Ayla Ch. 02

PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here
mofilius
mofilius
65 Followers

Anlaşılan, garson da iyice tahrik olmuştu gözlerinin önündeki manzaradan. Fazla üzmedi Ayla'yı. Hızla fermuarını indirip, dışarı çıkardı sikini. Birden iyice heyecanlandı Ayla. Ağzının sulandığını hissediyordu. İçine girip çıkmakta olan siklerin ikisinden de daha büyüktü garsonun siki. Gerçekten inanılmaz bir şeydi bu. Yeniden elini uzatıp, sımsıkı kavradı bu muhteşem erkeklik abidesini. Sonra da çekmeye başladı. Ağzı açılmıştı bile.

Garson, hızla sol tarafına geçti ve divanın üstüne çıkıp, iyice sokuldu ona. Ağzını daha da açıp bekledi Ayla. Sonra garson, o inanılmaz büyüklükteki sikini, ağzına sokuverdi bir anda. Tıpkı bir ama sokar gibi. Hemen aynı anda da kalçaları hareketlendi. Artık ağzından da sikiliyordu Ayla. Garson sikini, ağzına sokup çıkarıyor, onu kelimenin tam anlamıyla ağzından sikiyordu.

Artık dünyadan tümüyle kopmuştu Ayla. Sanki yalnızca üç noktası olan bir evrene hapsolmuş gibiydi. Amı, götü ve ağzıydı bu noktalar. Birbirinden büyük sikler, bu üç noktadan o evrene girip çıkıyor, ona zevkten delirtiyordu. Artık sürekli geliyordu beli. Gözünde şimşekler çakıyordu. Birden ağzının içine dolan yakıcı sıvıyı hissederek, hırsla emmeye başladı. İlk belini getiren garson olmuştu. Tohumlarını gırtlağının en dibine fışkırtıyor, o da büyük bir istek ve iştahla, hepsini yutuyordu. Sonra götündeki sik fışkırtmaya başladı tohumlarını. Karnının içi sanki ateşle dolmuş gibi olmuştu. Hemen peşinden de, amını sikmekte olan Yunanlı'nın beli geliverdi. Ayla, dev bir elin onu tutup boşluğa fırlattığı hissine kapılarak, kendinden geçti.

Yeniden kendine geldiğinde, divanın üstünde oturuyordu Ayla. Kocası yanına gelmiş, ona sarılmıştı. Locada ikisinden başka kimse kalmamıştı. Biraz önce onu aynı anda amından ve götünden siken iki Yunanlı gitmişlerdi.

- "Ahhhh..." diye inledi yorgun bir sesle, "Siktiler beni sevgilim... Ohhh siktiler beni..."

Burhan, derin derin soluk alıyordu. Şortunun önünde büyük bir kabarıklık meydana gelmişti. Başını çevirip, garsonun belleriyle ıslanmış dudaklarını onun ağzına verdi Ayla. Bir anda, çılgın gibi öpüşmeye başladılar. Kocasının çılgınlık derecesinde tahrik olduğunu görebiliyordu. Bu da, inanılmaz bir biçimde başının dönmesine neden oluyordu yalnızca. Kendini bırakıp, Burhan'ın, ağzının içinde kalan tüm belleri yalayıp yutmasına izin verdi. Sonra ayrıldılar.

Ayla uzanıp, garsonu çağıran düğmeye bastı. Canı bir içki daha istiyordu şu anda. Ama, az önce sikini ağzına sokup bellerini gırtlağına fışkırtan garson içeri girdiğinde, tek istediğinin bu olmadığını anladı. Aklı, Yunanlı'nın kocaman sikinde kalmıştı.

- "Bence bu sefer üç viski getir..." dedi garsona, "Sonra sen de biraz bizimle oturup, birini iç... Ne dersin..?"

- "Viski getireyim... Ama ben oturamam burada... Yasak bu..."

- "Ama biraz önce..."

