Mikonosa Veda

Sabah uyandığımda perdenin açık yerinden mikonosun yakıcı güneşi içeriyi yakıyordu.

Karım üstü çıplak altı pembe tangalı uyuyordu , dolgun kalçaları okşa beni diye tahrik ediyordu.

Skandiniavianda yaptığım gibi kalçalarını avuçlamaya ve okşamaya başladım sonrasında da her milimini doyumsuzca öptüm.

Yavaş yavaş uyandı aygün.

Erkencisin bugün dedi, evet dedim, güneş uyandırdı.

Brilikte duşa girdik, uzun uzun öpüştük , bu kadar yeter dedi gülerek sonra duştan çıktı.

Giyinmek için bir kıyafet seçti, tek parça gökküşağı renkli bir elbiseydi.

Pembe tangasını çıkarıp beyaz şeffaf bir tanga giydi , ipleri harici varlığıyla yokluğu belli değildi, öyle ki 2-3 metreden bile amının kıllarını net görebiliyordum.

Elbiseyi giydiğinde adeta bayıldım, bacakları açıktan bırakan oldukça mini bir elbiseydi, bacakla kasığa yakın kocaman bir metal halka pencere , sonra kasıkta bir pencere ,kasığın üstünde bir metal halkalı pencere, göbekle göğüs arası üç parça pencere, göğüslerinin arasında da kocaman metal halkalı bir pencere vardı.

Müthiş tahrik ediciydi, kısa bir makyaj sonrası uzun sivri topuklu ayakkabıları giydiğinde sik kaldırtıcı bir hal almıştı.

Kahvaltı için aşağıya inmek için asansöre bindik, asansörde dudaklarından öptüm ve kasıklarındaki pencereden elimi sokarak amını okşadım.

Elbisen müthiş , sendeki pencere burada bile yok dedim gülerek.

Memnun değil misin yoksa dedi, benim bu kadar seksi giyinmemi isteyen sensin, sevinmelisin artık rahibe gibi giyinmiyorum.

Hayır dedim bilakis çok memnunum, tam istediğim gibi her şey.

Yarın gidiyoruz dedim.

Sen sıkıldın ama ben tadını çıkardım mikonosun dedi.

Gülüştük.

Sonra niko ve arkadaşları geldi, selam verdiler, üçüde aygünü dudaklarından öptüler benimle de samimi bir şekilde tokalaştılar.

beraberce kahvaltı tabaklarımızı aldık kahvaltıya başladık.

Niko elini omuzuma attı, yarın gidiyorsunuz , umarım sevmişsinizdir mikonosu ve yine gelirsiniz dedi.

Evet dedim çok sevdik, ilk fırsatta mutlaka gene geleceğiz.

Biraz donuk birisin dedi niko, nadiren gülüyorsun , eğlenmeyi çok sevmiyorsun.

Ama eşin çok harika, çok sevimli, seksi ve rahat dedi.

Sen de rahat olursan bugünkü planımızı daha rahat konuşuruz dedi.

Elini omzuma iki defa tıp tıp dokunarak.

Dostum burası küçük bir yer dedi niko, ama cennetten bir parça adeta , yazları dolar taşar.

çoğunlukla da türkler gelir, sizin gibi evli çiftler , balayı için gelenler, aile için gelenler ,bazen de tek kadınlar.

Neriman gibi dedi gülerek , dudaklarını ısırarak tam bir türk lokumu.

Güzel karın da öyle dedi, biz de neredeyse bütün yunan erkekleri türk kadınlarının delisiyiz, onları görünce karıncalanıyoruz dedi.

Sonra beni kızdırmaktan korkar gibi, rahatsız olmuyorsun değil mi?

rahat konuşalım demiştik dedi.

Hayır dedim rahat konuşabilirsin rahatsız olmam.

Peki dedi gülümseyerek.

Bir kaç gündür güzel eşin bizi çok mutlu etti, sanırım biz de onu çok mutlu ettik.

Burada koy çok rahattır adeta çıplaklar kampı gibidir, koyda karını defalarca becerdik.

Bir anda kıpkırmızı oldum, ne diyeceğimi bilemedim, şaşkınlık ve çaresizlikle aygüne baktım o da şaşkındı.

Bunlar normal dedi niko, biz yetişkin insanlarız ,tabularımızı aştık değil mi?

Evet dedim, tabularımızı aştık.

Otel odasında karını nasıl becerdiğimi hatırlıyorsun değil mi? nasıl çığlıklar attığını hatırlıyorsun değil mi?

