Karımla Mikonos Tatili

Story Info
Mikonosta ilk iki gün muhteşemdi. Allak bullak olmuştum.
2.8k words
4.43
4.3k
2
Story does not have any tags

Part 1 of the 2 part series

Updated 06/09/2023
Created 03/10/2020
Share this Story

Font Size

Default Font Size

Font Spacing

Default Font Spacing

Font Face

Default Font Face

Reading Theme

Default Theme (White)
You need to Log In or Sign Up to have your customization saved in your Literotica profile.
PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here
birkar
birkar
19 Followers

Uzun zamandır yurtdışında tatil yapmayı planlıyorduk.

Bir kaç alternatif vardı, İtalya,İspanya ve Yunanistan arasında yakınlığı ve daha ekonomik oluşu sebebiyle mikonos adasında karar kıldık.

Karım mayıs ayından itibaren hazırlıklara başladı, elbiseler, ayakkabılar, pantolonlar, bikiniler.

Benim favorim cutout tarzı yanları açık dar ve ince elbiseler, bakınca erekte oluyor insan.

Bikiniler de küçüldükçe küçüldü, bir kaç tane normal tanganın yanında arkası tamamen ip önüde am dudaklarını bile zor kapatan bikiniler aldı.

Karımı o bikinilerle güneşlendiğini hayal ettiğimde ateş bastı, muhtemelen iki deliği de görünürdü. :)

Bir yandan da karımın nasıl bu kadar değiştiğine hayret ediyordum, o mutaassıp kızın içinden tam bir orospu çıkmıştı.

Mikonosa indiğimizde hemen bir taksi çevirip otele ulaştık.

Beklediğimizden daha güzeldi mikonos , insanlar da alabildiğine misafirperverdi.

Hemen odamıza geçip , duşumuzu aldık.

Aygün incecik beyaz bir elbise içinde muhteşem görünüyordu.

Ve elbette içindeki pembe tangasıyla sütyensiz göğüs uçlarıda bütün çekiciliğiyle ortadaydı.

Otelin restoranına indik , karnımızı doyurup mikonosun meşhur gecelerine akmayı düşünüyoruz.

Yemeğimizi yerken aramızda konuşuyoruz, gülüyoruz , bir ara aygünün dikkatinin yan masaya kaydığını farkettim.

Farkettirmeden baktığımda ikisi otuzlarında biri kırklarında üç kişiydiler , üçüde sırım gibiydi , üçüde uzun saçlıydı kırklarında olanın biraz seyrelmişti.

Gençlerden ikisi esmer biri kumraldı ve kumral olanın kolsuz tshirtinden fışkıran müthiş bir vücudu vardı.

Arada bize dikkat kesiliyor gülümseyerek aygüne bakıyordu , aygünde benimle konuşuyordu ama arada bakışları ona kayıyordu.

Bir ara gülümsedi.

Çocuk yan masadan kalktı yanımıza geldi.

Güzel bir türkçeyle "Merhaba türkmüsünüz" dedi.

Türkçe konuştuğunuzu görünce bir merhaba ve hoşgeldiniz demek istedim dedi.

Merhaba teşekkür ederiz dedik.

Ben Niko dedi delikanlı, doğma büyüme buralıyım.

Ben metin ve eşim aygün diye tanıştırdım.

Buyurmazmısınız dediğimde, aygünün elini tuttu ve zarif bir reveransla öptü. sonra aramızdaki sandalyeye oturdu.

Bana dönerek, sanırım dünyanın en şanslı erkeğisiniz, böyle bir güzelliğe sahipsiniz dedi.

Çok teşekkür ederim, evet gerçekten çok şanslıyım dedim.

Türkçeyi buradaki komşularımızdan öğrendim, yaz tatillerinde çoğunluğu türk olan turistlere adayı gezdirirdim dedi.

Sonra bana döndü, burayı kimse benim kadar bilemez.

Buranın tüm güzelliklerini, gizemini tılsımını çok iyi bilirim, izin verirseniz güzel eşinize bu güzellikleri göstermek isterim dedi.

Şaşkınlıkla eşime baktım , gülümsüyordu.

Az önce hayranlıkla , gizli bir istekle baktığı bu delikanlı onu gezdirmek istiyordu, doğal olarak da çok hoşuna gitmişti.

Niko devam etti, bugünde olabilirdi ama birlikte plan yaptığım bir arkadaşım var , gece Skandinavianda eğleneceğiz dedi.