- "Biraz önce yaptığım daha da yasak aslında... Ama dayanamadım işte... Çok güzelsin... Üstelik içeri girdiğimdeki manzara da, çok tahrik ediciydi..."

- "Ama doymadım ben... Bir daha istiyorum..."

- "Burada imkansız... Aslında ben de sana doymadım ama, söyledim ya imkansız..."

- "Ahhh bu çok fena..."

- "Bence de... Ama eğer istersen, işim bittikten sonra birlikte olabiliriz... Bir saatim kaldı zaten..."

- "Bak bu iyi işte... Peki nereye götüreceksin bizi..?"

- "Evime... Buraya çok yakın... Üç arkadaş, birlikte ev tuttuk..."

- "Ahhh bu daha da hoşuma gitti işte..."

- "Tamam o zaman... Çıkarken haber veririm size... Yanındaki erkek de gelecek mi..?"

- "Ohhh tabii... Kocam o benim... Hem, o da bayılıyor böyle şeylere..."

- "Benim için farketmez..."

- "Peki arkadaşların nasıl..?" diye sordu Ayla, bir elini uzatıp garsonun sikini pantolonunun üstünden tutarken, "Yakışıklı ve büyükler mi onlar da..?"

- "Büyük seviyorsun galiba..."

- "Ohhh bayılıyorum hem de..."

- "Peki kocanınki de büyük mü bari..?"

- "Hayır... Onunki küçücük..."

- "İşe yarıyor mu bari..?"

- "Eğer sikinden söz ediyorsan, daha büyüğü olmadığı zaman işe yarıyor tabii... Eğer kendisinden söz ediyorsan, bu, onu nasıl değerlendirdiğine bağlı... Anlıyor musun..?"

- "Tahmin ediyorum..."

- "Bu iyi işte..."

- "Tamam o zaman... Ben işime bakıyorum şimdi..."

Sonra locadan çıkıp gitti garson. Ayla dönüp kocasına baktı. Gözleri parlıyordu Burhan'ın. Olup bitenin onu inanılmaz bir biçimde heyecanlandırdığı belliydi. Ayla, onun heyecanlanmasının kendisini de inanılmaz bir biçimde tahrik ettiğini ferkediyordu. Gerçekten de sıradışı bir durumdu yaşadıkları. İki gündür, hiç tanımadıkları Yunanlılar, onu kocasının yanında sikmişlerdi. Oh tanrım, hem de ne biçim sikmişlerdi. Şimdiye kadar hiç sikilmediği gibi. Amı, götü ve ağzı, aynı anda Yunanlı sikleriyle dolmuştu. Burhan da, bütün bunları, hemen yanıbaşından seyredip, uçmuştu adeta. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, az önce garsonla yaptığı konuşmadaki, onu aşağılayan sözler de tahrik etmişti kocasını.

- "Hayatından memnun musun sevgilim..?" diye sordu kocasına.

- "Memnun olduğumu biliyorsun... Ya sen..?"

- "Ohhhh sen de benim memnun olduğumu biliyorsun bal gibi..."

- "Biliyorum da, sen sordun diye ben de soruyorum işte..."

- "Eğer hislerim beni yanıltmıyorsa, asıl bundan sonra memnun olacağız... Ben de, sen de..."

- "Ne düşündüğünü biliyorum... Ama ben pek emin değilim..."

- "Ohhhh emin ol sevgilim... İnan çok hoşuna gidecek..."

- "Bilmiyorum..."

- "Gel göstereyim sana sevgilim..." dedi Ayla Burhan'ın elini tutarak, "Ohhhh bak göstereyim sana... Bak ne kadar güzel oluyor sonrası..."

Sonra kocasının elini çekerek, hafifçe yan döndü kanapenin üstünde. Bir eliyle eteğinin arka tarafını sıyırdı ve Burhan'ın parmağını, götüne getirdi. Tanrım, alabildiğine açıktı götünün normalde küçücük olan deliği. İçi vıcık vıcık bel doluydu.

- "Ohhhh sok parmağını götüme sevgilim... Bak ne hale getirdiler karının götünü..."

