Garip Bir Hikaye 03

Story Info
sikim sokum hikaye devam.
2.6k words
0
124
00

Part 3 of the 3 part series

Updated 04/28/2024
Created 09/20/2023
Share this Story

Font Size

Default Font Size

Font Spacing

Default Font Spacing

Font Face

Default Font Face

Reading Theme

Default Theme (White)
You need to Log In or Sign Up to have your customization saved in your Literotica profile.
PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here

Mutfağın konsolu, masa ve sandalyeler arasında epeyce sıkışmıştık. Dar alanda kısıtlı hareketlerimiz vardı; ama şu an bunu pek dert edinecek halde değildik. Zeliha Hanım, ağzını becertme faslından kurtulmuş, aletimi sıkı sıkıya kavramış, kontrolü ele almış; varoşların da zevkli olabileceklerini, estetik kaygılara sahip duygular taşıyabileceklerini anlatıyordu ve baya baya ikna edici de oluyordu. "Güzelce sikilmek " istediğini yaşının olgunluğu ve vakarı ile genç efendisine anlatıyordu. Dudağımdan gırla dökülen hakaretler tutukluk yapan ağzımdan tek tek zorla çıkmaya başlamıştı. Kadın çok güzel yalıyordu, evet zevk sahibiydi. Başı kasık bölgemde ve uyluklarımın üzerinde hiç rahat durmuyordu. Ara ara memeleri bacaklarım bir değip bir kaçıyordu. Dağılmış saçlarının bir kısmı karnıma yapışmış, aşağıda yumak haline gelmişti, saçlarından başka bir şey görünmüyordu. Sikim, taşaklarım güpegündüz karanlığa gömülmüştü.

Aşağıda olup biteni kafamda canlandırmaya çalışıyordum. Başının hareketleri ile kabaran, sağa sola dağılan kuzgun saçlarından başka bir şey yoktu. Dişleri, dili, dudakları bedeninden ayrılmış her biri ayrı bir yerde işini görüyordu. Hayal etmeye çalışmam çenemi kapamış olacak ki "Susma" diye gaipten sesler geldi kulağıma. Ormanların sık çalılıklarına dönmüş saçlarının arasından yılan gibi süzüle süzüle kulağıma gelmişti. İnilti ile karışık "Susmama" isteği. Kiminle seviştiğimi unutmuştum " Aşkım " diyebildim, harikasın "Aşkım", sikim sıcacık havlularla sarıldı bir anda dibine kadar, istemediğim bir duygusallığın içine çekiliyordum. " Orospu beni ele geçirmene fırsat vermeyeceğim!!!" diye haykırasım geldi, ama garip bir şekilde zavallı kadının güzelce sikilme isteğine yenik düşmek üzereydi egom.

Parmaklarım saçlarına dolanmıştı, kafasını kasıklarıma iyice bastırdım, sikim dışarıda suratında geziniyordu. Dudakları karnımın altında, kasıklarım üzerindeydi. Ellerimle tuttuğum kafasını yukarı karnıma çekiyor, sonra aşağı indiriyor, yüzünü hınçla paspas gibi o bölgede dolaştırıyordum. Bu "aşkım" meselesinden kurtulmalıydım, sikim hariç her yerimi yalatıyor, taşaklarımı emdiriyordum.

- Salyalarını bırak, iyice ıslat kasıklarımı.

Emri doğru almıştı, ruhu itaat etmesini biliyordu. Yüzü ve kasıklarım erimiş dondurma gibiydi. Islak, kaygan, yapış yapış. Başını iki yanından tutup arkaya doğru ittim. Yüzü ortaya çıkmıştı, ağzına giren saç tellerini dili ile dışarı itmeye çalışıyordu. Sırılsıklamdı suratı. Parlıyordu. Ucuzdu. Ama çok güzeldi, çok çekiciydi. Almadığım kadar derin bir nefes almıştım, nefes değildi aslında iç çekişti. Canım inanılmaz çekiyordu temizlikçi kadını. Tutku dolu sevişmek ile ezilmiş erkekliğimin acısını çıkartarak becerme arasında gidip geliyordum. Aralık gözlerini iyice açtı, bir bok yoktu gözlerinde, umursamadım. Öyle herkeste olan bir gözdü ama bakışları sikiyordu belamı. Ağzından çıkartamadığı bir iki saç telini kenara çektim, inatla yüzünden ayrılmadılar, sinir oldum ne halleri varsa görebilirlerdi. İşime döndüm.

