Otobüste Başladi 01

PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here

"İstersen ona da siktiririm seni orospu!" dememle kendine geldin.

Apartmandan içeri girerken artık bazı şeyleri iyice anlamıştın. Bundan sonra bedenin tamamen bana aitti. Sadece deliklerin değil, vücudundaki her hücre benimdi. Sana acıların da zevklerin de en büyüğünü tattırabilirdim. Ve ben istediğim için kontrolsüz bir şekilde boşalmak bütün deliklerinden acımasızca sikilmekten daha utanç vericiydi. Bu ufak gösteriyi senin zevk almanı istediğim için değil, istediğim zaman boşalmanı sağlayabileceğimi, üzerindeki kontrolümün boyutlurını göstermek için yapmıştım.

Senin eve girince yaptığın ilk şeyin etrafı kirletmemek için ayakkabılarını çıkarmak olduğunu görünce çamurlu ayakkabılarımı çıkarmadan doğruca salona ilerledim. Kanepeye doğru yürürken gözlerinin bembeyaz halıda bıraktığım çamur izlerinde olduğunu adım gibi biliyordum. İçin gidiyordu, ama sesini çıkaramıyordum. Daha önce nasıl deliklerine tecavüz ettiysem şimdi de evine, özel hayatına tecavüz ediyordum ve senin bunu kabullenmekten başka yapabileceğin bir şey yoktu. Koltuğa kendimi atıp ayaklarımı masaya uzattığımda karşımda şaşırmış ve ne yapacağını bilmez bir halde duruyordun.

"Eee, bu kılıkta mı duracaksın?"

Hemen yapman gerekeni anlayıp soyunmaya başladın. Göz açıp kapayıncaya kadar karşımda çırılçıplak ve savunmasız kalmıştın.

"Git bana bi bira getir çabuk!"

Koşarak mutfağa gittin. Geri geldiğinde sanki sen yokmuşsun, sanki kendini bana istediğim gibi sikmem için sunmamışsın gibi televizyon izliyordum. Birayı içerken sana karşı duvarı gösterip "Orada bekle." dedim. Duvarın önünde çırılçıplak öylece duruyor, seninle ilgilenmemi bekliyordun. Biram bittiğinde şişeyi hızla senden tarafa doğru fırlattım. Şişe duvara çarpıp kafanın hemen üstünde paramparça oldu. Korkudan donakalmıştın.

"Biram bitti, yenisini getir sürtük."

Koşarak yeni bir bira getirdin. O kadar heyecanlıydın ki salona girerken yerdeki cam parçalarını unutmuştun. Küçücük parçalar ayağına battığında acıdan yere düşecektin neredeyse.

"Çabuk buraya gel!" dememle canının acısına aldırmadan yanıma geldin. Bağırmamak için dişlerini sıkıyordun. Gözlerinden süzülen yaşlar canının ne kadar yandığını gösteriyordu. Sen yanıbaşımda öylece beklerken ben sakince biramı yudumluyordum. Kıpırdamaya veya bir şey söylemeye cesaret edemeden işkencenin bitmesini bekliyordun. Gözlerimi televizyondan ayırmadan;

"Ben sadist değilim. Senin gibi bir orospunun eğitilmesi için en önemli şeylerden birisi acıdır. Bundan çok daha büyük acılara katlanman gerekecek. Eğer şu kadarcık acıya dayanamıyorsan hemen burada pes etmeli ve her şeye son vermelisin."

Cevap vermedin. Zaten gerek de yoktu. İkimiz de cevabının ne olduğunu biliyorduk. Şu saatten sonra geri adım atamayacağın ortadaydı. Hem zaten atmak istesen de içinde yeni ortaya çıkmaya başlayan orospu izin vermezdi. Sen acıyla kıvranırken biramı yarılamıştım.

"Göster marifetlerini bakalım orospu."

