Londra'da Geçen Seks Maceramız 02

Story Info
Karım
3.2k words
0
667
00
Share this Story

Font Size

Default Font Size

Font Spacing

Default Font Spacing

Font Face

Default Font Face

Reading Theme

Default Theme (White)
You need to Log In or Sign Up to have your customization saved in your Literotica profile.
PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here
astronot
astronot
19 Followers

Londra'ya daha önce 2 kez gitmiştik. Bu yüzden görülmesi gerekene turistik yerlerin hepsini biliyorduk. Bunun yerine Cem'den bize en orijinal, Türkiye'de bulunmayan türden restoran, bar, club vs gibi yerleri göstermesini istedik.

Bana "kuzenim, bu konuda bir limitiniz var mı, her tür yere girer misiniz, sonra yenge falan rahatsız olmasın" dedi.

Bende "Cemciğim, yengen evdeki açık banyo olayına bile uyum sağlamadı mı, yurtdışında normalden bile daha açık fikirli olur, tam tersi en değişik ve orijinal yerlere gidelim sen merak etme" dedim. Gülerek hiç merak etmememi söyledi.

Öğlen yemeğini güzel bir restoranda yedikten sonra bir bara gittik. Kapıda "wet t-shirt contest" yazıyordu. Yani ıslak tişört yarışması.

Yeşim bize dönüp "hah belli oldu sizin işiniz, kendinize eğlence buldunuz, ıslak tişörtlü striptizcileri seyretmeye geldiniz, bana göre birşey yok burada, ama sizin için katlanacağız artık napalım" dedi.

Cem'le bizde "ee hep sana çalışacak değiliz, birazda kendimize" diyerek güldük. Bu sırada Cem yengesine çaktırmadan bana bir göz kırptı ama tam anlamadım.

Yarışmanın başlamasına 1,5 saat kadar vardı, barda oturup biralarımızı söyledik. Cem, buranın özelliğinin herkesin birbiriyle tanışıp kaynaştığı ve sohbet ettiği bir yer özelliği olduğunu söyledi.

Nitekim İçkiyle beraber muhabbette başladı. Yanımızda 2 İskoç çocuk vardı, 25-26 yaşlarında. Diğer tarafta biz yaşlarda Amerikalı bir çift, barın köşesinde onların yanında ve yüzleri bize dönük oturan 2 tanede İngiliz erkek vardı.

Bizle beraber 7 erkek 2 hatun muhabbete başladık. Amerikalı çift Ohio'dan gelmişler avrupayı geziyorlarmış. Kadın 47, adam 45 yaşındaydı. İskoçlar'dan biri 23 diğeri 24 yaşlarında, İngilizler'de 37 yaşlarında iki bankacıydı. Zaten giyimleri de şıktı.

Muhabbet muhabbeti açtı, erkeklerin hepsi karımın meme çatalına keskin ve hızlı bakışlar atıyorlardı. Biralar ısmarlandı, zamanla muhabbet ısındı, etraf kalabalıklaştı. Barın teması bu olunca doğal olarak erkek müşteri sayısı kadınların 4-5 katı kadardı.

Derken yarışma saati geldi çattı. Yeşim "eh sizin havalar başlıyor, bizde mecburen üstsüz kızları seyretmek zorunda kalacağız" dedi.

Bunun üzerine kuzenim bombayı patlattı : "seyretmek zorunda değilsin yenge, yarışma herkese açık, sende katıl istersen, değişiklik, heyecan istiyordunuz, al sana"

Zaten o sırada barda anons yapılmaya başlanmıştı ve yarışmaya gönüllü olanlar çağrılıyordu.

Yeşim : "yok daha neler artık, bu kadar milletin önünde..."

