Karım Ceren Otobüste 01

Kendimiz hakkında bilgi vermemiz gerekirse: Ben Noyan, 28 yaşında 1.82 boyunda 90 kiloyum, vücudum yapılı saçlarım kumral gözlerim kahverengi. Eşim Ceren, 25 yaşında 1.60 boylarında 55 kilo civarında, kum saati vücutlu, dolgun göğüslü, çıkık kalçalı çok güzel bir kızdır, saçları kuzgun siyah, gözleri çimen yeşildir.

Eşimle liseden beri tanıştığımız için birbirimizi çok iyi tanıyorduk ve uyumlu bir çift olduğumuzu düşünüyorduk. Benim lise zamanımızdan beri Ceren'i toplutaşımada kıstırıp okşama fantezim vardı, bir keresinde Beşiktaş'tan bindiğimiz otobüste 1 saat boyu kalabalıkta yumuşacık taytlı götüne yaslanmıştım ama en fazla o kadar.

Bir gece rüyamda tekrar o anı yaşayınca artık evli olduğumuza göre acaba cinsel hayatımıza zevk katmak için böyle bir fantezi yapsak nasıl olur diye düşünmeye başladım. Kendi kendimi kurdukça kurup en sonunda bir sevişmemiz sonrası konuyu Ceren'e açıp fikrini almaya karar verdim.

"Sevgilim beni çok heyecanlandıran bir fantezi var anlatayım mı? Fikrini merak ediyorum" dedim. Ceren merakla, "Anlat bakalım aşkım, merak ettim." Dedi. Bende anlatmaya başladım, "Çok kalabalık Metrobüs ya da otobüs içinde seni o kadar insanın içinde okşamak sevmek hatta muhtemelen imkansız ama duruma göre herkesin içinde sevişebilmek en büyük fantezim" dedim. Ceren biraz bunu düşünüp belki bir gün deneriz deyince çok mutlu olmuştum.

1 ay sonra doğum günümün öncesi gece Ceren, Aşkım sana hediyem hayal ettiğin fantezi olacak, yarın tüm gün sen ne istersen onu yapacağım, 1 günlük her anlamda kölen olacağım dedi. Çok şaşırmış ve mutlu olmuştum, Gerçekten mi? Her anlamda bak.. dedim imalı imalı. Ceren, evet aşkım sen ne istersen o dedi. Çok mutluydum bu gece nasıl uyuyacağım bilmiyordum.

Sonunda sabah zor oldu, çok heyecanlıydım çok sevdiğim güzeller güzeli eşimle bugün en büyük fantezimi gerçekleştirecektim. Ceren o gün kuzgun saçlarını toplayıp atkuyruğu yapmıştı. Fanteziye daha heyecan katsın diye sutyen ve tanga giymesine izin vermedim, kıyafetleri altında çıplak olacaktı. Kostüm olarak beyaz bol ince bluz üstüne kısa kot ceket giymişti, cekete bluz altından çok belli olan dolgun memelerinin uçlarını kapayabilmesi için izin vermiştim. Alt kısmına, ince kumaştan bol lise eteği gibi damalı siyah bir mini etek giymiş, ayakkabı olarak 4-5 parmak topuklu diz hizası siyah çift çizme giymişti. Tek kelimeyle çok güzel ve baştan çıkarıcı gözüküyordu.

Saat akşamüstü 5 gibi iş çıkışı bize en yakın olan Yenibosna Metrobüs durağına gittik, zaten tıklım tıklımdı hayal ettiğim gibi bir Metrobüs bulmam zor olmayacaktı. Durakta beklerken Ceren'in tahmin ettiğimden çok daha fazla dikkat çekmesi biraz keyfimi kaçırmıştı, etraftaki birçok erkek çekinmeden eşime adeta yiyecek gibi bakıyorlardı, ama fantezimi gerçekleştirme şansım bu durumu görmezden gelmemi sağladı.

Amacımız fantezi yapmak olduğu için istikamet bizim için önemli değildi. Beylikdüzü tarafına gitmeye karar verdik ve o tarafta beklemeye başladık. Gelen Metrobüslere duraktakiler doluştukça bizde yavaş yavaş sıranın en önüne kadar gelmiştik. Az sonra yeni gelenin kapıları açıldı, ama inen olmadığı gibi içerisi adeta dışarı taşıyordu. Ben bir sonrakini beklemeye karar vermişken arkadan birinin ittirmesiyle, bende istemeden Ceren'i ittirmiş oldum, kızda ben ittim, sanarak zaten tıklım tıklım olan Metrobüse binmek için topuklu çizmesiyle içeri doğru bir adım attı. Kapıdaki adam Ceren'in bir içim su görüntüsünü karşısında hemen içeri doğru kaymaya çalışarak kızın Metrobüse binmesine yardımcı olmaya çalıştı.

