Komşumuz Burhan Abi 02

Story Info
Karım ile yazlıkta.
4.7k words
4
966
00
Share this Story

Font Size

Default Font Size

Font Spacing

Default Font Spacing

Font Face

Default Font Face

Reading Theme

Default Theme (White)
You need to Log In or Sign Up to have your customization saved in your Literotica profile.
PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here
astronot
astronot
19 Followers

Sebep ne olursa olsun, Ayla ve ben birkaç gün boyunca olaydan bahsetmedik. Birbirimizle normalden daha sessiz kaldık. İkimizin de bu deneyimi içimize sindirmek için biraz zamana ihtiyacımız vardı. Havuzda seks bizim için yeni bir olay değildi aslında şimdiye kadar... Ama soru beynimi tırmalayıp duruyordu. Neden yaptık bunu?

Ayla nihayet bir akşam yemekte konuyu açtı.

"Geçen gün yaşadıklarımız hakkında konuşmak ister misin aşkım?" diye sordu yumuşakça.

"Konuşacak ne var? Bir kaç içki içtik ve inanılmaz derecede güzel, seksi bir kadın iki erkeğin aptalca davranmasına neden oldu." Durakladım, "Bu dünyanın kendisi kadar eski bir hikaye aslında..."

"Timur, pek öyle değil... Biz ikimiz evliyiz ve evli insanlar bu şekilde davranmıyor."

"Saçma Ayla. Tonlarca evli çift böyle şeyler yapıyor. Olanlarla ilgili yanlış bir şey yok." Sesimin tonu istediğimden daha sertti ve bir sonraki sorumu sordum karıma,

"Neden böyle söylüyorsun? Yoksa pişman mısın?" Tabağındaki bezelye ile oynuyordu dalgın dalgın,

"Hayır, ben... Bilmiyorum."

Onun güvenini sağlamak, yaptıklarımızın o kadar da kötü bir şey olmadığını anlamasını sağlamak zorundaydım,

"Biliyor musun karıcığım? Seni hiçbir zaman bu kadar cinsel açıdan özgür, bu kadar çok heyecanlı görmedim. Sanki tamamen farklı bir kadın gibiydin." Bu söylediklerim karımın yanaklarının kızarmasına neden oldu,

"Şeyy... Sanırım eğlendim. Sen de öyle..." dedi kıkırdayarak. Ona gülümsedim,

"Burhan Abininki kadar eğlenceli değil." Sözlerim yanaklarındaki kızarıklığın artmasına neden oldu ve

"Evet, ne büyük bir sapıklık yaptık, değil mi?" diye güldü.

"Belki, ama o da bizi izlemekten hoşlandı sevgilim." O günü hatırladıkça sanki yine uyarılmış gibiydi. Dudakları titriyordu. Bu duygu alabileceğim en iyi cevabı verdirdi karıma,

"Şeyy... Sikinin o kadar büyük olmasına şaşırdım. Ne kadar kocaman bir yarağı var adamın..." diye cevap verdi. Cümle ağzından kaçtığında, yine kızardı. Çabucak bir özür oluşturmaya çalıştı, "Ben, özür dilerim... Ben..."

Eh, neticede ben bir aptal değildim, karımın komşumuzun olağanüstü sikine ilgi duyduğunu biliyordum.

"Bebeğim, lütfen... Biliyorum. Azgın yaşlı keçinin at gibi yarrağı olduğunu kim düşünebilirdi ki..."

Karım yine kızardı ve konuşmadan, kendi alemlerimize dalarak yavaş yavaş yemeğimizi bitirdik. Arada onun yüzüne bakıyor, aklından neler geçirdiğini tahmin etmeye çalışıyordum.

O akşam daha sonra karımla yatakta sevişirken, gerçeği kabul etmeden kaçmasına izin vermedim. Burhan'ın erkeklik organının boyutu konusunu tekrar öne sürüp büyüttüm. Karımın amında gidip gelirken aynı anda komşumuzun erkekliğini tartıştığını duymak beni büyüledi adeta, deli gibi tahrik oldum.