Bize de önerebileceğin yer varsa bizde bara gideceğiz dedim.

Skandinavian çok iyidir dedi, içkisi , müziği , ortamı harikadır dedi.

Sonra kalktı, sabah 11 de gelirim dedi.

Bir adım attıktan sonra "oda numaranız kaç?" dedi

Elimdeki anahtara baktım ve gösterdim 23 dedim.

Bana elini uzatıp tokalaştı, sonra aygünün sol elini sağ eliyle tuttu ve avuç içine bir öpücük kondurdu.

Yarın sabah 11 de harika bir güne hazır olun dedi.

Arkadaşları da baş selamı vererek hep birlikte kalktılar.

Bu ne şimdi dedim aygüne.

Bilmem dedi, çok yakışıklı ve çok çekici ama belli ki kız arkadaşı varmış ve yarınki daveti sanırım iltifattı dedi.

Öyle gibi görünmüyordu dedim ama aygün haklıydı, çocuk üstüne basa basa bir kız arkadaşıyla planı olduğunu söylemişti.

Yemeğimizi yedik ve yavaş yürüyüşle adayı gezelim istedik.

Aygün yürürken sütyensiz memeleri sallanıyor, ışığın önünden geçtiğimizde incecik elbisesi bütün vücudunu ortaya döküyordu.

Yanıp sönen kırmızı mavi Skandinavian bar yazısını görünce içeriye girdik.

Müthiş bir kalabalık vardı , yara yara içeride kendimize bir yer bulduk.

Aygün , dikkatli gözlerle etrafa bakınıyordı.

Biraz sonra aygünü dansa kaldırdım.

ince uzun bir mekanda herkes dans ediyor, çok kalabalık olması sebebiyle de birbirlerine değiyorlardı.

Hareketli danslarda aygünün sütyensiz memeleri ve incecik elbisesi muhteşem bir ziyafet sunuyordu, bazen de kollarımla sıkıca sarıyor kalçalarını mıncıklıyordum.

Birden durdu aygün , gülümsemeyle karışık şaşkınlık ifadesiyle uzaklara bir yerlere bakıyordu.

Kulağıma eğildi, niko da burada dedi.

Kız arkadaşıyla öpüşüyorlar.

Kafamı çevirince ben de farkettim ama onlarınkine öpüşme denmezdi.

Düpedüz sevişiyorlardı.

Onları görünce ben de aygünün dudaklarına yapıştım bir yandan da kalçalarını okşuyordum.

Zaten elbisesi o kadar inceydi ki kalçalarının her kıvrımını her hareketini hissediyordum.

Bir müddet sonra ben yoruldum ve kenara geldim, aygünün durmaya niyeti yoktu.

Aygün tek başına dansediyor üzerine ışık geldiğinde sütyen giymediğinde göğüsleri çıplak hissi veriyordu.

Aradabir bana bakıyor gülümsüyordu. ,

Bir ara arkasına birisi geldi hem dansediyor hem de arada aygüne dokunuyordu, sonra yüzyüze birlikte dansetmeye başladılar.

Dikkatli bakınca bunun sabah oteldeki nikonun arkadaşlarından biri olduğunu farkettim.

Bir müddet yüzyüze dans ettiler sonra aygünün arkasına geçip ellerini aygünün beline koyup müziğin ritmine göre sallanmaya başladılar.

Aygünün yüzünden çok zevk aldığı belliydi , rengi kırmızılaşmıştı.

Kalçalarını müziğin ritmine göre oynatıyordu, delikanlıda aygünün belini ve göbeğini okşuyordu.

Sonra eğilip boynunu ve kulak memelerini öpmeye başladı.

Aygün adeta dünyadan kopmuştu, delikanlı devam ettikçe aygünün kıvranmaya başladığını gördüm.

Birden delikanlı benim kendilerini izlediğimi farketti , gülümseyerek bir baş hareketi yaptı , bende gülümseyerek karşılık verdim.

Bir müddet daha dans ettikten sonra aygün çocukla birlikte yanıma geldiler.

Aygün tanıştırdı, Dimitri dedi , bugün otelde tanışmıştık, nikonun arkadaşı dedi.

Memnun oldum diyerek elimi uzattım tokalaştık.

Sonra oturdular , elleri hala aygünün üzerinde tıpkı bir piyanonun tuşlarına basar gibi geziniyordu.

Niko gibi türkçe bilmiyordu ama canayakınlığıyla farkı kapatıyordu.