Açılan yere Ceren zorda olsa girip sıkışmıştı, bende eşimin arkasından adımımı içeri atmıştım ama benimde sıkışmama imkan yok gibiydi. Bu sırada kapıların kapanma sesini duyunca panik olup son bir çaba gösterecektim ama sağ taraftan adamın biri yandan gelip adeta Ceren'in arkasına yüklenir şekilde Metrobüse binmişti.

Ben daha ne olduğunu anlayamadan kapılar kapanmış Ceren, arkasında elinde şemsiye olan 1.70 boylarında, 30-40 yaşlarında, kel, tıraşlı, takım elbiseli bir adam ona yaslanırken gözlerimin önünde yavaş yavaş benden uzaklaşıyordu. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü hemen sıradan çıkıp telefonla eşimi aradım, Sevgilim hengamede binemedim bir sonraki durakta inip bu tarafa biner misin ben mi sana geleyim? dedim. Ceren, Ben gelirim aşkım sen üzülme problem değil dedi.

Ben biraz rahatlamıştım ama bir sonraki durak yaklaşık 10dk sonraki Sefaköy'dü oraya kadar kel herif zaten kalabalık olan Metrobüste kesin eşime daha fazla yaslanacaktı. Moralim bozulmuştu ama nasıl olsa bir daha yüzünü görmeyeceğimiz bir adam için keyfimi kaçırmaya değmez, az sonra yıllardır hayalini kurduğum fantezim gerçek olmak üzere sen ona odaklan diye içimden tekrarlayarak kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum, ama olmuyordu.

Gözümü her kapadığımda kel herif Ceren'in bol damalı mini eteğinin altına uzanıp kızın pamuk gibi götünü mıncıklıyordu. Bir süre sonra artık pes ederek adamın yerinde kendimi hayal etmeye başlamıştım, kalabalık içinde adamın pozisyonunda eşimin çıplak götünü hoyratça okşadığımı hayal ediyor ve azdıkça azıyordum.

15-20 dakika sonunda hava kararmaya başlamıştı ve Ceren sonunda gelmişti, onu görünce adeta günüm tekrar aydınlanmıştı, eşim bana yaklaşırken arkasından Metrobüsten inen kişi dikkatimi çekti, bu herif az önce eşime arkasından dayayıp Metrobüste sıkıştıran keltoş pislikti. Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş tepem atmıştı ama bu kadar azmışken Ceren'e durumu fark ettirip fanteziden olmak istemiyordum. Kız yanıma geldiğinde yanakları kıp kırmızıydı, yüzünde ezbere bildiğim çok tahrik olmuş ifadesi vardı. Acaba keltoş eşimi taciz etmişti miydi? Çok sinirlendim ama Ceren'in ses tonu beni yumuşattı, "Aşkım iki durak arası çok uzunmuş, özür dilerim ben sende bineceksin sandım, umarım vazgeçmedin" dedi.

Yaklaşık yarım saattir azgınlıktan kudurduğum için vazgeçmemin imkanı yoktu, "Önemli değil bir tanem, vazgeçmedim sen merak etme, gel bu sefer bu tarafa doğru gidelim" dedim ve kolumu boynuna atıp Zincirlikuyu tarafına giden sıraya girdik.

Keltoş beni görüp toz olmuştur diye düşünüp etrafa bakınınca pisliği tekrar yakaladım. O da bizim sıraya girmiş gibi yan tarafta telefonla konuşuyordu ama gözleri Ceren'deydi. Bizim tarafa doğru giden ilk gelen Metrobüse binip Ceren'ide elinden tutup içeri çektim, içerisi çok kalabalık değildi ama olsun, tacizci keltoştan uzaklaşalım sonra elbet kalabalıklaşır diye düşünmüştüm. Biz bindikten sonra ben daha rahatlayamadan kel herif aynı şekilde yandan sıraya kaynak yapıp pat diye Ceren'in arkasından Metrobüse bindi, çok sinirlenmiştim.

