Olgun Sikiciler

Story Info
Cansu'nun gösterme isteği geri dönülmez yerlere gitti.
10.4k words
4
3.1k
1
Share this Story

Font Size

Default Font Size

Font Spacing

Default Font Spacing

Font Face

Default Font Face

Reading Theme

Default Theme (White)
You need to Log In or Sign Up to have your customization saved in your Literotica profile.
PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here
hulasa
hulasa
23 Followers

Ömer'in Bodrum'daki evine gidiyorduk. Ömer, Murat'ın çok yakın bir dostuydu, başı sıkıştığında ona koştuğu, fikirlerine önem verdiği bir kişiydi.

Yolda Ömer ve Murat'ı düşündüm, Ömer'le birçok kez karşılaşmıştım ve ondan hoşlandığımı itiraf etmem gerekiyor. Murat'ın hayatında çokça yer aldığını biliyorum.

Ömer iri bir adamdı, boyu 1.85 ve kilosu yaklaşık 90 kg. Ömer'in sık gri saçları ve mavi gözleri vardı. İyi görünümlü bir adamdı. Yaşlı erkekleri her zaman çekici bulduğumu kabul ediyorum ve Ömer kesinlikle buna uyuyor. Ömer 48 yaşında, Murat ise 27 yaşındaydı. 16 yıldır birlikteydiler.

Murat belli ki ona hiç benzemiyordu. Murat'tan oldukça iyi görünüyordu. Murat'ın boyu 1.78 ve kilosu yaklaşık 75 kg, ama Ömer'in yanında çok da küçük durmuyordu.

Ömer, cüssesine uygun büyük bir kişiliğe sahipti, Murat ise daha naif bir kişiliğe sahipti. Daha sessiz ve düşünceliydi. Ömer, hedeflerine saldıran tipteydi. Başarılı bir iş adamıydı. Arzulu ve istekliydi. Karşı koyulamaz bir aurası vardı. Murat, Ömer için reklam danışmanlığı yapmıştı. Murat'ın Ömer'e hayran olduğunu ve gerçekten Ömer'in onayını almak istediğini görebiliyordum.

Ömer, Murat'ın onayını bol bol alırdı. Onunla gerçekten gurur duyuyordu.

Ömer aynı zamanda işini bilen çok iyi bir çapkındı. Bana hiç uygunsuz bir şey söylemedi ama yaklaştığını hissettim, doğrusu bu umurumda değildi. Beğenilmek güzeldi ama kabul edebileceğim bir durum değildi.

Arabayı sürerken Murat'ın biraz daha Ömer gibi olmasını diledim. Mesela biraz araba kullanabilirdi. Murat'ı çok seviyorum. Çok tatlı, bana iyi davranır ve son derece düşünceli bir koca ama hiçbir zaman gerçekten sahiplenici olamadı. Hayatımızın çoğunluğunda olayları yönlendiren bendim. Umursamazdı, beni memnun etmek isterdi ama arada bir karar vermesi beni yönlendirmesini isterdim.

Eve kadar gittik. Daha önce de buradaydım. Murat ve ben iki yıldır evliydik, bu yüzden ziyaret etmek için birçok fırsatımız olmuştu. Güzeldi, kendine özel ağaçlar arasında ıssız sayılabilecek bir yerdi ve özeldi. Evin kendi iskelesi vardı ve Ömer'in orada bir teknesi vardı.

Zili çaldık. Güzel bir kadın açtı. Karşımızdaki kadın Ömer'in yeni kız arkadaşı yani Melis olması gerekiyordu. Murat'ın bana söylediğinden 35 yaşında olduğunu biliyordum. Bugüne kadarki sevgilileri gibi ideal yaş sınırı içindeydi. Ancak Murat bana söylememiş olsaydı, onu 26 yaşından biraz daha büyük sanabilirdim. Sırtının ortasına kadar uzanan uzun kahverengi saçları vardı. Hafif cilt gösteren sarı ipli transparan bir bikini giyiyordu. İyi görünüyordu. Yaklaşık 1.60 boyundaydı ve harika bir vücudu vardı.

