Kaynanamin Anlattiklari 02

Kaynanam karımın sevgilisi ile birlikte Dubai'ye gitti.

Gitmeden önce doktor kaynanama estetikler yaptırdı. Yüzünü gerdirdi. Memelerini kaldırttı. Karnındaki yağları aldırttı. Amcığına bile estetik yaptılar. Amının dudaklarını küçülttüler, gerdirdiler. Kaynanam çok güzel oldu.

Kaynanam benim sevgilimdir. İkinci aşkımdır. Haftada en az bir iki kere sevişiriz. Dubai'den yeni döndü, döndükten sonra ilk kez beraber oluyorduk.

Telefon etti, çağırdı. Gittim. Kapıyı açtığında neredeyse çıplaktı. Üstünde sadece Erhan'ın basketbol forması vardı. Altı çıplaktı. Bana sarıldı, öpmeye başladı.

"Damadım benim, çok özledim seni" dedi.

"Ben de özledim" dedim.

Elimi tuttu, kaygan kumaşlı basketbol formasının üstünden elimi memelerine götürdü.

"Sık memelerimi, sık" dedi.

Biraz uzaklaştı, eliyle amcığını okşamaya başladı.

"Hadi em kaynananın kutucuğunu, annenin amını elle" dedi.

Emdim, parmakladım, halının üstünde yere yatırıp siktim.

"Araplar sikti, zenciler sikti, bir sürü adam sikti beni Erdoğan" dedi.

"Doktor da sikti mi seni anne?" dedim.

"Doktor götümü sikti, götümü sikti, karını siken doktor annenin arka deliğini sikti, arkamdan soktu soktu çıkardı, dinlendi, tekrar sikti Erdoğan" dedi.

"Boşal içime Erdoğan, fışkırt annenin amına, hadi" dedi.

Boşalmışım.

---------------------

"Dün mü döndünüz?" diye sordum.

"Yok" dedi "iki gün önce geldik" dedi.

Bir şey demedim. Demedim ama aklımdan "üç gündür neredesiniz" sorusu geçti.

Kaynanam benim aklımı pek güzel okur.

"Erhan" dedi.

"Erhan halasıyla geldi, bizi karşıladılar, mecburen doktorun rezidansına gittik. İki gündür bizi bırakmadılar"

"Biz deyince kimler oluyor?"

"Ben, Erhan, halası bir de Şebnem" dedi.

"Şebnem kim?" diye sordum.

"Şebnem Erhan'ın sınıf arkadaşı"

"Kız iki gündür sizinle miydi yani" diye sordum.

"Evet" dedi. "Biz dönebildik evimize de Şebnem hala rezidansta" dedi.

"Orada kaldı. Doktorun ablası kızı kapattı gibi bir şey oldu" dedi.

"Şebnem'i görünce çok memnun oldular. Gencecik kız. Yeni açan gonca. Bir iltifat, bir iltifat, kızı şaşkına çevirdiler" dedi.

"Kıza ellerin şöyle güzel, ayakların böyle güzel ile başladılar, memelerin ne kadar sert böyle, bacakların nasıl bu kadar yumuşak falan deyip kızı "ben neymişim" havasına soktular".

"Sonra banyo yaptıralım sana dediler. Götürdüler. Biz kızı ertesi gün kahvaltıda gördük. Doktorun ablasıyla iki hizmetçisi götürdü Şebnem'i". Devam etti:

"Abla ile iki hizmetçi, hala kızı yiyip yiyip duruyorlar".

"Kız da bu işe dünden hazırmış. Kızı öpüp okşayıp yalıyorlar".

"Kızın götünü iyice açtılar. Kocaman siyah yapma yarakları var. Kızı götünden sikip duruyorlar. Kız iki gündür ne olduğunu şaşırdı".

"Annesi Mehtap'ın okulunda öğretmenmiş. Mehtap'la Şebnem mutfağa gittiler. Hizmetçilerin sardığı dolmayı önlerine çektiler".

