Kaynanamin Ve Karimin Ailesi

Story Info
Kaynana burhan hülya erhan mehtap.
2.4k words
3
1.2k
1
0
Story does not have any tags
Share this Story

Font Size

Default Font Size

Font Spacing

Default Font Spacing

Font Face

Default Font Face

Reading Theme

Default Theme (White)
You need to Log In or Sign Up to have your customization saved in your Literotica profile.
PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here
sevilenn
sevilenn
26 Followers

Kaynanam, Burhan'ın annesidir. Mehtap'ın da annesidir. Erhan'ın ise babaannesidir. Hülya'nın kaynanasıdır. Benim de kaynanamdır.

Burhan ile Hülya bir trafik kazasında öldüler. Burhan hayatta iken kaynanam ile ilişkileri varmış. Bu durum yakın aile üyeleri içinde bilinirmiş, Burhan, bu durumu karısı Hülya'dan ve kız kardeşi Mehtap'tan gizlememiş.

Karısına "Babam öldü, annem komiserle evlendi, o da öldü. Bir ben kaldım. Ben annemi seviyorum. O da beni seviyor. Bu kendi tercihimiz. Kimseye bir şey söylemek düşmez" dermiş.

Burhan "Komiser amca sadece kendi yatak odalarında değil, bizim yanımızda, televizyon odasında, mutfakta hatta salona giden koridorda bile annemi sikerdi" demiş.

Mehtap, o günleri anlatırken "Annem komiser amcanın hem kadın hem erkek misafirleri ile sikişirdi. Bunlar genellikle karı koca idiler. Bizim eve gelince eş değiştirme yaparlardı. Ben küçüktüm, amcalarla teyzeler halının üstüne, yere otururlardı. Ben ortalarına geçerdim. Şişe çevirme oynardık. Şişe kimi gösterirse o ceza alır, odayı terk ederdi. O zaman öyle biliyordum" diye anlatır.

Burhan "Ben büyüdükten, komiser amca öldükten sonra, benim annemi sikmeye başlamam otomatikman oldu" dermiş.

Burhan'ın karısı Hülya görümcesi Mehtap'a Burhan'ı bu konuda, anasını sikme konusunda, sadece bir kez eleştirmiş "İnsan kendi anasını siker mi, anasını siken erkekten hayır mı gelir" demiş. Mehtap annesine gelinin dediklerini aktarmış.

Mehtap bana anlattı. Annesi "Kızın dediği doğru Mehtap. Doğru ama her doğru işe yaramaz" demiş. "Senin abini komiser amcan büyüttü. Onun büyüttüğünün neticesi işte bu. Ne yapayım. Evden uzak tutsam gider ya pezevenk olur ya katil olup hapislere düşer. Yakınımda dursun. İşine gitsin gelsin. Eve gelince anasına gömsün. Ne var, kime zarar. Akşam olunca pijamasını giysin yatağında yatsın" demiş.

Annesi komiserin metresi iken komiser, kaynanamın değişik erkeklerle ilişki kurmasını teşvik edermiş. Burhan, karısına "Annem çok tecrübelidir, çok akıllıdır, çok tanıdığı vardır. Annemin hem erkek hem de kadın çok sevgilisi oldu. Annemi örnek al. Tecrübelerinden yararlan" dermiş.

Kaynanam da gelini konusunda Mehtap'la bir tek kez konuşmuş. "Ben gittim aldım bunu. Yetiştirme yurdundan getirdim. Burhan taze ekmek yesin de ekmek kutusundaki kuru ekmekten vazgeçsin istedim. Olmadı. Olmayınca olmuyor. Torunum da doğdu. Kıza katlanmaktan başka çare yok".

Meğerse Burhan'ın karısı Hülya kocasının önerilerine uymuş, çeşitli erkeklerle birlikte olurmuş. Kaynanasından farkı, bu yaptıklarını gizli yaparmış ve erkeklerden para alırmış.

Apartmanda alt katlarında oturan bir avukat varmış, onun karısı ile birlikte bu işleri yaparlarmış. Dokuz tane ortaklaşa sevgilileri varmış. Aralarında anlaşmışlar. "On olmayacak" demişler. Duyulsun istememişler. İkisi de çok büyük para peşinde değillermiş ama kocalarının gelirini üçe dörde katlayan bir aylık gelirleri oluyormuş.