Hemen önümde diz çöküp kazık gibi olmuş sikimi pantolonumdan kurtardın. Gözlerini gözlerimden ayırmadan sikimle ilgilenmeye başladın. Bütün marifetini sergiliyordun. Sikimi aşağıdan yukarıya doğru yalayıp tepeye geldiğinde sikimin başını emmeye başladın. Dilinle daireler çiziyor, ara ara sikimin yarığını dilliyordun. Bu arada ellerin de boş durmuyor taşaklarıma masaj yapıyordu. Sikimin yarısını ağzına alıp salyalarınla ıslanan sikimi sıvazlıyordun. Bunu defalarca tekrarladın. Gözlerinde sahibini memnun etmek isteyen itaatkar bir köpeğin bakışları vardı.

"Aferin, becerikli orospuymuşsun. Çok para getirecek bu marifetlerin bana. Şimdi ellerini kullanmadan devam et."

Hemen dediğimi yapıp ellerini arkanda birleştirdin. Biraz daha yaladıktan sonra sikimi ağzına almaya çalıştın. Ne kadar zorlarsan zorla yine de hepsini alamıyordun bir türlü. Ama pes etmeden devam ediyordun. Salyaların kasıklarıma dökülüyordu. Senin bu işi yapamayacağını anlayıp tepeden başına bastırdım. Şimdi neredeyse sikimin tamamı boğazındaydı. Birkaç saniye seni öyle tuttuktan sonra boşalmaya başladım. Döllerim salvolar halinde gırtlağını dövüyordu. Kafanı sikimden kaldırır kaldırmaz yutamadığın bütün döller kasıklarıma döküldü. Ben bir şey demeden hepsini yalayıp yuttun.

Rahatlamıştım şimdi. Oturduğum yerde gerinip bir sigara yaktım. Küllerini yere serpiyordum.

"Şimdi git ayaklarının altını temizle. Acele et, daha çok işimiz var!"

Temizlenip geldiğinde ne yapman gerektiğini biliyordun. Hemen önümde diz çöküp sikimi yalamaya başladın. Yeterince sertleştiğinde seni ayağımla yere ittim.

"Şimdi sıra götünde. Ama bu sefer sen kendin siktireceksin götünü. Hadi domal önümde."

Dört ayak üstünde duruyor ne yapman gerektiğini düşünüyordun.

"Kendi kendine girmeyecek bu sik herhalde götüne."

Bunun üzerine yavaşça geriye geldin. Bir elinle kalçanı ayırırken diğer elinle de sikimi tutup göt deliğine dayadın. Yavaş yavaş sikimin tamamını içine alıyordun. Canın çok acıyordu, ama bir an bile durmadın. Kasıklarım kalçanla birleştiğinde ufak bir çığlık attın. Sen götünü siktirmeye çalışırken ben de istifimi bozmadan televizyon izliyordum. Sense sürekli artan bir tempoyla gidip geliyordun sikimin üzerinde. Benim umursamazlığım seni hırslandırıyor, canın ne kadar acırsa acısın tempoyu arttırıyordun. Ama ne yaparsan yap dikkatimi televizyondan çekememiştin.

Aslında bütün dikkatim senin üzerindeydi, fakat bunu sana belli etmiyordum. Kendini değersiz bir et parçası olarak görmen için sikinim etrafını saran daracık bir göt yokmuş gibi davranıyordum. İşe de yarıyordu. Tempon öyle bir hal almıştı ki, ben siksem daha hızlı olmazdı. Derken uzunca bir sürenin sonunda boşalmaya başladım. Kendini o kadar kaptırmıştın ki ben boşalırken git gele devam ediyordun. O daracık götünle deyim yerindeyse sağıyordun beni.

En sonunda kan ter içinde kendini yere attın. Ama benim seni bırakmaya hiç niyetim yoktu. Saçına yapışıp suratını götünden yeni çıkmış sikime dayadım.