Kaynanam "Mehtap kadına telefon etti, annemle Erhan bir cenaze için İstanbul'a gittiler, Erdoğan da Trabzon'da. Evde tek başıma korkuyorum, Şebnem birkaç gün benimle kalabilir mi diye sordu. Annesi yemedi, kızını görüntülü aradı. Baktı ki Mehtap'la Şebnem elleri vıcık vıcık dolma sarıyorlar, aklı yattı, kızına izin verdi" dedi.

Şebnem'in annesi biraz sonra bu sefer Mehtap'ı aradı. Erhan'ı sordu.

"Erhan nerede Mehtap" dedi.

Kaynanam "Mehtap, öğretmen arkadaşına Erhan'ın babaannesi ile İstanbul'a gideli iki gün olduğunu, cenazeye yetişemedikleri için akrabalarının yedisini yapmadan dönemeyeceklerini söyledi" dedi.

Kadın, Erhan dönmeden Şebnem'in eve gelmesi gerektiğini söylemiş.

Meğerse Erhan Şebnem'in annesini sikiyormuş. Kadın o nedenle kızı için "dönsün" diyormuş. Kızını kıskanıyor herhalde.

Erhan Şebnem'e annesini sikişlerini videoda defalarca seyrettirmiş.

Kız annesinin sikilişini her seyrettiğinde aşka geliyormuş, bizim delikanlı da Şebnem'i arkadan yapıyormuş. Bu nedenlerle kız arkadan sikilmeye alışmış, iyice zevk almaya başlamış.

Doktorun ablası ile hizmetçileri Erhan'a defalarca teşekkür etmişler. İkinci günün akşamı, hep birlikte yemek yerlerken Doktorun ablası Şebnem'den dolayı Erhan'a altın bir kolye takmış. Şebnem'e de pırlanta yüzük hediye etmiş.

Şebnem "Ben bunu takamam" diye ağlamaya başlamış. Doktorun ablası "Güzelim benim, tatlım benim, yüzük burada dursun, geldiğin zaman burada takarsın, seninle beraber gezmelere gittiğimizde takarsın" demiş. "Mehtap ablanla sık sık bize gelirsiniz, biz de seni böyle öperiz" demiş kızın dudaklarını emmeye başlamış.

Elinden tutmuş, sofradan kaldırmış, yandaki koltuğa götürüp kızı domaltmış. Şebnem'in elbisesi çok kısa imiş. Donu da yokmuş. Amcığı ve kızarık göt deliğini herkes görmüş. Abla elinde tuttuğu siyah yapma yarağı kızın götüne sokuvermiş. "Geldiğinde böyle severiz seni" demiş. Kız inleye inleye oracıkta orgazm olmuş.

Kaynanam "Doktorun ablası ile aşağı yukarı aynı yaştayız. Kadın yapma yarağı taktı Şebnem'in arkasına soktu kucağına aldı, hizmetçi kızlar da kızı emip yaladılar. Kız zevkten şaşkına döndü" dedi.

Doktorun ablası evde de tesettürlü imiş. Siyah bol elbise, siyah başörtüsü takıyormuş. Yüksek topuklu bilekten bağlı ayakkabılar giyiyormuş. Kaynanam kadının ayaklarının güzelliğine hayran olmuş.

Kaynanam, "Kadını öyle siyahlar içinde, bembeyaz çıplak ayaklarıyla gören her erkeğin siki kalkar her normal kadının amı ıslanır" dedi.

Mehtap'ın kaynanama söylediğine göre, abla, Mehtap'la birlikte iken evin içinde tamamen çıplak dolaşıyormuş. Yine Mehtap'ın anlatmasına göre vücudu çok güzelmiş. Mehtap'la çok sevişmişler ama Mehtap'ın götüne hiç sarkmamış, Mehtap'ı hiç götünden sikmemiş.

Kaynanam eskiden tesettürlü imiş. Ben o halini hiç görmedim. Evde şalvar giyer, uzun kollu bluzlar giyer. Başörtüsünü arkadan bandana gibi bağlar. Evden dışarı çıkınca kapalı giyinir. Tesettürlü değildir. Normal giyimlidir.