Niko da az ileride sarışın at gibi bir kadınla sevişiyordu , üçümüzde onlara bakınca bizi farketti, sağ elini kaldırarak bir selamla işareti yaptı, biz de karşılık verdik.

İki elinin işaret parmaklarını yanyana getirerek 11 işaretini yaptı sonra sevişmeye devam ettiler.

Yol ve hava değişikliği epey yormuştu bizi, dansın ve ortamın yorgunluğu da cabası.

Karıma otele gidip biraz dinlenelim çok yorulduk dedim.

Dimitriye elimize uyuma işareti yaparak müsade istedik kalktık.

El ele yürürken , aşkım bugün iyi eğlendin dedim.

Evet dedi.

Burada her şey harika dedi.

Deniz, güneş, eğlence ve erkekler.

Güldüm, dimitriden mi bahsediyorsun dedim.

Hepsi dedi.

Gerçekten hem çok yakışıklılar hem de inanılmaz çekiciler dedi.

Dimitri dans ederken uçurdu beni , elleri vücudumda gezindikçe doruklara çıktım.

İnan böyle bir zevk hiç yaşamadım dedi.

O an pişmanlık duydum, keşke aygünü dimitriyle bıraksaydım diye düşündüm.

Adeta limon sıkmıştım keyiflerine.

Otelimize yaklaşmıştık , odaya çıktık.

Asansörde dudaklarına yapıştım , deliler gibi sevişmeye başladık.

Asansörün kata geldiğini durduğunu anlayamadık, tekrar hareket edince farkına varabildik.

Asansör faslından sonra odamıza girdik, kapıyı kapatır kapatmaz aygünün elbisesini indirdim ve deli gibi yalamaya başladım.

Yatağa geçtiğimizde ikimizde dayanacak hal kalmamıştı, içine girip çıkmaya başladığımda bir kaç gitgelden sonra dayanamayarak içine boşaldım.

Ben duşa girdiğimde aygün parmaklarıyla masturbasyon yapıyordu ve çığlıklarıyla onunda orgazm olduğunu anladım.

Gece iki buçuğu geçmişti, camları açıp keyifli bir uyku çektik.

Telefonun sesiyle uyandık, resepsiyondan telefonu alan niko neşeli bir şekilde günaydınlar günaydınlar Afroditi almaya geldim,

Lobide bekliyorum dedi.

Aygünde uyanmıştı.

Niko gelmiş dedim, aşağıda lobide bekliyormuş.

Kız arkadaşını ekmişti demekki.

Hızlıca giyindik aşağıya indik, niko sıcakkanlı bir şekilde karşıladı bizi.

Kahvaltı yapmadık, kahvaltı yapalım öyle çıkın dedim.

Tamam dedi, ben de kahvaltı yapmadım zaten dedi.

Üçümüz güzel bir kahvaltı yaptık, niko çok neşeli ve konuşkandı.

Aklına gelen her şeyi anlatıyor, espriler yapıyor güldürüyordu.

Kahvaltı sonrasında aygün yukarıya giyinmek için kalktı , niko "çabuk ol afrodit, sana saklı koyları da göstereceğim" dedi.

Aygün çıkıncada , çok şanslı adamsın dedi.

Evet dedim.

Sonra uzun uzun türk kadınlarından övgüyle bahsetti, aşklarını yaşadıklarını falan anlattı.

Aygün aşağı indiğinde de ingilizce görüşürüz anlamına gelen see you diyerek ayağa kalktı.

Ben de kısa bir süre oturdum sonra arkalarından gitmek geldi aklıma, çok uzaklaşmış olamazlardı.

Dışarı çıktığımda elele koylara doğru yürüyorlardı.

Kararsız bir halde uzaktan izlemeye başladım.

Kayalıklarla dolu sahile indiler ben de yukarıdan izlemekle yetindim.

En uç noktanın az biraz gerisinde durdular, havluları serdiler.

Az ötelerinde tamamen çıplak bir çift vardı, niko onlara birşeyler söyledi.

Dikkatli bakınca kadının nikonun kız arkadaşı erkeğinde nikonun arkadaşı dimitri olduğunu farkettim, sanırım aygün de şaşırmıştı.

Aygün elbisesini çıkarıp bikiniyle kaldı, beyaz ve seksi bir tanga seçmişti.

Nikoda önce üstünü tshirtini çıkardı, sonra da pantolonunu , mayo falan giymemişti tamamen çırılçıplaktı.

Bunu saklama gereği de duymuyordu, son derece rahat davranıyordu.

