını tazeledi.

Ablam kanepeye, Mehmet ve Utku'nun tam ortasına oturmuştu, Mehmet ve Utku'nun gitgide ablama yaklaştığını görebiliyordum. Bir sürelik bir sessizlikten sonra Ablam 3. Votka bardağını da bitirip bacak bacak üstüne atıp, elbisenin etek kısmından sıyrılan baldırlarını daha da görünür hale getirerek şöyle dedi; "E hadi şu karı kız muhabbetinde 'öyle böyle siktiğiniz' kızlar kimmiş merak ettim bana da" dedi.

Utku, "bizim okuldaki bazı kızlar ve hocalar abla." Mehmet, "bir de senin şu afet kankan Hande." Ablam bunu duyunca bir kahkaha patlattı ve Mehmet'e dönerek "Olum siz çok erken çıtayı yükseltmişsiniz, hele bir önce kendi yaşıtınız olan kızlarla beraber olun sonra sizden büyüklere de sıra getirirsiniz." dedi.

Mehmet yanında oturan ablama bakarak yine o piç sırıtışıyla, "Merak etme abla bizde hepsine yetecek malzeme var." Ablam gülerek, "çıkar göster lan o zaman piç." Ablamın bunu şaka amaçlı söylediği çok belliydi, o yüzden aramızdan en atılgan olan Mehmet bile ayağa kalkıp pantolonunu indirecek göt bulamadı. Belli ki Mehmet işini garantiye almak istiyordu, anlamı önce kıvama getirmek istediği çok belli. Mehmet pes edecek gibi değildi, birazcık sessizlikten sonra "abla anlatayım, bu kankan Hande kaşarı her gördüğümüzde bizi inanılmaz azdırıyor. Sen gelmeden önce onu nasıl sikeceğimizi konuşuyorduk." Ablam, "nasıl sikerdiniz peki?" Mehmet, "kanırta kanırta"

Ablam bunun üzerine bir şey demeden 4. Votka bardağını da bitirip masanın üzerine koydu. Çok bilinen o sarhoş ağzıyla gülerek, "Sikemezsiniz olum siz, anca böyle hayaller kurar 31 çekersiniz, siz anca sikmeyi hayal edersiniz başkaları siker." Artık ablamın sarhoş olduğu açıkça belliydi, zaten hiç birimizin kafası tam anlamıyla yerinde değildi ki. Mehmet telefonunu cebinden çıkarıp bir şeyler açarak ekranı ablama gösterdi.

Ben tam karşılarında olduğum için ablama ne izlettiğini bilemiyordum, ama tahminen, ablama söylediği o yalan porno izleme faslı planını şimdi uygulamaya koyuyordu. "Ablam Mehmet'in ona doğru tuttuğu telefonun ekranına birazcık baktıktan sonra, ya bu ne, bari porno izleteceksen küçücük ekrandan izletme, şu televizyona yansıt oradan rahatça izleyelim." Mehmet ablamın dediğini yapmak için televizyonu açarken Ablam birden ayağa kalkıp "ben tuvalete gidiyorum" diyerek odadan çıktı.

5-10 saniye süren bir sessizlikten sonra Mehmet, "Olum ben bu karıyı bu gece kesin sikerim, zaten sarhoş baştan çıkarmaya çok az kaldı." Utku, "olum bu gece siktik siktik, yoksa bu şans bir daha gelmez." Emir, "Olum orospu bacaklarını üst üste atınca az daha kendiliğimden boşalacaktım"

Arkadaşlarım sanki ben odada yokmuşum gibi ablamı nasıl sikebileceklerinden bahsediyorlardı. Resmen kafam allak bullak olmuştu, ne diyeceğimi bilemiyordum, bir yandan alkolün etkisi, bir yandan bütün vücudumu saran azgınlık, bir yandan da azdığım kadının öz ablam olması sebebiyle çok değişik açıklanamayacak duygular içerisindeydim. Adeta yaşadığım olayın şaşırtıcı ve şok edici etkisiyle dilim tutulmuştu.

Mehmet, "olum bu orospu bizim ne peşinde olduğumuzu biliyor ama fark ettirmiyor, eğer o tuvaletten sonra odasına yatmaya gitmeyip buraya gelirse bilin ki o da istiyor."