Ben : "bu kadar millet olmasa heyecanı nerede bunun karıcım, hodri meydan. Hem zaten hiçbiri tanımıyor ki seni"

Yeşim : "Cem'de burada, amcaoğlunu unutuyorsun bakıyorum"

Cem : "aşkolsun yenge, ben aileden değil miyim, yabancı muamelesi yapma, biz akrabayız"

Yeşim bana fısıldayarak : "Osman biliyorsun ben plajda bile üstsüz güneşlenmem, memelerim buna müsait değil.

Ben : "hayatım sana yüzlerce kez söyledim bu siz kadınların saçma sapan bir kuruntusu, erkeklerin %99 u iri, doğal ve dolayısıyla sarkık memeleri küçük ve dik memelere tercih eder. Bak bunun en önemli örneği ben değil miyim?"

Bu arada Amerikalı çift de hararetli bir tartışma içindeydi. Yeşim kalkıp Jo'nun yanına gitti (kadının adı buydu). Jo'yla birşeyler fısıldaştılar. Sonra bize döndü ve "gözünüz aydın Jo da kocasının ısrarıyla ve ancak beraber katılırsak yarışmaya gireceğini söyledi, bende kabul ettim"

Bizim muhabbetteki İskoç ve İngilizler'e müjdeyi vermek bana düştü ve Yeşim'le Jo'nun yarışmacı olacaklarını söyledim. Barda bir anda müthiş bir alkış ve ıslık sesi yükseldi.

Bu arada ilk yarışmacı barın üstüne çıkarılıp kalabalığa takdim edildi:

İngiltere'den 25 yaşındaki Allison, nişanlısının teşvikiyle yarışmaya katılıyordu. Vücudu mükemmel görünmekteydi ama yarışmaya konu olan memeler pek iri görünmüyordu. Yine de üzerinde bolca bir gömlek vardı. Bekleyip görecektik.

Bizimki kararını vermiş olmasına rağmen çıkmak için cesaretini toplamaya çalışıyordu henüz. Derken bir başka İngiliz daha bara çıkarılıp tanıtıldı : 28 yaşında Miriam, erkek arkadaşıyla gelmişti. Miriam da hafif topluca bir hatundu.

Sonra bizim Jo çıktı bara : 47 yaşında, Ohio'dan Jo, kocasının desteğiyle...

Anonsçu başka yarışmacı yoksa başlıyoruz demeye başlamıştı ki Yeşim'de ağır ağır yerinden kalktı. Çok çok heyecanlıydı. Bizim İskoçlar'la İngilizler alkışı başlattılar. Her adayda olduğu gibi tüm bar alkış ve ıslıkla destek verdi.

Barın üstündeki adam hemen elini uzatıp karımın elini tuttu ve tüm cüssesiyle bir hamlede yukarı çekerek barın üstüne çıkardı. Yeşim heyecandan kıpkırmızıydı. Barda en az 60'ı erkek olan yaklaşık 70 kişi vardı ve bu kadar adamın önünde cesaret isteyen birşey yapıyordu.

Adam fısıldayarak birşeyler konuştuktan sonra anonsu yaptı : Türkiye'den Ayşe, 45 yaşında, kocasının ve kuzeninin desteğiyle yarışmaya katılıyor. Farklı isim söylemişti karım.

3 tane ayı gibi bodyguard 4 yarışmacı kadını alıp arka tarafa götürdüler. Orada ne olduğunu bilmiyorduk ama bu bile beni heyecanlandırıyordu.

15 dakika kadar müzik, bira ve muhabbet devam etti. Yarışmacıların hazırlanmasını beklerken ben tirtir titriyordum. Ama Cem benden bile daha heyecanlıydı. Yengesinin memelerini görecek olmak belli ki onu da zıvanadan çıkarmıştı.

Diğer 4 erkek ve Jo'nun kocası David'le o arada hep yarışmayı konuştuk. Herifler biz kocaları ve Cem'i tebrik ettiler kadınları teşvik ettiğimiz için.