Sen balkondaydın ama bizi izlediğini biliyorum dedi niko.

şey dedim kekeleyerek.

hız kesmeden devam etti niko, rahat ol dostum neredeyse bütün çiftlerle yapıyoruz bunu.

Sonra yunanca br şey söyledi , üçüde gülüştüler.

Tekrar bana döndü niko, bugün bir veda partisi yapacağız karına , ben dimitri ve andreasla birlikte dedi.

Bizimde bazı fantezilerimiz ve zevklerimiz var, bugün onları da yaşayacağız,

hepimiz bir türk kızıyla evlenmeyi hayal ederiz, gelinlik giymiş bir türk gelin yani dedi.

Şaşkınlığımı görünce güldü, merak etme sadece fantezi dedi, gerçekle ilgisi yok.

Nasıl dedim şaşkınca.

Cebinden bir kartvizit çıkardı, burası bir butik , güzel karına buradan bir günlük giyeceği gelinlik seç, güzelce süsle akşamki partiye hazır olsun.

Sonra işaret etti arkadaşlarına , hep birlikte kalktılar.

Akşama görüşürüz dedi niko, akşam yemeğini birlikte yiyelim.

Onlar gidince ne oldu dedi Aygün , yüzün kıpkırmızı.

Bilmem çok tuhaf oldum dedim.

Ben bir makyaj tazeleyeyim dedi aygün , ben de erkekler tuvaletine gittim.

Aynaya bakınca gerçekten kıpkırmızı olduğumun farkına vardım.

Elimi yüzümü yıkadım, kurulamadan dışarı çıktım.

Biraz rahatlamıştım.

Az sonra aygün geldi masaya , ee dedi ne yapıyoruz?

Bilmem dedim ne yapalım?

Sen karar ver dedi.

O zaman gidelim gelinlikçiye dedim.

gülümsedi yalnızca.

Kartvizitteki adrese yaklaşınca durdu aşkım sen iyi görünmüyorsun, istersen vazgeçelim dedi.

Hayır dedim sorun yok.

Önce at gibi bir yunan kızı karşıladı bizi, gelinlik bakacağız diyince eleni isimli şişman bir kadını çağırdı.

Aygün vitrinde beğendiği bir modeli gösterdi, giyindi ve denedi , çok beğendiğini ama bir kaç küçük düzeltme ile çorap ,jartiyer vs isteyeceğini söyledi.

iki saat kadar sonra her şey tamamlandı.

Aygüne baktığımda gözlerim kamaştı adeta, evlendiğimizdeki kadar güzeldi.

Ödemeyi yaptıktan sonra oteli ve oda numarasını verdik, göndermelerini rica ettik.

Biraz elele dolaştık aygünle mikonosta.

Hala heyecanlıydım hala titriyordum.

Bilmeme rağmen nasıl bir şey acaba bu parti dedim.

aygün gülümsedi, karın evleniyor dedi. üç yakışıklı yunanlı delikanlıyla evleniyor dedi.

ben de gülümsedim.

Kimbilir neler yaparlar bana dedi, düşünsene üç damat bir gelin.

sonra kahkaha atarak sen merak etme aşkım ben üçüyle de başederim dedi.

Beraberce gülüştük, biraz olsun rahatlamıştım.

Bugünde sabret yarın seninim aşkım dedi aygün.

Heyecanlımısın dedim.

Çok değil ama meraklıyım ama çok istekliyim, sabırsızlanıyorum biraz dedi.

İçimden karıma bak ya içinden neler çıktı dedim.

Otele geldiğimizde , niko ve arkadaşları kapıda karşıladılar bizi.

Üçüde şıkır şıkır takım elbiseler giyinmişlerdi.

Yemek salonuna geçtiğimizde herkes çok keyifliydi, ben bile durgunluğumu atmıştım.

Nikonun esprileriyle bol kahkahalı bir yemek oldu, sonra karıma döndü istersen odaya çıkıp hazırlan dedi, ben de aygünle birlikte çıktım.

Asansörde yine sıkıştırdım, dur yapma dedi kıkırdayarak.

Odaya geçtiğimizde aygün duşa girdi sonra hazırlanmaya başladı, özenle tangasını , jartiyerlerini giydi

ben de gelinliğini giymesine yardım ettim.

Makyajı saçları duvağı vs şahane olmuştu.

Az sonra kapı çalındı, niko ve arkadaşları gelmişti.