Utku, "olum o zaman odaya gelir gelmez zorla da olsa direkt soyup başlayalım sikmeye, şuna bak benim dayanacak halim kalmadı."

Mehmet, "öyle olmaz ulan dingil, ya heyecanlanır çığlık atarsa, bir şey olursa tüm mahalle başımıza toplanır." "İşi olaya götürecek ilk hamleyi bu orospuya yaptıracağız, orospuya pantolonumu kendi elleriyle indirteceğim."

Emir, boş votka şişesini işaret ederek, "geldiğinde şişe çevirmece oynayarak şansımızı denesek mi?" diye sordu.

Emir tam bunu dedikten sonra ablam içeriye girdi. Ablam yine Utku ve Mehmet'in olduğu koltuğa, tam aralarına oturdu. "E ne konuşuyordunuz bakayım ben yokken?" Mehmet ablamın bu sorusunu hemen cevapladı, "içtiğimiz votka şişesiyle doğruluk cesaret mi oynasak acaba diyorduk" Ablam, "şişe çevirmece genelde çiftler ile oynanır ama. 4 erkek bir kadınla pek olmaz bence." Mehmet, "olur olur niye olmasın, merak etme öyle fazla bokunu çıkartacak şeyler yaptırmayız veya sormayız, sonuçta sen bizim öz ablamız gibisin abla."

Mehmet bunu pişkince sırıtarak söylemişti. Ablam gülerek, "siktir lan az önce hepiniz beni yiyecek gibi bakıyordunuz." Mehmet yine pişkince sırıtarak, "E abla bakılmayacak gibi değilsin ki, hele de şu elbiseyle, hem bakmaktan bir şey olmaz, güzele bakmak sevaptır."

Utku ve Emir bunu onaylar şekilde "aynen abla" diyerek cevapladılar Ablam ikna olmuş, şekilde o her zaman ki neşeli bir ses tonuyla "İyi lan hadi tamam oynayalım bakalım. İlk kim çevirecek?"

Mehmet hemen atılarak, "Ben çevirim." Dedikten sonra masanın üstünde dik duran votka şişesini yatay şekilde masanın tam ortasına koyup ilk çevirmeyi yaptı. Şişe dönerek benim yanımda oturan Emir'i işaret ederek yavaşça durdu. Mehmet, sordu, doğruluk mu cesaret mi?" Emir yine o çekingenliği ile "doğruluk" diye cevapladı. Mehmet bu korkak seçimden bozulmuş gibiydi çünkü amacı ablamı baştan çıkartmaktı ve o yüzden olabildiğince fazla cesaret denmesi gerekiyordu.

Mehmet bir kaç saniye soracağı soruyu düşünür gibi bekledikten sonra sordu; "Hiç bir kızın ağzına verdin mi?" Emir, "evet verdim" diye cevapladı., Ablam, "çüş lan hemen hayvan gibi başladın." Mehmet, "Dur daha yeni başlıyoruz, bu daha hicbirsey."

Şişeyi çevirmece ve soru sorma sırası Emir'deydi. Emir şişeyi çevirdi, şişe dönerek Mehmet'i işaret ederek dur. Emir, "doğruluk mu cesaret mi kanka?" diye sordu. Mehmet hemen, "cesaret" diye cevapladı. Mehmet'in Emir'e olan sert bakışlarından adam gibi, ablamı baştan çıkarma amacına uygun bir şey demesini istediğini çok açıkça belli ediyordu. Emir bir kaç saniye düşündükten sonra "pantolonunu çıkart" dedi. Mehmet bunu duyunca yine yüzünde o hınzır gülümsemesi belirdi. Belli ki istediği cevabı almıştı. Mehmet dünden razı şekilde ayağa kalkarak elini pantolonunun kemerine attı ve kemerini çözmeye başladı. Tam o sırada ablam araya girdi, "çüş olum insan bi itiraz eder lan, hemen indirmeye başladın."

Bunu duyan Mehmet pek istifini bozmadan kemerini çözmeye başladı. Kemerini çözdükten sonra ablamın gözlerinin içine bakarak yavaşça pantolonunu indirdi. Pantolonunu ayaklarından itip tamamı ile çıkarttı. Altında siyah dar boxer vardı. Kalkık siki boxerın üzerinden açıkça belli oluyordu. Siki oldukça büyüktü.