Tam o sıra, arkadan çantalı bir kız inmek için aceleyle içeridekileri iterek kapıya ilerliyordu. Beni itmesiyle bende yana çekilmiştim ama çekilirken istemeden Ceren'i tam kel herife doğru itmiş bulundum, inen kızın ardından tam Ceren'i tekrar yanıma çekiyordum, bir anda 3 kişi daha itişerek bindi, son binen şişman teyze tam Ceren'in yanında zor sıkışmış bir pozisyondaydı.

Kapıların kapanmasıyla Ceren'i kendime çekmeye çalıştım ama kalabalıktan kız gelemediği gibi kel tacizci de biraz dönerek kızın iyice kucağına hizalanmasını sağladı, bir şey olmuyordu belki ama bu durum çok moralimi bozulmuştu. Güzeller güzeli eşimin direk arkasında zevkten 4köşe olan keltoşu gördükçe kendimi zor tutuyordum. Neyse 4-5 dakika sonra bir sonraki durakta inenlerin sayesinde sonunda ortalara kayabilmiştik, tabi kel herif olabildiğince Ceren'e yakın olmaya çalışıyordu ama şanımıza inen binen hareketlenmesinde bizden uzakta kalmıştı.

Sonunda Ceren'i Metrobüsün ortadaki cam kenarı ayakta durma yerine kadar çekebilmiştim. Kel herifte uzakta kaldığı için artık rahatlamıştık. Pozisyonumuz şu şekildeydi, Ceren'in yanında köşede camdan dışarıyı seyreden kapalı şişman bir teyze vardı onun dışında kalabalıkta etrafımızdaki herkes ya arkasını dönmüş ya da kendi halindeydi.

Bu şartlar altında bende artık fantezimi gerçekleştirmek için uygun zamanın geldiğine karar verdim ve eşim Ceren'e sağ arka çaprazından iyice yanaştım. Sol elimi cebimin dışında eşimin damalı mini eteğine iyice yanaştırdım, diz hizası çizmeleri eşimin kalçasını yükselttiği için neredeyse elimle Ceren'in kalçası aynı hizadaydı. Hayallerimin gerçek olmasına çok az kalmıştı, sonunda etrafı kontrol ederek elimi eşimin kalçasına dokundurdum. Ceren'in utangaç ve çok heyecanlı olduğu anlaşılıyordu ikimizde etrafı ara sıra usulca kontrol ediyorduk, fanteziye devam ediyordum.

Elimi cebimden kurtarıp Ceren'in eteğinin altına doğru uzanmaya başladım, az sonra karımın pamuk gibi çıplak kalçası parmaklarımın arasında avucumun içindeydi, onu bu kadar insanın içinde zevkine vara vara okşamaya başlamıştım, ikimizde çok heyecanlıydık, Ceren'in tenindeki soğuk terler heyecanıma heyecan katıyordu. Biraz daha mini eteğinin altından kalçasını ovduktan sonra elim artık yavaşça eşimin kalçasından bacaklarının arasına doğru yolunu buluyordu, en sonunda Ceren'in pürüzsüz amcığına ulaşmıştım, amının dudakları kabarmış ve şimdiden sırılsıklamdı.

Güzeller güzeli eşimin bu hali beni çok azdırmıştı, biraz amını eteğinin altından ovduktan sonra orta parmağımı yavaşça Ceren'imin amcığının içine bastırmaya başlamıştım, parmağım içine doğru kayarken Ceren'de hafif irkilerek sağ elini arkasına doğru atıp pantolonumun üstünden sikimi okşamaya başladı. Cennette gibiydim çok zevk alıyordum ama bu halim umduğum kadar uzun sürmedi. Yaklaşık 10 dakika sonra Ceren'in yanındaki şişman teyze inmek için hareketlenince kel tacizci bir hışımla kadına yol verip onun yerine geçmişti, o an başımda şimşekler çaktı, eminim bizim tüm aksiyonumuzu pür dikkat seyretmişti.

Bu durum keyfimi kaçırmıştı ama Metrobüs tekrar harekete geçince Ceren sağ elini tekrar pantolonumun önüne atıp sikimi ovmaya devam ederken aklım tekrar sadece eşime kaymıştı. Kel herif bu sırada sırtını oturma yerine yaslayıp sol kolunu cam kenarından Ceren'e doğru uzatmıştı, pislikten zaten kıllanmasam normal bir durumdu, dikkatimi çekmezdi ama olanlardan sonra dikkatle pisliği izliyordum. Kolu eşimin destek demirinden tuttuğu eline çok yakındı ve sanki gittikçe milim milim daha yaklaşıyordu.