-İyice aç ağzını

İtaatkâr kadın ağzını açtı, bakışlarından kaçmak istiyordum ama hiçbir boka benzetemediğim bakışlarına yakalanmıştım.

-İyice aç ağzını aşkım.

Bu sefer itaat eden bendim. Sevdirecekti kendini illaki.

Bir kez daha iyice açıldı, başını ileri doğru ittim, o ılık boşluğa hiç temas etmeden sonuna kadar girdim. Zeliha hanımın gözlerinin iriliği kadar ağzının da böylesi büyük olduğunu şimdi fark ediyordum. Kimyasalların içinde geçen yılların tahribatına rağmen ince, uzun parmakları ve yıpranmaya yüz tutmuş ellerinin çekiciliği uyluklarımın üzerinde ağzına daha fazla girmemem için emniyet supabı gibi yer almıştı. Kollarımla başına sarıldım, kafasını iyice kasıklarıma bastırdım. Şimdiye kadar hiçbir kadına böylesine sarılmamıştım. Ona, bunu hissettirmek için daha sıkı sarıldım, gırtlağına değil beynine ulaşmak istiyordum. Müthiş bir andı, kadın benimdi ve her istediğimi yapabileceğimi görmüştüm ve dahi bunu ona anlatmak istiyordum.

Dolandığım saçlarına asılıp yüzün kasıklarımdan ayırdım, "Bana mısın " demeyen o dik ve anlamsız bakışlarla yine karşılaştım, göz bebekleri yoktu orospunun ya da yok etmişti sanki. Biraz korku biraz nefretle sikimi yine ağzına soktum, itaatkâr ağız açılması gerektiği kadar açılmış ve beni içine almıştı tekrardan. Sımsıkı sarıldım yeniden, sarılmam yetmemişti üzerine doğru eğilmişti gövdem. O arada sıkıştırmak istemiştim adeta onu. An durmuştu ilerlemiyordu ama nefessiz kalan kadın için son saniyelerin geldiğini bedenime geçen tırnaklar ve bacaklarıma gelen basınç haber vermişti. Son anda serbest bıraktım, ikimizde nefes nefeseydik, onunla birlikte nefesimi tutmuştum salak gibi.

- "Boğuluyordum"

Diyen ben oldum, şaşkın şaşkın baktı, "yala" demek üzereydim ki, ıslak dilini kürek gibi çıkarıp taşaklarımın üzerine seriverdi. Hayalarıma yapışan dili ile koca yalamaya başladı, aşağıdan tepeme kadar. Defalarca. Dili taşaklarıma her dokunduğunda içimdeki fabrika taşa taşa sperm üretiyordu. Üretim bandı hızlanmıştı.

Ayağa kaldırdım, üzerindeki tişörtü çıkarttım. Kolları havadaydı, tişörtün başından geçmesi için bekliyorlardı. Bir süre öyle baka kaldım; memeleri sutyeninden kısmen kurtulmuş, gerinen beden dolayısı ile dimdik hale gelmiş, kaburgaları genç kız bedeni gibi ince ve tek tek sayılacak şekilde belirginleşmişti. Doğum kırışıklıklarına rağmen dümdüz aşağı inen bir gövde vardı. Öyle kalmıştım, "çok güzelsin dedim", acır gibi olmuştum, kıymeti bilinmemiş diye düşündüm. Tişörtü çıkardım, lanet gözleri ile yine karşı karşıyaydım İçimde yumuşayan salağa küfür ederek sutyenini çıkardım. Altında ne varsa sıyırdım.

-Önüme düş.

