Otobüste Başladi 03

Story Info
Son halinden rahatsız olmuştum.
9.7k words
4.5
4.9k
00
Story does not have any tags

Part 3 of the 5 part series

Updated 06/07/2023
Created 08/25/2015
Share this Story

Font Size

Default Font Size

Font Spacing

Default Font Spacing

Font Face

Default Font Face

Reading Theme

Default Theme (White)
You need to Log In or Sign Up to have your customization saved in your Literotica profile.
PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here

SEN

Son halinden rahatsız olmuştum. Adamlar gerçekten de çok ileri gitmişlerdi. Sapıklıkları ve vahşilikleri sınır tanımıyordu. Korkmuştum resmen. Neredeyse seni döve döve öldürüp cesedini elime verecek gibi bir halleri vardı. Oysa her şey benim için bir eğlenceydi. Kimseyi öldürmek veya kalıcı hasar vermek gibi bir niyetim yoktu. Sadece oynayacak bir seks kölesi istiyordum ben. Bu kadarı fazlaydı. Zaten her şeyin bana bu kadar keyif vermesinin asıl sebebi senin gönüllü olarak kendini bana teslim etmendi.

Yumuşuyor muydum yoksa? Zaman içinde senin bana karşı farklı hisler geliştirmene benzer bir şey miydi bu? Senin bana bağımlı olduğun gibi ben de sana mı bağımlıydım yoksa?

Bir bakıma öyleydim aslında. Sonuçta efendi olmak için bir köleye sahip olmak zorundaydım. O yüzden de sana ihtiyacım vardı aslında. Peki bu kadar mıydı hepsi? Daha fazlası yok muydu?

Başıma bir de şu hamilelik meselesi çıkmıştı. Gerçi başta rahatsız etmemişti bu, ama bu gece seni o halde görünce bunu da düşünmeye başlamıştım tekrar. Eğer çocuğu doğuracaksan bir süreliğine bu adamlardan uzak durman gerekiyordu. Gerçi yalnızca sağ kalabilmen için bile bir süre ara vermen gerekiyordu. Bu adamlar sermayemi gözümün önünde harcıyorlardı resmen. Yalnızca sermayem miydin peki?

Ertesi akşam evine kaliteli ve haliyle oldukça pahalı bir eskortla gelmiştim. Kapının sesini duyunca beni karşılamak için koşa koşa kapıya geldin. Ama yanımdaki kadını görünce şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemeyip kalakaldın. Senden daha güzel olmasa da en az beş yaş daha genç bir kızdı. Suratındaki ifade giderek şaşkınlıktan kıskançlığa dönüşüyordu. Tam da istediğim gibi...

Seni görünce kız da rahatsız olmuştu. Suratını ekşitip "Yalnız olacağımızı sanıyordum" dedi.

"Haa bunu mu diyorsun? O benim kölem. Bu akşam bize hizmet edecek. Emin ol hoşuna gidecektir."

Kız afallamıştı. "Nasıl yani kölem? Ciddi misin?" diye sordu. Yere okkalı bir tükürük bıraktım. Hemen yere eğilip istemeye istemeye de olsa yalamaya başladın. İstememenin sebebi bunun aşağılayıcı ve iğrenç oluşu değildi. Bunu sana bir orospunun önünde yaptırıyor olmamdı. Para karşılığı erkeklerle sevişen biriydi bu kız. Ama artık sen de öyle değil miydin? Daha dün gece bir çanta paraya sayısını bilmediğin erkek ve kadın üzerinden geçmemiş miydi?

Kız hayret ve hayranlıkla bakıyordu sana. "Çok güzelmiş ya. Şimdi ne desen yapıyor mu böyle? Bayıldım."

"Tabii, istersen deneyebilirsin."

İlk defa böyle bir şey yaptığı için heyecanla aklına pek bir fikir gelmedi. Benim gibi yere tükürüp yalamanı seyretti sadece. Kızı elinden tutup salona götürürken sana "Bize güzel şaraplarından bir tane aç" diye emir verdim. Getirdiğin şarabı yudumlayınca "Aferin, güzel seçim. Misafir ağırlamayı iyi biliyorsun gerçekten" dedim.

Başını önüne eğip sinirli bir sesle "Teşekkür ederim efendim" diye karşılık verdin.

"Şimdi git yatak odasını hazırla, mumlar filan yak. Giderken de bize güzel bir müzik koy."