Yüzünden kocaman bir gülümseme oldu. "Aman tanrım," diye bağırdı. "Siz Murat ve Cansu olmalısınız. İçeri gelin, içeri gelin."

İçeri bağırdı, "Ömer, Murat ve Cansu buradalar."

Sonra nasıl giyindiğini fark etmiş olmalıydı.

"Ah, affedin beni" dedi. "Güvertede bronzlaşıyordum."

Ömer odaya girdiğinde cevap vermek üzereydim.

"Merhaba çocuklar" ikimize de sarıldı. Onun kollarında kendimi hep ufak hissettim. "Sizi gördüğüme çok sevindim. Yolculuk nasıldı?"

"Olaysız," diye yanıtladı Murat, "ama burada olmaktan memnunuz."

"İyi ki geldiniz, hoşgeldiniz," diye yanıtladı Melis.

Ömer bizi sevgilisi ile tanıştırıyordu. "Melis, bu Murat ve güzel karısı Cansu."

"Tanıştığıma memnun oldum," dedi ve sonra bana, "ayrıca kesinlikle çok güzelsin."

Kızardım. Bakılmak, beğenilmek için kötü olmadığımı biliyordum. Boyum 1.55, kilom da yaklaşık 50 kg. Omuz boyunda sarı saçlarım biçimli de bir vücudum var.

"Girin, gelin" dedi Melis.

Ömer "Aç mısınız? Bir içki ister misiniz?" diye sordu.

İkimiz de bir içki kabul istedik ve deniz manzarasının tadını çıkarmak için güverteye çıktık. Güzel bir gündü ve sohbet sorunsuz akıyordu. Melis ve Ömer ortak bir arkadaş aracılığıyla tanışmışlardı. Hemen uyum sağladılar ve yaklaşık altı ay önce çıkmaya başladılar. Ömer kendi adına çok mutlu görünüyordu.

Orada olduğumuz süre boyunca Melis bikinisiyle dolaştı. Harika bir vücudu vardı. Onu bunun için suçlayamazdım. Ona göre tamamen giyinmiş bir mayoyla etrafta dolaşmak garip hissettiriyordu.

Biraz birbirimizi tanıdıktan sonra Melis bana döndü ve "Neden bikini giyip benimle güneşin tadını çıkarmıyorsun" dedi.

Murat'a baktım. Melis hemen araya girdi.

"Ondan onay almak zorunda değilsin," dedi. "Ayrıca, şu ateşli vücuda bir bakmak istiyorum."

Kızardım. Ne diyeceğimden emin değildim.

"Hadi gel sana üstünü değiştirebileceğin odanı göstereyim."

Ne yapacağımı bilemediğim için onu takip ettim.

"Al bakalım," dedi.

Büyük bir misafir odasının kapısını açtı. Bir kral yatak ve dış duvarda, dış güverteye açılan büyük bir dizi cam Fransız kapı vardı. Kapılarda perde olmadığını fark ettim. Önce nerede üstümü değiştireceğimi düşündüm, ama sonra pencerelerin suya baktığını ve bir teknede ya da güvertede olmadıkça kimsenin beni göremediğini fark ettim.

Çantamdan mayomu çıkardım ve soyunmaya başladım. 'şu ateşli vücuda bak' sözlerini düşündüm.

Odada boy aynası vardı. Üzerimi çıkarırken aynada kendime baktım. Gerçekten 'Ateşli vücut' diye düşündüm. Murat asla seksi olduğumu söylemedi. Hep güzel olduğumu söylerdi.

Murat'tan önce çıktığım adam ise her zaman seksi olduğumu söylerdi. Aslında söylediği şuydu, "Çok ateşli bir vücudun var." Bunu söylediğinde kendimi hep seksi hissetmiştim. Daha dekolte giyinmemi ve daha seksi olmak istememi sağladı. Karşılığında beni daha seksi olmaya teşvik etti. Bazen ne kadar zevk aldığımı görmek beni korkutuyordu. Beni her zaman daha kısa bir etek giymeye ya da daha fazla göğüs dekoltesi göstermeye teşvik ederdi, ve bunu neredeyse her zaman yapardım. Hatta ara sıra arkadaşlarına bile teşhircilik yapmam konusunda teşvik ederdi. Beni Çeşme'ye götürdüğünde akıllarını başlarından almıştım. Ve gecesinde ateşli bir şekilde sevişmiştik.