Önüme düştü, nereye gideceğini biliyordu. Zayıf gövdeye fazla gelen irilikteki götü seyrede seyrede yatak odasına girdik. Yatağın üzerine ittim. Düştü. Sonra sırt üstü uzandı.

- Evde değilken bu yatakta kendini becerdin mi, sadece temizlik yaptığını hiç sanmıyorum?

Anlamsız, laf olsun diye sarf edilmiş bir cümleydi. Daha ziyade kendi tatminim için söylemiştim. Vereceği cevap umurumda değildi aslında. Maksat biraz daha üste çıkmaktı.

- Becermedim, ama karşı komşun sikti bu yatağın üzerinde.

Ağzımın açarken iki kere düşünmem gerekiyordu, bunu öğretmişti o an varoş orospusu. Söylediği doğru muydu bilmiyorum ama sinirimi bozmuştu. Sinirlenmiştim.

- Ters dön, domal.

Emir anlaşılmıştı. İtaatkâr orospu söyleneni yapmıştı ama aslında gözlerinden kaçmanın ve susturmanın bir yoluydu bu benim için, zafiyetimi fark etse onun yerine ezilen yine ben olacaktım diye korkuyordum, an meselesi gibi geliyordu. Şu an yaşadığım ya da bana müsaade ettiği üstünlüğün keyfi cinselliğin ötesindeydi. Hele ki o üstünlüğü kaybetmek... Korku ve adrenalin dolanıp duruyordu ortalıkta.

Dört ayağı üzerinde duruyordu önümde. Gözlerindeki anlamsızlık şu an bütün bedenine yayılmış gibiydi. Doluya tutulmuştum. Belini içine çekmiş, bacaklarını epeyce aralamış, gövdesini biraz aşağı almış, götünü oluşturan o iki yarım küreyi dikebildiği kadar yukarı dikmişti. Eğik başını ileri bakacak şekilde sabitlediğinde kadının dönüşümü tamamlanmıştı. Islanmış ve zaten bakımsız olan saçları iyice perişan olmuş, yorgunluklarını atmak için omuzlarına yerleşmişti.

- Kimseyi seni beklediğim gibi beklemedim Onur Bey

- Güzel sev beni

Orospu diye geçirdim aklımdan, siktiğimin orospusu elimden alıyordu her şeyi yine. Telaşla "Kapa çeneni " deyip oldukça acemi bir şekilde üzerine çullanıp ağzını kapadım. Elim dudaklarının arasında dişlerinin üzerinde yarı yarıya ağzının içindeydi. Acemice çenesini kavramış gibiydim daha çok. Vücuduna o kadar yaklaşınca etkilenmemek zordu. İçinde bulunduğumuz ruh hali de bu zorluğu dayanılmaz hale getiriyordu. Kaskatı, zımba gibi duruyordu, oldukça gergindi. Diğer elimi o güçlü duran sırtında dolaştırmaya başladım. Omuzlarından, omur çukuruna, oradan beline ve parmaklarımı saplamak istediğim kalçalarına kadar sevip, okşadım. Gayri ihtiyari bir şeydi, elim kendiliğinden üzerinde dolaşmaya başladı. Ağır işçiliğin, yoğun çalışmanın geride bıraktığı güçlü ama sıska bir bedeni vardı. Ağzından elimi çektim, saçlarını omuzlarından alıp boynuna sıraladım. Şimdi iki elim de üzerinde dolaşıyordu. Deniz analarının açılıp kapanması gibi avuçlarım üzerinde açılıp kapanıyor, sırtı, bacakları, kalçası ve aşağı sarkan memelerini sevip, okşuyordum. Gözlerinde her ne varsa bedeninden bana sızmıştı.

-Sev beni, güzel sev.