Bu yaştaki karılarımızın diğer genç adaylardan daha güzel olduklarını söylediler. Yarışma seyircilerin oylarıyla yapılıyordu ve oyları Yeşim'le Jo'ya eşit dağıtacaklarını söylediler. Bu durumda bizim gruptan Jo'ya 3, Yeşim'e 4 oy çıkacaktı.

Önemli olan diğerlerinin oylarıydı.

İskoç ve İngilizler, kadınların daha önce bu tür bir yarışmaya katılıp katılmadıklarını sordular. Yeşim'in üstsüz bile güneşlenmediğini söyleyince çok şaşırdılar. Jo gençliğinde Amerika'da bahar tatillerinde falan üstsüz dolaşmış epey.

Yeşim'i, beni ve Cem'i çok takdir ettiler, ve atleti ve siyah sutyeniyle memelerinin muhteşem göründüğünü, o ebatla kesin favori olacağını falan söylediler. Ben de "ama unutmayın yaşı 45, 2 tane de genç rakibi var" dedim.

3 tane azman bodyguarda kızlar içeride ne yapıyorlardı acaba?

Derken anonscu tekrar çıktı ve gecenin en heyecanlı anının geldiğini söyledi. Aday olma sıralarıyla adaylar teker teker geçiş yapacaklardı ilk olarak.

Önce 1 numarayla Allison çıktı barın üstüne. Ayağında topuklu ayakkabıları, ince kenarlı yüksek kesimli bir bikini altı ve üstünde beyaz, yarım boy bir atlet vardı. Göbeği olduğu gibi açıkta olduğu gibi, memelerinin de alt tarafları hafifçe görünüyordu. Vücudu çok güzeldi. Kalçaları nispeten dar, biçimli ve selülitsiz, karnı dümdüz, beli inceydi. Doğal olarak altında sutyeni veya bikinisi yoktu. Memeleri hemen hemen elma büyüklüğünde, sert ve dik görünümlüydü. Daha tişört kuruyken bile meme uçları kumaşı delecek gibi zorluyor ve kendilerini belli ediyorlardı. Güzel bir göbek piercingi ve kalçasının üstünde kelebek dövmesi

Gerçekten çok güzel ve seksi bir vücudu vardı.

Alkış ıslık patladı barda..

Cem gürültüde kulağıma eğilip : "kızların hepsi aynı kıyafetle çıkacak, içeride giydiriyorlar ve sonra kendilerine hediye ediyorlar" dedi.

Allison Barın üstünde 2 kez gidip geldikten sonra kenarda durdu. Alkışlayanlar, laf atanlar gırla gidiyordu. Nişanlısı gurur duyuyordu.

Sonra 2 numaralı Miriam anons edildi. Mirim da aynı kıyafetle (ne kadar kıyafet denirse) çıktı bara.

Bacakları oldukça kalın, götü tombuldu. Ama kalça kıvrımı olmayan genel olarak toplu bir götü vardı. Çok beğenmedim. Üst tarafı da tombulcaydı, epey bi göbeği vardı, allahtan bikininin üstüne düşmüyordu henüz ama ayva göbekten çok daha iriydi. Memeleri bütün vücudun iriliğine rağmen küçücüktü. Ama meme uçları oldukça iriydi ve kumaşı zorluyordu. Memelerinin alt tarafı Allison gibi tişörtün altından görünmüyordu ufak olduklarından..

Yinede kadın kadındı ve herkes alkışlayıp ıslık çaldı.

O da 2 tur atıp Allison'un yanında durdu.

3 numara Amerika Ohio'dan Jo anonsu geldi.

Bizim Jo içeri girdi. Bacaklarında biraz pörsüme vardı ama uzunlardı. Götü şekilli ama dar, memeleri küçük ama yaşın etkisiyle sarkıktılar.

Yinede alkışını aldı, turunu tamamladı ve pozunu vererek durdu.

