Komşumuz Burhan Abi 01

Story Info
Karım ile yazlıkta.
6.4k words
3.75
1.2k
00
Share this Story

Font Size

Default Font Size

Font Spacing

Default Font Spacing

Font Face

Default Font Face

Reading Theme

Default Theme (White)
You need to Log In or Sign Up to have your customization saved in your Literotica profile.
PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here
astronot
astronot
19 Followers

Karıma bakıyorum. Şortunu çıkarırken, yavaşça muhteşem poposunu açığa çıkarırken izliyorum. Gergin ve taş gibi görünen harika kalçaları kapalı denilebilecek bir bikini tarafından gizlenmiş. Gömleği zaten çıkmış, yanında elbise yığını halinde ve büyük memeleri bikini üstü tarafından sımsıkı sarılmış. Verandadaki sandalyemde oturup içkimi yudumlarken, onun havuz kenarındaki şezlonga uzanmasını izledim.

Eşim Ayla, güzel bir kadındır. Koyu renkte akan saçları, yeşil gözleri ve yumuşak kadınsı bir yüzü var. Vücudu düzgün ve kıvrımlı hatlara sahiptir, eskilerden klasik bir aktris gibi... Büyük doğal göğüsleri, dümdüz bir karnı ve her gün, her gördüğümde eksilmeyen bir şehvet duygusuyla sarsıldığım dolgun kalçaları var. Onu muhteşem memeleri ve kalçalarıyla görmek, beni her defasında heyecanlandırmayı başarıyor.

Fiziksel olarak nefis bir kadın olmasına rağmen, eşim yapı olarak oldukça utangaç biri... Ayla'nın bastırılmış cinselliği onun aileden kaynaklı gelişiminin bir ürünü... Gerçekten üniversiteye kadar aşkı, fiziksel olarak cinselliği pek tanımamış, neredeyse hiç yaşamamış. Orta ve lise boyunca süren çirkin ördek yavrusu yıllarıyla ilgili birçok hikaye anlattı bana...

Ancak şimdi ona baktığımda, karımın böyle bir dönem yaşamış olması imkansız gibi görünüyor. Ayla iç yapısı olarak iyi niyetli, hümanist biri normalde... Fakat ayaklı bir seks spotu, bir uyarıcı ve gittiği her yerde farkında olmadan şehvet dolu bakışları üzerine çekiyor.

Aslında beni hayal kırıklığına uğratmakta üstüne yok. Böyle güzel ve seksi bir kadınla evliyim, ama ne kadar çekici olduğunu kabul etmiyor bir türlü... O kadar ısrar etmeme rağmen biraz daha serbest hareket etmeyi, biraz daha güzelliklerini sergilemeyi reddediyor.

Benim adım Timur. Ayla ve ben yirmili yaşlarımızın başındayız. Şehir merkezinde bir ticaret şirketinin finans bölümünde çalışıyorum ve Ayla da bir özel okulda öğretmen... Üniversitenin son sınıfında tanıştık ve birbirimize yıldırım aşkıyla tutulduk. Düğünümüz mezuniyetimizden sadece birkaç hafta sonra gerçekleşti.

İşlerimiz nedeniyle balayına çıkamamıştık. Bu yaz yurt dışındaki bir aile büyüğümüzün şehre yakın deniz kenarındaki dubleks yazlığında kalma şansımız oldu. İkimiz de çalışmaya devam ederken, aynı zamanda baş başa bir tatil yapabilmenin keyfini çıkarabiliyorduk. Mutluluğumuza diyecek yoktu.

Ben sıcak havanın rehavetiyle karımın güzelliklerini izleyip düşüncelere dalmışken, Ayla bir anda kalkıp havuza atladı ve üstüme yağan sularla beni şaşkına çevirdi. Sonunda diğer ucunda ortaya çıkana kadar bir süre yüzeyin altında bir balık gibi zarif bir biçimde yüzdü. Bahçemizde çınlayan kahkahalarla benim ıslanmış halime bakıyordu.