Kulağıma, aklıma bunu sokup duruyordu. Omuzlarına yöneldim, dişlerimi geçirdim. Kocaman bir parçasını ağzıma doldurup ısırdım. Bir elim kaba etine geçti, diğeri memelerinin canına okuyordu. Teninin tadı hoşuma gitmişti. Verdiği tepkiler hoşuma gitmişti. O arada kalan beden kıvranıyordu. Acıtmıyordum canını, o kadar sert değildim, tadındaydı ama gittikçe gözümü et bürüyordu. Diğer omuzuna dişlerimi geçirdim. Bu sefer uyluklarındaydı elim. Diğeri çenesinin altına yerleşmişti.

Bir ısırık daha aldım, omuzlarını şöyle bir içine çekti. Öpmeye başladım, zikzaklar çizerek aşağılara indim. İstediği gibi seviyordum sanırım şimdilik. Kaba etlerine geldi suratım, büyük bir iştahla her iki elimle kavradım. Lezzetli bir sandviçi tutar gibiydim, ağzımı kocaman açıp güneş görmemiş etlere dişlerimi geçirdim. Diş köklerim sızladı, etinin tadı dilimdeydi. Lezzet!! Hayat bunun peşinde koşmakla geçiyordu. Isırdım, iç geçirdi, biraz kıpırdandı Zeliha Hanım. Bir daha ısırdım, damağım hiç bu kadar şenlenmemişti, bir daha ısırdım içimde garip bir şeyler oldu. Garip bir iştah duyuyordum ilkel, hayvani bir şeyler oluyordu. Her defasında iç geçirdi, acıtmadım ama canını. İstediğim bu değildi, itaat etmesiydi. Öyle de etti. Muhteşem bir keyifti, sırtlanı da aslanı da şimdi daha iyi anlıyordum. Beslenmek!!!. Diğer bir mücadelemizdi var olmak için ve o direnmiyordu. Av olması iyi öğretilmişti; o derme çatma evlerin sofalarında, kömürlüklerinde, esnafın veresiye defterlerinde kim bilir daha nerelerde yıllarca ayaküstü becerilmişti orospu!!

- Epeyce kullanılmışsın, belli. Ne istendiğini biliyorsun,

Elimden geldiğince hayvanlaşmaya çalışıyordum, ruhu ezilmeliydi ama becerebiliyor muydum bilmiyorum.

- Bakkal, çakkal veresiye defteri açmıyordu sana değil mi?

Gıkı çıkmadı yine.Kafamı kaldırıp üzerinde bıraktığım izlere baktım. Kendime geldim. Ben 3-4 kez diye sanıyordum ama sırtı da kalçası da diş izlerimle doluydu. Ne ara o kadar dişledim hatırlamıyordum. Lezzet ve beslenme bir arada olunca lokmalar sayılmıyormuş demek ki.

- Canını acıttım mı?

Yine gıkı çıkmadı

- Canını acıttım mı!!?

- Çok değil.

- Dayanıklı orospusun yani.

Elim kaba etine sertçe indi. Sonra diğeri. Arkasına geçtim iki kaba eti araladım. Sikimi elime alıp amına dayamaya yeltendim ama kendimi, suratım o yarığın içine girmiş köpek gibi yalarken buldum. Gözlerindeki berbat ifade belirmişti bir şekilde o yarıkta ve beni içine çekmişti. Temizlikçi kadın tertemizdi, beklenmedik şekilde bakımlıydı, pırıl pırıldı o kadınsı aralık. Açlığımı hissetim tekrardan bu sefer benim dil ve dişlerim dolanıp duruyordu üzerinde. İyice ilkelleşmiştim, ayazı yemiş aç kurtların saldırması gibi saldırmıştım kadının deliklerine, ilkelliğim gittikçe artıyordu.

Doğruldum, gözlerim fıldır fıldır üzerinde dolaşıyordu, suratımdaki ıslaklığı hissediyordum. Üstü başı batmış, yemeğini yüzüne gözüne bulaştırmış çocuk gibiydim. Elim yukarı kalktı, Zeliha orospusunun kaba etinde patladı. O sıska beden bir dikildi, kafası yukarı aşağı oynadı, sırtı kasıldı, bir daha indi kalkan elim kaba etine. Bir daha. Etrafa ter, kadınsı sıvı, ağzımdan akan salyaların karışımı saçılıyordu her vurduğumda. Sesini çıkartamıyordu, zayıfça bir "IIhh" çıkabildi anca. Bir de.

