Makbule Ve Kaynanam

Küçük sevgilim Minnoş, annesi Makbule ile sikiştiklerini artık benden gizlemiyor. Hakan ise Makbule ile ilişkisini gizliyor. Minnoş "Annemi Hakan abi ile birlikte siktik" diyor, Hakan'da "tıs" yok. Makbule hem Hakan'ı hem de öz oğlunu tam anlamı ile pençesi altına almış. Hakan bana sık sık "sevgililerini benden gizleme, öğrenirim" der. Gizlemem. Ben hep buna uydum. Ama Hakan Makbule ile ilişkisini bana hiç anlatmadı. Hiç akıl işi değil bu durum.

Derken, ne olmuşsa, bu iş kaynanamdan ortaya dökülüverdi. Geçen hafta kaynanamın arkadaşlarıyla okey oyununa gittiğimde, mutfakta çayları koyarken kaynanam kulağıma eğildi, "misafirler gitsin, sen acele etme gitmekte" dedi. Kadınlar gidince birlikte kapalı yüzme havuzuna geçtik. Kaynanam çıplaktı. Ben bikinimi giymiştim. Kaynanam havuzda yüzmeye başladı. Havuzun mavi renkli suyu içinde ve parlak ışıklar altında çıplak vücudu çok güzel görünüyordu. Bembeyaz bacaklar, yuvarlak kalçalar, dümdüz karın. Kaynanam çok güzel bir kadın.

Kaynanam "Hakan ile Selami'yi çağırdım" dedi. Kaynanam keyifli bir gece geçirmeye hazırlanıyordu. Moldovyalı hizmetçi havuz başında küçük bir masaya yiyecek ve çeşitli içkiler getirdi. Hakan ile Selami'nin hamamda kaynanamla birlikte beni sikmelerinden beri ayda bir, iki ayda bir bunu tekrar ediyorduk. Ama bu birlikteliklerimizi daima "erkek tarafı" organize ediyorlardı. Bize sürpriz yapıyorlardı.

Bir keresinde bir düğünden birlikte çıkmıştık. Kapıda bir limuzine bindik. Hakan'ın şoförle aramızdaki bölmenin perdesini çekmesiyle birlikte ikisi de bizim üzerimize geldiler. Zaten üzerimizdeki elbiseler küçücüktü, bacaklarımızı, kollarımızı hatta memelerimizi ortada bırakıyordu. Bizi sikmeleri için soyunmamız gerekmiyordu. Eve varana kadar Selami kaynanamı, Hakan da beni sikti. Eve gelince Hakan annesinin elinden tutup yukarı kata çıkardı. Selami de salonda benimle devam etti.

Bir başka seferinde Hakan kaynanamı ve beni arayıp, bir vergi meselesi yüzünden noterde buluşmamız gerektiğini söylemişti. Noterde buluştuğumuzda, imzanın öğleden sonraya kaldığını, bizi yemeğe götüreceğini söyledi. Bir taksiye bindik, çok tanınmış bir et lokantasına gittik. Hakan, "bizim odaya geçelim" dedi. Çalıştığı şirketin bu lokanta ile anlaşması varmış, müşterilerini ağırladıkları özel ufak bir odası varmış. Oraya geçtik. Yemeklerimizi yedikten sonra Hakan kalktı, kapıyı içeriden kilitledi, benim elimden tutup masanın yanındaki kanepeye götürdü, beni soydu. Bu sırada annesi bir koltuğa dizlerinin üstünde oturdu, koltuğun arkalığına ellerini dayayarak domaldı, Hakan etekliğini sırtına savurup kaynanama girdi. Kaynanam olacakları biliyormuş gibi hazırlıklı idi, donu yoktu. Hakan, "Seni çok seviyorum, bu amına girmeden duramıyorum" dedi. Kaynanam "Oğlum benim, aslanım, sok annenin dibine gir, köküne kadar sok" dedi. Annesinin amına boşalmadan çıktı, benim üstüme geldi, bacaklarımı iyice açtım, kocam beni sikmeye başladı. Kollarımla boynuna sarıldım, bacaklarımı da beline sardım, sarsıla sarsıla geldim. Sonra hep beraber oradan çıktık notere gittik.

İstisnaları hariç bu birlikteliklerimiz hep böyle oluyordu. Bugün bir değişiklik olduğu, kaynanamın çok istekli ve heyecanlı olmasından belli oluyordu. Şezlonga uzandı, amını avuçladı, orta parmağını soktu çıkardı. Derken, kapalı yüzme havuzunun kapısı açıldı, Hakan'la Selami geldiler. Kaynanam ayağa kalktı, çıplak vücuduyla Hakan'a sarıldı, "hoş geldin şekerim" dedi. Hakan bir şezlonga oturdu. Kaynanam onun yanına gitti, oturdu, kolunu omzuna doladı, eliyle elini tuttu. Sohbete başladılar.