Ben bunu düşünürken Ceren biraz daha ileri gidip yavaşça fermuarımı aşağı çekmeye başlayınca tekrar dikkatim dağıldı. Fermuarım tamamen açılınca Ceren elini içeriye sokup sikimi avucunun içine aldığında neredeyse o an boşalacaktım, bende içime boxer giymemiştim.

Muhteşem bir histi Metrobüs kalabalığı içinde, ben baştan çıkarıcı eşimi, eteğinin altından amını parmaklarken oda, pantalonumun içinden sikimi sıvazlıyordu. Biz bu şekilde zevkin doruğunda 5-6 dakika gittikten sonra aklıma tekrar kel pislik gelmişti ve onu kontrol etmek için camdaki yansımaya bakmaya başladım.

Hava artık karardığı için camdan içerisi yansıyarak ayna gibi gözüküyordu. Gördüğüm karşısında şok olmuştum, ben eşimi mini eteğinin altından okşarken kel herif cam kenarından uzattığı koluyla elini eşim Ceren'in alyanslı sol elinin üzerine getirmiş kızın elini adeta usulca okşuyor gibiydi, en dikkat çeken kısmı onunda sol elinde alyans olmasıydı. Pislik evli olmasına rağmen benim evli olduğu bariz eşimi taciz ediyordu. Ceren'de kesin ben onu alttan okşadığım için iyice azmış, o yüzden adamın tacizini görmezden geliyordu.

Yanı başımda karımın ulu orta taciz edilmesinin yeni farkına varmış, ne yapacağımı bilemezken Metrobüs durakta durdu ve benim sağ yanımda köşedeki kız müsaade istedi. Kızın sesini duyunca kendime gelip geçmesi için yan dönüp yol verdim ama bu sefer kız geçince arkamdaki adam beni boşalan köşeye doğru ittirmişti, bende fermuarım hala açık olduğu için önümü dönmeden mecbur kaymıştım. Ben kayınca beni ittiren adam kocaman valizini benim eski yerime doğru çekmişti

Olaylar hiç istemediğim bir hal almıştı, eşimden uzaklaşmıştım. Metrobüs tekrar hareketlenince Ceren'le göz göze gelmiştim, ben halimize üzülürken onun sıcak gülümsemesi içimi ısıtmıştı, ben kenara kayınca Ceren'de toparlanmış biraz daha sağa kayıp keltoştan uzaklaşmıştı, kel herifte ümidi kesip elini çekmiş ve destek demirini biraz daha aşağıdan tutmuştu. Bu duruma sevinmiştim ama hala aramızda bir kişi ve kocaman bavul vardı, fırsat olunca, aramızdaki arkasını dönmüş adam gidince fanteziye kaldığımız yerden devam edeceğimizi ikimizde biliyorduk. Kendi kendimize oynaştıktan sonra Ceren cama doğru döndü, bende onun izleyip bu kadar güzel bir eşim olduğu için ne kadar şanslı olduğumu düşünüyordum.

Biraz sonra ben Ceren'i izlerken Metrobüsün içindeki kıpırdaşmada aramızdaki adam biraz daha geri gelip valize yaslanınca karım mecburen tekrar kel tacizciye yakınlaşmıştı ama elinden geldiğince uzak durmak için bana doğru yan dönmüştü. Bu pozisyonda kel herife tam arkasını dönmüş gibi olduğu için keyfim kaçmıştı, tekrar göz göze gelip halimize gülümsedikten sonra biraz daha rahatlayıp aramızdaki adam artık bir an önce gitsin diye beklerken dakikalar geçmiyordu. Bu sürede bende ara sıra camdan dışarı bakarken yansımadan keltoşu kontrol ediyordum, pis tacizci gözlerini eşimin bacaklarından ve kalçasından bir an bile ayırmıyordu, ama uzak olması bizim için iyiydi.

Biraz daha sonra Ceren'le aramızdaki adam tam geri gelip adeta valizin üzerine oturmaya çalışınca valiz biraz daha Ceren'in tarafına kaydı, kızda mecbur biraz daha sola kaymıştı. Ben Off..layıp Poff..larken artık sadece dışarıya bakar gibi keli kontrol ediyordum. Ne yazık ki korktuğum başıma gelmeye başlamıştı, oda eşimle aramıza hödüğün biri girdiği için artık benim çerçeveden çıktığımı düşününce eşime biraz yanaşmıştı. Ceren bana doğru dönük olduğu için tehlikenin farkında değildi, az sonra kel pislik etrafı sakince kolaçan edip güvende olduğunu anlayınca destek demirindeki sol eliyle Ceren'in damalı mini eteğinin ucunu hafifçe tutarak usulca yukarı doğru çekmeye başladı.

