Nisa'nin Annesi

Story Info
Bir koca ve bes sevgili.
2.2k words
1
927
0
Story does not have any tags
Share this Story

Font Size

Default Font Size

Font Spacing

Default Font Spacing

Font Face

Default Font Face

Reading Theme

Default Theme (White)
You need to Log In or Sign Up to have your customization saved in your Literotica profile.
PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here
sevilenn
sevilenn
26 Followers

Nisa ve annesi Mehtap'ın ailesinin yakın dostları. Kaynanamın "kapalı" zamanında oturdukları mahalledeki eski kapı komşularıdır. Aralarında aile bağı olmamakla birlikte, Nisa kaynanama "teyze"der. Aynı şekilde Mehtap da Nisa'nın annesine "teyze" diyerek hitap eder.

Mehtap'ın babası bir apartman dairesi alınca oturdukları semtten ayrılmışlar. İki aile birbirlerinden uzakta kalmışlar. Hele, Mehtap'ın babası vefat edip kaynanam komiser ile dost hayatı yaşamaya başlayınca aileler arasında ilişki iyice azalmış. Kızlar görüşmeyi hiç kesmemişler. Mehtap ile Nisa birbirlerine hep yakın durmuşlar.

Nisa'nın babası aşırı muhafazakar, dindar bir kişi. Mehtap'ın babası ile iyi dost olmalarına karşılık, kaynanamın dostu komiser ile uyuşamamışlar.

Komiser içkici, kumarcı, gece hayatına düşkün bir adammış. Kaynanamı her bakımdan "açmış".

Önceleri şalvarlı, başörtülü olan kaynanam, komiserin gelişiyle birlikte başını açmakla kalmamış, etekli uzun kollu bluzdan kısa sürede mini eteğe, dekolteli kıyafetlere transfer olmuş.

Komiser bununla da yetinmemiş,

Mehtap'ların oturduğu apartman dairesinin yanındaki daireyi satın alınca, bu dairede haftada bir kaç kez içkili, kadınlı erkekli yemek davetleri düzenlermiş.

Mehtap'ın babası hayatta iken evlerinde erkekler ve kadınlar hiçbir zaman bir arada oturmazlarmış. Misafir geldiğinde kaynanam erkeklerin oturduğu kapıdan içeri girmez, kahve tepsisini, çayın boşlarını, şunu bunu kapıda kocasından alır, yine ona verirmiş.

Komiserle yaşamaya başladıktan sonra çok kısa sürede değişivermiş.

Mehtap'a "Annenin bu yeni ortana alışması ne kadar zaman aldı" diye sordum.

Mehtap "Çok kısa" diye cevap verdi. Birkaç ay içinde kaynanam yeni hayatına alışmış.

Bu davetlere katılanlar bazen eşleriyle, bazen de sevgilileriyle gelirlermiş. Gel zaman git zaman bu davetler yatılı olmaya başlamış.

Yemeklerde içki içilr, çoğu zaman komiserin tanıdıkları olan saz sanatçıları da ortama katılırlarmış.

Mehtap "Burhan abimle ben yemekten sonra kendi dairemize geçmek zorunda idik. Bir bakıcımız vardı. Gece boyunca yanımızdaki dairedeki müzik seslerini, kadınların kahkahalarını duyardık" dedi.

Mehtap devam etti. "Annem ertesi gün öğlene kadar komiser amcamın dairesinde kalırdı. Annemlerin kahkahalarını, bağırışlarını duyardık ama bazen de değişik sesler gelirdi. İnlemeler, çığlıklar duyardık. Bu seslerin ne olduğunu sonraları öğrendik. Belli saatten sonra annemler gurup yaparlarmış." diye anlattı.

Bu konuyu ben kaynanama sordum.

"Mehtap annemler gurup yaparlardı diyor, bu nasıl oluyor" diye sordum.

Kaynanam "Çok keyiflidir, hele biraz alkol aldıktan sonra çokkolaylıkla kendiliğinden oluverir" dedi.