Gelin hanım hazır mı diye sordu niko.

Evet dedim hazır.

Elime bir fotoğraf makinası verdi, nasıl çekim yapılacağını tarif etti.

Aygün yatağa oturmuştu, niko arkasında, dimitri sağında , andreas da solunda poz verdiler, hazırız deyince deklanşöre bastım bir kaç kez.

Niko kontrol etti ve tamamdır dedi, fotoları göndermek için benden bir email istedi

Sonra bize döndü , hadi balkona geçelim dedi , gelin hanımla kocası başbaşa kalsın.

Aygünle andreas içerde kaldı, niko ben ve dimitri balkona geçtik, niko sanırım daha net görebilmem için özellikle ortaya beni oturttu.

Aygünle andreas bir müzik eşliğinde dans ediyorlardı, çılgınca öpüşüyorlardı.

Niko sürekli türk kızları hakkında bir şeyler anlatıyordu bende arada içeriye bakıyordum.

Aygünün eli andreasın önünü okşuyordu, nihayet fermuarını açıp sikini çıkardı ve yalamaya başladı.

Siki niko ve dimitirininki gibi değildi ,aygün tamamını ağzına alabilmişti.

Bu da demektir ki andreasın siki benimkiyle aynı gibiydi ya da çok az daha büyüktü.

Andreas kırklı yaşlarda olmalıydı ama hafif göbek dışında vücudu epeyce fit sayılırdı.

Aygünü kucaklayarak yatağa yatırdı, sonra gelinliğini çıkarmadan tangayı sıyırıp amını yalamaya başladı.

O yaladıkça aygün çıldıracak gibiydi, sonunda sikinin başını aygünün amına dayadı, dibine kadar giriverdi.

Artık sadece andreasın kalça hareketlerini görebiliyorduk, deli gibi öpüşüyorlardı.

Andreas birden içinden çıktı halının üstüne doğru patlamaya başladı.

Niko , gülerek damat bombaladı dedi.

Dimitriye döndü sıradaki damat içeriye lütfen

Dimitri içeri girer girmez pantolonunu indirdi, aygünün ağzına verdi.

Çılgınlar gibi yalıyordu aygün ama ancak yarısını ağzına alabiliyordu.

Aygün dimitrinin taşaklarını sıvazlıyor, dimitri de adeta aygünün ağzını sikiyordu.

Sonra bir hamleyle aygünü çevirdi ve amını yalamaya başladı, iyice araladıktan sonra da sikinin başını aygünün amına koydu.

İttirdikçe derinlere gitti, sonunda kasıkları birbirine çarpmaya başladı.

Dimitri yavaş hareketlerle sikiyordu ama yine de aygün altında çırpınıyordu.

Niko sürekli gülerek bir şeyler anlatıyor, arada dikkatimiz kayınca dürtüyordu.

15 dakika kadar sürdü dimitrinin girişi ve nihayet o da sikini dışarı çıkıp halıya doğru patlattı.

Feci tahrik olmuştum, sikim pantolonumu zorluyordu.

Dimitri pantolonunu giyip balkona geldiğinde niko kalktı ve gülerek müsadenizle dedi.

pantolonunu indirdiğinde henüz kalkmamış olmasına rağmen devasa bir yarak olduğunu anlayabiliyordum.

Sikini aygünün ağzına verdi, eliyle de aygünün amını parmaklıyordu.

Aygün ancak kafasını ağzına alabiliyordu iyice sertleşince niko da dimitri gibi çevirdi aygünü, sikinin başını yavaşça aygünün amına koydu.

İttirmeye başladıkça aygün yatakta çırpınmaya başladı.

Ve nihayet niko makina sikişi moduna geçip makine gibi sikmeye başlayınca aygün çığlıklar atmaya başladı.

Dimitri ve andreas bir şeyler söyleyerej gülüştüler, anlamasam da ben de güldüm.

Aygünün bacakları nikonun omuzundaydı ve niko müthiş bir hızla sikiyordu.

Nihayet yavaşladı niko sonra aniden içinden çıkarıp koridora patlattı.

Aygün banyoya girdi, makyajını tazeledi ve balkona geldi.

Meraklı gözlerle bana baktı, nasılsın aşkım dedi.

Ben iyiyim sen nasılsın dedim , müthiş dedi, inanılmaz.

Yanıma gelip oturdu, dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı, öptü öptü öptü, adeta kendimden geçmiştim.