"Nerelere daldın öyle aşkım?"

"Yaramaz kız..." diyerek güldüm ben de... "Şimdi yanına geliyorum senin..."

Ayağa kalktım, içkimi masaya koydum. Gömleğimi çabucak çıkardım. Oldukça ortalama bir yapıda, 1.75 boyunda ve yaklaşık 75 kilo ağırlığındayım. Özellikle kaslı değilim, ama tam olarak bir dal da değilim.

Yüzmeyi çok seven ve balık gibi yüzebilen karımdan biraz daha az zarafetle, koca bir fok balığı gibi kendimi havuza atıverdim. Bu da büyük bir su sıçramasına ve Ayla'dan gelen bir kıkırdamaya neden oldu. Bir iki kulaçta karımın yanına gittim. Suyun içinde sarıldım. Islak dudaklarımız nazikçe kavuşurken birbirimizi aşkla öpmeye başladık.

"Yarın çalışmak istemiyorum." diye bağırdı karım dudaklarını benden zorlukla kurtardıktan sonra... Narin su damlacıkları vardı dudaklarında... Pazarımız şimdiye kadar güzeldi, ama öğleden sonra saatleri bitiyor, hafta sonu tatilimiz hızla sona yaklaşıyordu. Onu tekrar öptüm,

"Ben de istemiyorum bebeğim."

"İkimiz de işlerimizi arayalım, kendimize bir gün daha ayıralım ne olur... Pazarlar yetmiyor bana.." Tam biz suyun içinde öpüşüp koklaşır, konuşurken gür bir ses yayıldı ortalığa...

"Hey millet!"

Komşumuz Burhan Abiydi seslenen... Ellili yaşlarda, kibar bir beyefendi. Oldukça iri, yaklaşık 1.95 boyunda kalın bir gövdeye sahip... Yaklaşık yüz kiloya yakındı. Hepsi kas değil tabi, fakat yaşına göre bir erkek için kesinlikle çok iyi durumdaydı.

Dost canlısı, neşeli biriydi, görünüşte zararsızdı. Karısı nadir görülen bir hastalıktan ölmüştü. Bir daha evlenmemiş, kabuğuna çekilmiş bir dul hayatı yaşıyordu. Bizimkine bitişik yandaki evde yaz kış tek başına kalıyordu ve biz tanıştığımızdan beri onunla iyi bir komşuluk ve dostluk ilişkisi geliştirmiştik.

Mahalle içindeki diğer her ev bir çitle ayrılıyordu. Fakat bir sebepten dolayı bizim evlerimiz arasında çit yoktu. İki evin arasındaki sınır çim kesimindeki belirgin bir değişiklikle ayrılmıştı ve evlerimizi sadece biraz uzunca bir çim şeridi ayırıyordu.

Burhan Abi erken yaşta emekliye ayrılmıştı ve görünüşe göre hep evinde bahçesinde çalışıyordu. Bahçesinin dizaynı, çimlerinin durumu, rengarenk çiçekleri kusursuzdu.

"Hey komşum, nasıl gidiyor?" diyerek yanıtladım bize doğru ilerleyen adamı... Ayla içgüdüsel olarak suyun altına girdi. Olması gerekenden daha az giyinik olduğunu düşünüp utanmıştı mutlaka...

Komşumuz güneşten yanmış teniyle gülümseyerek geldi, elinde koca bir bahçe makası, alnındaki teri sildi. Çam yarması gibi büyük gövdesi öğleden sonra güneşinin ışığını kesintiye uğrattı, gölgesi üstüme vurmuştu.

"Of, sadece küçücük bir bahçe diyorum ama... Hiç bitmeyen işleri öldürüyor beni, yoruldum." Ayla ve bana bakarak durdu.