Ablam 5-10 saniye kadar Mehmet'in boxerına, sikine baktı. Utku gülerek "Helal koçuma valla korkusuzca indirdi malı." Utku'nun söylediği bu söz üzerine Mehmet gülerek ve ablama bakıp, "tabi olum erkek adamın malı ortada olur" diyerek, yine yerine ablamın yanına oturdu. Şişeyi çevirme sırası bendeydi, tam karşımda ablam vardı. Tereddüt ettim, ya şişe ablama gelirse ne soracaktım, veya neyi yap diyecektim? Ablam bana bakarak; "hadi olum çevirsene, seni mi

Bekleyeceğiz?"

Bunun üzerine düşüncelerimden ayrılıp şişeyi çevirdim. Çekindiğim gibi şişe tam ablamı işaret ederek durmuştu. Ablam hemen, "Doğruluk" diye seslendi. Utku, Emir, Mehmet bana bakıyorlardı, ne soracağım merak ediyorlar, onların ablam ile ilgili işlerine yardımcı olup olmayacağımı merak ediyorlardı.

Ağzımdan şu kelimeler döküldü; "En son ne zaman seks yaptın abla?" Ablam hiç beklemediğim şekilde tereddütsüzce hemen "iki hafta önce" diye cevapladı. Ve hemen ardından gülerek "Lan işiniz ne fesat direkt ilk baştan cinsellikle ilgili sorulara başladınız" dedi. Şişeyi çevirme sırası Utku'daydı, şişe yine ablamı işaret ederek durdu. Ablam yine doğruluk dedi. Utku, "Hiç anal seks yaptın mı?" Ablam "Hayır" diyerek cevapladı ve ekledi, "Ulan siz de benim amıma götüme ne meraklıymışsınız, hep o taraflardan soru soruyorsunuz."

Bunun üzerine hepimiz bir kahkaha patlattık. Ablamın am, göt kelimelerini kullanması odadaki herkesi cesaretlendirmişti, üstüne üstlük bu kelimeleri 'amım' , 'götüm' şeklinde kullanmıştı.

Mehmet, ablamın hep doğruluk demesinden sıkılmış gibiydi, bunun yüzünden olsa gerek, "beyler biliyorsunuz birisi iki kez doğruluk dedikten sonra yine doğruluktan devam edemez, en az doğruluk dediği kadarda cesaret demesi lazım." Gerçekten bu oyunun böyle bir kuralı var mıydı yoksa Mehmet mi bunu anında uydurmuştu bilmiyorduk, ama ablamda dahil olmak üzere hiç kimse buna itiraz etmedi, herkes kabul etti.

Şişeyi çevirme sırası ablama gelmişti. Ablam şişeyi çevirdi ve şişe Mehmet'i işaret ederek durdu. "Doğruluk mu cesaret mi" Mehmet Ablamı arzulayan gözleri ile ona bakarak "Ben cesur birisiyim, tabii ki Cesaret." Ablam biraz düşündükten sonra, "Tamam Alper'e sağlam bir tokat at" dedi. Hemen itiraz ettim, "Bu saçmalık, sınanan Mehmet, ama tokat yiyen niye ben oluyorum?" Ablam, "Canım kardeşim, şişeyi çeviren benim, ben ne dersem o.

Ayrıca geçen hafta annemin cüzdanından arakladığın paraların suçunu benim üstüme attığını unutmadım" dedi. Bunun üzerine daha fazla itiraz edemedim, belli ki ablam kendince benden intikam alıyordu. Mehmet hemen ayağa kalkıp önüme gelip bana sağlam bir tokat attı, sonra ablama dönerek sordu, "Hoşuna gitti mi?" Ablam, "Bir daha at, daha sertçe." Mehmet bir diğer yanağıma da tokat attı ve yerine oturdu. Ablam canımın yandığını anlamış şekilde dalga geçerek, "Ay canım kardeşim ya acıdı mı kıyamam." Bunu söylemesi üzerine hepsi bana bakarak aynı anda dalga geçer şekilde gülmüşlerdi.