Sevgililerinin hepsi, istisnasız evli erkekler imiş. Hepsi doktor, eczacı, muhasebeci gibi veya dükkan sahibi serbest meslek kimseleri imiş. Hepsinin garsoniyer tipi bir evleri veya dükkanlarında döşeli bir bölme olurmuş. Bizimkiler buralara giderlermiş. Sevgilileri çağırdığında Hülya ile ortağı hiç naz yapmazmış. "Gelemem" demezlermiş. Mutlaka gidip sikişirlermiş. Akşam evlerine geldiklerinde her ikisi de en azından bir kere, bazı günler üç beş kere sikilmiş olurlarmış.

Sevgililerinden para istemezlermiş. Sevgilileri onların çantalarına zarf içinde para koyarlarmış veya banka hesaplarına havale yaparlarmış.

Hülya paraları kocasından, kaynanasından saklarmış. Avukatın karısı elindeki parayı avukata teslim edermiş. Avukat kumarcı olduğundan, karısından gelen harçlıkla kumarhanenin yolunu tutarmış.

Kaynanam Hülya'nın bu yaptıklarını fark etmiş, ortaya döküp Hülya'ya ifşa ettirince, aile içinde öyle büyük bir tartışma, kapışma, bağrışma olmamış. Sadece geline "Bu işi bırakıyorsun, yapmayacaksın" denilmiş.

Gelin hanım taktik değiştirmiş. Hiçbir şey olmamış gibi yapmış. Sadece kaynanama "Anne sen ne kadar güzelsin, kolların ne kadar güzel, gözlerin bulutların arasında çakan şimşek gibi, anne senin bacaklarını görenler sana deli oluyorlar. Seni görenler güzel bacaklarının arasında uzanmak istiyorlarmış, apartmanda konuşuyorlarmış" falan demeye başlamış. Kaynanamın kadın sevgilileri de olduğunu bildiğinden, kaynanama sık sık sarılmaya, öpmeye, okşamaya başlamış.

Hülya, para ile sikişme yasağı konusunda ilkönce "Tamam, söz veriyorum, iki gözüm önüme aksın, bir daha yapmayacağım" demiş.

Ama yaptıklarından da vazgeçmemiş.

Kaynanam gelinini sıkı takibe almış. Çalıştığı işyerinden bazı kişileri zaten tanırmış. Onlar kaynanama anlatmışlar. Gelin Hülya birkaç gün önce park yerinde duran, kapısı, penceresi açık servis minibüsünde komşu otelin sahibinin oğlu ile sikişirken yakalanmış. Oğlan çocuğunun babası, otelin sahibi olay çıkartmış. Oğlunu dövmüş. Hülya'nın çantasını elinden almış, oğlunun verdiği paraları Hülya'nın çantasından almış. "Oğlumdan uzak dursun" demiş.

Kaynanam o günleri anlatırken, "Baktım ki bu bizim gelin katmerli orospu, durmuyor, gene başlamış, gene yapacak, başımızı belaya sokacak, iyisi mi gizlemesin diye düşündüm. Oğlumla konuştum" dedi.

Kaynanam "Burhan evladım, bu kızın huyunu değiştirmek mümkün değil, iyisi mi ben bu işin başına geçeyim, bunlar bir salaklık yapıp hepimizi perişan etmesinler, zaten karını sikiyorlar, anan da o yolun yolcusu olsun mu?" demiş.

Burhan, "Haklısın anne" demiş.

"Bak Burhan, karını her gün sikiyorlar. Hiçbir değişiklik olmuyor. Şimdi ananı da her gün sikecekler. Darılmak yok, surat asmak yok, anlaştık mı" demiş.

"Tamam anneciğim, gün boyu istediğin kadar sikiş, akşam evde olacaksın. Bana olanları anlatacaksın" demiş.

Kaynanam bana anlattı "Burhan'ın sikini tuttum, benim sikilmemden konuşunca taş gibi sertleşmişti. Sıvazlamaya başladım. Her gün bu senin sikin gibi birkaç tanesini tutacağım, ağzıma alacağım" demiş.

Burhan kaynanamın elbisesinin üstüne fışkırmış Yumuşamamış.

Kaynanam devam etmiş. "Burhan'ım benim" demiş "bacaklarımı öpecekler, ısıracaklar, emecekler. Bazı yerlerim moraracak. Sen bunları göreceksin." demiş.