"Ooh... Siz ikiniz bu havuzun tadını çıkarıyorsunuz ne güzel... Burada yaşayan son çift yaşlıydı, hiç kullanmamışlardı havuzu... Ama bakıyorum, siz çocuklar her zaman havuzdasınız."

Yanlış değildi, suda epey zaman geçiriyorduk. Ben cevapladım gülümseyerek.

"Buz gibi kokteyl yapmıştı bize Ayla, sen de ister misin? Epey yorulmuş görünüyorsun..." Başını salladı,

"Buraya gelirken bir iki sohbet ederiz demiştim. Sizin havuz keyfinizi bölmeyi istemem. Bundan nefret ederim ama... Çok iyi olurdu doğrusu, zahmet olmayacaksa..."

"Saçmalama Burhan Abi..." dedim adama, "Ayla bebeğim, bir kadeh de komşumuza getirir misin?" diye ısrar ettim.

Komşumuzun görmeyeceğini düşünerek suyun altında kıçını okşadım. Hafifçe kızardı. Anlamıştım, adamın yanında kalçasına dokunmamdan hoşlanmamıştı. Yine de,

"Tabii ki" dedi. "Hemen getireyim ben..."

Ayla yavaşça merdivenlerden yukarı çıktı. Çıkarken iri memelerinden su damlaları akıyordu. Karım biraz utangaç biriydi dediğim gibi, ama üzerindeki pembe ve iki parçalı bir bikiniydi. Burhan Abi o güne kadar karımın vücudunu hiç bu derece çıplak görmemişti.

Burhan Abi kibar bir erkekti, ama gördüklerinden hoşlandığı da açıktı. Ayla'ya bir iki kez baktığını ve pek de utangaç olmadığını fark etmiştim. Yine de normal karşıladım durumu... Çünkü Ayla'yı gören neredeyse her erkek aynı şeyi yapıyordu.

Karım hazırladığı içki kadehini ona verirken karıma ustaca ve aşağıdan yukarıya her santimini inceleyen bakışlarla baktı.

"İşte kokteylimiz..." diyen karım onun bakışları altında kızararak, fakat yine de pek rahatsız olmadığını ona gösteren bir tavırla kadehi uzattı.

"Teşekkürler güzelim..." Burhan Abi hazırladığı içkiyi nazik bir tavırla kabul ettiği için karımın adamı terslemekten kaçınmaya çalıştığını hissettim.

Ayla tekrar suya atlayarak havuzda bana katıldı. Burhan Abi da şezlonglardan birine oturdu. Biz suyun içinde, adam şezlongda bir süre daha içtik ve sohbet ettik. İçkisi bitince Burhan Abi sonunda vedalaştı ve toplanıp bahçesine yöneldi.

O gecenin sonunda Ayla ile üst kattaki yatak odamızda sevişiyorduk. Karımın sulu şeftalisinin içine sokarken onbeş santimlik aletimi aç bakışlarla izliyordu. Beni içine alırken usulca inledi.

Misyoner pozisyonunda sevişmeye devam ederken aklıma öğleden sonra yaşadıklarımız geldi. İçten içe kıkırdayarak Burhan'ın şimdi karımın bacaklarını ikiye ayırıp zevkten kendinden geçmiş halini görebilseydi ne düşüneceğini merak ettim.

Komşumuzun karımı görme olayı aklıma gelince kısa bir panik yaşadım. Korkuyla sağımdaki pencereye baktım. Bizim yatak odası perdesi tam olarak kapalı mıydı acaba? Evimiz küçük bir yan avluya ve sonra komşu evin geniş yatak odası penceresine bakıyordu. Burhan abinin evinin yatak odası penceresi...

Bir sitede oturuyorduk. Evler birbirine çok yakın ve aslında birbirinin tıpkısıydı. Garip bir tasarım gibi görünüyordu, gizliliğe önem verilmemişti planlanırken... Anlaşılan kendi gizliliğini pek umursamayan ve evin içinde sereserpe dolaşmayı seven Burhan abiyle bir avuç garip görüntü değiş tokuş etmiştik.