- Güzel sev

Diye inlemeye başlamıştı iyice.

Başarıyordum demek ki. Kızarmış etlerini öptüm. Arkasına iyice yerleştim, büyük bir keyif ve kolaylıkla Zeliha Hanımın içine girdim, beli iyice içeri gömüldü, gövdesini bana doğru itti, hala güzel sevilme derdindeydi. Yumuşak kalçasını kasıklarımın üzerinde ezdi. Bir elim gerinmiş olan boynuna doğru gitti, çenesinin altından başını kendime doğru çekmeye başladım gövdemi üzerine eğdim, bir elim omuzunda diğer elim boynunda kendime doğru çekip o yumuşakçaları daha da eziyordum. Yetmiyordu, kendisi de gövdesini bana doğru itmeye devam ediyordu. Bedeni ağır, vakarlı bir şekilde kıvranıyordu, yapmacık planlı inlemeler değildi. Ben ne kadar planlı ve hain bir şekilde egomu üzerinde tatmin etmek için hareket ettiysem O da, o kadar doğal tepkiler veriyordu.

Yatağımda başka bir adamla becerildiğini söylediği gelmişti aklıma ya da ezilmiş egom getirmişti bir anda, "Eze eze becer diyor, kim bilir kaç kişi geçmiştir orospunun üstünden, sana mı kaldı tasası"

Doğruldum, memelerine dadanmış olan elimi saçlarının köküne doladım, Nazlı'nın kibri ile bilenmiş nefretimi yayarak, intikam alırcasına içine girip çıkmaya başladım. Onu hiç dinlemiyordum sikimin zevkine göre üzerinde beceriksizce tepiniyordum. Sikim iki de bir dışarı çıkıyor, alelacele deliği sokmaya çalışıyor, deliği tutturamıyor, acemi binici gibi altımdaki kısrağın canına okuyordum. Hem de tepe tepe tüm rezilliğimle yapıyordum bunu. Sakil sakil sesler çıkartıyor kendimi alamadığım bir heyecanın öncü inlemeleri ile ağlamaklı mırıldanıyordum.

Gözlerimi çarşafa doladığım bölgeden kaldırdığımda Zeliha Hanım'ın 360 derece dönmüş yüzü ile karşılaştım, korku filmi gibiydi. O gözlerindeki anlamsız halleri daha korkutucu olmuş, huzursuz, sabırsız istediğini alamayan bir yaratık gibi anaç bir ses tonu ile "Güzel sik" beni deyip duruyordu. Amına koduğumun karısının söylediği başka bir şey yoktu. Kendime gelmiştim biraz, yine aynı kolaylıkla içine girdim. Zeliha Hanımı öne doğru eğildi, başını yatağa yasladı, kaba etleri daha da yukarı çıktı. Zeliha Hanımın iniltilerinin ritmine uyarak gidip gelmeye başladım. Tekrar tekrar dile getirdiği "Güzel sik" cümleleri ile beni ve egomu ehlîleştiriyor gibiydi, hızlandıkça bende hızlandım.

Ritmin zirvesine çıkmamıştık, aynı tempodaydık, kalçasının yanaklarına parmaklarımı geçirmiş deli gibi sıkıyordum, parmaklarımı arka deliğinin üzerinde dolaşıyordum, sokmak istedim. Sol elimin baş parmağını arkasına soktum, avcumu iyice sıktım etleri, deliği, avucumun içinde bez parçası gibi olmuştu. Zeliha Hanımın dudaklarındaki tempo artıyordu "İstediğin buysa, becer beni" dedi "Sen de diğerleri gibi kullan beni"...