Burhan'ın yüzü mosmor olmuş, ağlar gibi bir ifade oluşmuş.

Kaynanam, "Parasını verip ağzımı sikecekler, parasını verip amıma sokacaklar, götüme sokacaklar, buna razı mısın Burhan" diye sormuş.

Burhan ağlamaya başlamış, sandalyede oturan annesinin eteğini kaldırmış, iki bacağını kollarının arasına kıstırıp annesinin amcığını el yordamıyla bulup sandalyenin üstünde annesine sikini gömmüş, "Evet anne, evet, ne yaparsan kabulüm, amını da siktir, götünü de siktir, ben seni seviyorum" diyerek anasını hızlı hızlı sikmeye, sikerken de ağlamaya başlamış.

Kaynanam o günü anlatırken, "işe devam kararı verdik" der.

Gelini Hülya'ya "Beni de götür, beni sat" demiş. "Avukatın karısını uzak tut, mecburen çekip gider, bu işler aile içinde kalsın" demiş. Hülya çok sevinmiş. "Anneciğim, canım benim" demiş. Kaynanam, Burhan'la Mehtap'a "Hülya ile ortak olduk" demiş.

Ertesi günü akşam üstü apartman boşluğunda bir gürültü kopmuş. Çığlıklar, bağrışmalar derken iş ortaya çıkmış. Hülya ile orospuluk ortağı avukatın karısı saç saça baş başa kavga etmişler. Bir daha görüşmemişler. Avukatla karısı da bir hafta sonra başka bir semte taşınmışlar.

Hülya aile meclisinin kararını avukatın karısına söyleyince koridorda kıyamet kopmuş. Hülya, avukatın karısına, "Bundan sonra sen gelmiyorsun, biz annemle beraberiz" demiş. Gürültü ve kavga bundanmış.

Avukatın karısı "Beceremezsiniz, moruk karıyı kim ne yapsın" demiş. Hülya, "O senin moruk dediğin sana beş basar, ben olmasam kimse sana sikini sürmez, sürtük" demiş. Kavga bu cümleden sonra çıkmış.

Hülya kaynanamı tanıdığı erkeklere birkaç kez siktirmiş. Kısa sürede kaynanam sık sık aranır olmuş.

Kaynanam "Gençler beni istiyorlar. Beni sikerken analarını sikmiş gibi oluyorlar. Hepsinin aklının bir köşesinde analarını sikmek var. Düşünmek istemiyorlar. Ama akıllarının bir köşesinde duruyor. Başörtülü, kapalı, kır saçlı kadın eğilip bunların sikini ağzında patlatıverince kuduruyorlar. Beni saatlerce sikiyorlar" dedi.

Kaynanam "Ben de onlara güzel oğlum benim, yavrum, aslanım diyorum. Sok ananın amına, götümü sik, ananın götünü sik diyorum. Patlıyorlar, bana sarılıp uyuyanlar var, koynuma başını koyup ağlayanlar var" demiş.

Telefon randevularını ayarlama, para transferleri, idarecilik işleri de kaynanama geçmiş. Hülya bütün bilgileri kaynanama devretmiş. Hülya sadece oradan oraya gidip sikişiyormuş

Hülya yaptığı işten, durumundan, çok memnunmuş. Kaynanam parayı Hülya'nın eline verirmiş. "Götür bunu kocana ver, para cebindeyken seni siksin" dermiş.

"Parayı ver kocana, dibime sok, dibimi sikmediler de. Kocan üstüne çıktığında paranın bir kısmını anında al" demiş.

Kaynanam Hülya'ya "Paranın tamamını sonradan al. Orospuluğun şanındandır, parayı herife sayacaksın, sonra onun elinden alacaksın" dermiş.

"Sen alamazsan başka bir orospu alır. Parayı almakta çok zorlanırsan kocanı bana gönder. Ananı bugün beş kere siktiler de, bana gönder" dermiş.

Kaynanam kısa sürede başarılı olmuş. Erkekler avukatın karısını aramaz olmuşlar. Kaynanamı ve Hülya'yı tercih etmeye başlamışlar.

Avukatın karısı bu durumdan hoşnut olmamış. Kaynanama telefon etmiş. "Müşterilerime dokunma, seni ihbar ederim, bu yaşında seni vesikalı yaptırırım" demiş.