Çok sıcak, şehvetli ve tutkulu bir ilişkiydi. Teşhircilik yaparken bana hissettirdiklerini sevdim. Erkeklerin bana baktığını fark etme oyunu yapardık. Onlara biraz gülümser ve bol bol bacak gösterirdim ya da külotumu görmelerine izin verirdim. Bu beni her zaman azgın yaptı ve harika bir sekse sürükledi. İlişkimizde çok fazla sevgi yoktu. Aşkı gerçekten anladığını sanmıyorum. Bana karşı iyiydi, ama gerçekten benim ihtiyaçlarımı veya isteklerimi hiç dikkate almadı. Eve geldiğimde onu başka bir kadınla yatakta bulduğumda ise bitti. Suçlu bile görünmüyordu. Sadece kıyafetlerimi çıkarmamı söyledi. Beni o kadınla yaptığı sekse davet ediyordu. Küfür ederek döndüm ve ayrıldım.

Doğrusu, benden üçlü yapmamı isteseydi, muhtemelen evet derdim. Aslında, olurdu biliyorum. Bu fikir beni o zaman da heyecanlandırdı, şimdi de öyle ama ben bunun sevdiğim biriyle olmasını istedim. O yıllardan sonra, gençken yaptığımız şeylere onunla el ele tutuşup güleceğimi bilmek istedim. O, o adam değildi. Beni aldatmasını kabul edemezdim. Bir daha hiç görüşmedik. Murat ile bir yıl sonra tanıştım.

Murat farklıydı, sevgi dolu, düşünceli ve kibardı. Beni özel hissettirdi, sevildiğimi hissettirdi. Murat'a kolayca aşık oldum ve onunla evlenmemi istediğinde çok heyecanlandım. Yine de aynanın önünde dururken, hiç seksi olduğumu düşünüp düşünmediğini merak ettim.

Üç mayo getirmiştim. Teknede olacağımızı biliyordum bu yüzden tüm bikinilerimi getirmiştim.. Birini alıp güverteye çıktım.

Beni ilk gören Melis oldu, "Vay canına, ateşli bir vücudun var" dedi. Sonra Ömer'e dönerek , "Bana onun ne kadar seksi olduğunu hiç söylemedin."

Ömer, "Kesinlikle öyle" diye yanıtladı.

Bana döndü. "Bu hazinenin çoğunu gösteren bir bikiniye ihtiyacın var." Dedi sonra güldü, bana bir içki verdi ve "Harikasın" dedi.

Oturdum. Biraz kızardım, ama hoşuma gitti. Bu kadar bariz bir şekilde iltifat almayalı uzun zaman olmuştu. İçimi ürpertti.

Biraz cesur hissediyordum, "Mayoyu onaylıyorsunuz sanırım?"

"Ah hayır," dedi bir Melis. "Mayo çok fazla örtüyor. Bu vücudun sergilenmesi gerekiyor. Murat katılmıyor musun?"

Sonunda Murat'ı konuşmaya dahil ettiler.

Bana baktı, gülümsedi ve "Evet, o çok güzel" dedi.

Melis itti. "Evet, güzel ama bundan daha fazlası var. seksi, şehvetli. Onda bunu hissedebiliyorum. Bana katılmıyor musun?"

Murat cevap vermedi.

Melis zorlamaya devam etti. "Sence de seksi değil mi?"

Murat biraz rahatsız görünüyordu. Sonra, "Onun her zaman seksi olduğunu düşünmüşümdür" dedi.