"Onun yarrağını gördün diye kendini üzme bebeğim... Onun da seni sevdiğini söyleyebilirim. O da seni sikmek istiyordu o anda..."

Karımı domaltmış, arkadan vurdurarak sikiyordum bunu söylerken... Dişlerini gıcırdattı,

"Ne...? Hayır... Ohhh... Ben..." Yaptığım yorumdan şaşırmış gibiydi karım... Kıçını tokatladım.

"Yalan söyleme... O koca yarağa nasıl baktığını gördüm senin, pis orospu..."

"Hayır... Ben... Ben hiç... Ohh...! Aşkımm... Hiç o kadar büyük bir yarak görmedim aşkım..." Eğildim ve onu sırtını öptüm, hala pompalıyordum bunu yaparken,

"Görmediğini biliyorum aşkım... Ve sen de sevdin o koca yarağı..."

Bu kez yüksek sesle inledi. Deli gibi tahrik oluyorduk bunu konuştukça... Belini pençelerimle tutup makine gibi sikmeye, kasıklarımı vurdurmaya devam ederken,

"Söyle orospu... Söyle... Sadece itiraf et! O koca yarağa bayıldın sen..."

"Ohh!" diye inledi. Dişlerini gıcırdattı, "Güzel! Evet... Sevdim... Çok güzeldi... Ahhh... Ne kadar büyüktü... Ve ne kadar kalın..."

"Şimdi o sikse seni... O koca yarağını senin sulu amcığına gömse... Ohhh..."

"Ahhh... Gömsün... Siksin beni... O koca yarağını soksun amıma... İçimi yara yara siksin beni... Ohh... Bebeğim... Geliyorum..."

İkimiz de karşılıklı bir orgazm patlaması yaşadık.

Birkaç gün daha geçti ve o Pazar günü öğleden sonra yaşadığımız olaydan beri Burhan'ı görmediğimizi fark ettim. Sonunda, işe giderken ön bahçede karşılaştık.

İlk başta biraz garipti. Konuşurken başını kaşıyordu, tedirgin bir şekilde,

"Ya, kusura bakma Timur. Geçen gün sizin havuzun kenarında pek uygun davranmadım." Kolunu tutarak adamı yatıştırmaya çalıştım.

"Bizimle aynı davrandın Burhan, endişelenecek bir şey yok. Üçümüz bir kaç içki içtik sadece..." Durakladım, bir sonraki birkaç içkiye zemin hazırlamaya karar verdim,

"Ayrıca, senin varlığın Ayla'nın yıllardır ilk kez bu kadar gevşemesini sağladı. Senin sayende... Karımla nihayet güzel, doyurucu bir seks yaptığımıza ben çok sevindim."

Bu kez biraz daha rahatlamış görünüyordu,

"O eşin... Ya, sana söylememe gerek yok aslında, sen daha iyi biliyorsun ya... O başka bir şey... Her Pazar böyle heyecan verici ve eğlenceli şeyler yaşansaydı mutlu bir adam olarak ölürdüm."

"Sen ve ben... Dostum, ikimizin de ölmemize gerek yok..." diyerek güldüm. Arabanın kapısını açtım, "Bir daha ki sefere havuz gününü yine birlikte geçirelim komşum... Hepimize iyi geliyor bu..." Bunu söylerken kendimi alabildiğine rahatlamış ve özgür hissediyordum.

"Çok minnettar olurum komşum..." dedi Burhan Abi sırıtarak... Ofise giderken, Burhan Abinin pek beğendiği eğlenceli ve heyecan verici şeylerin neler olduğu konusunda derin derin düşünüyordum.

Ertesi sabah uyandıktan sonra biraz da Burhan'ı tekrar görebilmek için yatak odası perdelerini sonuna kadar açtım. Bingo... Oradaydı. Yatak odasında dolaşıyordu, gömleksiz ve sadece bir şortla...