Kaynanam avukatın karısına, "Bak benim güzel komşum, ben zaten o vesikalıların eski komiserinin karısıyım. Emniyet beni tanır. Kocam vazife şehidi. Yani ben şehit komiserin karısıyım. Emniyet beni korur. Sen kendini düşün. Avukat kocan bu senin işinden dolayı mahpusa düşerse, sen bir ayda geneleve taşınırsın" demiş.

Aradan iki üç ay geçmiş, malum trafik kazası olmuş. Hem Burhan hem Hülya ölmüşler. Avukatın karısı camiye de gelmiş, eve de gelmiş. Konu açılmamış. Cenazenin kırkı ile elli ikisi arası, bir gün avukatın karısı bir elinde koca bir çiçek, öbür elinde çikolata kutusu ile kaynanamın kapısını çalmış.

"Abla ayağının altını öpücem, ben ettim, sen etme, sen ne istersen yapacağım"

Yalvarıyor. Hiç müşterisi kalmamış. Avukat zaten icralıkmış. Kayıpmış. "Çocuklarım aç kalacak, senin dediğin gibi beni kerhaneye atacaklar, çocuklarımı yetimhaneye gönderecekler, lütfen bana yardım et".

Kaynanamdan istediği şu: "İşi kapatma. İşi devam ettir, Hülya'nın yerine beni sat, beni sikiştir. Bizi aç bırakma".

Kaynanam demiş, "Ben yokum, Hülya başımıza bir bela açmasın diye ben bu işlere girdim, tövbe yokum ben."

Avukatın karısı çok ağlamış. Yalvarmış. "Benden geçtim, ortaokuldaki kızıma asılıyorlar. Çok korkuyorum" demiş.

Kaynanam dayanamamış. Kadına acımış. "Gel yavrum, gel güzelim, gel anan seni bir yesin" demiş, elinden tuttuğu gibi Hülya rahmetlinin yatağına götürmüş. Güzelce soymuş. "Bu yatak Hülya'nın yatağı, bundan sonra seni bu yatakta sikeceğim, seni her gün sikmeden bu işe dönmem, tamam mı" demiş.

Avukatın karısı sevinçten ağlamaya başlamış. Hıçkıra hıçkıra ağlıyor, kaynanama memesini uzatıyormuş. "Ye beni abla, em beni, amımı parçala, istediğine siktir beni, kusur edersem sokağa at beni" diyormuş.

Kaynanam, eski sevgilisi komiser ölünce onun yerine bakan bir arkadaşını aramış. Yarım saat olmadan, yeni komiser eve gelmiş. Kaynanam yeni komiserle avukatın karısını, çıplak vaziyette, Hülya'nın yatağında tanıştırmış.

"Bu sürtük sana emanet, bunun kızı mektep bitirecek, öğretmen, polis, hakim olacak. Kız korunacak, tamam mı?" demiş.

Komiser elini yumruk yapmış, göğsüne vurmuş "Önce Allah sonra ben, sen düşünme abla" demiş.

Müşteri listesi, telefon işleri, randevulaşma kaynanamda kalmak üzere polisle anlaşmışlar. Komiser avukatın karısını itten kopuktan koruma sözü vermiş. Avukatın karısı hem çalışan kız hem de muhasebeci olmuş. Ay içinde parayı topluyor, yüzde yirmisini kaynanama, yüzde seksenini komisere ödüyor. Komisere ödediğinin içinden kendi maaşını alıyormuş.

İşe devam kararı vermişler.

Burhan öleli on seneyi geçti. Demek ki iş on senedir sürüyor. Avukatın karısı halen işi sürdürüyor. Tek başına sürdürüyor. Komiserin karısı ile dost oldular.

Her gün kaynanamla telefonda görüşürler. Avukatın karısı orta yaşı geçti, müşterilerinde azalma olmamış.

Avukat öldü. Komiser de öldü. Başka bir eski komiser işi devraldı. Ölen komiserin karısı arada bir avukatın karısıyla birlikte kaynanama geliyorlar.

Avukatın çocukları üniversiteyi bitirmek üzereler. Avukatın karısı müşterilerinden emekli bir albay ile evlendi. Albay karısına aşık. Karısının mesleğini biliyor. Avukatın hanımı sekiz ila on kadar müşterisiyle gayet başarılı bir şekilde sikişmeye devam ediyor. Müşterileriyle yıllar boyunca ilişkisi devam edince, pek çoğunun ailesine dahil olmuş.