Bir iki denemeden sonra yatak odamızın perdesini sürekli kapalı tutar olmuştuk. Evler arasındaki yakınlık da, görünürlüğün ötesinde bir sorundu. Ayla orgazm sırasında çok yüksek sesle inler, hatta feryat ettiği bile olurdu. Burhan Abinin onu kolayca duyabileceğinden emindim. Tutucu karımın uzun sevişmeler sonucu kendini kaybettiğini ve bir fahişe gibi bağırarak orgazm olduğunu öğrenmişti mutlaka adam...

Orgazm deyince komşumuzu düşünmeyi bıraktım ve karımı becermeye devam ettim. Fakat komşumuzun bizim sevişme seslerimizi duyduğunu düşünmek, gündüz bikinili karıma attığı bakışlar fena tahrik etmişti beni... Nitekim fazla dayanamadım. Karımın istek yüklü inlemeleri, amcığının kasılmalarıyla bir anda içine patlayıverdim.

Ayla küçülen sikim içinden çıkarken yavaşça sızlandı. Seks yaparken bir kereyle kalmıyordum. Karıma seri orgazmlar yaşatabilirdim, ama ne yazık ki, bu gece içimden gelmiyordu. Beraber yaptığımız bir duştan sonra pijamaları giyip yatağa uzandık tekrar... Öğleden sonra olanlar tekrar aklıma geldi ve karıma dönüp sordum,

"Burhan'ın bugün sana nasıl baktığını fark ettin mi?" Ayla iç çekti,

"Of, yine mi? Her zaman insanların bana baktığını düşünüyorsun zaten..."

"Çünkü bakıyorlar canım... Özellikle yandaki komşumuz..." Kızardığını gördüm,

"Sanırım... Evet, biraz bakıyordu. Her zaman öğretmen kıyafetleriyle gördü beni... Bikinili görünce ilgisini çekmesi normal değil mi sence?"

"Tatlım... Bikinili gördüğü herhangi bir kadın değil, sensin... Senin harika, seksi bedenin... Zavallı adam... Evde yalnız başına, kadınsız... Seni bikiniyle gördükten sonra gidip otuzbir çekmiştir mutlaka..." Ayla muzip muzip güldü ve omzuma vurdu.

"Sapık..." dedi şaka yollu, "Pis sapık seni..."

Birkaç gün geçti aradan... Burhan abinin karıma bakışları konusunda başka bir şey konuşmadık. Bir kaç kez ayaküstü sohbetlerimiz oldu. O her zamanki samimi ve konuksever tavırlarıyla sıcakkanlıydı. Hatta arabayı park etmek için ihtiyacımız olan evin araba yolunu açmamda bana yardım etmeyi teklif etti.

Burhan'la o konuşma sırasında Ayla'ya yönelik bakışlarını yakaladım yine... memelerine odaklanan gözlerinde garip ve erotik bir parıltı vardı sanki... Eh, haksız sayılmazdı doğrusu...

Eşimin inanılmaz memeleri var. Bir çift füze sanki memeleri, doğal, kabarık ve bir santim sarkması olmayan memeler... Bir ev hanımına, öğretmene değil de, sanki bir porno yıldızına veya egzotik bir güzelliğe ait gibi görünüyorlar.

Bir hafta içi sabah işe gitmeden önce kahvaltı yapıyordum. Aniden Ayla'nın çığlığını duydum. Ne oluyor demeye kalmadan merdivenlerden aşağı koşarak, çığlık atarak geldi. Kıpkırmızıydı yüzü ve acayip kızgın görünüyordu. Herhangi bir sakatlık olmadığına sevindim ama şaşkınlığım devam ediyordu.

"Timur! Neden perdeleri açık bıraktın? Banyo havlusu kurutucuda ve ben banyodan çırılçıplak çıktım!"