Kaynanamla sikişmeye başladıktan sonra kızından çok daha tecrübeli olduğunu, sikişmekten çok zevk aldığını, aşk oyunlarında karımdan daha çok şey bildiğini fark ettim. İleri yaşına rağmen kaynanamla sikişmemizin karımla sevişmekten çok daha zevkli, çok daha uzun süreli olduğunu gördüm.

Bunu ona söyledim.

Kaynanam "Tabii ki öyle olacak Erdoğan. Mehtap sana bakire geldi. Benim bu konuda tecrübem sonsuzdur. Ben yıllarca komiserle birlikte pekçok erkekle ve kadınla birlikte oldum. Komiserden Allah razı olsun, benim herşeyi denememi sağladı" dedi.

"Nasıl mesela" diye sordum.

Kaynanam "Mesela Erdoğan" dedi, "yemekten sonra ışıklar karartılır, birlikte dans edilirdi. Dans esnasında okşamalar olur. Diyelim ki ben komiser amcanla dans ediyorum. Beni okşamaya, dudaklarımdan, boynumdan öpmeye başlardı. Memelerimi tutar sıkardı.Zaten dekolteli giyinmişiz, hemen bütün kadınların memelari kısa sürede ortaya çıkar" dedi.

Devam etti: "Sonra inlemeler, hızlı nefes alışlar başlardı. Diyelim ki komiser benim memelerimi sıkıyor, hemen yanımızda dans eden çiftin de durumu aynı olurdu. Bazen eşimizin sikini pantolonunun üstünden, bazen de dışarı çıkartıp elimizde tutarak dans ederdik"

"Durum öyle bir hal alır ki, eşlerden biri yan odaya yönelirdi. Sonra birisi, daha sonra bir başkası arka odaya geçerdi" dedi.

"İşte gurup böyle başlar. Komiser çok misafirperverdi. Beni daima bir arkadaşına verirdi. Elimden tutar, dansa ara verir, arkadaşı olan çiftin yanına götürürdü. Komiser o kadınla, ben arkadaşıyla dansa devam ederdik. Sonra arka odaya geçerdik." diye anlattı.

Heyecanlanmıştı. Sikimi tuttu, okşamaya başladı.

"Erdoğan, her gece komiserden başka birisiyle sikişirdim. Bazen o arkadaşı beni sikmekten yorulduğu zaman odadan dışarı çıkar, başka bir arkadaşını yollardı"

"Bazen de kadınlardan biri gelirdi" dedi.

"Erdoğan, kadın kadına sevişmek çok güzeldir. Yumuşaktır. Birbirini okşarsın, okşarsın, sonra biri öbürünün amını yalamaya başlar. Zaten biraz önce sikişnişsin. Pelte gibisin. Kadın seni yalayıp okşadıkça, arka arkaya orgazm olursun" dedi.

"Böyle kadınlar çok az bulunur. Gurupların en kıymetlisi bunlardır. Nisa'nın annesi bu türdendir. Sevgilisi olan adamların çoğunun karısı ile de sikişir. Ağzı çok sıkıdır. Kimselere anlatmaz ama ben biliyorum" dedi.

"Başka oyunlar da var Erdoğan" dedi. "Mesela" dedi, "daire olurduk, yerde bağdaş kurardık. Şişeyi cevirirdik. Şişeye göre eşler belli olurdu" dedi. "O gece onunsun. Erkek de olabilir, kadın da olabilir. Onunsun. Sabaha kadar kendisi sikebileceği gibi seni istediklerine siktirebilir. İsterse kocana siktirir, isterse başka birine siktirir. Keyfi bilir" dedi

İyice heyecanlanmıştı. Sikimi ağzına aldı, emmeye başladı. Sikimi emerken bir parmağını götüme yavaş yavaş sokmaya başladı.

"Erdoğan" dedi. "Bir adam vardı, ismi lazım değil, bazen annesiyle gelirdi. Erkekler yaşlı kadınları sikmekten çok hoşlanır" dedi.

Patlamak üzereydim. Cevap veremedim.