Kaynanam Hakan'ın saçlarını okşamaya, ara ara yanağından veya dudaklarının çenesine yakın yerlerinden öpmeye başladı. Yerimden kalktım, gittim Hakan'ın ayaklarının dibine bağdaş kurarak oturdum. Ellerimle Hakan'ın iki dizini tutup birbirinden ayırdım. Kaynanam hemen elini uzatıp Hakan'ın aletini pantolonunun üstünden parmaklarıyla okşamaya başladı, boynuna doladığı kolu ile başını kendisine çevirdi, dudaklarını öpmeye, emmeye başladı. Kaynanam bize döndü, "hadi Hakan, hadi Selami" dedi. Önce Hakan sonra Selami art arda kaynanamı siktiler. Sonra tekrar başa döndüler, tekrar Hakan, ardından Selami girdiler, çıktılar. Ara verdiklerinde kaynanam Hakan'a sarılıyor, dudaklarını, meme uçlarını emiyordu. Sonra, bir ara, Moldovyalı hizmetçinin getirdiklerini yedik. Kaynanam Hakan'ı bizzat eliyle besledi. Yemekten sonra şarap içtik, Hakan ile Selami tekrar kaynanamı sikmeye başladılar. Gece saat on iki gibi kadıncağız bayıldı. Orada bıraktık, kaynanamın yatak odasına geçtik. Bu kez de Hakan ile Selami sıra ile beni siktiler. Sabaha karşı ezan okunurken durdular, yatıp uyudular.

Öğlene doğru kalkıp mutfağa gittiğimde kaynanam hala yüzme havuzunun şezlongunun üzerinde uyuyordu. Hakan ile Selami ortada görünmüyorlardı. Moldovyalı hizmetçi bana önce kahve, sonra tost verdi. "Hakan nerede" dedim. "Gitti" dedi. Yüzü kulaklarına kadar kızarmıştı. "Akşam sizi gördüm" dedi. Cevap vermedim. "Çok güzeldi" dedi. Gene cevap vermedim, duymamış gibi yaptım. Elindeki tabağı tezgâhın üstüne acele ile bıraktı, koşarak mutfaktan çıktı.

Öğleden sonra kaynanam aşağıya indi. Giyinmişti ve çok şıktı. Yemeğe oturduk. "Bu kadın Hakan'a büyü yapmış herhalde, Hakan her gün buna gidermiş" dedi. Makbule'yi kastettiğini anladım.

"Biliyorum" dedim.

Kaynanam, "Nasıl öğrendin" diye sordu.

"Oğlu anlatıyor. Oğlu benim sevgilim. Hakan'la birlikte sikiyorlarmış" dedim.

"Kadın devlet memuru, tapu memuru" dedi. "Kocasından boşanmış. Ufak bir maaşı var, cipe biniyor."

Kaynanam "Sen kadını hiç gördün mü?" diye sordu.

"Gördüm. İki kere gördüm. Beraber oturduk, pasta börek yedik, çay içtik"

"Örtülü müydü" diye sordu.

"Hayır gayet normal giyimli" dedim.

"Sen öyle san, kadın tesettürlü, sen evde görmüşsün veya sana öyle görünmek istemiş" dedi. Devam etti, "ben kadının dairesine gittim, kadın simsiyah başörtülü, siyah pardösülü, siyah eldivenli" dedi.

Bilmiyordum. Aklıma bile gelmemişti.

Yanağımı okşadı, "Bu kadın yiyici şekerim" dedi. "Ama her kuşun eti yenmez, bunu öğrenecek, sen de bana yardım edeceksin güzel kızım benim" dedi. "Hakan'ın kadınlara gitmesi gayet normal. Gizli iş yapması yanlış ve tehlikeli. Benim salak oğlum, saf oğlum, kadının kötü niyetleri olabileceğini hiç düşünmüyor." dedi.

"Ben de bunu düşündüm, Hakan'a yakıştıramadım" dedim.

"Kesin büyü yapmıştır." dedi. "Öyle güzel bir hatun değilmiş. Hakan bana filmini seyrettirdi. Koca göbek, sarkık memeli, yastık gibi götü var. Bak şekerim, biz bu kadını en yakınımıza almamız lazım. Ne yapmak istiyor bilmemiz lazım. Kadın oğlu ile sikiştiğini gizlemiyor, Hakan ile sikiştiğini gizliyor."

"Kadın gizleyemez ki, benim Minnoş'um annesini nasıl siktiğini bana anlatıyor, Hakan abimle birlikte annemi tost yapıyoruz diyor, bunun neresi gizli" dedim. "Hem ben cinlere, perilere inanmam, kadının özellikleri olmalı ki böyle yapabilsin" dedim.