Çatal elimde kalakaldım. Neden bu kadar öfkelendiğinden emin değildim,

"Tamam bebeğim... Ve...?"

"Burhan Abi tam oradaydı! Karşıda.... Hiç çekinmeden bana bakıyordu!"

Neredeyse tostumun lokması boğazıma kaçıyordu ve bir cevap veremeden öksürdüm

"Tüh, hay Allah kahretsin... Hava durumunu kontrol etmek için perdeleri açmıştım. Bugün şirketin bir müşterisini havaalanından alıyorum da... Üzgünüm bebeğim." Karım ikna olmamıştı, sinirle bağırıyordu,

"Umarım mutlu olursun! Komşumuz bugün çırılçıplak gördü karını... Adam senin karının her yerini gördü, her yerini...!"

Ayla'nın tüm sinirine karşı kendime hakim olamadım ve güldüm. Zararsız, yaşlı biriydi Burhan Abi ve eşimin çıplaklığının onun tarafından yanlışlıkla izlenmesi bence pek önemli değildi doğrusu... İşi şakaya vurarak yatıştırmaya çalıştım karımı,

"Aşkım, olan olmuş artık... Bu kadar büyütecek ne var bebeğim? Eminim güzelliğinle komşumuzun gününü cennete çevirdin. Herhalde yılın en büyük iyiliğini yaptın adama... Hayatım, bu yaşta Burhan Abi zararsız biri, bu kadar büyütme lütfen!" Dehşete kapılmış görünüyordu karım,

"Bu senin için çok önemli değil, öyle mi! İnanılmazsın!"

Fırtına gibi öfkeyle arkasını döndü bana, üst kata çıktı. İşe giderken arabamın yanında duran kırmızı yüzlü bir Burhan Abi ile karşılaştım. Kekeliyordu,

"Ya... Timur... Bak, gerçekten üzgünüm... Yatak odasındaydım, sadece öylesine baktım ve... Çığlığını duydum..."

Kıkırdayarak onu durdurdum. Zavallı adam bu kadar ezilip büzülmesine gerek yoktu ki, alt tarafı bir kazaydı olan biten...

"Burhan Abi bak... Tamam, senin dediğin gibi, kaza, bilerek yaptığın bir şey değil ki... O kadar önemli değil. " Benim duruma nasıl tepki vereceğim konusunda hiçbir fikri olmayan Burhan Abi rahat bir nefes aldı.

"Daha önce hiç başımıza gelmeyen bir şey, karım da aşırı tepki vermiş." diye devam ettim. Ve omzuna dostça bir dokundum. Burhan Abi utangaç bir tavırla başının arkasını kaşıyıp gülümsedi,

"Valla, Timur... Anlayışla karşıladığın için teşekkürler... Ayla çığlık atınca adi bir cinsi sapık gibi hissettim kendimi inan... Bir de... Umarım söylememe aldırmazsın, ama sen çok şanslı bir adamsın."

Bunu söylerken biraz kızarmıştı, belki de biraz ileri gittiğini düşünüyordu. Yaptığı yorum beni şaşırttı, ama açıklanamaz bir şekilde beni heyecanlandırdı aynı zamanda...

Özellikle karımın çıplaklığını gördükten sonra, onu çekici bulduğunu itiraf etmesi... Söyledikleri içimde garip duygular uyandırdı bir anda... Yani, bundan şüphelenmek başka bir şeydi, kendisinden duymak tamamen farklı bir şeydi. Bir sırıtmayla bana karımı beğendiğini söyleyen erkeğe cevap verdim,

"Teşekkürler komşum... Biliyorum."

Eğer başka biri olsaydı, yorum beni kızdırabilirdi. Ama nedense Burhan Abinin ağzından çıkan bu beğeni ifadesi nedense beni pek mutlu etmişti.