"Herkes o yaşlı kadını sikmek isterdi. Erkekler analarını sikmiş gibi oluyor o yaşlı kadınla sikişirken" dedi.

Kalktı, iyice sertleşmiş olan sikimin üstüne oturdu, yavaş yavaş amını sikime yerleştirmeye başladı.

"Erdoğan, işte böyle, sik beni damadım" dedi.

"Beni sikerken kendi ananı siktiğini düşün Erdoğan, ben de senin annenim. Sok Erdoğan, ananın amına sokarmış gibi sok" dedi.

Patladım.

Kaynanam üstümden kalktı, yanıma uzanıp bana sarıldı. Boynumu, omzumu, yanaklarımı öpüyordu. Eliyle de sikimi tutuyordu.

Anlatmaya devam etti.

"Mesela Erdoğan" dedi, "Çubuk şiş çekerdik. Şişlerden bir tanesi kısa olurdu. Onu çeken kadının gözleri bağlanırdı, içerideki odaya geçerdi. Orada ayakları yatağın ayaklarına bağlanırdı. Öylece beklerdi."

"O gece, ertesi gün öğlene kadar herkes istediği kadar o kadını sikebilirdi. Dışarıdaki erkeklere komiser sıra numarası verirdi. Gözü bağlı kadını isteyen amından, isteyen arka deliğinden istediği kadar sikerdi. Gece boyunca beş, altı kez, değişik adamlar tarafından sikilmek, itiraz edememek. Kabul etmek istemezsin ama çaresi yok. Eyvallah etmek etmek zorundasın. Müthiş bir şeydir Erdoğan. Patlarsın, çıldırırsın"dedi.

"Gözü bağlı kadınla sikişmeye istekli olan kadınlar da olurdu. Bunlar da sıraya girebilirdi."

"Erdoğan, öğretmen Süheyla'yı seninle birlikte siktiğimiz o geceyi hatırla. Süheyla'nın elleri bağlıydı, gözleri de bağlıydı. O gece ilk defa götünden sikilmiş Süheyla. Hatırlıyor musun, sen arka deliğine girince nasıl sarsıla sarsıla orgazm olduğunu" dedi.

"Hatırlamaz olur muyum" dedim. "Mehtap aklıma gelmişti. Doktorun Mehtap'ı böyle bağlayıp siktiğini hayal edip Süheyla'ya sokmuştum. Defalarca boşalmıştım da sertliğim hep devam etmişti"

Kaynanam "Süheyla'nın memelerini sopa ile dövüp dövüp sonra onları emmeye başladığımda nasıl çığlık attığını, zevkten delirdiğini de hatırlıyor musun?" dedi.

"Hatırlıyorum" dedim. Tekrar sertleşmiştim.

"Kadınlar içerideki gözü bağlı kadın için sıraya yazılmak isterlerse, onlar için bir şart vardı. Gözü bağlı kadının yanından çıktıktan sonra yandaki odaya geçmek zorunda idiler. O odanın ışıkları açık olurdu. Hatta projektörle aydınlatılırdı o oda. Orada bu sefer bu kadın, gözleri bağlanmadan, bir kadın bir erkekle birlikte ertesi gün öğlene kadar sikişmek zorunda idi."

Kaynanama "Niye böyle bir zorunluluk koyuyordunuz o kadına" diye sordum.

Kaynanam "Her kadın bir başka kadınla olmak istemez. Bunu isteyenler azdır. Bu kadın gözü bağlı kadınla sikişmek istediğine göre bundan hoşlanıyor demektir. Madem öyle, işte böyle hesabı"

"Erdoğan, erkekler karılarının başka kadınlarla sevişmesinden çok hoşlanırlar. Bu kadının da hoşlandığı belli. Dayanamıyor, kapkaranlıkodada, gözü bağlı, iki bacağını açmış yatan arkadaşını emmeye gidiyor" dedi.