Kısa sürede aygün alıştı bu duruma.

Bu arada dimitri nikonun kız arkadaşını sikmeye başlamıştı, kadın arada sesler çıkarıyordu.

Aygün yüz üstü güneşlenirken , niko önce bikinisinin üstünü çıkardı sonra da altını çıkarmaya çalıştı.

Aygün sanırım itiraz ediyordu ki niko burada her şey normal manasında yandaki dimitriyi ve kız arkadaşını gösterdi.

Aygün yine de bikinisinin altını çıkartmadı ama üstü tamamen çıplak kalmıştı.

Sonra aygünü öpmeye başladı, aygünde hem öpüşüyor hem de nikonun kalçalarını okşuyordu.

Aygün yan dönerek nikonun sikini okşamaya başladı , niko sırtüstü yatarak bu keyfi yaşamaya başladı.

Yan tarafta dimitri farklı farklı pozisyonlarda nikonun kız arkadaşını yarım saat kadar evire çevire sikiyordu.

Aygün nikonun sikini ağzına alıp sanki çok lezzetli bir dondurma yer gibi başını yalıyor, taşaklarını yalıyor sıkıyordu.

İki eliyle sıvazlıyor , başını yalıyor, hırsla bir daha saldırıyordu.

bir müddet sonra niko kalktı aygünü domalma pozisyonuna çevirdi, tangasını sağ eliyle kenara çekip kıvrık sikini oynatarak aygünün amına girmesini sağladı.

Müthiş ritmik hareketlerle aygünü sikiyordu.

Tıpkı bir makine gibiydi ve durmak bilmiyordu.

Aygün kıvranıyor , sağa sola dönüyor kurtulamıyordu.

Niko arkadan vurdukça sağa sola hareket eden aygün havluların yarım metre kada dışına çıktı.

Niko güçlü kollarıyla ama zarif bir hareketle aygünü minder içine havluların üstüne geri çekti.

Sonra aygünü sırtüstü yatırdı ve tangasını eliyle aralayıp aygünün de yardımıyla yeniden sikini aygünün amına yerleştirdi.

Önce yavaş hareketlerle sonra da makina hızıyla sikmeye başladı.

Aygünün yüzü , çığlıklar atan açık dudakları, nikonun omuzlarına sarılan elleri ve nikonun kasılıp gevşeyen kalçalarıyla dakikalarca sürdü.

Sonra niko yavaşladı ve sağ eliyle sikini içinden çıkardı ve sanırım boşalmaya başladı.

Bir müddet öyle kaldı, sonra aygün kollarını nikoya sardı ve uzun uzun öpüştüler.

Niko kalkarken aygünün göğüs ucunu öptü ve yan tarafa uzandı.

Aygün önce bikinisinin üstünü sonra da elbisesini sırtına geçirdi.

Niko da iyice yanlarına gelen dimitiryle ve kız arkadaşıyla sohbet ediyorlardı.

Bir saate yakın başrolünde sevgili karımın olduğu müthiş bir film izlemiştim, sıcağın ve adrenalinin verdiği hazla kendimden geçmiştim.

20 metre aşağıda yunanlı bir delikanlı güzel ve seksi karımı çığlıklar attıra attıra bir saate yakın sikmişti, nihayet benim bu harika olayı izleme şansım olmuştu.

Bir saate yakın denize girdiler , güneşlendiler, güneş iyice yakıcı olunca da kalktılar.

Hızlı hızlı yürüyerek onlardan önce otele geldim, elime bir gazete alarak okumaya başladım.

Aygünle niko elele otele geldiler, onları görünce el salladım, yanıma da elele geldiler, oturdular, ikisi de güneşin etkisiyle kızarmışlardı.

Yemek yiyelim dedim, niko gülerek evet acıktık, enerji takviye etmemiz lazım dedi.

Karıma göz kırptı, o da gülümsedi.

Niko gerçekten çok gevezeydi, yine türk kadınlarının güzelliklerinden çekiciliklerinden bahsetti durdu, aygünün her konuda harika olduğunu söyledi.

Sonra aygüne döndü sence yunan erkekleri nasıl?

Ben zaten tanımadan öncede çok beğenirdim yunan erkeklerini ama tanıdıktan sonra daha çok beğeniyorum diyebilirim.

Hem çok yakışıklılar hem çok çekiciler hem de çok ustalar dedi.

Üçümüzde gülüştük.

Sanırım benim izlediğimi bilmeden ikiside sikiştiklerini ima ediyorlardı, oysa onların anlattığından daha fazlasını görmüştüm.