Beni eve aldığında seksi kıyafetler ile yanıma gelir. Meme uçlarını açıkta bırakan büstiyerleri vardır. Bunların altına bazen mini etek, bazen tayt giyer. Erkek atlet fanilası gibi kesilmiş bluzları vardır. Bunları giydiğinde yanlardan memeleri görünür. Önü yukarıdan beline kadar açık uzun elbiseleri vardır. Her hareketinde memeleri bir görünür, bir kaybolur. Beline kadar yırtmaçlı etekler giydiği de olur. Bu tür etekler giydiğinde oturup kalkarken amcığı görünür.

Don giymez.

Kocası don giymesini istemezmiş. "Donsuz olduğunu bilmek hoşuma gidiyor" dermiş. "Evde misafir ağırlarken senin donsuz olduğunu bilmek, şipşak sikişebileceğini bilmek beni sertleştiriyor" dermiş.

Kaynanam gençliğinde belli zamanlarda mecburen don giyermiş. "Menopoza girdikten sonra hiç kullanmadım" der.

Kocası kaynanamı başörtüsüz dışarı çıkarmaz, tek başına sokağa salmaz, yakın akrabası erkeklerle dahi senli benli olmasını istemezmiş ama aynı zamanda evde çok açık saçık gezinmesini istermiş. Kaynanamın benim yanımda giydikleri çok eskilerden kalma imiş. Evde iken bu tarz giyinmeye kocasının hayatta olduğu zamanlardan alışıkmış.

Kaynanam "Kocam vefat ettiğinde Erhan'ın babası Burhan ilkokula yeni başlamıştı. Mehtap yeni yeni yürüyordu. Aniden gitti rahmetli. Uzun müddet ne yapacağımı bilemedim. Evde de dışarıda da daha normal giyinmeye başladım. Erkekler dul kadın bulunca aklınız başınızdan gidiyor. Kocamın en yakın akrabalarından başlayarak herkes bana sarkmaya başladı."

Kaynanam kendi akrabalarından bir polis komiserinin metresi olmuş. Burhan ile Mehtap bu adamı "amcaları" olarak bilmişler.

"Amca" kaynanamı sevmiş. Kaynanam öyle anlatır. "Çok sevdi" der.

"Beni kurtardı" der. "O olmasaydı ben iki çocuğu yetiştiremezdim, etrafımdaki akbabalar da beni ya bir pavyona ya da geneleve satarlardı".

Komiser kaynanamı tesettürden çıkardığı gibi çok dekolte giydirirmiş. "Çok seksisin, herkes seni sikmek istiyor, bu durum benim çok hoşuma gidiyor" dermiş. "Seni sikişirken görmek istiyorum, seni seyretmeye doyamıyorum" dermiş.

"Seni seviyorum, sana tapıyorum, sen en güzel şeylere layıksın, seni öyle adamlarla tanıştıracağım ki, ileride benim başıma bir iş gelirse kimse sana dokunamayacak, sen çocuklarınla rahat rahat yaşayacaksın" dermiş.

Kaynanamı sık sık arkadaşlarına siktirirmiş. Bu "arkadaşım" dediklerinin memleketin bazı çok önemli kişiler olduğunu kaynanam yıllar sonra öğrenmiş.

Komiserin dedikleri hep doğru çıkmış. Kaynanam "Burhan orta sonda idi, bir gün haber geldi, komiseri bir polis vurmuş öldürmüş. Bana bir hafta sonra söylediler. Cenazesine bile gidemedim" dedi.

Komiser kaynanama kocasından kalan dairenin yanındaki daireyi alıp kaynanamın üstüne yapmışmış. Kaynanam "Komiserle birlikte iken süren yaşantımızı çocuklara hissettirmemiştik. Daha doğrusu biz öyle yaptığımızı sanıyorduk. Meğerse öyle değilmiş. Burhan liseye geçip de dalına su yürüdüğü zamanlardı. Baktım Burhan beni gözetliyor. Bana bakışları değişti. Memelerime bakıyor, sırtımı elliyor, evde yalnızken çamaşırlarımı karıştırıyordu" diye anlattı.