Burhan, büyülenmiş gibiydi. Hafiçe bastırdı parmağını. Ayla, götünün bir çiçek gibi açıldığını ve kocasının parmağının içine yağ gibi kaydığını hissetti. Birden belini getirmesi için, bu yetti de arttı bile. İnliyor, kıvranıyordu.

- "Gördün değil mi sevgilim..?" diye sordu sonra da, "Ohhhh gördün değil mi ne güzel olmuş götüm... Yeni sikilmiş... Büyümüş... İçi vıcık vıcık bel dolu ve kaygan... Ohhhh çok güzel yaptılar götümü sevgilim... Ohhhh çok güzel oldu götüm sevgilim..."

Sonra dudaklarını kocasının ağzına verdi. Çılgın gibi öpüşmeye başladılar. Kanı kaynıyordu. Durumun Burhan'ı da alabildiğine etkilenimş olduğunu görüyor ve zevkten ürperiyordu. Dilini onun ağzına verdi. Büyük bir hırsla emiyordu kocası. Birden onu buna iten şeyin, ağzının içindeki bel tadı olduğunu kavradı ve bu daha da heyecanlanmasına neden oldu yalnızca. Garsonun ağzına fışkırttığı belleri kocasıyla paylaşmak, çıldırtıcı bir duyguydu. Şimdi parmağını yavaş yavaş götüne sokup çıkarmaya da başlamıştı Burhan. Kıvrana kıvrana, bir kez daha belini getirdi Ayla.

Bir süre öyle yanyana oturdular karı-koca. Garsonun işten çıkmasını beklemek zor geliyordu Ayla'ya. Burhan'ın elini tutup onu dans pistine sürükledi. Yavaş müziğe kendilerini bırakıp dansetmeye başladılar. Kocasının sikini tüm sertliğiyle karnında hissetmek, yeniden kanını tutuşturmuştu bu arada. Ona sımsıkı sarılıp, iyice bıraktı kendini. Sikişmeyi çok sevdiğinin farkındaydı. Buraya geldiklerinden beri de, daha çok bilincine varmıştı bunun. Ama kocasını da çok seviyordu. Üstelik şimdi yepyeni bir sayfa açılmıştı önlerinde. Birlikte yapabilecekleri şeylerin sınırı olmayacağını hissediyordu ve bu onu hem delicesine mutlu ediyor, hem de çılgıncasına tahrik olmasına neden oluyordu.

Birden müthiş bir şey oldu ve arkadan gelen bir el, eteğinin altına girip çıplak kalçalarını okşamaya başladı. Sanki ateş değmişti tenine. Tüm vücudu kasıldı Ayla'nın. Ama dönüp bakmadı arkasına. Yalnızca, Burhan'a daha sıkı sarıldı. İnanılmayacak kadar heyecanlanmıştı yine.

- "Arkamdaki adamı görebiliyor musun sevgilim..?" diye sordu sonra kocasına, "Kıçımı okşuyor... Ohhhh çok hoşuma gidiyor sevgilim... Ne manyak bir yer burası... Ohhhh çok güzel..."

Şimdi daha da cüretlenmişti kalçalarında dolaşan el. Alev alev yanıyordu adamın parmakları. Sonra, parmaklarından biri, kıçının yarığına girdi. Ayla, sahibinin kim olduğunu bile bilmediği ele teslim etmişti kendini. Parmağın götüne değmeye başladığını hisettiğinde ise kalbi küt küt atmaya başladı. Hafifçe bastırdı adam. Götü, elinde olmadan açıldı birden. Tanrım, hala öylesine kaygandı ki, hiç zorlanmadan giriyordu parmak içine.

- "Ahhhhh parmağını soktu götüme sevgilim..." diye inledi Burhan'ın kulağına, "Ohhhh çok güzel... Ahhhhhh çok güzel... Parmağıyla sikiyor beni sevgilim... Ahhhh parmağıyla sikiyor götümü..."