Murat asla şehvetli ya da seksi olduğumu söylemedi. Daha çok aşk insanıydı. Bana hayrandı ve bunu biliyordum, ama cinsellikte bariz olarak pek rahat değildi. Beni yanlış anlamayın, çok seks yaptık ama çoğunlukla aşkla ilgiliydi, sikişmek değildi, tutkulu değildi.

Hepimiz bir süre sohbet ettik ve güneş batarken yemek yemediğimizi fark ettik. Melis dışarı çıkmamızı önerdi. Murat ve ben akşam yemeği için üstümüzü değiştirmeye gittik.

Akşam yemeği için hazırlandık. Kot pantolon, güzel bir üst ve topuklu ayakkabı giydim. MakyaCengiza biraz dokundum, tazeledim. Murat giyindi ve Melis ve Ömer ile buluşmak için odadan çıktık.

Melis, kıçını zar zor kapatan deriden dar bir elbise giyiyordu. Kapüşonlu boynu vardı ve biraz da dekolte gösteriyordu. Arkası açıktı ve sutyen giymediği belliydi. Uygunsuz giyindiğimi hissettim.

Melis bana baktı. "Hayır, hayır, bu olmaz," dedi.

Kolumu tuttu, "hemen döneceğiz" dedi adamlara.

Beni odasına yönlendirdi. Ben ondan biraz kısaydım ama onun dışında aynı ölçülerdeydik.

"Hadi sana, erkeklerimizin yanlarında bu kadar seksi kadınlar olduğu için herkesi kıskandıracak bir şey alalım." Dedi.

Kırmızı bir elbise çıkardı. Güzeldi. Sonra bana döndü ve beni soymaya başladı. Onu durdurmalıydım. Kendim soyunabilirdim ama nedense yaptığı şey beni büyüledi. İçimde kontrolü ele geçirmesinden zevk alan bir şey vardı.

Üstümü kafama kadar çekti. Ona yardım etmek için kollarımı kaldırdım. Sonra kotumu çözdü ve kalçalarıma doğru itti. Önümde diz çöktü ve kotu ayak bileklerime kadar indirdi. Kot pantolonumu çıkarırken yüzünün kasıklarımın tam önünde olduğunun farkındaydım. Uyumsuz bir sutyen ve pamuklu külot giyiyordum. Daha güzel bir şey giymeyi dilediğim için biraz utandım.

Sargı elbiseyi denememe yardım etti. Üzerimde güzel durdu. Yaka kısmı biraz derine indi. Sutyenimi gösterdi.

"Çantamda bir iğne var," dedim.

"Aptal olma, sutyenimizi kaybedeceğiz," diye yanıtladı.

Düşündüm.

İtiraz etmeliydim. Bunun yerine elbiseyi omuzlarımdan düşürdüm ve sutyenimi çıkardım.

Melis "Güzel memeler," diye mırıldandı.

Yüzüm kızardı ama aynı zamanda biraz da gurur duydum. "Teşekkürler" dedim.

Elbisenin sargısını bağladım. Kabul ediyorum, iyi görünüyordum.

Melis, "Külot çizgilerini görebiliyorum," dedi.

"Gidip değiştirebilirim," dedim.

"Saçmalık, sadece külotu bırak. Çantamda tangalarım var." dedi.

Duraksadım. Ne yapacağımdan emin değildim.

"Ah hadi ama" dedi. "Ben hiç giymiyorum."

Bana göstermek için elbisesini kalçalarına kadar çekti. Kadınlığı tertemiz tıraşlıydı.

Bir an tereddüt ettim, sonra elbisemin altına uzandım ve külotumu yere indirdim. Yıllardır külotsuz kalmamıştım. Bu duyguyu hala sevdiğimi fark ettim. Yaramaz hissediyordum.

Elimde külotla öylece durdum.

"Onları ben alırım" dedi Melis.

Dalgınlıkla külodumu ona verdim.

"Hadi gidelim" dedi.

Adamlara katılmak için yola çıktık.

"Tamam, kızlar seksi görünüyorsunuz," dedi Ömer. "Değil mi?" diye Murat'a sordu.

"Çok güzel görünüyorlar," diye onayladı Murat.