"Haklı olabilirsin, ama ben de haklı olabilirim." dedi. "Benim merak ettiğim kadın nasıl olmuş da Hakan'ı bu kadar avucunun içine almış. Ne yapıyor? Öğrenmek lazım" dedi.

"Ben öğrenirim" dedim.

"Nasıl öğreneceksin" diye sordu.

"Minnoş'a anlattıracağım" dedim.

"Sanmıyorum" dedi.

"Nereden bu fikre varıyorsunuz acaba" dedim.

Uzun müddet sustu, bir şey söylemek istiyor ama söyleyemiyormuş gibiydi. Ellerini tuttum, birisini yüzüme çektim, avucunun içini öptüm, sonra da işaret parmağını ağzıma aldım emdim. Titredi. Elini çekmeden anlatmaya başladı.

"Sen çok saf ve tecrübesiz bir kızsın. Seni çok seviyorum. Hikâye uzun, gel benim odama geçelim, sana anlatayım" dedi.

Beraber yatak odasına geçtik.

"Sen bu Selami'yi Hakan'ın arkadaşı olarak tanıyorsun. Dahası var aslında. Biz eskiden apartmanda otururduk. Selami bizim kapıcımızın oğludur. Selami gençken, daha doğrusu yeni yetme iken kocamın sevgilisi oldu. Senin kayın pederinin bu huyu da vardı. Selami, hala güzel bir kız gibidir ama yeni yetmeliğinde acayip güzel yüzlü, pürüzsüz ciltli bir çocuktu. Kocam Selami'yi yıllarca sikti. Aralarında çok yaş farkı vardı. Selami çok cilvelidir. Erkekleri baştan çıkartırdı. Kadınlardan da hoşlandığı için, uçanı kaçanı kaçırmadığı için kimse Selami'den şüphelenmezdi. Hiç de belli etmezdi. Kocam Selami'nin babasına çok para verdi. Sonra kocam hastalandı biliyorsun. Yapamaz oldu. Selami'nin parası da kesildi. Huzursuzluk çıkmaya başladı. Hakan'ı teşvik ettim. Hakan'ın yanında Selami ile sikişmeye başladım. Babasına ben para vermeye başladım. Hakan da Selami de daha çok küçüktüler. Önce Selami'ye Hakan'ı yalatırdım. Sonra ağzına almaya başladı. En sonunda Hakan Selami'yi sikmeye başladı. Hakan'ın böyle huyları vardır. Tecrübesi vardır. Sen Selami'yi hızlı bir kadın avcısı, sikici olarak tanıyor, öyle görüyorsun. Selami'nin bu tarafı da vardır. Küçüklüğünde bir kez kocamla sikişirken seyrettim, benim diyen erkek dayanamaz. O kadar cilveli idi. Çoğu kadından beceriklidir. Sanıyorum senin Minnoş'un Selami'nin yolunda. Ben Hakan'ı Selami'ye alıştırdım ama ailemi korumak için yaptım. Kayınpederini korumak için yaptım. Minnoş'un annesi aynı benim yolumdan gidiyor sanıyorum. Tek fark var. Hem kocam için hem de Hakan için Selami'nin ailesine para öderdim ben. Ben Hakan'dan hiç para lafı duymuyorum. Makbule'ye para verdim, şunu aldım, bunu aldım demiyor. Bu iş kötüye alamettir. Kadın bir vuracak bizi, tam vuracak. Kadın tapucu, yıllardır bu işlerde yetişmiş, tam yiyici, vurucu." dedi.

Kaynanamın bu kadar akıllı olduğunu, bu kadar tecrübeli olduğunu bilmiyordum. Benim gözümde hep süslü, çekici, sekse meraklı, yaşına rağmen yaramaz bir kadın gibi görünürdü. Bu kadar akıllı bir kaynanam olduğunu görünce, çok hoşlandım. Amım sulandı. Kaynanama doğru uzandım. Elim ayağım titreyerek dudaklarından öpmeye başladım. Sabahlığını araladım, amcığını parmaklamaya başladım ve ağlamaya başladım. Dudaklarını bırakıyor boynunu, boynunu bırakıyor kollarını öpüyordum. Sarsıla sarsıla ağlıyordum. Kollarını ve bacaklarını açtı, beni sarmaladı. Okşaya okşaya beni sakinleştirdi. Başım kucağında uyuya kalmışım. Yerinden kıpırdamamış, uyanmamı beklemiş. Gözümü açtığımda bana sevgi ile bakıyor, saçlarımı okşuyordu. Bu sefer beni tutarak yerinden doğruldu, beni yatağına götürdü, yatırdı. Dışarı çıktı. Tekrar uyumuşum.