Dediğimi yapıp yatak odasına gittin. Sen gelene kadar kızla gülüşüp konuşuyorduk. Seslerimizin seni sinir ettiğine emindim. Yarım saat sonra gelip "Her şey hazır efendim" diye rapor verdin.

Kızın elini tutup "Geçelim mi canım?" diye nazikçe sordum.

İşaretim üzerine arkamızdan bizi takip ettin. Odaya girdiğimizde kız bir ıslık çalıp "Senin bu köle işini iyi biliyormuş" diyerek şaşkınlığını dile getirdi. Gerçekten de çok romantik bir ortam hazırlamıştın. Her tarafta mumlar yanıyordu. Muhtemelen bunu sevgilinle geçireceğin bir gece için tasarlamıştın kafanda, ama şimdi ellerinle hazırladığın bu odada bir orospuyu sikecektim. Üstelik o orospu sen değildin.

Odaya girince duvar kenarını işaret ettim sana. Sessizce geçip beklemeye başladın. Kız rahatsız olmuştu. "Burada mı duracak?" diye sordu.

"Evet. Ama sadece izleyecek. Bence senin de hoşuna gidecektir" derken kızın boynunu öpmeye başlamıştım bile.

Ağır ağır sevişiyorduk gözlerinin önünde. Her saniyesini hissederek. Ve sana hissettirerek.

Öfke, kıskançlık, aşağılanma duygularıyla duvarın önünde durmuş bizi izliyordun.

Sevişmekten yorulduğumuzda birbirimize sarılıp uzanıyorduk. Sanki sevgilimmiş gibi kızın saçlarını okşuyor, onunla havadan sudan muhabbetler ediyordum. Sense bizi izliyordun.

Ara verdikçe talimatlarım gereği bize meyveler, içkiler servis ediyordun. Kızın ağzı kulaklarındaydı. Hayatında hiç böyle bir muamele görmediği her halinden anlaşılıyordu.

Bir ara amını yalarken dilimi yavaşça göt deliğine kaydırdım. Kız aniden "Olmaz, anal seks yapmıyorum!" diye ufak bir çığlık attı. Sakince "Zaten öyle bir niyetim yok hayatım. Öyle iğrenç bir şey yaparsam senin gibi güzel bir kıza hakaret etmiş olurum. Sadece sana biraz zevk vermek istemiştim" diyerek kızı sakinleştirdim.

Kız "Tamam o zaman" diyerek kendini bana bırakırken yan gözle sana baktım. Gözlerin dolmuştu.

Bir ara sana dönüp "Hadi bize bir gösteri yap" dedim. Ne dediğimi anlamamış boş boş bakıyordun. "İlla kameramı olması lazım" diye bağırınca neden bahsettiğimi anladın. Hemen çekmecenden vibratörünü alıp gösterine başladın. Bize arkanı dönüp ellerinle kalçalarını ayırdın. Amın ve götün tamamen ortaya çıkınca vibratörü sırayla iki deliğine de sokup çıkarmaya başladın. Kız o sırada kalçandaki damgayı farkedip "O ne?" diye sordu.

"Benim damgam. Bu orospu sonsuza kadar benim kölem artık. Veya işe yaramaz hale gelene kadar" dedim gururla.

Kızın çok hoşuna gitmişti seni izlerken öpüşmeye başladık. Zamanla öpüşme ve okşamalar yerini zevk inlemelerine bıraktı. Sense durmaksızın gösterine devam ediyordun. Ben boşalana kadar iki kere boşalmıştın karşımızda.

Yorgunlukla kendimizi yatağa atınca "Yeter. Şimdi o aleti güzelce temizle" diye emir verdim sana. Sen amına ve götüne giren vibratörü yalayarak ve ağzının içine sokarak temizlerken kız hayranlık ve iğrenmeyle seni izliyordu. İğreniyordu, çünkü yaptığın şeyin düşüncesi bile mide bulandırıcıydı. Hayrandı, çünkü bir insanın başka bir insan üzerinde bu derece bir iktidar kurması olağanüstü bir şeydi. Bir de senin bunları yaparken boşalman iyice hayret vericiydi.

Saatlerce şeviştikten sonra kızla birlikte banyoya girdik. Sense dışarıda kurulamak için elinde havluyla bizi bekliyordun. İyice kurulandıktan sonra giyinmek için senin odana gittik. "Giyinmeden önce sana bir şey göstermek istiyorum" diyerek seni önümde diz çöktürdüm. Olacağı anlamış ağzını açmıştın. İşemeye başladığımda kız "İğrenç" diye bir çığlık attı ilk başta. Fakat sonra hoşuna gitmeye başlamış olacak ki arkadan gelip bana sarıldı. Kulağıma "Sapıkça, ama garip bir şekilde hoşuma gitmeye başladı" diye oldukça seksi bir sesle fısıldadı. Ben işimi bitirince ağzındaki son yudumu da yutup "Teşekkür ederim efendim" dedin. Kız şaşırmış ve tahrik olmuştu.