"Bu kadın budurumdan zevk alıyor. Bu kadın erkeğinin yanındaki kadına da saldıracaktır. Kocasının yanında kadının amını emecektir. Götünü parmaklayacaktır. Adam da ister istemez karısının emildiğini, parmaklandığını seyredince zevk alacaktır. Keyfi bilir, ister sadece seyredip otuzbir çeksin patlasın, isterse karısını isterse bu kadını siksin" dedi.

Kaynanam " Komiser hemen her seferinde beni bu listeye yazardı. Sabaha karşı yazardı. Gece boyunca bazen üç dört, bazen beş altı kez sikildikten sonra beni o gözübağlı kadınla sikişmeye yollardı. Kimisi hoşlanırdı, kimisi istemezdi. Ben deoradan çıkardım. Yandaki odadaki kadının durumu farklı. İstemese de kocası için katlananlar da olurdu, benimle birlikte zevkten zevke geçen de olurdu" dedi.

Kaynanama "Mehtap bu tecrübelerden geçmedi mi hiç" diye sordum.

Kaynanam "Yok, sen ilksin. Burhan'ı saymıyorum. O zaten sadece arkadan yapardı, Mehtap da sesini çıkarmazdı ama hoşlandığını sanmıyorum. Abisini kırmamak için arkasını verirdi." dedi.

"Nisa ile annesi de komiserin evine gelirler miydi" diye sordum.

Kaynanam "Yok hiç gelmediler, hiç bilmezler o işleri. Son zamanlarda değişmiş ama onlar bizden çok farklıdır. Onlar için varsa da yoksa da para esastır. Anası da kızı da paragözdür. Bizim aramızda, komiserin arkadaşları arasında,hele de kadınlarında para hiç söz konusu olmaz. Hediye bile olmaz. Çok ayıptır. Zevk için, hoş vakit geçirmek için, sevgi için tamam, her şey olabilir ama para olmaz. Para aşkı bozar" dedi.

Kaynanam daha sonra Nisa'nın annesini anlattı.

"Erdoğan, Nisa da annesi de güzel kadınlardır. Hele annesi, süt beyazıdır. Sen onların baş örtüsüne, seccadesine falan aldanma. Kadının tam beş tane devamlı sevgilisi var. En yaşlısı 80'lik. Emekli profesör. Evde iki tane bakıcı Moldavyalısı var. Yürüyemiyor. Bizimkisi ona her hafta uğrar, bakıcı kadınların yanında ihtiyarın sikini ağzına alır, emer emer, ihtiyarı boşalttırır. Kadınlar zarfını verirler."

Kaynanama "Kocası bilmiyor mu" diye sordum.

Kaynanam "Bilir de bilmezden gelir. Bilmemesi mümkün değil" dedi.

"Öbürlerini de tanıyor musun" dedim.

Kaynanam "Hepsi ile tanıştım. Pandemi başlayınca Nisa'nın annesi covid oldu. Ağır geçirdi. Bir kaç ay yattı. Beni hastaneye çağırdı. Yalvardı. Ne olur bunlara sahip çık, enişten de Nisa da bunları bilmez, tanımaz. Kurtulursam geri dönerim. Ölürsem hepsi senin olsun" dedi.

"Benim yanımda, yoğun bakımda hepsini tek tek aradı. Benim telefonumu verdi. Hastaneden eve gelene kadar hepsi beni aradı. Biri avukat, biri polis, bir diğeri sanayici en sonuncusu Erhan'la yaşıt, babası mali müşavirmiş. Hepsi çok zengin" dedi.

Kaynanam anlatmaya devam etti. "Erdoğan, ben bunların hepsi ile üç ay kadar süre ile sikiştim. Bazen haftada bir, bazen haftada bir kaç kere hepsi beni siktiler. Avukatın evine giderdim. Karısından saklamazdı. Karısının yanında sikişirdik. Bir müddet sonra kadınla da birlikte olmaya başladık. Benim yanımda karısını sikmeye bayılırdı. Viagraları karısı avukatın ağzına koyardı. Avukat saatlerce bizi sıra ile sikerdi" dedi.