O akşam işten erken döndüm ve bir çeşit özür dilemek için karıma sürpriz bir akşam yemeği hazırladım. Gerçekte pek o kadar üzgün değildim aslında... Hatta daha çok eğlendim diyebilirim ve eğer itiraf etmem gerekirse, komşumun bir erkek gözüyle karımı beğenmesinden garip bir gurur duymuştum.

Ayla ön kapıdan içeriye girdiğinde biraz yorgun, ama her zamanki gibi güzel ve seksi görünüyordu. İlk başta benimle konuşmaktan kaçındı. Sabahın kızgınlığı devam ediyordu, ama sonunda güzel sofrayı, şarabı görüp içkilerimizi yudumlayınca sessizlik duvarı yıkıldı.

"Üzgünüm aşkım, sabah sana bağırdım. Bunun bir kaza olduğunu biliyorum. Ama şeyy... Kendimi... Adam bana bakarken kendimi çıplak hissettim. " Güldüm,

"Zaten çıplaktın karıcığım... Hem de çırılçıplak..."

Sanki o anı tekrar yaşamış gibi kıkırdadı... Ben de güldüm. Bir dakika sessizce yemeğimizi yedik. Sonunda dayanamadım,

"Burhan'ı bu sabah işe giderken gördüm" Hemen kızardı,

"Ah Tanrım. Bir şey söyledi mi? Nasıl karşıladı acaba? Utandım, şu anda çok utandım."

"Çok özür diledi. Bilerek yapmamış ama sen çığlık atınca kendini sapık gibi hissetmiş. Çok önemli değil bebeğim." Olayı küçümsemeye çalışıyordum. Durakladım, devam ettim.

"Aslında... Bana çok şanslı bir adam olduğumu söyledi." Bunu söylerken karıma baktım, tepkisini merak ediyordum.

"Ne diyorsun? Nefes alamıyorum şu anda..." Yanakları iyice kızarmıştı. Başını salladım,

"Evet, öyle söyledi. İnanılmaz derecede güzel bir vücudun olduğunu ve bundan gurur duyman gerektiğini söyledi."

Son kısmı ben eklemiştim. Beyaz bir yalandı, ama tam olarak bu şekilde söylemese bile adamın karım için düşündüğü şey tam olarak buydu.

"Sen ne cevap verdin peki!?" Bu soruyu heyecandan sesi kısılarak, zor nefes alarak sormuştu. Gülümsedim,

"Ona ne şanslı olduğumu bildiğimi söyledim. Aşkım benim, gerçekten ben çok şanslı bir adamım. Senin gibi güzel ve seksi bir karım var."

Kızardı, ama bu sefer sadece utanç değildi yüzünü kızartan... Hayatında ilk kez başka bir erkeğin, benden başka bir adamın çıplak bedenine açıkça iltifat ettiğini duymuştu. Kırmızı yanaklarının gölgesinde bir ürperti, bir heyecan vardı.

Dakikalar sonra geceyi bekleyemeden, tamamen azmış bir halde, yatakta çırılçıplak sevişmeye başlamıştık. Ayla'nın kadınlığı uzun zamandır hissetmediğim kadar ıslaktı ve benim erkekliğim bir kaya gibi sertti. Benim söylememe bile gerek kalmadan kovboy kızım sertleşmiş sikimin üstüne biniyordu. Zevkle inledim,

"Harikasın bebeğim... Amcığın sırılsıklam, çok ıslaksın." İnledi, başını arkasına yasladı ve omuzlarımı tuttu.

"Terbiyesiz..." diyerek inledi. "Evet öyle canım...Çok ıslak... Çünkü sen azdırdın beni... Çok zevk alıyorum şu anda..." Kendimi tutamadım ve şehvetinin kaynağı konusunda şaka yaptım,

"Ben değil, Burhan Abinin sikici bakışları azdırdı seni... Ama hoşuma gitti bu... Bu kadar tahrik olman çok iyi... Bence Burhan Abinin her gün senin çıplak bedenine bakmasına izin verelim." Sikimin üstünde yaylanırken göğsüme vurdu,

"Kes şunu..." diyerek cümlemin arasına girmeye çalıştı. Tonu ciddiydi, ama kesmemi gerçekten istemiyordu bence... Dişleri kenetlenmiş, dudakları sımsıkı gerilmişti. Ben konuşmaya devam ettikçe daha bir delirdi sanki, zevkle inledi. "Ohhh..."