"Güzel mi?" diye haykırdı Ömer. "Güzel mi? Harika görünüyorlar. Cehennem kadar sıcak. Bu gece herkes bizi kıskanacak."

"Ah," dedi Melis. "Ve bil diye söylüyorum, ikimiz de iç çamaşırı giymiyoruz."

Külotumu Murat'a uzattı. Sadece onlara baktı.

"Daha da iyi" dedi Ömer. "Hadi gidelim."

Hepimiz kapıya yöneldik. Murat, başka ne yapacağını bilemeden külotumu cebine koydu.

Dışarı çıktığımızda Ömer'in Melis'in kıçındaki elini fark ettim. Biraz kıskandım. Murat'a baktım. Bana gülümsedi.

Ben arabaya tırmandım ve şalımdaki elbisem neredeyse benim kadınlığıma açılıyordu. Murat fark etti mi diye baktım. Fark etmişti, bakıyordu. Hiçbir şey söylemedi. Gözlerini yakaladım ve gülümsedim. Murat kafası karışmış görünüyordu ama bir şey söylemedi. Sonra Ömer'in baktığını fark ettim. Bana kocaman bir gülümsedi ve baş parmağını onaylar biçimde kaldırdı. Kızardım ve vücudumun ısındığını hissettim.

Akşam yemeğine gittik. Dört köşe bir masaya götürüldük ve hepimiz oturduk. Ömer bir yanıma Murat diğer yanıma geçti. Oturduğumda elbise yine bacaklarımın iki yanına düştü. Başımı kaldırdığımda Ömer'in bana kocaman bir gülümsemesi vardı. Murat biraz şaşkın görünüyordu.

Akşam yemeği güzeldi, , iyi sohbet akıyordu. Elbisemi tamamen unutmuştum. Bir anda peçetemi düşürdüm. Almak için eğildim. Bunu yaparken bacaklarım biraz yayıldı. Başımı kaldırıp baktım Ömer sırıtıyordu. Amcığımın tam ekran ona yansıttığımı fark ettim. Kızarıp peçetemi ona fırlattım. Sadece güldü ve güzel dedi.

Bacaklarımı kapattım ve ne düşündüğünü merak ettim. Melis'in amı temiz tıraş edildi. Benimki yakın kesilmişti ve bikini bölgem kesilmişti ama pürüzsüz değildi. Komik, beni görmesi umurumda değildi, gördüklerinden hoşlanmamış olabileceğinden endişelenmiştim sadece.

Murat sadece bana baktı. Yemek yemeye devam ettik, hala eğleniyorduk. Restorandan çıkarken Murat bana peçetemi neden Ömer'e attığımı sordu. Ömer'e nasıl frikik verdiğimi ve neler gördüğünü anlattım.

Murat sadece, "Ah," dedi.

Hepimiz arabaya bindik. Murat ve ben arka koltuğa oturduk. Yine elbisem dağıldı. Melis oturduğu yerde döndü.

"Akşam yemeğinde Ömer'e küçük bir gösteri yaptığını duydum," diye güldü.

Kızardım. Murat cevap verdiğinde şaşırdım. "Evet, çok güzeldi."

Murat hiç böyle konuşmadı. Şok olmuştum.

Melis şakacı bir tavırla arkasına uzandı ve elbisemin yarısını bacağımdan uzağa itti. "Görmek istiyorum" dedi.

Yine kızardım ama elbiseyi düzeltmedim. Maruz kalma ve fark edilme hissinin tadını çıkarıyordum.

"Güzel," dedi. Sonra Murat'a, "Ne düşünüyorsun?"

Murat farlarda bir geyik gibi görünüyordu. "Hımm..."

"Hadi," dedi Melis. "O ateşli seksi bir kadın."

"Evet öyle," dedi Murat

Yine şaşırdım, sıcak ve seksi, Murat'ın normalde beni tanımlamak için kullanmayacağı kelimelerdi, ama hoşuma gitti.

Kendimi yaramaz ve seksi hissediyordum. Eve gidene kadar kendimi saklamadım. Arabadan inerken Ömer benim için kapıyı tutarken bile dikkatli değildim. Ömer harika bir bakış attı.