"Kokla. Kokusunu iyice içine çek. Kendin kirlettiğin yarağımı temizle. Tadına vararak, ağır ağır. Kendi götünün tadını al."

Suratında büyük bir iğrenmeyle kokluyordun sikimi. Ter, döl ve senin göt suyuna bulanmış sikin kokusunun güzel olmaması normal olmasına rağmen, ama seni asıl iğrendiren benim tarifimdi. İstemeye istemeye sikimi yalamaya başladın. Ağır ağır. Bu kadarını yeterli görüp saçına yapıştım yine.

"Söyle nesin sen!"

Gözünden yaşlar süzülüyordu. Çok kısık bir sesle "Orospu" diyebildin.

Bir tokat attım. "Bağır!"

"Orospu!"

Bir tokat daha.

"Orospuyummm! Adi bi orospuyum!"

Bir tokat daha.

"Beş para etmez bi orospuyum! Senin orospun! Sat beni aşağılık herif sat!"

"Aferin benim orospuma. Ama hala öğrenmen gereken çok şey var. Seninle işim bittiğinde sanki bütün hayatın boyunca orospuluk yapmış gibi olacaksın."

Saçından tutup duvara kadar sürükledim. Ufacık cam kırıklarının üstünde ayakta duruyordun şimdi. Bu köşeyi özenle seçmiştim, gözle görülmeyen cam kırıkları canını acıtacak ama daha sonra gelecek olanın yanında lafı bile olmayacaktı.

"Ellerini duvara daya! Bacaklarını arala!"

Sertçe amına soktum parmaklarımı. Tahminimden daha da ıslaktı.

"Bak sen, hoşuna gidiyor di mi? Boşalmak ister misin sürtük?"

"Evet."

"Daha bunu haketmedin orospu. Ben izin vermeden boşalamazsın bundan sonra."

Kemerimi çıkarıp ikiye katladım. Şaklattığımda başına gelecekleri anlamıştın. Bütün vücudun titremeye başladı. Beline gelen ilk darbede iki büklüm oldun. Sen kendine gelemeden diğer darbeler de geldi. Sırtın ve kalçaların kıpkırmızı olduğunda durdum. Saçlarına yapışıp kendime doğru döndürdüm seni.

"Hoşuna gitti mi sürtük? Cevap ver!"

"Evet"

Biraz geri çekilip vurmaya devam ettim. Karnına ve bacaklarına vuruyordum önce. Kıvama geldiğine kanaat getirince memelerine vurmaya başladım. Acıdan kıvranıyor, kıpırdamaya korktuğun için tırnaklarını bacaklarına geçirerek dayanmaya çalışıyordun.

"Nankör orospu! Sen buna bi şey mi diyorsun? Sen bi de o narin memelerinin ucuna kamçıyla vurduğumda gör acıyı! Aç bacaklarını, çabuk!"

Yapacağımı anlamıştın. Kurtuluşun olmadığı bilmeme rağmen gözlerimin içine bakarak ağlamaya başladın.

"Lütfen yapma. Yalvarırım. N'olursun."

"Aç dedim lan!" diyerek memelerine kemeri tekrar indirdim.

Bacakların titreye titreye açtın amını savunmasızca önümde. Kemerin havada süzülüşünü ağır çekimde görebildiğine emindim. Kemerin kalın derisi amının dudaklarıyla birleştiği anda uluyarak kendini yere attın. Dizlerinin üstünde kıvranıyordun. Cam kırıkları dizlerine batmıştı, ama acın o kadar büyüktü ki, bunun farkında bile değildin.

Toparlanmana izin vererek bekledim. Dış dünyayı farkedebilecek hale geldiğinde kolundan tutup ayağa kaldırdım seni. Korkuyla gözlerimin içine bakıyor, sırada ne olduğunu tahmin etmeye çalışıyordun. Seni şaşırtacak kadar sakin bir ses tonuyla konuştum.

"Senin gibi bi orospunun kesin vibratörü vardır, di mi?"