En heyecanlı an gelmişti bizim için. Cem yanımda duramıyordu heyecandan, her ne kadar çaktırmamaya çalışsada...

4 numara Turkish delight Ayşe anonsu geldi ve karım barın üstüne çıktı.

Muhteşem bacakları, kendi açık ayakkabıları içindeki kırmızı ojeli harika ayakları bile çıldırtıcıydı.

Sahnedeki 4lünün içindeki en geniş kalçalar tabi ki bir Türk hatununa ait olacaktı, ve öyle de oldu. Tombul göt yanakları, hafif ayvacık göbeği, üstündeki piercingi hep harikaydı. Sahnedeki tek selülitli yarışmacı olması umarım puan kaybettirmezdi karıma.

Vee memeler... aynen kalçaları gibi memeleri de sahnedeki en iri memelerdi. Yarım tişörtün altından neredeyse kürelerin yarısı sarkmış ve dışarı çıkmıştı. Şimdiden memelerinin yarısı gözler önündeydi. Onca sarkmaya rağmen karımın memelerinin en güzel yanı uçlarının aşağıya değil karşıya dönük olmasıdır. Bu sayede meme uçları penyenin üzerinden fark ediliyorlardı. Belki tek dezavantajı uçlarının diğer kızlar kadar büyük olmamasıydı.

Ama alkış ve ıslık tufanı en az Allison'un aldığı kadardı. Heyecan müthişti. Cem bana dönüp "Osman abi, bu yarışmayı yengem kazanmazsa hile var demektir, şu yaşında gençlerden daha mükemmel vücudu var, sende şanslı adamsın" dedi.

Ben : "olum sende benim kadar şanslısın, aynı şeyi görüyorsun"

Cem "abi sen her zaman ve daha fazlasını görüyorsun, bir de şey var tabi...."

-"ne var?"

-"sen sadece görmekle kalmıyorsun"

-"kuzenim yengenin memelerini mi kalçalarını mı ellemek istiyorsun?"

- "yok abi tövbe, ben sadece şey..."

-"e bu kadar gördükten sonra sıra ona gelir tabii, sende haklısın kuzenim"

Yeşim'de alkış tufanı arasında turunu atıp diğerlerinin yanlarında durdu.

Anonsu çıktı ve şimdi ikinci tur başlıyor dedi. Kızlara su sıkılacak...

Yarmalardan biri elinde sprey gibi ağzı olan 2 tüp getirdi.

Heriflerden ikisi bunları çok yakın mesafeden kızların tişörtlerine sıkmaya başladılar. Cem'den öğrendiğime göre su özellikle biraz soğuk tutuluyordu ki meme uçları iyice irileşsin.

Yeşim dahil kızların hepsi ürpertiyle çığlık atmaya başladılar. Bu, durumu daha da seksi hale getiriyordu.

İyice sırılsıklam olduklarına emin olunca herifler bardan indiler. Şu anda hepsinin memeleri neredeyse tamamen ortaya çıkmıştı. Göbekleri de ıslanmış ve parlıyordu.

Islanan kumaşın altından meme başı etrafındaki harelerde daha iyi görünür olmuştu. Allisonunki orta boy, pespembe, Miriamınkiler küçük memelerine kontrast yapar şekilde çok geniş ve kahverengiydiler. O kadarki, memesinin yarıdan fazlası meme haresinden oluşuyordu.

Jo'nun hareleri erkek memesi gibi küçücük ve koyu pembe, Yeşiminkilerde hemen hemen aynı renk ve geniş çaptaydılar. Tabii karımın hareleri meme boyuna göre çok orantılıydı. Memesinin gözler önündeki alt yarısıda ıslak ve parlaktı.

Alkış tufanı koptu ve dans müziği başladı.

Yarışmacılar bu bölümde dans ederek puan toplamaya çalışacaklardı.