"Hey," diye güldü Ömer. "Senin seksi karın yine bana teşhircilik ediyor."

Murat sadece güldü.

Ben peki? Sadece seksi hissediyordum. Beğenilmekten zevk alıyordum. Ne kadar keyif aldığımı unuttum ve bunu özlediğimi fark ettim.

Melis somurtkan bir sesle "canım çekti" dedi.

Nasıl diye düşündüm. Üçünden biraz öndeydim. Elbisemi arkadan yukarı çektim ve kıçımı gösterdim.

"Bu daha iyi mi?" Diye sordum.

"Çok iyi" dedi Melis. Sonra da ekledi, "Murat, karının seksi kıçı hakkında ne düşünüyorsun?"

"Muhteşem" dedi.

Hala Murat'ın bununla nasıl ilişki kurduğunu düşünüyordum, ama şu ana kadar çok iyiydi.

Güvertede son bir içki içmeye gittik. Melis ve ben korkuluğun üzerine eğilip suya bakıyorduk. Havayı dolduran doğa sesleriyle çok güzeldi.

"Bu çok güzel" dedim.

Ömer, "Neredeyse mükemmel," dedi.

"Ne kadar?" Diye sordum. "Daha iyi ne olabilir ki?"

Melis güldü. "Ne istediğini biliyorum."

Suya, sırtı Murat ve Ömer'e bakarak uzandı ve elbisesinin eteklerini kıçının üzerine çekti.

"Bu daha iyi mi?" Diye sordu.

Ömer, "Neredeyse mükemmel," dedi.

Melis bana baktı. Güldüm. Elbisemin eteğini tuttum ve kıçıma kadar çektim. "Şimdi nasıl?" diye sordum gülerek.

"Mükemmel" dedi Ömer. "Sence Murat?"

Murat şaşırmış görünüyordu, ne diyeceğini bilemedi. Hepimiz ona baktık.

"Harika," diye kekeledi.

İçkilerimizi bitirdik, ne Melis ne de ben kapatmaya çalışıyoruz.

Sonunda yatma vakti gelmişti. İyi geceler dedik. Melis bana sarıldığında kıçımı avuçladı. Ben uzaklaşırken Ömer ise tokat attı. Kıkırdadım ve ona yaramaz bir adamsın dedim. Sadece güldü.

Odamıza geldiğimizde bir Murat'ı öpmek için döndüm. Beni saçlarımdan geri çekti ve öptü. Tutkulu bir öpücüktü. Elimi vücudundan aşağı, aletine kaydırdım. Kaya gibi sertti.

"Ah?" "Seni bu kadar zorlayan ne?"

"Sen," diye yanıtladı sadece.

"Ben mi? Ya ben ne yaptım ki?" diye dalga geçtim.

"Kıçına bakıyorum," diye yanıtladı.

"Kıçımı daha önce gördün," dedim.

"Pekala," dedi utanarak.

"Ne? bana söyleyebilirsin. Melis'in götü mü seni bu hale getirdi?"

"Hayır," dedi. Sonra ürkek bir şekilde. "Başka bir adamın seni gördüğünü bilmek çok tahrik edici."

"Yani, diğer erkeklere gösteriş yapmam seni tahrik mi etti?"

"Evet," dedi. Sanki kızacağımdan korkuyor gibiydi.

"Vay be, bunu hiç bilmiyordum." Güldüm ve onu öptüm.

"Ömer bile mi?" Diye sordum.

Kızardı. Gitmesine izin verdim.

"Beni de tahrik ediyor," dedim ve onu sertçe öptüm.

Birbirimizi yeterince hızlı soyamadık. O kadar ıslanmıştım ki ön sevişmeye ihtiyacım yoktu. Üzerimdeydi ve beni sertçe pompalıyordu ve ben inliyordum. Ömer'in kıçımı ve amımı gördüğüne dair görüntüler kafamın içinden geçti. Yabancılara göstermeyi düşündüm.