Nikonun makina gibi sikerken aygünün attığı zevk çığlıklarını da duymuştum , nikoya nasıl arzu ve istekle sarıldığını da görmüştüm.

Yemekten sonra biraz daha oturduk, niko anlattıkça anlattı, en unutulmazının da daha 16 yaşında turistleri gezdirirken 35 li yaşlardaki karıkocanın yakınlığını , sonrasında da kadının kendi odalarında nikoyla sikiştiğini , kadının dudaklarını ısırdığını o yüzden de 2 gün dudaklarının kabarıklığının geçmediğini falan anlattı.

Yakıcı güneşin etkisi azalınca da hadi afrodit denize dedi niko, aygün biraz yukarı çıkmam lazım dedi.

Odaya çıkıp 15 dakika kadar sonra indi, duş almış , elbiselerini değişmişti.

Pareo gibi ince yeşil bir elbise giymişti, dikkatli bakınca da altına siyah bir tanga giydiği görünüyordu.

Elele otelden çıktılar, biraz bekledikten sonra ben de peşlerinden çıktım.

Yürürken nikonun eli aygünün belindeydi, kocaman elleriyle kalçalarını avuçlaya avuçlaya yürüyordu.

Yine aynı yerde durdular, dimitriyle nikonun kız arkadaşı yoktu.

Aygün pareosunu çıkardı , göğüsleri açıktı sadece siyah bir tangası kalmıştı, niko ise ne var ne yok çıkardı ve karımın yanına çırılçıplak yattı.

Hem sohbet ediyor hem de aygünün karnını belini göğüslerini okşuyordu.

Yerinden kalktı, aygünü tam yüzüstü çevirdi.

O kıvrık siki aygünün kalça toplarının tam arasına gelmişti, elleriyle aygüne masaj yapmaya başladı, belinden omuzlarına doğru çıkıyor sonra kalçalarına doğru iniyordu.

Kalçalarında daha bir itinayla okşamaya devam ediyordu.

Beş dakika kadar süren masaj faslından sonra aygün doğruldu, niko sırtüstü yattı, aygünde güneşten korunmak için havluyu sırtına alarak nikonun sikini yalamaya başladı.

Hayatımda bu kadar zevkli bir saksafon görmemiştim, nikonun kıvrık sikini iki eliyle yukarıdan aşağıya sıvazlıyor üstte kalan kısmını da yalıyordu.

Nikonun sikinin büyüklüğüde, iki avuç bir dudakla aşağı yukarı 20 santim civarında olduğu anlaşılıyordu.

Bu neredeyse benimkinin iki katıydı.

Aygün yaladıkça niko başını sağa sola oynatıyor, zevkten yerinde duramıyordu.

Uff be ne kadın dedim içimden, bu nasıl yalamaktı yedi bitirdi oğlanı.

İyice kıvama geliaygün doğruldu ve nikonun kucağına oturdu, sırtındaki havluyu da toplayarak yastık gibi nikonun başının altına koydu.

Niko aygünün tangasını kenara çekti, aygünde siki tutarak amına yerleşmesini sağladı.

Aygün hem nikoyu dudaklarından öpüyor hem de küçük hareketlerle oturup kalkıyordu.

Dibine kadar girmiş olsa da canını yakıyor olmalıydı ki küçük küçük hareketlerle nikonun kucağında zıplıyordu.

Böyle bir beş dakika kadar siktikten sonra niko doğruldu, aygünü çevirerek domalttı.

Yine sol eliyle tangayı kenara çekerek sağ eliyle kıvrık sikini karımın amına yerleştirdi.

Aygün dirseklerini az önce nikoya yastık yaptığı havluya dayadı, niko da yine makine sikmeye başladı.

Niko sert hareketlerle vurdukça aygün havluların dışına çıkıyordu, nihayet aygünün ellerinin taşlara geldiğini gören niko yine güçlü bir hareketle kavrayarak geriye çekti ve yüzükoyun yere uzattı.

Şınav pozisyonunda sikmeye devam etti, tıpkı bir manivela gibiydi, aygünün amına giriyor, dibini buluyor geri çıkıyordu.

İnanılmaz bir şeydi, böyle bir erkeği porno filmlerinde bile görmemiştim.

Aygünde kıvranıyor, çığlıklar atıyor, başını sağa sola çeviriyordu.

Niko sol elinin baş parmağını sanki bir sik gibi aygünün ağzına verdi, aygün de sanki bir sik daha bulmuş gibi hırsla nikonun parmağını yalıyordu.