O an hala belki aramızdaki adam giderde biz devam ederiz belki diye ümidim olduğum için kendimi zor tutarak olanları gözlemlemeye karar verdim. Güzel eşim Ceren'in damalı mini eteğinin ucu santim santim yukarı açılırken diz hizası siyah çizmelerinin yükselttiği pamuk gibi çıplak kalçası yavaş yavaş görüşüme giriyordu. Keltoş gözünün önündeki bu hazinenin tadına varırken mini eteği bol olduğu için

Ceren, kalçasının açıldığının farkında değildi ama bu durum çok üzün sürmedi. Kel herif eteği yeterince açtıktan sonra etrafı kontrol edip güvende olduğunu anlayınca daha ileri giderek sol elini usulca eteğin içine sokup eşimin çıplak kalçasını yavaşça avuçlamıştı. Ceren kalçasında kel pisliğinin elini hissedince panik olup hemen ona döndü sonra bana fark ettirmeden uzaklaşmaya çalıştı ama nafile, yer yoktu, rezil oluruz diye seste çıkaramıyordu, en sonunda yan dönüp destek demirine sırtını dayadı.

Kel tacizci pislik durumu çok iyi çözmüştü, kızın çaresiz olduğunu anlayınca destek demirine yaslanan eşimin mini eteğinin altına uzanıp kızın götünü daha hoyratça sıkıp mıncıklıyordu. Bende her an aramızdaki hödük gider diye ümitli olduğum için gördüklerime dişimi sıkarak katlanıyordum. Bu sırada Ceren sürekli beni kontrol ettiği için bende kız bana karşı rezil olmasın diye cama dönmüş durumun farkında değil gibi yapıyordum. Camdan kel pisliğin eşimin mini eteğinin altına uzanıp kızı taciz etmesini izleyerek çaresizlikten daha önce yaptığım gibi adamın ellerini kendi elim gibi hayal edip üzüntümü zevke dönüştürmeye çalışıyordum.

Bir süre sonra aramızdaki adam biraz sağa sola hareketlenince Ceren iyice arkasına kel tacizciye yanaşmış gibi oldu, herkes yerleşince Ceren'in gözlerini büyümesinden kalçasını mıncıklayan elin amcığına ulaştığını anlamıştım. Az sonra Ceren'in yanakları kıp kırmızı bir şekilde gözlerini kapamış muhtemelen oda kel pisliğin ben olduğumu hayal ederek kendisini adeta teslim etmiş gibiydi.

Bende azdıkça azıyordum, zaman adeta durmuş gibiydi, biraz daha bu şekilde Ceren kel pislik tarafından muhtemelen parmaklandıktan sonra Haliç'i geçiyorduk ve şiddetli yağmur başlamıştı. Rampayı çıkarken gördüğüm karşısında adeta kamyon çarpmışa döndüm, kel pislik Ceren'in teslimiyetinin tamamen farkında sol eli hala kızın eteğinin altındayken etrafı kontrol ederek biraz daha camdan tarafa döndü, diğer eliyle usulca fermuarını indirip sikini pantolonundan çıkarmıştı, yanındaki adam arkasını dönmüştü ama ona rağmen bu nasıl bir cesaretti?

Şokla dehşeti beraber yaşıyordum, pisliğin siki benimkinden 3-4 parmak daha uzundu. Kel tacizci kalabalığın içinde eşimin amını parmaklarken aynı zamanda artık kendi sikini sıvazlamaya başlamıştı. Artık bu son noktaydı biraz daha bu durumun ilerlemesine izin verirsem sonuçları bizin için geri dönülemez olacaktı. Bulunduğum pozisyondan Ceren'e seslendim, "Aşkım Mecidiyeköy'de inelim oradan otobüsle döneriz" dedim. Ceren gözlerini açıp biraz panikle mırın kırın yapıp, "Yağmur yağıyor sevgilim bence devam edelim" dedi ama çok uzatmadı, Mecidiyeköy durağında inmeye karar verdik 10 dakika falan vardı. Ceren'in yüz ifadesi telaşlı ama hala azgın olduğu belliydi. Kel pislikse sesimi duyup durmak bir yana biz sessizleşince, elleri sanki daha hızlı çalışıyordu.