Başını arkaya atıp kocasının gözlerine baktı sonra da. Yüzü, inanılmaz bir şehvet maskesiyle kaplanmıştı Burhan'ın. Bir süre gözgöze bakıştılar. Sonra kocası biraz eğilip onu öpmeye başladı. Daha fazla tutamadı kendini Ayla. Vücudu titremeye başladı. Bir kez daha beli geliyordu. Bacakları, vücudunu zorlukla taşıyordu. Götü, içindeki yabancı parmağı, bir mengene gibi sıkıştırmıştı.

Sonra daha da müthiş bir şey oldu. Arkasındaki adam, şimdi iyice sokulmuştu Ayla'ya. Parmağını çıkarmıştı artık götünden. Önce iki elin eteğinin arkasını kaldırdığını, hemen peşinden de, kocaman ve ateş gibi yakan bir sikin, bacaklarının arasına kaydığını hissetti Ayla. Tanrım sikecekti onu. Burada, dans pistinin ortasında, kocasıyla dansederken sikecekti. Yanılmadığını, tenini yakmakta olan o kocaman sikin başı, götünün deliğine değmeye başladığında, kesinlikle anladı.

- "Sikecek beni..." diye inledi ağzını kocasınınkinden kurtararak, "Ohhhh sikecek beni sevgilim... Götümü sikecek... Ahhhh burada sikecek beni... Ahhhh deli olacağım sevgilim... Ohhhhhh sokuyor... Sokuyor sevgilim... Götüme sokuyor sikini... Ahhhh çıldıracağım şimdi... Ahhhhh... Ohhhhh..."

Kalçalarını iyice geriye vermişti artık. Adamın sikinin başı, götüne girmişti bile. Tüm vücudu titriyordu. Sonra onun birden bastırdığını ve o kocaman sikin, bir yağ gibi içine kaydığını hissetti. Gözleri karardı. Yine beli geliyordu.

Sonra adam götünü sikmeye başladı. Tanrım, gerçekten de sikiyordu onu. Kocasıyla dansederken arkadan sokulmuş, götünden sikiyordu. Gece kulübünün tam ortasında, herkesin gözleri önünde sikiyordu onu. İnanılır gibi değildi. Belki de sırf bu nedenle, müthiş bir zevk alıyordu Ayla. Kalçaları, elinde olmayan hareketlerle, öne arkaya oynamaya başlamıştı.

- "Ohhhh müthiş..." diye mırıldandı, "Müthiş sevgilim... Ohhhh zevkten delireceğim şimdi... Ahhhhh sikiyor beni... Götümü sikiyor... Ohhhhh götümü sikiyor... Ahhhhh götümü sevgilim... Götümü... Ahhhhh... Immnnnhhh... Ahhhh götümü..."

Birden gözleri, pistin hemen kenarındaki bir masada oturmakta olan arışın bir kadına takıldı. İsveçli ya da Danimarkalı falan olmalıydı. Çok güzeldi. İki yanında iki Yunanlı oturuyordu. Eteği neredeyse beline kadar sıyrılmıştı. Amı görünüyordu. İki elini iki yanına uzatmış ve Yunanlılar'ın kocaman siklerini sım sıkı kavramıştı. Ama asıl müthiş olan gözlerindeki ifadeydi. Ayla'yı seyrediyordu. Daha doğrusu onun bir Yunanlı tarafından oracıkta, götünden sikilişini. Kendinden geçmiş gibiydi kadın. Gözleri sabitleşmişti. Bacakları açılıp kapanıyor, vücudu kıvranıyordu.

Bu durum, Ayla'nın aldığı zevki daha da büyütmüştü sanki. Kalçalarını iyice geri verip, arkasındaki Yunanlı'ya iyice sundu kendini. Bir taraftan da, gözlerini sarışın kadından alamıyordu. İçindeki ateş öylesine büyümüştü ki, bacakları titremeye başlamıştı. Yeniden kocasına sımsıkı sarıldı.