Cevap vermiyordun, ama aşağılanmanın ve utancın göz yaşlarının yanaklarından süzülmesinden doğru yolda olduğumu anlamıştım.

"Git getir çabuk. Bana bi gösteri yapacaksın. Biraz da kendine çeki düzen ver."

Yaklaşık on beş dakika sonra elinde bir vibratörle yüzünü yıkayıp makyajını tazelemiş şekilde içeri girdin.

Tedirginlikle bekliyordun benim yeni komutumu. Cebimden telefonumu çıkarıp kamerasını açtığımda suratın bembeyaz olmuştu.

"Senin gibi bi orospuya onunla ne yapacağını da ben öğretmiycem herhalde. Hadi bakalım müşterilerin hoşuna gidecek bi şov istiyorum."

BEN

Kariyerime, statüme, yıllardır süren yaşam biçimime tümüyle sırtımı çevirmiş, hiç bilmediğim, tanımadığım bir kenar mahalle orospusuna dönüşmüştüm. Bir yandan bunlara inanamıyor, bir yandan da garip ve dayanılmaz zevk alıyordum.

Bu yaptıklarım iş arkadaşlarım, patronlarım, dostlarım ve ailem tarafından öğrenilirse yerin dibine geçeceğimi biliyordum. Ama bu korku beni daha çok tahrik ediyordu sanki.

Daha bir hafta öncesine kadar tanımadığım, hatta hala tanımadığım bir adam beni bir paçavraya çevirmiş, parmaklarında oynatıyordu. Üstelik de bu iş bitecek gibiye benzemiyordu. Zira artık evimdeydik ve kendi evimde bana bir seks kölesiymişim gibi davranıyor, en mahrem noktalarımı filme çekiyordu. İşin ilginci ona karşı koyacak gücü bulamıyordum. Gözlerimden iki damla yaş süzüldü. Eski hayatımı dönmemek üzere terkettiğimi biliyordum.

Elimdeki vibratörü çalıştırdım. Salondaki masaya doğru yürüdüm ve üzerine doğru eğildim. Kalçalarım sana dönüktü, dans eder gibi sallıyordum bir taraftan. Ellerim arkaya uzandı. Bir elimle kalçamın bir yanağını tutup ayırdım. Diğer elimdeki vibratörü kısa süre önce siktiğin götümün üzerine getirip biraz içeri soktum.

Daha önce de kullanmıştım bu vibratörü. Ama götüme sokmamıştım hiç. Hem kalın olması, hem de titreşiyor olması nedeniyle canım yandı. Yine de durmadım. İçime itmeye başladım. Acıyla ağlıyor, ama devam ediyordum.

"Aferin sürtüğüme" dedin gülerek, "hepsini sokacaksın değil mi?"...

Bir yandan da etrafımda dolanarak beni telefonuna kaydediyordun.

Zorla, ağlayarak, inleyerek vibratörün tümünü sokmuştum içime. Daha doğrusu ben öyle sanıyordum. Elini elimin üstünde hissettim.

"Hepsini dedim orospu" diyerek ittin aniden. Acıyla gözlerim karardı. Vibratörün tümü içimdeydi ve sanki içimi deliyordu.

"Öyle kalsın" dedin, "kalk ayağa"...

Nasıl kalkacağımı bilmiyordum. İçimi parçalayan bir cihaz vardı götümde. Saçımdan tutup çektin: "kalk dedim sana"...

Bacaklarım iki yana açık ayaktaydım. İçimdeki vibratör titreşiyordu hala.

Kamerayı yüzüme yaklaştırdın.

"Hoşuna gidiyor mu bebeğim?"

Başımı salladım.

"Cevap versene kaltak"...

"Evet" dedim "hoşuma gidiyor"

Elimden tutup çekerek halıya doğru götürdün beni. Bacaklarım iki yana açık, garip bir şekilde yürüyordum. Kahkahalar atmaya başladın.