Üstte olmak için yuvarlandım. Onun kucağında beni becerirken kulağına fısıldadım.

"Yani kıçımı göstermemden hoşlandın mı? Tekrar yapmamı ister misin?"

İnledi.

"Ohhhhhh? Bunu ister miydin? Yabancı adamlar kıçımı görüyor mu? Bunu yapardım, evet kesinlikle yapardım, bu beni de tahrik etti."

Tekrar inledi.

Öne eğildim ve kulağına fısıldadım, "Başka ne var biliyor musun?" Durakladım ve onun aleti içimdeyken kalçalarımı iyice bastırdım. "Unutma," Bekledim ve sikini sertçe aşağı bastırdım. "Arabadan indiğimde, ahhhhhhh, Ömer benim amımı da gördü."

Bu Murat'ı harekete geçirdi. "Aman tanrım," diye inledi Murat içime oluk oluk boşalıyordu.

Benim duvarlarıma karşı onun dalga dalga sıcak hissi iniltiler içerisinde beni orgazma getirdi. "Ahhhhhh,ahhhhhhh, lanet olsun bu çok iyi. Ohhhhhhhh."

Bir süre sarıldık.

Önce ben konuştum, "Başka bir adamın beni görmesi gerçekten hoşuna gitti mi?"

Cevap vermedi.

"Sorun değil. Fantezilerimizden hiç bahsetmiyoruz. Onları sana karşı kullanmayacağım. Seni seviyorum," diye devam ettim. "Birinin kıçımı ve amımı görmesi hoşuna gitti mi?"

"Sanırım" diye cevap verdi.

"Bir daha görmesini ister misin?" Diye sordum.

"Belki" "Yorgunum hadi uyuyalım." Dedi.

Zorlamadım. Bana düşünmem için çok şey vermişti. Sahip olduğumu unuttuğum fantezileri tekrar gündeme getiriyordu. Göstermeyi sevdiğimi bilse nasıl karşılar? İnsanların yanıp yanıp sönmesini severdim. Bir grup erkeğin içinde çıplak olma düşüncesiyle sık sık mastürbasyon yapardım.

Bu düşünceler aklımdayken uykuya daldım.

Uyandığımda Murat çoktan yataktan kalkmıştı. Bir eşofman ve bol bir tişört giyip odadan çıktım. Köşeyi dönünce durdum. Ömer ve Murat masada oturmuş yemek yiyorlardı. Melis yemek pişiriyor ve temizlik yapıyordu. Melis dışında her şey yeterince normaldi, kıçının çoğunu açığa çıkaran küçük bir şort giyiyordu. Üstünde göbeğini ortaya çıkaran beyaz bir kolsuz bluz giymişti.

Döndü ve beni gördü. "Günaydın. Kahvaltıya ne dersin?"

Aklımı toplamam ve ona cevap vermem biraz zaman aldı. Başımı salladım.

Sanki olağandışı bir şey yokmuş gibi mutfağı dolaştım.

Kahvaltı olaysızdı. Melis, Ömer'e her yaklaştığında kıçını yakalayıp avuçluyor, bazen de dudaklarını öpüyordu.

"Harika bir göt" dedi.

Sadece onaylar biçimde başımızı sallayabildik.

O gün neler yapacağımızı konuştuk. Tekneyi çıkarmaya karar verdik.

Hepimiz bikini ve mayolarımızı giymeye gittik. Üç tane getirmiştim. Biri küçük bir ip bikiniydi. Daha 26 yaşındaydım ve ipli bikiniler çok güzellerdi. Bunu sevdim.

Bikinimi giyip aynada kendime baktım. iyi görünüyordum.

İskeleye doğru yola çıktık. Ömer, kırk fitlik bir kruvazörüne sahipti. Güzeldi.

Rıhtıma vardığımda Melis bana baktı ve "Güzel. İşte görmek istediğimiz vücut bu" dedi. Sonra Murat'a. "Tanrım, karının seksi bir vücudu var" ve ardından Ömer'e, "Sence de öyle değil mi?"

hulasa
hulasa
23 Followers