Karım mükemmel kalça hareketleriyle adeta oryantal dans yapmaya başladı. Bu bölümde kesinlikle en iyi show Yeşim'inkiydi. Arada bodyguardlar kızlara su sıkmaya devam ediyor, tişörtlerin kurumasını ve memelerin görünmez olmasını engelliyorlardı.

O sırada anonscu tekrar bağırdı : 200 pound veren ilk 4 kişi sahneye çıkıp kızlara su sıkma görevini alabilir, ama dikkat, dokunmak yasak!!!!

Yanımızdaki bankacılar birbirleriyle yarıştılar ve 200er poundu çıkaran ilk onlar oldu. Biri Yeşim'e diğeri Jo'ya gittiler. 2 kişi daha çıktı ve Allison'la, Miriam'ın yanına gittiler.

Bizim Jack Yeşim'in yanıbaşında karım kıvırıp çalkalarken devamlı memelere su sıkıyordu.

Bu arada Cem "ya abi herife bak ne kadar hızlı davrandı, ben de niyetliydim yetişemedim" dedi.

Ben : "olum sen manyakmısın 200 pound veriyorsun, eve gidince suyunu bedava sıkarsın yengene"

Cem : "izin verir misin evde?"

Ben : bana değil kendisine soracaksın, ama burada izin veriyorsa evde senden mi saklayacak aynı şeyi"

Jack bu sırada suyun hafif tazyiğini özellikle yarım tişörtün altından veriyordu. Bunun sebebi belliydi. Çakal tişörtü su ile yukarı sıyırıp karımın memelerini ortaya çıkarmaya çalışıyordu. Derken Cem bana "abi burada zaten kural budur, suyla tişörtü çıkarmaya çalışır herkes" dedi. Farkettim ki diğerleri de aynı şeyin peşindeydi.

Ama en şanslıları Jack idi tabii.

Hem karımın memeleri zaten çok iri ve aşağıda olduğundan tişörtün sıyrılması kolaydı hem de çok hareketli bir dans yaparak buna yardımcı olmaktaydı.

Bu esnada Jack çakalı Yeşim'in sol memesinin sağından biraz daha aşağıda olduğunu farketmiş, suyun tazyiğiyle devamlı sola çalışıyordu. Kumaş yavaştan yukarı kaymaya başlamıştı. Herkes tezahürat, bağırtıyla ilk kim çıkaracak diye bekliyordu. Ama ilk ortaya çıkacak memenin Yeşim'inki olacağı biraz belli olmuştu ve tüm salonun konsantrasyonu ondaydı.

Muhteşem bir duygu içindeydim. Sikim kalkmıştı neredeyse.

Sonunda Jack suyun tazyiğiyle karımın yarım tişörtünü yukarı sıyırmayı başardı ve sol memesinin ucunu ortaya çıkardı. Meme çok iri olduğundan hala tamamı açılmamıştı ama bundan sonrası kolaydı. Suyu iyice bastırıp tamamen yukarı çıkardı.

Salon artık tezahürattan inliyordu.

Hemen sağ memeye geçti ve artık daha kolay olan uygulamaya devam etti.

Yeşim'in sağ memesi de az sonra ortaya çıktı. Neredeyse piercingine kadar sarkan iri memeleri herşeye rağmen gururla karşıya bakan uçlarıyla tüm barın gözleri önüne serilmişti. Karım bu arada dansına devam ediyor ve o iri memelerini sağa-sola, aşağı-yukarı sallayıp duruyordu. Adeta kocaman birer sarkaç gibiydiler.

Cem yengesinin memelerini çırılçıplak görünce kendinden geçmiş, sikini düzeltip duruyordu pantolonun içinde.

Arada bana dönüp "Osman abi kusura bakma nolur, napiim yengemde olsa erkeğim işte bilirsin" diyordu.

Ben : "olum bu bir eğlence, keyfine bakacaksın tabi., sen kusuru falan bırakta beğendin mi yengenin memişlerini onu söyle" dedim.