Dudaklarını yine Burhan'ın ağzına vermişti. Bu inanılmaz çılgın anın zevkini çıkarıyor, adeta bulutların üstünde dolaşıyordu. Bir taraftan da, adamın hareketlerinin giderek hızlanıp sertleştiğini farkediyordu. Götünün içindeki o kocaman sik, artık bir piston gibi girip çıkmaya başlamıştı. Düşmemek için, Burhan'ın boynuna daha sıkı sarılmak zorundaydı. Birden bir daha geldi beli. Hemen peşinden de bir daha ve bir daha. Sonra da, adam dibine kadar geçirdi götüne. Siki canlanmış gibiydi. Kasılıp duruyordu. Birden götünün içinde bir bomba patlamış gibi oldu. Fışkırtıyordu adam. O kocaman sikinin hepsini götüne sokmuş, tohumlarını karnının içine boşaltıyordu. Kocasının ağzının içine inledi. Kendinden geçmek üzere olduğunu hissediyordu.

Ama Burhan bırakmadı onu. Sımsıkı sarılmış, yere yığılmasına izin vermemişti. Titreye titreye, öylece duruyor ve adamın fışkırmalarının bitmesini bekliyordu. Götü, sanki içindeki siki emiyor, sağıyordu. Sonra duruldular. Ayla, içindeki sikin yavaş yavaş inmeye başladığını farketti önce. Peşinden de, dışarı kayıverdi. Aynı anda da, götünden sızan beller, bacaklarının iç taraflarından, dizlerine doğru akmaya başladı. Bunu hissetmek, içinde yeni bir ateşin yanmaya başlamasına neden oldu yalnızca. Tanrım, hala bulutların üstündeydi. Hala yeryüzüne inememişti. Bacakları hala onu taşıyamayacakmış gibiydi.

Bereket ki kocası hala sıkı sıkı tutuyordu onu. Yoksa locaya geri dönebilecek gücü, asla bulamayacaktı Ayla. Birlikte yavaş yavaş yürüdüler. Kendini, kanapenin üstüne bir torba gibi bıraktı. Arkasına yaslanmış, bacakları alabildiğine aralık oturuyordu şimdi. Sonra Burhan'ın önünde, bacaklarının arasında çömeldiğini gördü. Biran için gözgöze birbirlerina baktılar. Sonra kocası, başını kasıklarına gömdü. Onun dudaklarının amının dudaklarına yapıştığını hissettiğinde, yine titremeye başladı vücudu. Tanrım. bir vantuz gibi emiyordu Burhan. İçine dolmuş tüm belleri emip çıkarıyordu. Sonra dudakları götüne kaydı. Aynı emme hareketini, yeni sikilmiş götünde hissetmek, iyice uçurdu Ayla'yı. Yine beli geliyordu.

Dakikalarca yalayıp emdi kocası. Amı da götü de boşalmış, temizlenmişti artık. Ama Burhan bırakmak bilmiyordu. Oralarda emecek bir şey kalmayınca da, bacaklarının iç taraflarına bulaşan belleri yalamaya başlamıştı. Ayla, gözünde çakan şimşeklerin etkisinde, inleyip duruyordu yalnızca. İkisini de kendine getiren, garsonun locaya gelmesi oldu. Önce elindeki hesap pusulasını uzattı, sonra da eliyle "gidiyoruz" işareti yaptı. Kalktılar.

Dışarda hava, içerden sıcaktı. Küçük beyaz evlerin arasından giden daracık sokaklarda yürürlerken, Ayla'nın bacakları titriyordu. Tanrım neler gelmişti başına. Adı "Sik" olan bir gece kulübünde, inanılmayacak kadar kısa bir süre içinde, iki kere götünden, birer kere de amından ve ağzından sikilmişti. İnanılır gibi değildi. Üstelik bütün bunlar yetmiyormuş gibi, şimdi de sikilmeye gidiyordu yine. Garsonun locada ağzına giren sikini, başka deliklerine de alabilmek için, onun evine gidiyordu. Bunu düşünmek, garsonun o koskocaman sikini hatırlamasına neden olmuştu ve tüm bedeninin yeni bir heyacanın pençesine düştüğünü farkediyordu.