"Erdoğan, polis tam çakaldı. Müdürdü. Etrafında her türlüsü vardı. Ama bana tutuldu. Onu bırakırsam beni öldüreceğini söylemeye başladı. Komiser abinin yerine bakan komisere söyledim, peşimi bıraktı"dedi.

"İhtiyar doktoru zaten sana söylemiştim. Sanayicinin adını versem hemen tanırsın. Sosyeteden bir kadınla evli. Kadının devamlı magazin sayfalarında fotoğrafı çıkar. Resim gibi güzel. İlk kocasından, yetişmiş bir kızı var, kızı kendisinden de güzel. Kadın frijit. Güzelliğine güzel ama hareket yok" dedi.

Kaynanam "Hastanede Nisa'nın annesi beni tembihledi. Sıkı sıkıya kapanmam gerektiğini söyledi. Kapanamayacaksan bu işe hiç bulaşmayacaksın dedi. Bunların hepsi namazlı, seccadeli. Hepsi zengin. Hepsi bana bol para verdiler. Avukat bankaya havale yapardı. Onun dışındakiler kapıdan çıkarken zarflarını çantama bırakırlardı" dedi.

"Mehtap da frijitti. Çok zor günler geçirdik" dedim.

Kaynanam "Biliyorum Erdoğan" dedi. "Kadın için de zor, kocası için de çok zor bu frijitlik durumunda. Ben bildiğim için seninle sikişmeye başladım. Allah korusun, başka kadınlara gidebilirdin. Mehtap'ı iki çocukla bırakıp gidebilirdin. Allah senden razı olsun, kızıma iyi davrandın, Mehtap'ı açtın. Kaynanan sana kurban olsun" dedi.

"Nisa'nın annesini sikmek istediğinde bana bir mesaj at gerisini düşünme sen. Kadının parasını ver, ertesi günü ben ondan alırım, sana veririm. Ne verdiğini bana söyle. Ben bileyim" dedi.

"Nasıl olacak o iş, pek aklım yatmadı" dedim.

Kaynanam "Sen bunların rahat tavırlarına aldanma. Bunların yaptığı fahişelik. O nedenle polisle yatıyor. Bunlar yakalanmaktan çok korkarlar. Çözüm olarak bulduğu polisi de ben tanıdım. Adam müdür. Nisa'dan da annesinden de daha ürkek bu konularda. Çakallığına çakal ama neresinden baksan müdür işte. Ballı maaşlar, ballı bahşişler almaya alışmış. Durumunun sarsılmasını istemez"

"Nisa ile annesinin aylık gelirlerini söylesem dudağın uçuklar. İstersem bunları yakalatacağımı biliyorlar. Her dediğimi yaparlar. Sen kafanı takma, parasını ver, bana söyle. İstemiyorum dersen o da başka"dedi.

"Yok, istemiyorum" dedim.

"Süheyla da senin olsun, Mefharet de senin olsun. Hepsini sana getiririm. Bunlar Mehtap'ın sevgilileri. Sen yeter ki benim kızıma iyi davran, kızı sıkma, tam tersine aç. Karının sevgililerini sen de sev. Mehtap'ı açabildiğin kadar aç. Mehtap zaten duracağı yeri bilir, sen de kendine bir sınır koy, orada durmayı bil" dedi.

"Nedir o sınır" diye sordum.

Kaynanam "Aman damadım, canımın içi, Mehtap'ı sakın başka bir erkekle birlikte sikişmeye zorlama. Mehtap seni seviyor. Çok seviyor. Ama ben kızımı tanıyorum. Mehtap kadınlardan hoşlanıyor. Sen istisnasın" dedi.

"Mehtap doktorla sikişiyor" dedim.

Kaynanam "Sana doktoru mu anlatıyor, yoksa ablasını mı anlatıyor" diye sordu.

Düşündüm. "Ablasına aşık sanıyorum" dedim.

Kaynanam "Bravo Erdoğan, düşününce buluyorsun" dedi. "Mehtap kadınları seviyor. Sen bu durumlara itiraz etmediğin için de seni daha çok seviyor" dedi.