Güzel sikilmekten vaz geçmişti temizlikçi kadın. Tempo da, talep de değişmişti. Arkasında hızlanmıştım "Becer beni" diyordu, arkasına girmek istiyordum, iki parmağımı soktum götüne, parmaklarımın ucundaki o daracık deliğin içindeki sımsıkı sarılmayı sikimde hissettim. Tanrım ; arkasındaydım sanki, deli gibi abanmaya başlamıştım yokuş aşağı gidiyordum. Çok istediğim ve gıkını çıkarmayacağını bildiğim halde amından çıkıp arkasına giremiyordum. Parmaklarımın içinde olması daha da tahrik etmişti. Gözlerindeki anlamsızlık, sesine yansımıştı, hırıltılar yayılıyordu ve yine korkutuyordu beni. İki parmağım yarıya kadar arkasındaydı; becerebildiğim kadar hızlı bir şekilde becermeye çalışıyordum. Ağlamaklı inlemelerle, ter içinde ilk kez kadın görmüş ergen gibi titreye tireye boşalmaya başladım içine. Acemice içine boşalıyordum, beynim zonkluyordu, ama sonrasında ne olacağı umurumda değildi. Kadın hala doğurgan bir kadındı yine de içine boşlamam tüm risklerine rağmen muhteşem oluyordu. Kasılıyordum, parmaklarım da kasılıyordu. Arkasında dimdik baston yutmuş gibi kalmıştım, alt taraflarımız birbirine yapışmış haldeydik. Sırasıyla kalçam, bacaklarım kasılıyor sonra içinde ki aletim kasılıyor Zeliha'nın kadınlığına tatmin olmuş erkekliğimi zerk ediyordum. Harikulade bir durumdu ve Zeliha Hanım'ın "İçime boşal" demesi her şeyi daha da muhteşem kılıyordu. Kamçı gibiydi isteği. Kendimden geçmiştim, ne sinir sistemi kalmıştı ne akıl ne da başka bir şey. Zembereğimi de boşaltmıştı temizlikçi kadın, doğası gereği aradığı genler de kadınlığının içine hapsolmuştu.

Son damlama kadar savaştım kadının arkasında, içinde gidip geliyor, ne varsa son damlasına kadar içine sağmaya çalışıyordum. Nihayetinde yığılıp kalmıştım. Tatlı bir uyku çökmüştü. 10-15 dakika nefeslerimizi toparlayana kadar yatakta kaldık. Zar zor üzerinden kalktım, sırılsıklamdı her yer.

- Örtüleri değiştireyim.

Dedi temizlikçi kadın.

- Siz de bir duşun alın.

Diye devam etti.

Kalktım elinden tuttum, duşa götürdüm. Temizlikçi kadını güzelce yıkadım. Duruladım. Yıkanmadan yatağa yattım. "Yatak böyle kalsın ben de böyle kalmak istiyorum" dedim. Komidinin üzerindeki cüzdanı aldım, içinde ne kadar varsa ki epeyce bir para vardı, son hayvanlığımı da yapıp,

- İyi orospuymuşsun.

Deyip parayı komidinin üzerine koydum. İnime girdim sırtımı döndüm yattım. Yatağı koklayarak gözlerimi kapadım.

- Öyleyimdir

Dedi. Gözlerim kapandı.

Kulağımı tırmalayan elektrik süpürgesi sesi ile gözlerimi açtım. Saate baktım, ne kadar uydum ki diye düşündüm. Çıkan sesler Zeliha Hanım'ın hala evde olduğunu gösteriyordu. Çişimi yaptım, Seks kokuyordum!!!, koltuk altımdan yayılan ter kokusu ile karışıktı. Daha başka kokardı seksten sonra, daha kesif, daha keskin. Bana hep öyle gelirdi. Şu an o kokudan kurtulmak istemiyordum. Sağı solu işaretleyen erkek kediler gibi mağrur hissetmiştim kendimi. Mart aylarında -ki artık mart falan dinlemiyordu onlarda gerçi- dişi kedileri üçer beşerli kovalamaları ve çiftleşeceğim diye resmen sapkın bir şekilde ısrarcı takipleri aklıma geliverdi. Daha ne kadar ilkelleşebilirim diye düşündüm. Tanımlayamıyordum durumu; kurtulmuş erkek egosu mu yoksa adice bir hayvanlık mıydı? Buna rağmen Zeliha hanımı becerirken gözlerinin hissettirdiği ilkellik hoşuma gitmişti. Elimi yüzümü yıkadım, üzerimi oradaki tişörtlerden biri ile sildim. Altıma bir şort geçirdim. Komidinin üzerinde duran parayı gördüm. Aldım. Odadan çıktım.Elektrik süpürgesini kapadım.