Gövdesi kalın, kaslı ve biraz kıllıydı. Benim baktığımı fark etti ve verdiğim selama gülümseyerek, el sallayarak karşılık verdi. Aptalca bir heyecan dalgası kapladı içimi...

Ayla duştan çıkıyordu bizim banyoya yöneldiğimde... Islak, güzel ve seksi vücudu anında beni heyecanlandırmaya başladı,

"Hayranınız orada hanımefendi, sizi bekliyor." dedim.

Çok erkendi ve ne demek istediğimi hemen anlamadı, "Ne?" diye cevapladı beni, esniyordu.

"Burhan Abi seni bekliyor." dedim gülümseyerek. Kızardı,

"Ne demek istiyorsun?"

"Perdeleri açtım ve komşumuza el salladım, yarı çıplak odasındaydı."

"Sapık..." Sırıtıyordu bunu söylerken, ama banyodan aynı şekilde, üzerine hiçbir şey almadan çırılçıplak çıktı.

Yüzü kızardı, cesaret vermesi için alkol almamıştı, ama içinde kaynadığını bildiğim şehvet duygusu aynı şekilde etki yapıyordu karımın üzerinde...

Pencereye doğru yürürken çıplak ve diri kalçalarının dalgalandığını gördüm, kocaman memeleri de kalçaları gibi bıngıl bıngıl oynuyordu. Geniş bir gülümsemeyle,

"Tamam, bu kadar yeterli canım... Senin düşündüğün gibi bir fantazi için çok erken..." dedi ve perdeyi kapatmak için harekete geçti. Tam çırılçıplak bedeniyle iki kolunu havaya kaldırıp perdeleri kaydırmak üzereyken, durdu,

"Ohhh..." Tek duyduğum buydu. Yumuşak bir şekilde, cinsel bir tonla söylemişti.

Dişlerimi fırçalarken, aralık duran banyo kapısından Ayla'yı izliyordum. Pencereyi göremiyordum durduğum yerden, ya da Burhan'ı... Yavaşça yatağın kenarına oturdu karım... Yatak odasının duvarı boyunca uzanan geniş Fransız pencereden karşıya bakıyordu, komşumuzun evine...

"Şey, Timur..." dedi.

"Efendim canım..." Heyecanla söyleyeceği şeyi bekledim.

"Komşumuz bana bakarak mastürbasyon yapıyor." Saçma bir şekilde kıkırdadı. İsterik gülüşünü duyduğumda fırçamı neredeyse düşürecektim elimden... Diş macunu dolu bir ağızla cevap verdim,

"Şaka yapıyorsun."

"Hayır... Ben... Kesinlikle şaka yapmıyorum. Komşumuz çıplak ve bana bakarak, benim için o büyük yarağını sıvazlıyor." Bunu söyledikten sonra durdu, dudağını ısırdı. Bir elini apış arasına götürmüş, okşamaya başlamıştı karım...

"Off... Timur... Bu şey... Çok büyük aşkım..." Son sözler bir heyecanla ağzından kaçmıştı. İlk kez amcığını bu denli istekle okşarken gördüğüm, içgüdüsel olarak bacakları yayılmış olarak oturan karıma baktım.

Mastürbasyon yapan koca yaraklı komşumuzla karşılıklı bakışarak amını okşuyordu karım... İnanılmaz derecede heyecanlandım. Yarı çıplak gördüğümden beri başını kaldıran sikim bir anda taş kesildi. Karıma o an sahip olmalıydım.

"Pekala, Ayla... O kahrolası perdeleri hemen, şimdi kapat canım!" diyerek aynı anda pantolonumu çıkarmaya başladım. Başını zorlukla karşı komşudan çevirip benden tarafa baktı,

"Aaa, benim için mi kalktı sikin?" Gülerek söylemişti, ama beni ölçünün ötesinde heyecanlandırdı. Emrimi tekrarladım karıma,

"Kapat onları! Perdeleri kapat..."