Bu yaptığı şerefsizlik ve beni arkadaşlarım önünde utandırması yüzünden Ablama oldukça sinirlenmiştim. Elbet sıra bana gelecekti ve intikamımı alacaktım. Ama şişeyi çevirme sırası sıra şimdi Emir'deydi. Şişe ablamı işaret etti, Emir Mehmet'in, önce ki turda doğruluk demesinden dolayı ona sinirlendiğini biliyordu, o yüzden bayağı bir düşünüp durakladıktan sonra sanki Mehmet'e kendini affettirmek istermiş gibi, "Esma abla bacaklarını Mehmet'in kucağına uzat, sırtını da Utku'ya yasla, oyunun sonuna kadar bu pozisyonda devam edeceksin" Ablam, "lan bende bu kadar düşününce bir bok diyeceksin sandım, bu muydu söyleyeceğin, hem uzanarak daha rahat ederim" diyerek hiç çekinmeden sırtını Utku'nun göğsüne yasladı, bacaklarını da Mehmet'in bacaklarının üstüne koydu. Ablam bu hareketi yaptıktan sonra zaten dizinin üstünde biten elbisesi daha da yukarı doğru sıyrıldı.

Mehmet'in üstünde sadece boxerı vardı. Ablamın çıplak bacakları Mehmet'in çıplak baldırlarının üstünde hemen sikinin 10 santim önündeydi. Mehmet'in yüzünden nasıl bir zevk içinde olduğu anlaşılıyordu.

Şişeyi çevirme sırası bendeydi. Çevirdim, şişe Utku'ya geldi. Utku hiç beklemeden cesaret dedi. Şimdi ablamdan bana attırdığı Tokat'ın intikamını alma peşindeydim. "Utku, pantolonunu çıkart." Bunu dedikten sonra ablamın gözünde bana karşı bir öfke belirdiğini gördüm, ama ağzından herhangi itiraz eden bir cümle çıkmadı.

Utku göğsüne yaslanan ablamı ileriye doğru iterek pantolonunu çıkarttı. Onunda siki aynı Mehmet'in ki gibi boxerının altından dimdik duruyordu. Ablam artık sırtını yasladığı Utku'nun boxer altında ki sikini sırtında hissederek oyuna devam edecekti.

Şişeyi çevirme sırası Utku'daydı, Utku kendi göğsüne yaslanan ablamı itmeden tek eliyle masanın üzerindeki şişeye uzanıp çevirdi. Şişe Emir'i işaret ediyordu. Emir'in de artık çekingenliği gitmiş gibiydi. Utku gülerek "Sende Pantolonunu çıkart bari" dedi. Emir itiraz etmeden pantolonunu indirip tekrar yerine oturdu. Sıra Mehmet'teydi, Mehmet sikinin 10 santim önünde duran ablamın bacaklarının üstünden elini masadaki şişeye doğru uzattı. Bu sırada Mehmet'in sikinin, boxerının üzerinden ablamın pürüzsüz esmer çıplak bacaklarına temas ettiğini gördüm.

Mehmet şişeye dokundu ama çevirmedi. Ağzından şu sözler çıktı; "ya böyle çok sıkıcı olmaya başladı, teker teker hepimiz çeviriyoruz yoruluyoruz, bunun yerine oyun boyunca sadece bir kişi çevirsin, tek bir kişi yapsın. O şişeyi çeviren kişi, şişenin ucu kimse gelirse cesaretle sınasın." Ablam, "Ee kim yapacak bunu?" Mehmet bana bakıp sırıtarak, "Alper yapar. Değil mi kanka, sıkıntı olmaz yaparsın sen." Piç Mehmet resmen benim şişeyi çevirip onların ablamı baştan çıkarma işine direkt olarak yardımcı olup, hatta onların rahatını bozmadan işlerini halletmemi istiyordu." bir şey diyemeden Mehmet masanın üstünde ki şişeyi bana doğru ittirip, "Hadi başla." dedi.

Şişeyi çevirdim, şişe Utku'ya geldi. "Utku sende ablamı sırtına, omuzlarına dokun" dedim. Ablam alkolün vücudunda etkisini gösterdiğini kanıtlar şekilde sarhoş ağzıyla " Ya sizde bokunu çıkardınız iyice, ama umurumda değil, hem Utku omuzlarıma masaj yapmış olur" diyerek Utku'nun göğsüne doğru kendini iyice salarak yaslandı. Utku ablamın elbisesinin açık olan kısımlarından sırtını ve omuzlarını okşamaya başladı. Utku okşamalarına devam ederken, ablamın gözlerini kapattığını fark ettim. Ablam artık iyice sarhoştu ve yarı uyuklar vaziyetteydi. Ne olduğunu pek umursayacak bir hali kalmamıştı.