"kuzenim; beğenmezmiyim, çok iri olduklarını zaten biliyor ve bu yüzden seni hep şanslı görüyordum, ama bizzat kendilerini görünce.... inanılmaz iri ve güzeller" dedi.

O sırada diğer kızların memeleri de tamamen ortaya çıkmışlardı. Herkes coşmuş durumdaydı.

O sırada müzik kesildi ve dans bitti.

Anonsu çıkıp şimdi yarışmacılar erotik hareketler yaparak puan toplayacaklar dedi ve adaylardan zaten yukarı sıyrılmış tişörtleri çıkarmalarını istedi.

Hepsi denileni yapıp üstlerini tamamen çıkardılar.

Anonscu kızlardan denilen hareketi aynı anda yapıp kendisi stop diyene kadar o pozisyonda kalmalarını istedi.

İlk hareketi yaptı ve barı karşıdan gören kadınların öne doğru eğilip ellerini dizlerine koymalarını istedi, kendisi de bizzat yapıp göstererek.

Hepsi o poza gelince Yeşim'in iri memeleri tüm haşmetleriyle sallandılar öne doğru tabii. Miriam'da pek birşey ortaya çıkmamıştı. Allison'un görüntüsü tek kelimeyle muhteşemdi. Jo'nun da minik memeleri fazla ortaya çıkmıyordu tabii.

Sonra aynı pozda salona yan dönmelerini istedi. Yaptılar. Bu pozisyonda Yeşim'in memelerinin vücuduyla birleştiği noktada biraz buruşukluk görünüyordu ama o ebatta normaldi bu. Umarım puanı kırılmazdı buradan.

Cem artık yanımda nefesleri sıklaşmış ve devamlı kalkan sikini düzeltmeye çalışan bir pozisyondaydı.

Sonra tekrar yan pozisyonda dik duruma geçin dedi. Kızlar dik durdular. Karımın memeleriyle vücudu arasındaki çizgi o kadar uzundu ki diğer hiçbirinde bu görüntü yoktu. Miriam ve Allison'un memeleri sarkmadığından dik duran memede bu çizgi oluşmuyordu, Jo'nun da sarkmasına rağmen o kadar iri olmadığından çizgi kısaydı...

Alkış ıslık tezahürat almış gidiyordu.

Anonscu çıktı ve yarışmanın son kısmına geldik dedi. Şimdi 300 pound verenler kızların memesinden aşağı dökülen biradan içebildikleri kadar içecekler. Ama kural aynı, dokunmak yok.

Yanımdaki Cem'in cebine elini attığını görünce hemen tuttum.

"abi kusura bakma kendimi kaybetmişim, yengemin memesinden bira içmek densizliğini yapacaktım az daha, affet" dedi.

"olum sen salak mısın, kendi yakınına 300 pound verilir mi, o zaten aynı evde kalıyor dedim ya ben sana" dedim.

"Cem: yok artık buna da izin verir mi"

"neden olmasın, burada görmedin mi, sen bi sor bakalım, burasıyla evin farkı ne ki" dedim.

O sırada bizim İskoçlardan biri parayı bastırmış Yeşim'in altına çekilen minik bir tabureye oturmuştu.

Yarışmanın bu bölümündeki kuralı Cem anlattı bana: "abi burada bir kavanoz birayı hangi yarışmacının altındaki erkek daha çabuk içerse o yarışmacı bu bölümün en iyisi olur"

Ben : "olum birayı içen herif, kızlarla ne alakası var?"

Cem : "abi kızın da mahareti memesinin ucunu olabildiği kadar ama hiç değdirmeden adamın ağzına yaklaştırıp biranın memesinden düzgün ve tam ağzına akmasını sağlamakta" dedi

Kızların hepsi meme uçlarını heriflerin ağzına yaklaştırana dek oldukları yerde eğildiler. Yeşim bu konuda daha şanslıydı. Meme çok iri olduğundan fazla eğilmesine gerek yoktu diğerleri gibi.