"Ne? Eminim bu muhteşem memelere bir kez daha yakından bakmak isterdi. Belki biraz elleriyle tutmayı... Okşamayı..." Memelerini tekrar avuçlayıp parmaklarımın arasında sıktım, meme uçlarını sıkıştırdım. Karımın çok sevdiği hareketti bu... Deli gibi tahrik olurdu meme uçlarından...

Yüksek sesle inledi, kalçalarını indirip sikimi sertçe içine kökledi. Sikimin üstünde inip kalkarken amından adeta sular fışkırıyordu.

Dudaklarından dökülen iniltiler mahalleyi uyandıracak kadar yüksekti. Sonunda karımın amına boşaldığımda içine akan sıcak spermlerim karımın orgazm patlamasına neden oldu.

Fırtına bittikten sonra ikimiz de yavaş yavaş kendi dünyamıza, uykuya daldık, başka bir şey söylemeden...

Bir kaç gün geçti ve hafta sonu yaklaştı. Cumartesi günü geç uyandım ve pencereden dışarı baktığımda kendime biraz kahvaltı hazırlıyordum ki... Sürpriz...

Bahçede Ayla ve Burhan'ın sohbet ettiğini gördüm. Eşim bizim bahçeye birkaç çiçek dikmişti ve Burhan Abi ona yardımcı olmak için çiçeklere bakıyordu. Karımın üstünde mini mini bir etek ve yarım tişört vardı. Burhan Abinin üzerindeyse her zamanki gibi bir tişört ve geniş, hasır bir şapkadan başka bir şey yoktu.

Karımla ikisinin etkileşime girdiklerini görünce içimde bir kıpırtı oldu. Burhan Abi sadece birkaç gün önce karımı çırılçıplak görmüştü ve şimdi botanik hakkında tartışıyorlardı. Adamın iri yarı, güneşin altında parlayan kaslı azman gövdesinin yanında çıtı pıtı, mini mini seksi karım öyle güzel görünüyordu ki...

İkili sohbetin sonunda ayrıldılar, Ayla içeri girdi. Pencereden giren sabah güneşi hafif terlemiş cildinde parladı. Bana günaydın diyerek bahçede kullandığı eldivenleri çıkarırken ben hiç zaman kaybetmedim,

"Onunla bir daha asla konuşamayacağını düşünmüştüm. Anlaşılan yanılmışım." Kızardı, yanıt vermedi bana, dudaklarında muzip bir gülümseme...

"Ee? Nasıl başladı? Senin için biraz garip olmalı... Adam seni çırılçıplak gördü bir iki gün önce..."

"Evet! İlk başta zor oldu ama..."

"Neler dedi?" Konuşurken kıpır kıpırdı, yüzündeki kırmızılık devam ediyordu,

"Hiçbir şey... Bilmiyorum. Sadece geldi ve çiçeklerin bakımıyla ilgili yardım teklif etti, bir iki püf noktası anlattı..."

Bir bardak su almak için buzdolabına gitti. Bir yudum aldıktan sonra bana baktı,

"Açıkçası garip hissediyorum." diye devam etti. "Geçen gün için özür diledi, ama ona benim hatam olduğunu söyledim." Cildi biraz daha kızardı,

"Bana şaka yaparak her sabah uyandığında pencereye baktığını söyledi. Kaçırmamak için kahve içmeyi bırakabilirmiş." Şaşırmıştım Burhan Abinin cesaretine, yine de güldüm,

astronot
astronot
19 Followers