Niko sert darbeler vurdukça hem alttaki aygünün hem de üstündeki nikonun kalçaları dalgalanıyordu.

Nihayet birden çok daha hızlı ve daha sert vurmaya başladı.

beş altı hamleden sonra aniden doğruldu , sikini çıkardı sağ eliyle tuttu, aygünün beline doğru attırdı, sona kalan damlaları da yuvarlak kalçalarına süre süre boşaldı.

İkisi de birbirlerine doğru yan döndüler, yastık yaptıkları havluya başlarını birlikte yerlerştirerek öpüştüler.

Niko aygünün saçlarını okşayarak bir müddet yattılar, sonra birlikte denize girdiler.

Giyinmeye başladıklarında , hızlıca kalkıp onlardan önce otele döndüm.

Az sonra elele geldiler, içeri girince beni görüp yanıma gelip oturdular.

İkisi de çok yorgun görünüyordu ama çok keyifliydiler.

Aygün odaya çıkıp bir duş alalım dedi, beraberce elele odaya çıktılar.

Yarım saat kadar sonra aşağıya indiler, aygün üstünü değiştirmiş mini etek ve büstüyer giymişti.

Aramıza oturdu, oturduğunda o şahane dantelli tangası ve biçimli kılları belli oluyordu, hem niko hem de ben bu muhteşem görüntüyü görüyorduk.

Ve elbette bize içecek getiren garson da görüyordu.

Aygün önce beni öptü dudaklarımdan sonra da nikoyu öptü.

İlk defa benim yanımda bir erkekle öpüşüyordu.

Ben de ne diyeceğimi ne yapacağımı bilemiyordum en önemlisi karımdaki bu inanılmaz değişime hayret ediyordum.

Evlendiğimizde mini etek bile giymemiş bu kadın herkese açık kumsalda saatlerce sikiştiği bu yunanlı gençle benim yanımda öpüşüyordu.

Sessizliği niko bozdu, gece skandinaviana gidelim dedi, siz de gördünüz ortam çok rahattır ve keyiflidir dedi.

Sonrada sizin odaya geçer geceyi noktalarız dedi.

Olur dedim sessizce.

Niko keyifle eski anılarını ballandıra ballandıra anlatıyordu.

aygün kız arkadaşını sordu, niko gülümsedi ,sevgilim değil , o da türk , daha önceki yıllarda tanıdığım birisidir dedi.

Uzmanlık alanımız türk kadınları dedi gülerek.

Ben de odaya çıkıp bir duş alayım dedim , odaya çıktığımda çılgın gibi otuzbir çekmeye başladım ve müthiş bir şekilde boşaldım.

Duş alıp birkaç dakika yatağa uzandım.

Sonra giyinip aşağıya indim.

Biraz daha oturduktan sonra Skandinaviana gitmek için kalktık, üçümüz birlikte yürüyorduk ama sanki niko ve aygün sevgili ben de arkadaşları gibiydim, şakalaşıyorlar birbirlerine dokunuyorlardı en önemlisi nikonun sağ eli de aygünün sağ belinde ve sürekli kalçalarını okşuyordu.

Bu duruma bazen kızıyor, bazen keyif alıyor bazen de katılmak bile istiyordum, duygularım karmakarışıktı.

Daha boşalalı 1 saat bile olmamıştı ama libidom yine tavandı.

Koyvermeye karar verdim, zaten olan olmuştu ne olacaksa da olacaktı.

Skandinavian yine tıklım tıklımdı, niko bir görevliye bir şeyler anlattı ve bize üç kişilik bir yer ayarladılar.

Oturduğumuzda aygünü kendine çekip uzun uzun ve ateşli bir şekilde öptü

sanki saatlerce sikişmemişler gibi birbirlerini okşuyorlardı, sonra aygünü dansa kaldırdı, dansta da çılgınlar gibi sevişiyorlardı.

Arada gelip dinleniyorlar bir şeyler içiyorlardı, aygün aradabir bana da dönüyor çılgınca öpüşüyordu benimle , dillemeye başladığında dayanılmaz bir ateş basıyordu.

Nihayet otele dönme kararı verdik.

Otele geldiğimizde saat ikiye yakındı, ben koltuğa oturdum, aygün de duşa girdi.

Sıcaktan bunaldığımı söyleyip balkona çıktım, nikoda duşa aygünün yanına girdi.

birkar
birkar
19 Followers
12