Bir zaman sonra Burhan işi ilerletmiş. Siki kalkınca annesinin arkasına geçip sürttürmeye, konuşurlarken elini uzatıp kaynanamın bacaklarını ellemeye başlamış. Sonunda bir yaz gecesi annesinin yatağına girmiş.

Kaynanam "Baktım bu işin sonu yok, o akşam Burhan'ın sikini ağzıma aldım, emdim, ağzıma boşalttım. O geceden sonra Burhan'ın metresi oldum. Burhan evin erkeği oldu. Ben yalnız kalmadım. Oğlumu kurda kuşa, orospulara yedirtmedim. Derslerinde başarılı olmasını sağladım. Kendine güvenen bir erkek olarak yetişmesini sağladım. Liseyi bitirdiği sene de yetiştirme yurdundan bir kızla evlendirdim" diye anlattı.

Burhan ile kaynanam ilişkilerini Mehtap'tan gizlememişler.

Kaynanam "Aynı bir karıkoca gibiydik. Mehtap da sanki bizim kızımız olmuştu. Çok mutlu bir evlilik idi. Burhan'ı evlendirip yan daireye yerleştirince, Erhan doğunca, Mehtap Erhan için deli olurdu. Erhan'ı o büyüttü sayılır. Altının temizliğini, mamasını, uykusunu hep Mehtap düzenledi, yaptı" dedi.

Biz Mehtap'la evlendiğimiz sene Erhan liseye başlamıştı. O yaz Burhan'la karısını bir trafik kazasında kaybettik. Erhan babaannesiyle oturdu, liseyi orada okudu. Halasının öğretmen olduğu okulda bıçkın bir lise talebesi oldu.

Kaynanam "Burhan'ın ölümü beni mahvetti. Yaşamak istemedim. Hem oğlum, canım ciğerim, hem kocam, hem de sevgilim. Üçü birden. Üçü birden uçup gitti. Benim imdadıma sen yetiştin Erdoğan. Hem Mehtap'ı idare ettin, sevdin, baktın, hem de benim sevgilim oldun, bana yeniden hayat verdin. Hele Erhan'ı kapatmama müsaade etmen, onunla sikişmeme ses çıkarmaman, beni terk etmemen beni gençleştirdi, canlandırdı. Benim torunumla sikişmemi onaylayacak çok az erkek çıkar bu dünyada" dedi.

Kaynanam "Komiserin beni arkadaşlarıyla paylaşmayı sevmesini saymazsak benim hep tek kocam oldu. Hiç orospuluğum yoktur. Çok erkekle yatmış olabilirim ama hepsi kocamın, komiserin isteği idi. O öyle istedi. Hiç para ile sikişmedim ben. Diğer kocalarım, Burhan dahil, sen dahil, böyle istekleriniz olmadığından ben hiç kimseyi aldatmadım. Neler var. Görüyorum. Alt kattaki avukatın karısı resmen para ile sikişiyor. İhtiyaçtan değil, avukat çok para kazanıyor, orospu gene duramıyor. Kocasından gizli yapıyor" dedi.

"Bazı kadınlar öyle" dedim.

Durdu, düşündü, düşündü, "desem mi demesem mi" baktı.

"Erdoğan, Erhan'ın annesi de böyle idi. Alt kattaki kadınla kanka idiler. Hülya, sen tanıdın, özel bir hastanede görevli idi. Ben onu yetiştirme yurdundan Burhan'a almıştım. Allah rahmet eylesin, ölünün arkasından konuşmak günahtır ama bu Dubai işinden ben rahatsız oldum, onun için sana bunları anlatıyorum" dedi.