BURHAN

Kaynanamın ilk kocası, Burhan'la Mehtap'ın babası öldükten kısa süre sonra kaynanam komiser ile tanışmış. Kaynanam komiserin metresi olmuş. Yan komşu dairede oturanlar tayin olup taşınınca komiser o daireyi satın almış. Zamanla eve iyice yerleşmiş.

Komiserin tanıdığı çokmuş. Evde sık sık yemekli, içkili toplantılar olurmuş. Bu toplantılara mutlaka eşli katılım olurmuş. Sonra, bu misafirler arasında eş değişikliği olurmuş. Burhan'la Mehtap bu işlere çocukluklarından itibaren alışıkmış.

Zamanla, Burhan büyüdükçe bazı hanımlar Burhan'a göz koymaya başlamışlar. Annesinin yanında Burhan ile sikişen kadınlar olurmuş. Burhan kendisinden büyük, yaşlı kadınlara alışmış.

Komiser ölünce bu toplantılar yapılmaz, eve gelen eski misafirler görünmez olmuşlar. Burhan yapayalnız kalmış. Çevresinde annesinden başka kimse kalmamış. Kaynanam Burhan'ın bunalıma girmesini istemediğinden, Burhan ile sikişmeye başlamış, bunu kimselere söylememiş.

Mehtap bilmiyormuş. Bir gün kaynanam, Mehtap ve ölen komiserin resmi nikahlı dul karısı ile komiserin yardımcısı, komiser muavini Nihal hanım, kaynanamlarda okey oynuyorlarmış. Burhan da annesinin yanındaki sandalyede oyunu izliyormuş. Öyle bir an olmuş ki, kaynanamın bluzu aralanmış, memesi görünmüş. Komiserin karısı bacak bacak üstüne atmış, bacakları açıkta kalmış. Komiser muavini hanımın da kolları, koltukaltları görünür olmuş.

Burhan hangisine bakacağını şaşırmış. Annesinin yanında, örtünün altında sikini çıkartmış. Burhan boşalmak üzere olduğunu hissetmiş olmalı. Telaşla "Anne, eteğini yukarı çek, yukarı" demiş. Etekliğini kaldırması ile birlikte Burhan annesinin siyah çorabının üstüne fışkırmaya başlamış.

Mehtap, "Burhan abimin annemin bacağına fışkırttığı dölleri yavaş yavaş aşağıya akmaya başladı. Annem hiç tepki vermedi. Abimin parlak beyaz dölleri annemin simsiyah çorabının üstünde çok hoş görünüyordu. Sadece gülümsedi, eğilip bacağına baktı" diyerek anlatmıştı. Anneleriyle Burhan'ın arasındaki ilişki ilk defa o gün ortaya çıkmış. Bu olaydan sonra farkına varmışlar. Komiserin resmi nikahlı dul karısı ile komiser muavini hanım kaynanama gülümsemekle yetinmişler.

MEHTAP

Kaynanam "Bak kızım" demiş, "Gelinliğini giyene kadar amcık yasak. Kocana git, ondan sonra ne yaparsan yap. Evlendikten sonra seni kim sikerse siksin, önemli değil. Evlenene kadar yasak. Sakın ha."

Kaynanam kızına çok önem vermiş. Bakire kalmasını çok önemsemiş. Mehtap'ın okul arkadaşlarıyla şuraya buraya gitmesine, okul gezilerine katılmasına izin vermemiş.

Kaynanam Mehtap'a "öğretmen ol, polis ol, subay ol, doktor, mühendis ne olursan ol, beni hiç ilgilendirmez. Bakire ol. Mühim olan, benim için önemli olan bu. Evlendikten sonra ne yaparsan yap, ne edersen et, unutma, benim kızımsın, hatasız olan sensin" dermiş.

Mehtap öğretmen olmuş.

ERHAN

"Hayvan siker gibi sikiyor. Köpek siker gibi sikiyor. Saçımın dibinden ayak parmaklarıma kadar sokuyor sanki. Her seferinde, bu sefer son diyorum. Bir daha yok diyorum. Orospu çocuğu, sürtüğün oğlu, kolumu tutsa yetiyor. Boğazım düğüm oluyor. Titremeye başlıyorum". Kaynanam, torunu Erhan ile olan ilişkisini bir gün bana böyle tarif etti.

İstemiyor, rahatsız oluyor ama kendisine engel olamıyor.