"Sikilmiş ördeğe benzedin orospum. Şimdi burada devam et bakalım. Diğer deliğin mahrum kalmasın bu zevkten"...

İttin, halıya düştüm. Vibratörü çıkardım içimden. Üstünde hafif bir pembelik vardı. İçimde bir yerleri yırtmıştı muhtemelen sen itince. Ama bunu düşünecek halde değildim.

Halıya sırtüstü uzandım. Bacaklarımı iki yana ayırdım iyice. Vibratörü yüzümde, dudaklarımda dolaştırıyor, zaman zaman yalıyor, ağzıma sokuyordum.

Yavaşça aşağıya indirmeye başladım. Memelerime sürüyor, göbeğimde dolaştırıyordum. Bir süre sonra kasıklarımın arasına inmiştim. Amımın üzerinde dolaştırdım. Yavaşça içeri sokmaya başladım. Acı geçmemiş olsa da hafiflemişti ve açıkçası vibratör amıma girince çok zevk almaya başladım. Sadece amımda Bir şey olduğundan değil, içince bulunduğum durumdu beni tahrik eden.

Vibratörü iyice içime sokup çıkarıyordum. Zevkten kıvranmaya, inlemeye başlamıştım. Sen hala kaydediyordun beni. Başımın olduğu tarafta yere diz çöktün. Sikini ağzıma uzattın. Dudaklarım aralandı ve sikini ağzıma aldım. Boştaki elimle sikini sıvazlıyor, taşaklarını okşuyor, ağzımla emiyordum seni. Yakın planda çekiyordun herşeyi.

Aldığım zevk iyice artıyordu. Sikini çıkardın ağzımdan aniden. Yüzümü çekmeye devam ediyordun. Sikini alabilmek için başımı uzatıyor, ağzım açık uğraşıyordum sikine ulaşmaya. Aniden işemeye başladın ağzıma. Refleks olarak başımı çevirdim.

"Dön bu tarafa orospu" dedin sertçe, "her damlasını içeceksin amcık karı"...

Mecburdum.

Döndüm, ağzımı açtım, sidiğin dolmaya başladı ağzıma. Boğulmamak için mecburen yutuyordum ağzıma gelenleri. İğrençti, ama inanılmaz tahrik ediciydi.

Son damlalar ağzıma düşerken sarsılarak boşalmaya başladım.

SEN

Kahkahalar atarak "Çok orospu gördüm, ama hiç senin gibisine rastlamadım. Kırk yıl düşünsem senin gibi klas bi karının üzerine işenirken boşalacağı aklıma gelmezdi."

Seni sözlerimle aşağılamak muazzam bir haz veriyordu bana. Ama ikimiz de senin bu aşağılamalardan daha çok zevk aldığını biliyorduk. İçinde her yeni aşağılamada biraz daha ortaya çıkan bir orospu vardı. Ve o orospu her hareketimde, ağzımdan çıkan her sözde kendini bana daha fazla teslim ediyordu. Her geçen dakika üzerindeki hakimiyetim biraz daha artıyor, bana biraz daha bağlanıyordun.

Kaçış yoktu. Artık benim orospum, kölemdin. Yıllardır ihtiyaç duyduğun şeyi sana sunuyordum: seni aşağılayacak, sanki bir et parçasıymış, deliklerden ibaretmişsin gibi davranacak bir erkek. Henüz farkında değildin, ama içten içe kölem olmana fırsat verdiğim için bana minnettardın. Seninle işim bittiğinde hayatının amacı benim zevk almamı sağlamaktan başka bir şey olmayacak, tam anlamıyla benim seks oyuncağım olacaktın.

Hipnotize olmuş gibi kameraya bakarken seni nasıl bu kadar iyi tanıdığımı, ruhunun derinliklerinde yıllardır yüzeye çıkmak için bekleyen duyguları nasıl bu kadar kolaylıkla çekip çıkarabildiğimi düşünüyordun. Hem de bu kadar kısa sürede.