Şişeyi çevirdim, şişe Mehmet'e gelmemesine rağmen ablamın görmediğini bilerek sanki Mehmet'e gelmiş gibi, "Mehmet sana da istediğin kadar ablamın bacaklarına dokunabilirsin." Mehmet daha cümlemize bitirmeden beklemeden ablamın bacaklarını okşamaya başladı.

Şişeyi tekrar çevirdim. Sıra Emir'deydi ama Emire ne diyeceğimi bilemiyordum çünkü oldukça uzaktaydı, boxerının üstünden sikini oksuyordu. "Abla" diyerek ablama seslendim, gözlerini hafifçe aralayıp gözleri ile Emir'in boxer üstünden sikini okşayan elini izlediğini fark ettim. "abla elbisenin altından külotunu çıkart, Emir'e at, senden uzak kaldı, çocuk koklayıp 31 çekip rahatlasın bari." Bu sözleri hangi cesaretle söylediğimi bilemiyordum. Ya cesaretle ya da Mehmet'ten korkumdan söylemiştim. Ablam, sarhoş ağzıyla yarım yamalak kısık gözlerle konuşarak, "hayır olmaz" dedi.

Mehmet ablamın bacaklarını okşamayı bırakmayarak, sert bir sesle "mızıkçılık yapma. Çek çıkar ver şu külotunu zaten elbisen var üstünde. Merak etme amını görmeyiz." dedi. Ablam yine aynı şekilde konuşarak, "İstesem de veremem çünkü içimde külot yok, düğüne giderken içime külot giymedim." Bunun üzerine hepimiz de bir duraksama ve daha da azgınlaşma olmuştu. Belli ki ablam düşündüğümüzden de kaşardı.

Mehmet gülerek, "Vay kaşar düğüne külotsuz gitmiş" dedi. Bunu derken de ablamın bacaklarını okşuyordu. Ablam bu kaşar kelimesine alınmamış üstüne hoşuna gitmiş gibi gülümsemişti. Ablam iyice sarhoşluktan dolayı kendini salmış uykulu bir sesle, "başka bir kadın külotu bulun, ona çeksin banane ya." dedi. Mehmet yine sert bir sesle, "Bu evde senden başka kadın mı var ki başka külot bulalım?" Ablam yarı kısık gözleriyle bana bakarak ve hafifçe sırıtarak "Alper banyodan kirli sepetinden annemin külotlarını getir, Emir onunla idare etsin" dedi.

Ablamdan çıkan bu sözler neredeyse hepimiz dumura uğratmıştı. Ağzım açık şekilde ablama bakakalmıştım. Mehmet'in sinirli sesiyle kendime geldim, "Hadi lan ne duruyorsun gidip getirsene." Ayağa kalkıp banyoya gittim ve sepetten annemin renkli iç çamaşırlarında bir kaç tane alıp içeri gittim. Ben çamaşırları alırken Utku okşamalarını arttırmış yavaş yavaş ablamın memesine doğru inmeye başlamıştı.

Mehmet elimdeki çamaşırları görür görmez gözleriyle ona atmamı işaret etti. Annemin iç çamaşırlarını Mehmet'e ve Emire doğru fırlattım. Mehmet külotu burnuna doğru götürüp koklayarak iç çekti. "Ohh nefis gibi kokuyor." Mehmet külotları kokladıktan sonra pişkince sırıtarak bana baktı; "Alper kanka, çıktığın deliğin kokusu muhteşem. Annenin külotlarıda bir o kadar muhteşem. Olum sen ne şanslı bir adamsın lan, sizin evin içinde sikilmeyi bekleyen iki tane afet dolaşıyor resmen, hem annen hem ablan inanılmaz güzeller. Lan acaba o güzel anneni babandan başka siken var mıdır? Baban o karıyı doyuramaz bence. Kesin veriyordur o kaşarda birilerine. Vardır kesin bir tokmakçısı. "Baksana olum senin ablan böyle orospu ruhluysa kim bilir annen nasıldır, belki kızı annesine çekmiştir ha?"

astronot
astronot
19 Followers
12