Gülümsedi, ayağa kalktı. Burhan'a el salladığını gördüm, sanki işe geç kaldığını göstermek için bileğini işaret ediyordu.

Perdeleri kapatır kapatmaz ona saldırdım.

Karımla o sabah defalarca seviştik, üç kez boşaldık ve ikimiz de işe gitmedik.

İnanılmaz derecede yaramaz ve inanılmaz derecede erotik bir değişimdi hayatımızda... Yine de üçüncü bir göz de olsa, karı koca arasında yaşanan bir cinsel fanteziydi yaşadıklarımız...

Evliliğimiz ve cinsel yaşantımız önemli ölçüde değişene kadar birkaç gün pek fazla bir gelişme olmadan geçti.

Ayla ve ben birkaç bardak kırmızı şarap eşliğinde güzel bir akşam yemeğini yeni bitirmiştik. Telefonum çaldığında koltuğumuzda uzanıyorduk, Burhan'dı arayan... Tuhaf buldum, çünkü numaralarımızı almamıza rağmen tanıştığımızdan beri beni hiç aramamıştı.

"Komşu...?" diyerek telefonu açarken bir yudum şarap aldım.

"Timur." Şakacı bir sesle cevap verdi.

"Sana nasıl yardım edebilirim abi?" dedim. Yüzeyde sesi sakindi, ama sözlerinde gizli bir sinirlilik tonu vardı,

"Ya dostum, etli yemek yaptığım güveci fırında unuttum ve kömür gibi yandı da... Yarın bir arkadaşım için parti veriyorum. Bana yardım etmesi için Ayla'yı bir süre ödünç alabilir miyim senden? "

Aniden dikkatimi çekmişti söyledikleri... Dizlerim heyecanla titreyince yanımdaki koltuğa çöktüm. Karımın bu isteğe nasıl tepki vereceğini bilemiyordum. İşler tamamen kontrolden çıkmaya başlamıştı.

"Ayağa kalk Timur ve karınla konuş." diye telkin ettim kendime... Yavaşça kalkıp diğer odaya doğru yürüdüm,

"Ben... Evet komşum. Neden olmasın? Ama o ne diyecek bakalım, sormama izin ver." Durakladım, devam ettim, kelimelerimi dikkatle seçerek devam ettim,

"Sadece yemekle ilgili mi ihtiyacın var karıma?" Benimle açıkça konuşmalıydı bu herif, karımı ne için istediğini söylemeliydi.

"Elbette, yemek için... Ah, bir de... Bende duruyor da hala, bikinisini geri vermek isterim."

Karımın minik seksi bikinisinin onda olduğunu bile unutmuştum.

"Ah. Elbette... Ama o pazar gününü hatırlayınca biraz utanacak karım... Sanırım o da unuttu bikinisinin sende olduğunu..." Garip bir şekilde güldüm.

"Güzel! Biraz utanmayı hak ediyor. Bikiniyi fırlatırken benim gibi yaşlı bir adamla alay etti çünkü..." o güldü. Cevap olarak,

"Evet komşum, bu genç karımın şımarıklığı... Bence ona bir ders vermelisin." diyebildim.

Biraz şakacı bir tavırla söylemiştim bunu, ama kelimeler ölü gibi havada asılı kaldı. Gergin, iki cambazın bir ipte oynaması gibi bir garip konuşmaydı aramızdaki... Burhan Abi cevaplarken sözlerinin altında gizli bir anlam yüklüydü,

"Timur, olayın ne olduğunu biliyorsun. Bence bu harika bir fikir... O güzel eşine ders vermeyi çok isterim."

Yüzüm kızardı, yutkundum. Garip, şaşkın bir heyecanla doluydum, ama cevapladım,

"Tamam komşum... Nasıl istersen... Karımı sana tekrar göndereceğim."