Sol memesini İskoç'un ağzının 1 cm kadar üstüne getirdi. Ve yarışma başladı..

Karım birayı memesinin üst tarafından döküyor, kocaman memesinden akan bira meme ucunda yay çiziyor ve herifin ağzına dökülüyordu.

Bu yarışmada tek rakibi estetik ölçülerde mükemmel memelere sahip olan Allison'du. Kızın memeleri muhteşem bir yay çiziyor ve daha küçük olmasına rağmen birayı düz bir çizgi halinde altındaki herifin ağzına indiriyordu.

Jo ve Miriam'ın küçük memeleri, hele de Jo'nun pörsümüş memelerinden bira düzgün akmıyordu ve kadınlar pozisyon almakta zorlanıyorlardı.

Alkış tezahürat ve kıyamet arasında Yeşim saniye farkıyla Allison'un önünde bitirdi birasını.

Anonscunun yarışma bitti anonsunun hemen ardından tüm herifler ağızlarının sadece 1 cm yukarısındaki meme uçlarını ağızlarına alıp emdiler.

Ben şaşırmıştım, Yeşim'de öyle.. Cem kahkahalar atıyordu. "abi bunun sonu hep böyle biter, herifler son düdükle birlikte yarışma bittiğinden kuralı delmeden memeleri emerler. Haklılar, sende olsan 1 cm mesafedeki memeyi hele de o kafayla bırakmazsın" dedi.

Anonscu barın üstüne çıkıp "yarışma kısmı bitti, şimdi en son eğlence kısmı kaldı" dedi.

"İsteyen yarışmacılar açık artırmayla, kazanan birer kişiye memelerinden bira içirebilirler, ama bu kez ağız değdirmek serbest" dedi. Bu kısım yarışmanın parçası değildi ve yarışmacı isterse yaptırıyordu.

Ama güzel sürpriz şuydu : açık artırmada verilen para direkt kıza veriliyordu.

Yeşim benimle ne yapayım der gibi gözgöze geldi. Cem'e döndüm ne yapalım dedim. "abi sen bilirsin, ama unutma bu bölümde kazanıp parayı verene memeleri ellemekte emmekte serbest, ona göre düşünüp taşınsın yengem" dedi.

"Sen ne yapmasını istersin kuzenim?"

" sorulur mu Osman abi, devam etsin derim"

Yeşime dönüp "sen bilirsin, ben isterim" dedim.

Ve her bir kadın için açık artırma başladı.

Aynı onayı Jo'nun kocası da verdi. Allison ve Miriam pas geçip bardan indiler.

Şimdi ortada 2 olgun kadın kalmıştı, ama bütün ilgi koca memeleri sayesinde karımın üzerindeydi, ve buda benim heyecanımı üst noktaya taşımaya yetmişti.

Açık artırma başladı, önce 3 numaralı yarışmacı Jo için...

Sonuçta Yeşim'e parasının yetmeyeceğini düşünen 2-3 kişinin arasında geçti ve İngilizler'den biri 300 pounda Jo'nun memesine hak kazandı.

Tam Yeşim'inki başlayacakken bizimki bir dakika deyip anonscuya birşeyler söyledi.

Bunun üzerine anonscu mikrofonu alıp Türk lokumundan sürpriz teklif!!! 2 memesine 2 kişi alabilecek, teklifleri buna göre verin dedi.

Salonda tufan koptu..

Cem'le birbirimize baka kalmıştık. Bana "abi yengemin bu kadar fırlama olduğunu bilmezdim" dedi.

Artırma başladı, 100-200-300-400 derken biri 600 pound verdi.

Ama Yeşim'in şartı her iki kişinin de aynı parayı vermesiydi.

Biri daha çıkıp benden de 600 dedi.

astronot
astronot
19 Followers
12