Beş dakika sonra, garsonun evindeydiler. Tıpkı daha önceden söylediği gibi, iki kişi daha vardı içerde. Şimdi biraz şaşkın görünüyordu bu yeni Yunanlılar. Ayla, bunun nedeninin oraya habersiz gitmeleri olduğunu anlayabiliyordu. Ama üstünde dolaşan bakışlardan, onları rahatsız etmemiş olduklarının da farkındaydı. Garson çabuk çabuk konuşarak, arkadaşlarına birşeyler anlatıyordu. Bu arada Ayla da onları inceleme fırsatı bulmuş oluyordu tabii. Biri oldukça gençti. Tıpkı garson gibi, o da yirmili yaşların ilk yarısında olmalıydı. İkinci ise bayağı yaşlı görünüyordu. Kesinlikle kırkının üstünde olmalıydı. Saçları, şakaklarından başlayarak, hafifçe kırlaşmıştı. Ama inanılmaz bir çekiciliği vardı adamın.

Garson hala arkadaşlarıyla konuşuyordu. Ayla onun yürüyüp arkasına geçtiğini gördü. Yaklaşıp ona arkadan sarıldı Yunanlı. İki eli, tıpkı birer pençe gibi gelip memelerini avuçlamıştı bir anda. İçi titredi. Başlıyordu işte. Buraya, bu eve sikilmek için gelmişti ve adamlar, onu fazla bekletmeden faaliyete geçmişlerdi bile. Gözlerini kapayıp, kendini bıraktı. Garsonun elleri, şimdi büstiyerinin altına girmişti. Onların ateş gibi yakan temasını çıplak memelerinde hissetmek, heyecanını bir kat daha arttırdı. Meme uçları bir anda sertleşip dikilmişti. Sonra genç Yunanlı sokuldu yanına. O önden geliyordu. İki eliyle büstiyerini tutup, çıkarıverdi. Bir anda, belden yukarısı çıplak kalmıştı Ayla'nın. Önündeki Yunanlı hafifçe eğilip memelerini yalamaya başladığında ise çıldıracak gibi oldu. Garsonun elleri de, gelip eteğini tutan o kocaman çengelli iğneyle boğuşmaya başlamıştı. Akıl almayacak kadar kısa bir süre sonra, iki genç Yunanlı erkeğin arasında, ayakkabıları dışında çıplak kalmıştı. Önündeki Yunanlı'nın onu elinden tutup salonun ortasına doğru götürdüğünü farkettiğinde de, kendi kurtuldu ayakkabılarından. Şimdi, kelimenin tam anlamıyla çırılçıplaktı.

Gözlerini kaldırdığında, yaşlı Yunanlı'nın da çırılçıplak soyunmuş olduğunu görerek, müthiş heyecanlandı. Sırım gibi bir vücudu vardı adamın. Göğsündeki kıllar da, hafifçe kırlaşmıştı. Ama bu, ona daha da seksi bir hava veriyordu nedense. Ama Ayla'yı asıl heyacanlandıran bunların hiç biri değildi. Gözlerini adamın sikinden alamıyordu bir türlü. Biraz ince, ama upuzun ve yukarı doğru bir yay gibi kıvrıktı. Tam ortadaki halının üstünde durmuş bekliyordu adam. Kendini onun önünde yere, dizlerinin üstüne bıraktı. Bir elini uzatıp, gözlerini alamadığı siki sımsıkı tuttu ve okşamaya başladı. İnanılmayacak kadar sert ve sıcaktı elindeki erkeklik abidesi. Gözü başka bir şey görmez olmuştu. Biraz daha sokuldu. Ağzı açıldı ve dudakları, Yunanlı'nın sikinin başına kapandılar. Adamın kalçaları da, aynı anda hareketlendiler. Sikini, Ayla'nın ağzına sokup çıkarmaya başladı bir anda.