"Sen çok iyi bir adamsın. Karın da senin gibi bir kocası olduğu için çok şanslı..."

Görüşme bitmiş, ben elimdeki telefona bakıp duruyordum. Heyecan içindeydim. Yavaşça oturma odasına geri döndüm sonra, uyarılma ifadesini yüzümden atmaya çalıştım. Ayla beni bekliyordu.

"Kimdi o aşkım?"

"Burhan Abi aradı canım... Yemek hazırlamak için mutfakta senin yardımına ihtiyacı varmış."

Yüzü neredeyse anında kızardı. Eminim, o da bu çağrının nereden çıktığını düşünüyordu.

"Ne...? Şimdi, şu anda mı?" Başımı salladım,

"Evet. Yarın düzenlenecek bir parti için pişirdiği yemeği yakmış, şimdi de sana ihtiyacı varmış, yardım istiyor." dedim. İstek tamamen normalmiş gibi davranmaya çalışıyordum.

Aniden memelerinin büyüklüğünü meydana çıkaran ve pek sevdiği minik geceliğini giydiğini, yatmak için hazırlanmış olduğunu fark ettim.

Gecelik tam olarak erotik iç çamaşırı sayılmazdı. Ama ancak kendi evinizde giyilebilirdi. Başka bir yerde giyecek bir giysi değildi. Yüzünde heyecan ve karmakarışık duygular belirdi bir anda... Doğrulup kalkarken,

"Ben... Tamam öyleyse... Komşumuza yemek yapmasına yardım edeyim. Yukarı çıkıp üstümü çabucak değiştireyim bari..."

"Hayır canım, gerek yok değişmene... Sadece birkaç dakikalığına gideceksin zaten..." dedim. Dik bakışlarla karıma baktım. Ayağa kalktı, yüzü kızarmıştı yine karımın...

"Aşkım... Bu gecelik komşumuzun yanına gitmek için pek uygun sayılmaz..."

Üzerindeki kıyafetini gösteriyordu bana... Şeffaf gecelik kumaşından minicik tanga külodunu görebiliyordum. Eteği o tanga külodun hemen altında bitiyordu zaten, kısacıktı... Sutyen yoktu içinde... Meme uçlarının pembemsi koyuluğu ve kabarıklığı belli oluyordu. Gülümseyerek,

"Gerçekten uygun değil mi? Biz buraya taşındığımızdan beri Burhan Abinin yanında giydiğin neredeyse en kapalı kıyafet bu aşkım..."

Şaka yollu söylemiştim ama söylediklerim neredeyse gerçekti. Havuz başında önce minicik bikiniyle görmüştü karımı, sonra çırılçıplak suyun içinde sevişmemizi izlemişti. Ve yatak odasında çırılçıplak karıma bakarak mastürbasyon yapmıştı.

"Tamam bebeğim. Eğer öyle diyorsan..." Gülümsüyordu karım... Yavaşça arkaya doğru yürüdü ve kapıyı yavaş hareketlerle açtı. Dışarı çıkarken bana son bir bakış attı. Yüzünde yaramaz, şeytanca bir sırıtma vardı.

"Bir yemek için komşumuza yardıma gideceğim. Tamam..." Neredeyse böyle olmadığını biliyormuş gibi söyledi bunu... "Sadece bir yemek..."

Çıktı sonra... Bu kadını seviyordum. Komşumuzun bahçesine doğru yüksek topuklu terlikleriyle yürürken, onu bekleyen yabancı erkeğin evine yaklaşırken ağır çekimde karımı izledim. İncecik şeffaf kısa geceliği bütün güzelliğini meydana çıkarmıştı karımın, uzun ve çıplak bacaklarının üstünde çalkalanan kalçalarını sarıyordu.

Burhan Abi sanki hazır bekliyormuş gibi karım adımını attığında kapıyı açıverdi. Burhan'ı gördüğümde kalbim hopladı. İri yarı gövdesiyle, gömleksiz ve yarı çıplak arka kapıyı açtı karıma... Bir şorttan başka bir şey giymiyordu komşumuz, öyle görünüyordu.