"Bu Hülya ikide bir nöbetçi kalırdı. Doktor değil, hemşire değil bu neyin nesi. Uzun süre takip ettim. Baktım. İzledim. Nöbetten eve geliyor, eve gelmişsin, yorgunsun, elindeki çantayı bırakmadan doğruca odana gider misin? Çantanı oracığa bırakırsın, değil mi? Bir gün bu tam eve geldiğinde Erhan düştü, ağlamaya başladı. Çok ağlıyor. Çantasını yere koydu, Erhan'ı kucakladı. Bir baktım, çantanın içi para dolu. Bunun maaş günü değil bir şey değil. Ondan sonra bunun çantasını izlemeye başladım. Çok para ile dönüyordu. Her nöbetten tomarla para ile dönüyor. Burhan'a, yavruma hiç fark ettirmedim. Bu orospu benim anladığımı anladı. Bana para vermeye başladı. Aldım. Bu para neyin nesi diye sormadım, etmedim"

"Niye yüzüne vurmadın?" dedim.

"Kimseye faydası olmaz ki yüzüne vurmanın. Parayı almaya başlayınca beni ortağı sandı. Anlatmaya başladı. Hülya ile avukatın karısı birlikte yapıyorlarmış" dedi.

"Tahminin doğru çıktı" dedim.

"Evet" dedi. "Bunlar sekiz on tane adam ayarlamışlar. Hepsi evli. Hepsi varlıklı. İşi büyütmüyorlar. İkisinin de paraya gereksinimi yok. Bu işi keyif için yapıyorlar. Adamlardan yüksek ücretler alıyorlarmış. Çok keyif alıyorlarmış. Bazen bir adamla ikisi birlikte sikişiyormuş. Bazen de iki erkek oluyormuş".

Kaynanama "bize katıl" demişler. Kaynanam "Burhan tepki gösterirse üzülürüm" demiş.

Hülya "Hiç sanmam. Tam tersine. Çok memnun olur" demiş.

Kaynanam "Avukatın karısının yanında bu işleri konuşmak istemedim" dedi, Hülya ile yalnız kaldıklarında kaynanam Burhan'ın bu durumlardan haberi olup olmadığını sormuş. Burhan'ın da avukatın da haberleri yokmuş. Ama her ikisi de karılarının başka erkeklerle sikişmesini çok istediklerini söyler dururlarmış.

Kaynanam "Erkekler ilk gençliklerinde kendi analarını sikmek isterlermiş. Bunu hayal ederlermiş. Çok azı bunu yapabilirmiş. Evlendikten sonra da karılarının sikişken olmasını, kendilerinden başka erkeklerle sikişen kadınlar olmasını rüyalarında görür, bu sefer bunun hayalleriyle yaşarlarmış" dedi.

"Benim hayallerim gerçek olmuş. Onlarınki de olmuş ama haberleri olmamış" dedim.

Kaynanam "Erdoğan, sen çok mükemmel bir adamsın, o yüzden senin her istediğin hep gerçekleşir" dedi.

"Ben Mehtap'ı seviyorum ama bu doktorla sikişmeye başladığından beri daha çok seviyorum. Hele doktorun ablası ile sevişmelerini anlatınca Mehtap'ın içinden hiç çıkmadan sikmek istiyorum" dedim.

"Mehtap'ı sikişirken görmek istiyorum" dedim.

Kaynanam "Komiser de senin gibiydi. Arkadaşlarıyla sikiştikten sonra bana daha ihtirasla saldırırdı. Komiser ben sikişirken yanımda olmak isterdi. Halbuki onun yanında ben rahat edemiyordum. Beni gizlice seyretmesini, yalnızken daha keyifle sikişebildiğimi hep söylerdim" dedi.

Meğer Burhan da komiser ve benim gibiymiş. Kaynanam geliniyle ve avukatın karısıyla birlikte sikişmeye başlayınca, hele de annesi bu sikişmelerini anlatıp kazandığı parayı Burhan'ın eline sayınca, Burhan zevkten deli olurmuş. Her gün kaynanamı sikmeye başlamış.

Kaynanama "kiminleydin, neredeydin, nasıl sikti seni, ağzına aldın mı, kaç kere yaptınız" diye sormaya başlamış.

Hülya'yı boş vermeye başlamış. Burhan karısından uzaklaşmaya başlamış. Aralarında ufak tefek meselelerden olan tartışmalar büyümeye başlamış.