Niko güldürmeye devam ediyordu, ana tema türk kızlarıydı, arada ortak anılarından bahsediyor , hep birlikte gülüşüyorlardı.

Niko bana döndü, dostum birazdan gelin ve üç damat birlikte içeri geçeceğiz, seni yalnız bırakacağımız için kusura bakma dedi.

Yine kıpkırmızı oldum, tamam sorun yok dedim.

Hep birlikte içeri geçtiler, aygünü ortalarına alıp müzik eşliğinde kendileri de söylerek biraz eğlendiler.

Müzik bitince üçü birden aygünü soydular sadece saçındaki tülü bıraktılar, jartiyer ve tangasıyla kaldı.

her yerini öperek okşadılar, aygünde onların sikleriyle oynuyordu.

Nihayet niko yatağa geçti aygünü de çağırdı, aygünü kalkmış devasa kıvrık yarağının üstüne oturttu.

Dimitri de yanlarına geldi sikini aygünün ağzına verdi.

Niko normal stilinin dışında yavaş hareket ediyor neredeyse hareketsiz duruyordu.

sarıldı ve aygünü kendine doğru çekti, iki elleriyle kalçalarının ovuyordu, arkasındaki anreas da nikonun araladığı kalçalara krem sürüyordu.

Belli ki anreasta karımı o güzel götünden sikecekti ama aygün buna dayanamazdı.

İyice kremledikten sonra sikini kalçalara sürerek kaldırdı, hem de aygünü yatıştırdı.

Başını göt deliğine getirdiğinde aygün yapma lütfen dedi ama nikonun mengene gibi elleri onu adeta çivilemişti.

Andreas şaşırtıcı bir şekilde rahatça girmişti içine, bir müddet hepsi öylece hareketsiz kaldı, sanırım aygünü sakinleştirmek istiyorlardı.

Sonra aygün kalçaları oynatarak andreası kendisi hareketlendi, andreas girip çıkmaya başlayınca aygün çığlıklar atmaya başladı, andreas giriyor çıkıyordu,aygün de çığlık atıyor çarşafları tutuyor kurtulamıyordu.

Ağzında dimitrinin siki, amında koca bir yarak onu çivilemiş niko da kalçalarını ayırarak andreasa yardım ediyordu.

andreas nihayet sikini çıkardı ve beline doğru patlattı.

Aygün rahatlamış olarak nikonun göğsüne doğru yayılmıştı, dimitrinin sikini de eliyle okşuyordu.

Dimitri aygünün arkasına geçti ve andreasın soktuğu götüne yerleştirdi sikini, şimdi aynı kalınlıkta ama iki katı kadar uzun bir sik giriyordu götüne.

Aygün adeta çırpınıyordu, hareket ettikçe alttan nikonun üstten dimitrinin yarağı dibine kadar giriyordu.

Biricik aşkım iki yunanlı delikanlının arasında tost olmuştu.

Kurtulmaya çalışıyor, çığlık atıyor ama her hamlede birinin yarağı dibine kadar giriyordu.

Sonunda kasılmalarından önce dimitrinin bir müddet sonra da nikonun patladığını anladım.

Aygün kimbilir kaç kere patlamıştı.

hepsi duşa girdiler , sonra giyindiler ve balkona geldiler.

Niko vedalaşırken elimi tuttu, dostum yine geleceksiniz değil mi? gerçekten bekleyeceğiz sizi dedi.

Bende söz yine geleceğiz dedim.

Aygünde duştan çıktı , sonra vedalaşıp çıktılar.

Sabah erkenden , resepsiyona inip misafirlerimizden dolayı katlanan yüklü hesabı ödedim, elli dolar da bahşiş verdim.

Uçağa bindiğimizde aygün yorgunluktan bana yaslanmıştı.

Öğleden sonra emailime bir posta geldi, gönderen nikoydu.

Benim çektiğim fotoğrafın altına yunanca bir şeyler yazılmıştı, altında da kötü bir ingilizceyle "This wonderful Turkish girl was a guest with her husband in Mykonos,

I'm niko, my friend dimitri and my friend andreas we fucked this wonderful Turkish girl single and together."

Ama söylemek istedikleri gayet açıktı.

Bu harika türk kızı Mykonosta kocası ile bize misafir oldu,

Ben niko, arkadaşım dimitri ve arkadaşım andreas bu harika Türk kızını ayrı ayrı ve birlikte becerdik.

Gelen postayı, konusuna mikonos hatırası yazarak aygünün emailine gönderdim.