Birbirlerine gülümsediler. Ayla kızardı. Hiç konuşmadılar ve adam kolunu nazikçe beline sarıp karımı içeriye soktu. Aniden, gözümün önünden kayboluverdi karım...

Mutfağını görmek için uğraştım, ama panjurlar kapandı. İçeriden gelen ışık, pencerenin kenarlarından zar zor sızıyordu. Kalbim aniden daha hızlı atmaya başladı, ama kendimi kanepede oturmaya ve beklemeye zorladım.

On dakika geçti, sonra yirmi... Elimde televizyonun kumandası görmeden zap yapıyordum. Tüm televizyon kanalları zihnimdeki bulutları dağıtamadı bir türlü... Bir korku kapladı içimi, soğuk soğuk terlemeye başladım.

Komşumun yatak odasına, karanlığa, perdelerine bakabilmek, karımı görebilmek için yukarı koştum. Işığı yanmayan yatak odası karanlıktı. Sanırım aslında mutfaktaydı bizimkiler... Birkaç dakika daha geçti ve oturma odasında masanın etrafında volta atmaya başladım.

Yaklaşık bir saate yakın zaman geçtikten sonra aklıma iyi bir fikir geldi. Arka kapıdan çıktım, yavaşça bahçede yürüdüm. Komşunun mutfağına bir göz atmaya çalıştım. Işık yanıyordu ve ocakta bir kaç tencere vardı, ama Burhan Abi ya da eşimden hiçbir iz yoktu.

Sonunda yan tarafa geçip bahçede sürünmeye karar verdim. En sonunda oturma odası penceresine vardım. Perdenin köşesinde tesadüfi bir boşluk vardı. Ya da ben öyle düşündüm.

Gördüğüm şey beni iliklerime kadar sarstı, ama aynı zamanda korkunç bir uyarılma hissi yarattı.

Burhan Abi ve Ayla komşunun geniş koltuğunda oturuyorlardı. Fark ettiğim ilk şey, eşimin geceliğinin beline kadar aşağıya indiği ve onu güzel büyük memelerini meydanda bıraktığıydı. Burhan'ın muazzam elleri karımın iri memelerini pençeliyor, onlara masaj yapıyor, meme uçlarını sıkıyordu.

Kafasını zevkle arkaya atmış ve kendini o koca ellere bırakmış olan karımın hafif inlemelerini camın arkasından duyabiliyordum. Sonra büyük bir dehşetle Burhan'ın şortunun ayak bileklerinin etrafında olduğunu fark ettim.

Kocaman, kalın ve büyük yarağı açıkta duruyor ve yukarı doğru yükseliyordu. Tarifi imkansız derecede büyüktü aleti... Ayla'nın narin elinin o koca yarağın etrafına sarıldığını görünce neredeyse bayılıyordum.

Karım elindeki aleti büyük bir zevkle, huşu içinde sıvazladı. Parmakları komşumuzun etkileyici direğine yavaşça yukarı ve aşağı masaj yaptı. Adamın ağır görünen taşakları karımın narin elinin hareketleriyle yukarı ve aşağı hareket ediyordu. Küçük, ince parmaklarının yarağın kalın çevresini tamamen kuşatmasının hiçbir yolu yoktu.

Manzara karşısında ağzım dilim kurudu, gözlerim genişledi, dizlerim titredi. Daha ben ne yapacağımı düşünemeden, bir tepki vermeden önce Burhan Abi bir anda patladı. Onun inanılmaz, koç yumurtası kadar büyük toplarının nabız gibi hareket ederek yukarıya çekildiğine tanık oldum.

Kalın tohum şelalesi o koca yarağın ucundaki delikten adeta fışkırarak boşalmaya başladı. Beyaz köpüklü spermler, olayı Burhan için tatmin edici bir orgazmla taçlandırmak için pompalamaya çalışan Ayla'nın elini kapladı.