Her yaptığım yeni şeyde aşağılanmanın dibine vuruyordun. Artık dibin neresi olduğunu, bir insanı ne kadar aşağılamanın mümkün olduğunu bilmiyordun. Gözünden yaşlar süzülüyordu yine.

Biraz geriye çekildim.

"Hadi şimdi ayaklarımı yala bakalım köpek."

Ayaklarıma eğilmeden önce içindeki vibratörü çıkarmak için hamle ettin.

"Sana onu çıkarabilirsin dedim mi?"

Elini hemen bacak arandan çekip ayaklarıma kapandın. Tozlu ayakkabılarımın üstünden dilin geçtikçe, siyah deri tükürüğünle parlıyordu. Ayakkabılarım yeni gibi parladığında seni ayağımla ittirip yere sırtüstü yatırdım. Bacaklarını havaya kaldırıp seni garip bir pozisyona getirdim. Artık yalnızca kafan ve omuzların yerdeydi. Ayakların neredeyse kafana değecekti. Önümde açılan götünü ve vibratörle ıslanmış amını yakından kaydediyordum.

Sen bu pozisyonda acı ile kıvranırken sikimi götüne yerleştirdim. Acımasızca sikiyordum seni. Bu ikiye katlanmış halinin verdiği acı her darbemde vücudumun ağırlığının altında ezilmenle artıyordu. Acıyla inleyerek nefes nefese sikiliyordun. Senin acın benim zevkimdi. Bunu gözlerimdeki hırstan anlamıştın.

Epey bir süre seni bu pozisyonda siktikten sonra sesinin kesildiğini farkettim. Amındaki vibratör ve aşağılanmadan dolayı aldığın zevkin acıya üstün gelmeye başladığını anlamıştım.

"Boşalacak mısın sürtük?"

"Evet"

"Boşalamazsın."

Şok olmuştun. Biraz önce aşağılamak için seni kamera karşısında boşalmaya zorlayan ben şimdi boşalmana izin vermiyordum. Bedenin ve ruhun üzerindeki mutlak hakimiyetimi görmek neye uğradığını şaşırtmıştı sana.

"Bundan sonra boşalmak için benden izin alacaksın. Ben izin vermeden boşalmak senin gibi bir kölenin hakkı değil."

Götünü sikerken bir yandan da vibratörle oynamaya başladım. Orgazma inanılmaz derecede yaklaşmıştın, ama kendini tutuyordun. Dudaklarını ısırıyor, halıyı tırmalıyordun. Derken aniden içinden çıktım. Seni bırakmamla birlikte yere yuvarlandın.

"Dizlerinin üstüne! Çabuk!"

Hemen doğruldun. Sikim burnunun dibinde senin göt sularınla parıldıyordu.

"Temizle sikimi. Ellerini kullanmadan."

Ellerin arkanda sikimi kökünden ucuna kadar ağır ağır yalıyor, resmen tadına varıyordun. Bunu yaparken gözünü yukarıya dikmiş bana ve kameraya bakıyordun. Sanki bana ve izleyicilerine daha fazla zevk vermek ister gibiydin. Kendindeki bu değişime benim kadar sen de hayret ediyor olmalıydın. Geri çekilip sikimi ağzından kurtardım.

"Söyle bakalım tadı nasılmış?"

Ne hale gelirsen gel henüz bu kadarına alışamadığın için bir an kalakaldın. Kısa bir sessizlikten sonra kısık bir sesle "Çok güzel" diyebildin.

"Bağır biraz kaltak duysunlar sesini."

"Enfes!"

Gülüyordum. Sense kahkahalarıma aldırış etmeden yeniden kavuştuğun sikimi iştahla yalamaya devam ediyordun.