- Paranı almamışsın

- O çok fazla

- Az veya fazla ben verdim karşılığı bu işte al çantana koy.

Dalga geçtiğini sonra anlayacaktım. Salaklık güzel bir şeydi anı yaşarken, sonradan kafaya dank edince kötü oluyordu ama.

Saçları bağlı değildi. "O çok fazla" derken doğrulmuş hafif bir tebessümle söylemişti bu cümleyi.

Dudakları ilk kez o zaman dikkatimi çekti. Zeliha'yı dudaklarından hiç öpmemiştim sikerken. Tişörtünün altında sutyensiz memeleri de dikkatimi çekti sonra. Onların canına okumuştum, ama dudaklarım değmiş miydi hatırlamıyordum. Bu sefer gözlerine bakabiliyordum, ne gördüğümü, beni neyin korkuttuğunu anlamıştım. Para avucumdan düştü. Zeliha iyice doğruldu. Ne olacağını biliyordu. Süpürgeyi elinden bıraktı, gelmemi bekliyordu. Yaklaştım. Yanaklarından tuttum öpmediğim o güzel dudaklarını öpmeye başladım. Yüzünü, yanaklarını. Boynunu. Yeni başlıyorduk.

Soydum güzelce. Onun isteği gibi "Güzelce". Dudaklarından ayrılamıyordum, ellerim kadife ten üzerinde dolanıyordu, "Güzelce".

Boynundan aşağı indim. Memelerinin üzerine geldiğimde gövdesini biraz daha yanaştırdı, biraz sarkmış, biraz yumuşamış olan memelerini misafirini ağırlayan ev sahibesi edası ile naifçe sundu. Her ikisini de çocuk gibi emdim, emdim. Yüzümü, yanaklarımı sürdüm. Karnına indim, nefes alışını hissettim. Kırışıktı ama gerçekti karnı. Tertemiz kasıklarını tattım. Güzel bacakları vardı, titriyorlardı. Güzel seviliyorlardı. Ayağa kalktım, döndürdüm. Aklıma yer etmiş o güzel sırtının acıttığım yerlerini özür dilercesine sevdim. Şamarlarımı patlattığım kalçasından da özür diledim. Kadın mis gibiydi, "Zeliha..." dedim, hanımlığı kalmamıştı, orospuluğu da. Kadınlığı çıkmıştı ortaya "Zeliha çok güzel kadınsın" dedim.

Kucağıma aldım, zor geldi yemin ederim. Öyle güçlü biri değildim, titremesi hala geçmeyen bacaklarımın üzerinde şöyle bir sarsıldım. Düşürecek gibi oldum kadını. Toparladım. Yatağa bıraktım öptüm, elbette güzelce sevdim her yerini. Üstüne uzandım, bacaklarının arasına yerleştim ama altımdan kurtuldu, sırt üstü uzandım ve kadını bekledim.

Please rate this story
The author would appreciate your feedback.
  • COMMENTS
Anonymous
Our Comments Policy is available in the Lit FAQ
Post as:
Anonymous
Share this Story

story TAGS

READ MORE OF THIS SERIES

Similar Stories

Case of Love One night, but, the greatest night.in Romance
Road Trip Tragedy leads to finding a new lifestyle and many loversin Novels and Novellas
Seema's Journey Ch. 01 Seema comes to terms with her feelings.in Lesbian Sex
A House of Love Romance explores a new facet.in Anal
The Naked Filmmaker Pt. 01 A series of naked shorts leads to an erotic adventure.in Exhibitionist & Voyeur
More Stories