Burhan, karımın dokunuşundan gelen inilti, zevkle kendinden geçmiş vaziyette, başını geriye yasladı. Duvarın arkasına eğildim, dinledim, sersemlemiştim. Karımın şaşkın sesini duydum,

"Vay canına Burhan, çok fazla boşaldın. Nerede biriktirdin bu kadar spermi?"

"Teşekkür ederim sevgilim. Bunlar benim büyük taşaklarımın imalatı..." Durdu, gülerek devam etti. "Tanrım, bu harikaydı. Böyle bir şey yapmamızı ne kadar çok istediğimi bilemezsin."

Ayla'nın sesi gergindi, kafası karışıktı, erkeğin boşalmasına rağmen kule gibi dimdik duran sikinden gözünü ayıramıyordu.

"Bunu yaptığımıza inanamıyorum! Timur beni öldürecek!"

Burhan'ın sesi karıma beklediği güven duygusunu vermiş gibiydi. Geceliğini tekrar yukarıya çekip çıplaklığını örttüğünü görmeyi bekleyerek içeriye baktım.

Hayır, tam tersine... Geceliğini çıkarıp atan Ayla'yı kucağına oturtmuştu Burhan, dudaklarını kemirircesine öpüyordu. Karım da büyük bir şehvetle ona karşılık veriyordu.

Karım adamın kucağında yükselerek alttan o odun parçası gibi yükselen erkekliğin üstüne oturmaya çalıştı. Dudaklarını ısırarak hedefi bulduğunda oturmaya başladı. İnlemelerini duyabiliyordum.

"Ohhh... Burhan... Canım yanıyor. Çok büyüksün... İkiye ayrılıyorum sanki... Çokk... Aahhh..." Burhan cevap bile vermedi karıma... Homurdanarak karımın koca memelerine yumulmuş, dudaklarıyla uçlarını ısıra ısıra emiyor, yalıyordu.

O koca kule az sonra karımın bacaklarının arasında kaybolmuş, amcığına gömülmüştü. Oturup kalkmaya başladı karım... Çok sürmeden feryat figan boşalmaya başladı. Burhan'ın kalın sikine geçirilmiş bir işkence mağduru gibi dakikalar boyu titreyerek, sarsılarak orgazm oldu.

Sonunda duruldu, yavaşça erkeğin kucağından kalktı. Amcığı sırılsıklam, dudakları genişlemiş vaziyetteydi. Gözleri yarı kapalı, eliyle amını okşayarak yatıştırmaya çalıştı bir müddet... Sonra eğilip yerden geceliğini aldı, üstüne geçirdi. Burhan Abi oturduğu koltuktan kalkmadan seksi karımı izliyordu sikini sıvazlayarak...

"Timur'dan korkma canım... Kocan senin yaramaz bir kız olmandan hoşlanıyor, Ayla. Yaptığımız şeyi sevecek." Karım sinirli bir şekilde görüş alanımdan çıktı ve kapıya doğru giderken,

"Umarım sen haklısındır..." dediğini duydum.

Evimize geri döndüm, oturma odamızdaki kanepeye neredeyse uçarak daldım. Umutsuzca kendime çeki düzen vermeye, olan bitenlerden pek sarsılmamış gibi görünmeye çalıştım. Hemen ardından sürgülü kapının yavaşça açıldığını duydum ve darmadağınık eşimin odaya girdiğini gördüm.

Saçları dağınıktı ve nefes alışverişleri hızlıydı. Geceliği kırış kırış bir haldeydi ve yüzünde beni görünce dehşete kapılmış bir ifade belirdi. Ayağa kalkıp yanına gittim. Karıma hiç bu kadar ilgi duymamıştım. Hiçbir şey söylemeden durdum. Onu kolundan tutup kanepeye attım,

astronot
astronot
19 Followers
12