"Bu kadar oyun yeter." diyerek saçına yapıştım. Hızla ağzının içinde gidip geliyordum. Sikim gırtağının dibine her çarptığında boğazından hırıltılar çıkıyor, ağzından salyalar dökülüyordu. Ağzını bu şekilde vahşice sikmeye bir süre daha devam ettikten sonra çekildim.

Salyaların çenenden boynuna ve memelerine akmış, nefis bir görüntü oluşturmuştu. Sikimi sıvazlamaya başladıktan kısa bir süre sonra döllerim fışkırmaya başladı. Yüzün gözün dölle kaplanmıştı.

Amındaki vibratör titreşmeye devam ediyordu. Boşalmana izin vermem için yalvaran gözlerle bakıyordun.

"Boşalmak mı istiyorsun kaltak?"

"Evet."

"Yalvar o zaman."

"Lütfen izin ver. Boşalmak istiyorum."

"Bu ne lan? Senin gibi bi orospu bundan daha iyisini yapabilmeli."

"Orospunun senin için boşalmasına izin ver n'olur. Yalvarırım, bu adi orospunun boşalmasına izin ver. "

"Öğreniyorsun, aferin. Ama daha değil."

Kemerimi boynundan geçirip sanki seni asacakmış gibi ucunu yukarı çektim. Nefessiz kalmıştın, ama kemerden kurtulmak için bir hamle yapmadan ellerini arkanda kavuşturmuş öylece bekliyordun. Kıpkırmızı olmuş, suratındaki bütün damarlar ortaya çıkmıştı. Yuvalarından fırlamış gözlerini dikmiş bana bakıyordun. Kendini tamamen bana, benim merhametime teslim etmiştin.

Çıt çıkmıyordu. Odadaki tek ses amındaki vibratörün titreşim sesiydi. Kamerayı suratına biraz daha yaklaştırıp "Şimdi boşalabilirsin." diye fısıldadım.

Kemeri gevşetmemle birlikte çırpınarak boşalmaya başladın. Kendinden geçmiştin. Çığlıkların salonda yankılanıyordu. Nefessizlikten ötürü muhtemel yaşadığın en şiddetli orgazmdı bu. Ve ben bunun her saniyesini görüntülüyordum.

Uzun bir zaman sonunda nihayet kendine geldiğinde "Şimdilik bu kadar yeter." dedim.

"Bundan sonra seni aradığım zaman dediğimi yapacaksın. Ne zaman nerede olursa olsun, yoksa bozuşuruz. Ayrıca ben izin vermeden deliklerine ne bir sik ne de başka bir şey girmeyecek. Senin gibi bir orospu için kendiyle oynayamamak zor olacak, ama katlanmak zorundasın."

Numaranı telefonuma kaydettikten sonra sokak kapısının yanından senin anahtarlığını aldım. Artık hayatında sana özel bir şey kalmadığını tam anlamıyla anlamıştın. Kapıdan çıkarken son anda arkama döndüm.

"Ha unutmadan, bundan sonra bana efendim diyeceksin. Anladın mı?"

"Evet..." biraz durakladıktan sonra yeni konumunu kabullenerek boynunu eğdin "...efendim."

BEN

Sonraki dört beş gün işkence gibiydi. İşe gidip geliyordum. Normal hayatıma dönmüştüm. Otobüste ve evde yaşadıklarım aklıma geldikçe azıyor, geceleri eve koşup mastürbasyon yapıyordum. Yapmamamı söylemiştin, ama dayanacak durumda değildim. Bir yandan da çektiğin görüntüler aklıma geliyordu. Ne yapacağını bilmediğimden ciddi tedirginlik yaşıyordum. O görüntüler bir şekilde yayılır, iş yerimdekilere ulaşırsa ne yapardım bilmiyorum. İş yerinde oldukça iyi bir pozisyonda, çok ciddi birisiydim. Bu görüntüler ortaya çıkarsa ya kariyerim sarsılır, ya da orada da herkesin oyuncağı olurdum.