Bana Erhan'ı şikayet ederken, telefon çaldı. Arayan Erhan'mış. "Erhan'ım benim. Güzel torunum benim. Yakışıklım benim. Erhan. Seni seviyorum Erhan. Aşkım benim. İstediğini yap bana. Sik beni. İstediğine siktir beni. Her yerimi siksinler Erhan".

Meğerse Erhan arkadaşlarına söz vermiş. "Kankama söz vermişiz, moruğu sikecez demişiz, bozma bizi" demiş. Kaynanam kahkahalarla gülüyordu.

"Erhan yavrucuğum, babaanneni bu kadar yorma, bu kadar sık sikmene hiç gerek yok. Şebnem var, Şebnem'in annesi var, Halan Mehtap var. Şebnem'in annesi dört dörtlük karı. O da olur. Nisa'ya her zaman gidebilirsin. Nisa'nın annesine gidebilirsin. Halan sayılır senin. Üvey halan. Nisa da hala kızı sayılır. "

Erhan "Babaanne, moruk demişiz yaaaa" dedi.

"Erhan'ım benim. Babaannen var ama Nisa'nın annesi de var. Şebnem'in annesi de var. Doktor 'un ablası da var. Kocakarı sikelim deyince senin çevrende çok var, Arkadaşlarını seviyorsun ama babaannen yoruluyor. Tamam, oldu bitti. Topluca siktiler babaanneni. İyi de oldu hatta çok iyi oldu. Arada bir gene yapalım. Ama işi uzatmanın gereği yok"

Babaannesi torunu Erhan'ı kırmamak, üzmemek için elinden geleni yapıyordu.

ERDOĞAN

Kaynanamla sikişirken bana "Erdoğan" dedi, "Burhan'a benziyorsun. Çok benziyorsun. Sen beni sikerken Burhan gözümün önüne geliyor. Kalbim titriyor Erdoğan. Bana soktuğunda kalbim titriyor. Oğlumu hatırlatıyorsun. Seni seviyorum Erdoğan" dedi.

Bana bunu başka kadınlar da söylemişti, kaynanam bana "Severek sikiyorsun sen beni. Sikişirken nefes alışından belli oluyor. Tatlı tatlı sikiyorsun. . Bal gibisin, şeker gibisin. Başkaları götüme girerken acıtmak için giriyor, erkekliğinden emin olmak için giriyor. Sen bambaşka giriyorsun. Sen, benim götümden zevk duymamı isteyerek sokuyorsun. Kendin için sikmiyorsun, benim için sikiyorsun. Seni nasıl seviyorum, bilemezsin" dedi.

"Mehtap hem çok şanslı, hem de şanssız. Senin gibi erkeğim olsun, bal börek olsun. Ama etraf akıllı kadın dolu. Mehtap'a söyledim, kaparlar dedim. Sakın şımarma dedim. Bir de bakarsın ki yapayalnız kalmışsın" demiş.

"Senin gözünün önünde kocanın sikini tutarlar, çeker götürürler." demiş.

"Erdoğan, Erhan'ın arkadaşları beni hep birlikte siktiler. Genç çocuklar, taş gibiler. Hiç ara vermeden sikiyorlar. Anneni için bunu düşün Erdoğan. Yazıktır annene, tatsın bunu, bilmiyordur, yaşamamıştır, yaşasın Erdoğan. Annen nasıl mutlu olacak düşünebiliyor musun. Bunlar Erhan'la beraber dört kişiler. Sen de yanlarında olursun, kadını yalnız bırakmazsın. Nasıl sevaba gireceksin biliyor musun Erdoğan, belki de bütün günahların af olur Erdoğan."

sevilenn
sevilenn
26 Followers
Please rate this story
The author would appreciate your feedback.
  • COMMENTS
Anonymous
Our Comments Policy is available in the Lit FAQ
Post as:
Anonymous
Share this Story

Similar Stories

Kasaba Karımin Loving Wives
İzmir Maceraları 01 Kurdish man fuck hot Turkish wifein Loving Wives
Asker Kocamı Ziyaret Kocam yerine Kürt aygır sikti beni.in Loving Wives
Yakışıklı Kürt Kapıcıyla Aldattım An upper-class married woman cheating with Kurdish janitor.in Loving Wives
Çeşme Kaçamağı Cesme tatilinde kandirilip kullanilan genc kiz.in Loving Wives
More Stories