"Mehtap'ın sevgililerini sikebilirsin sen. Kızım buna hiç itiraz etmez hatta hoşuna da gider. Doktora gelince, ablası yüzünden onunla birlikte oluyor. Sevdiği için değil" dedi.

"Erhan ne olacak" diye sordum.

Kaynanam "O iş bitti. Erhan!a düğünde söyledim. Kaynanasını sikebileceğini ama beni ve Mehtap'ı unutması gerektiğini söyledim" dedi.

"Mefharet bana anlattı, Erhan düğünde onu yukarıya çıkarıp sikmiş" dedim.

Kaynanam "Gördün mü. İş bitmiş" dedi.

"O akşam Mefharet'e Nisa'nın annesini çağırdık, geldi, sabaha kadar sevişmişler" dedim.

Kaynanam "O akşam sen ne yaptın? Süheyla kocası Dubai'ye gitmek için ayrılınca seninle sikişeceğini söylemişti bana. Süheyla'yı o akşam siktin mi Erdoğan?" diye sordu.

"Hüsamettin bey otel odasını Cumartesi, Pazar dahil tutmuş. Pazar günü öğlene kadar sikiştik Süheyla ile" dedim.

Kaynanam "Dövseydin, o kadın dayak yemekten hoşlanıyor" dedi.

"Dövdüm" dedim. "Hafifçe dövdüm" dedim.

Kaynanam dayanamadı, sikimi ağzına aldı, emmeye başladı. Sertleştim. Yatakta döndü,önümde domaldı.

"Aslan damadım benim" dedi.

"Koy annenin amına Erdoğan" dedi.

Kaynanama girdim.

"Bitir beni" dedi. "Götüme de sok Erdoğan" dedi.

"Mehtap!ı siker gibi sik, anneni siker gibi sik, Süheyla'ya soktuğun gibi sok, anneni sik, dibine kadar göm, bağırttır anneni" dedi.

Hızla girip dibini aramaya başladım.

"Daha hızlı sik beni Erdoğan" dedi. "Kendi ananı sikiyormuş gibi sik beni, ananın amına giriyormuş gibi gir bana" dedi.

Boşaldım ama sertliğim devam ediyordu.

Yatakta ters döndü, sırtüstü yattı, beni üstüne çekti. Eliyle sikimi amına yerleştirdi, memelerini tuttu.

"Em bunları Erdoğan, ananın amına koyarken memelerini de em" dedi. "Annenin memişlerini yala,ısır" dedi.

"Erdoğan sana anneni siktireceğim. Anneni işte böyle siktireceğim. Benim yanımda, ikimiz birlikte" dedi.

"Süheyla'ya yaptığımız gibi. Birlikte. Gözünü bağlayıp, ayaklarını bağlayıp. Beraber yapacağız. Sen bana bırak Erdoğan" dedi.

"Gözünü açtığımızda iş işten geçmiş olacak. Sen ananın amında kadını bağırttırırken ben gözlerini açacağım. Sen anana koydukça ben dudaklarını öpeceğim. Sen götüne girdiğinde ben amını yalayacağım. Tamam mı Erdoğan" dedi.

"Ağzına boşalacaksın. Yüzüne fışkırtacaksın. Sonra amına, tekrar, bir daha, bir daha" dedi.

Tekrar patlamışım.

Kaynanam "Söz mü Erdoğan?" dedi.

Cevap vermedim.

"Ananı Erdoğan, söz mü?" dedi.

"Söz" dedim. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

"Söz, söz, söz" diye bağırmaya başlamışım.

sevilenn
sevilenn
26 Followers
Please rate this story
The author would appreciate your feedback.
  • COMMENTS
Anonymous
Our Comments Policy is available in the Lit FAQ
Post as:
Anonymous
1 Comments
AnonymousAnonymousover 1 year ago

Yeni yılda hiksyelerin devamını bekliyoruz özellikle Erdoğan ile annesi ne olacak büyük merak içindeyiz.

Share this Story