Çevresindeki hareketleri gerçi sezinliyordu ama, gözlerini zevkle kapamış olduğu için, olup biteni göremiyordu Ayla. Onu biraz kendine getiren, ikinci bir sikin yanağına değmeye başlaması oldu. Gözlerini çevirip baktığında, bunun, garsonun arkadaşı genç Yunanlı'nın siki olduğunu gördü. Bu da, inanılmaz büyüklükteydi. Elini getirip, parmaklarını, ateş gibi yanmakta olan sikin çevresine doladı ve okşamaya başladı. Aynı anda da, öbür yanağında, üçüncü bir sikin, garsonun, tadını çok iyi bildiği o güzelim sikinin temasını hissetti. Öbür elinin parmakları da, onun çevresine dolandılar. Kendini zevkten uçmak üzere hissediyordu Ayla. Üç sik birden vardı şimdi önünde. Birbirinden güzel, birbirinden büyük üç sik.

İp kopmuştu yine. Kendinden geçmişcesine, sikten sike geçiyor, Yunanlılar'ın o kocaman siklerini birer birer yalıyor, emiyor, yutuyordu Ayla. Bu siklerin, biraz sonra, hep birlikte vücudunun derinliklerine gireceklerini, onu zevkten çıldırtacaklarını bilmek de, o anda duyduğu zevki büsbütün büyütüyordu. Başını çevirip kocasını aradı gözleriyle. Köşede, öylece ayakta duruyordu Burhan. Büyülenmiş gibi seyrediyordu yalnızca. Siki kalkıp, şortunun önünü çadır gibi kabartmıştı. Bütün olanların böyle kocasının önünde olması ve bu yetmiyormuş gibi, Burhan'ın bundan inanılmaz derecede tahrik olması da, Ayla'nın şehvetten büyülenmesine neden oluyordu. Madem ki böylesine istekle seyrediyordu kocası, o halde ona gerçekten de seyredilmeye değer şeyler seyrettirmeliydi. Dikkatini yeniden gözlerinin önündeki, o hepsi birbirinden büyük, hepsi birbirinden güzel üç Yunanlı sikine verdi.

Aslında, gece kulubünden beri aklı, garsonun sikinde kalmıştı. Locada, öteki iki Yunanlı onu aynı anda amından ve götünden sikerlerken büyük bir iştahla emdiği, içinden fışkıran tohumları büyük bir iştahla yalayıp yuttuğu bu güzelim, kocaman siki, alev alev yanan ve vıcık vıcık sulanmış amına istiyordu. Elini uzatıp garsonu sikinden yakaladı ve çekerek, yere oturmaya zorladı. Kuşkusuz ondan ne istendiğini anlamıştı garson. Bir anda halının üstüne uzanıverdi. Ayla'nın büyük bir tutkuyla içine almak istediği o kocaman siki, şimdi bir erkeklik abidesi gibi havaya dikilmiş, bekliyordu. Ama bütün isteğine rağmen, öteki iki Yunanlı'nın siklerini bırakıp garsona yönelemiyordu bir türlü Ayla. Amı bir nabız gibi atmaya başlamıştı. Tekrar Burhan'a baktı. Kocası, şimdi şortunun önünü açmış ve sikini dışarı çıkarıp eline almıştı.

Paralize olmuş halinden, garsonun katkısıyla kurtuldu o anda. Elllerini uzatıp belinden yakalamış, çekiyordu Yunanlı. Bir anda ata biner gibi, üstüne çıktı onun Ayla. O kocaman sikin ateş gibi yanan başı amının dudaklarına dreğmeye başladığında ise artık yapabileceği tek şey kalmıştı. Bir anda oturuverdi. Sonunda olmuştu işte. Aklını başından alan o güzelim siki, içine almıştı. O kocaman şey, köküne kadar girmişti amına. Beyninin içinde zevk şimşekleri çakıyordu.

mofilius
mofilius
65 Followers