Kaynanam "Baktım iş kötüye gidiyor, bir gün Burhan'a, beni Hülya'nın sikiştirdiğini, bazen aynı adamla birlikte seviştiğimizi, başka zamanlarda da Hülya ile birlikte olmasak da aynı adamlarla bir onun, bir benim sikiştiğimizi söyledim" dedi.

"Ne oldu?" diye sordum.

Ağzı açık dinlemiş, inanmamış ama oracıkta, Mehtap'ın odasının kapısının önünde kaynanamı domaltmış, sikmeye başlamış.

Kaynanam "Taş gibiydi, neredeyse yarım saatten fazla hiç durmadan arkamdan sikti beni" dedi. Aklı başına gelip sakinleşince annesinin anlattıklarına inanmadığını söylemiş.

Kaynanam "İnanmıyorsan birazdan Hülya gelecek, çantasını aç bak, çantada kaç para var gör" dedim.

Gene inanmamış.

Biraz sonra Hülya gelmiş, kaynanam çantayı açmış göstermiş. Hülya'nın iki aylık maaşı kadar parayı görünce Burhan bembeyaz olmuş. Hülya da korkusundan titremeye başlamış. Kaynanam Hülya'nın önüne gitmiş, dudaklarından öpmeye, memelerini okşamaya başlamış. Eliyle eteğini önden kaldırmış. Hülya'nın amcığı kızarık ve ıslakmış. Burhan'ın önü kabarmaya başlamış.

Kaynanam "Donun nerde?" diye sormuş.

Hülya "Adam aldı, vermedi" demiş.

Kaynanam "Hangisi, birincisi mi ikincisi mi aldı donunu" diye sormuş.

Burhan ayakta duramaz olmuş, el yordamıyla tutunarak koltuğa oturmuş. Hülya Burhan'ın halini görünce rahatlamış, gülümsemeye başlamış.

"İlki donumu aldı, Hani geçen hafta seni arkadan siken o adam" demiş.

Kaynanam "İkincisi ne yaptı?" diye sormuş.

Bu kez Hülya kaynanamın arkasına geçmiş, elini uzatıp kaynanamın memelerini bluzunun üstünden sıkmaya başlamış. Kaynanamın boynunu öpüyormuş.

"İkincisi ıslak amcığı görünce kapının önünde sikmeye başladı, soktu da soktu anne" demiş.

Burhan ayağa kalkmış, Hülya'nın önüne gelmiş, bir bacağını iyice yukarı kaldırmış, Hülya'yı duvara yaslamış karısının bel dolu ıslak amına bir seferde dibine kadar girmiş. Hızla gidip geliyormuş.

Hülya "Sok Burhan sok, göm dibine" demiş.

"Orospu karını sik" demiş.

"Kanepeye uzatıp sikti beni bu adam Burhan" demiş.

"Öbürü domalttı da sikti" demiş.

"Sonra götümü siktiler Burhan" demiş.

"Orası da ıslak Burhan, götümü sik, götümden sik Burhan" demiş.

Burhan Hülya'nın önünden çıkmış, karısını domaltmış, bir seferde götüne girmiş.

Kaynanam "Burhan'ım benim sok, sok, götüne sok orospunun" demiş. Burhan fışkırmış, sertliği devam ediyormuş.

Hülya "Arka arkaya siktiler, durup durup siktiler" demiş.

"Memelerime bak, nasıl ısırdılar" demiş.

Hülya'nın memeleri mosmor diş izleri ile doluymuş.

"Anne, adamlar haftaya seni istiyorlar" demiş.

Kaynanam Burhan'ın arkasına geçmiş, orta parmağını oğlunun götüne yavaş yavaş sokarken "Beraber gidelim güzelim, ikimizi bir yapsınlar" demiş.

"Eve gelince Burhan ikimizi de yapsın" demiş.

"Islak ıslak gelelim, Burhan seni de beni de ıslak ıslak siksin" demiş.

"Senin götünü siksin sonra benimkini siksin"

---------------------------