"İstersen sen de dene."

Hiç düşünmeden önüme geçip ağzına işemeye başladı. Başta hedefi tutturamamış, ilk damlalar senin pahalı halına dökülmüştü. Onun sidiğini de yutup "Teşekkür ederim efendim" dedin gözlerin dolu dolu. Kız bana dönüp "Birazı yere döküldü ama" dedi utanarak.

"Boşversene nasılsa onun halısı. Hemen temizler zaten."

Beni duymuş hemen yeri yalamaya başlamıştın. Seni izlerken elimi kızın amına attım. Sırılsıklamdı. "İstersen amını da temizleyebilir" dedim sırıtarak.

"Ay yok istemem. Hiç hoşlanmıyorum."

Sen halıyı temizlemiş tekrar aynı yerine gelmiştin. Aniden tam suratının hizasında duran kızın amına girdim. Kız düşmemek için senin saçlarına tutunmuştu. Her darbemde kızın kasıkları suratına çarpıyordu. Bense bu sırada kızla senin duyabileceğin bir sesle öpüşüyordum.

Kızı böyle bir süre siktikten sonra sikimi çıkarıp bütün döllerimi senin suratına boşalttım. Bu geceki bütün sevişmelerimizin içinde en çok bundan hoşlanmıştı. Sikimi içinden çıkardığımda hala titriyordu.

Kız kendine gelince işaretimle onu giydirmeye başladın. Gerçi pek fazla kıyafeti yoktu, ama ona hizmet ediyor olmanın aşağılanması sana yetiyordu.

Daha fazla aşağılanamayacağını düşünürken "Parasını versene hanımefendinin" dedim sana. Şok olmuştun. Bu kadarını beklemiyordun. Ama cüzdanın elindeyken kız fiyatını söyleyince daha da şaşıracaktın. O kadar nakit çıkmayınca kasandan alıp kızın eline verdin. Boynun bükülmüş, ağlamak üzereydin. Sana bütün bunları neden yaptığımı merak ediyordun. Bunların yerine yüzlerce kırbaç darbesini tercih edebilirdin. Ama sesini çıkaramadın. Öylece durdun. Biz de odadan çıktık. Kızla kol kola kapıya doğru giderken sen arkamızdan dört ayak üstünde geliyordun. Tasmanın ucu benim elimdeydi.

Kapıdan çıkacakken kız geri dönüp "Vurabilir miyim?" diye yalvaran bir ifadeyle benden izin istedi. Sanki oyuncağıyla oynamak için izin isteyen küçük bir çocuk veya bir köpeği sevmek için sahibine sorar gibi bir hali vardı. Gülerek "Tabii ki!" diye cevap verdim.

Hafif bir tokat attı. O kadar hafifti ki, senin için okşama bile sayılabilirdi. "Daha sert vur. Ondan anlamaz o" demem üzerine neredeyse benim attığım tokatlar kadar sert bir tokat attı. Şok olmuştun kızın sertliğine. Ayrıca parmağındaki yüzükten dolayı dudağın kanıyordu.

Kız sinirle "Elim hep döl oldu" diyerek avucunu sana uzattı. Elini yalayarak temizlediğinde sertçe "Aç ağzını!" diye bağırdı sana. Ağzını açmanla kızın okkalı bir tükürük bırakması bir oldu. Hemen yutup kızın gözlerini içine bakarak "Teşekkür ederim efendim" dedin.

"Umarım yakın zamanda bir daha çağırırsın beni. Çok eğlenceliymiş bu köle işi."

Kız anlamasa da sesin ağlamak üzere olduğunu gösteriyordu. Gülerek evden çıkıp kapıyı kapattım. Henüz biz kapıdan uzaklaşmadan içeriden ağlama sesleri gelmeye başlamıştı...

Gerçek gözyaşlarıydı bunlar. Acıdan veya utançtan gelmiyorlardı. Daha derinden. İçinden. Kalbin kırılmıştı. Hem de benim tarafımdan.

Yeni duygularınla yüzleşip onları kabullenebilmen için seni bir süre yalnız bıraktım. İşe döneli birkaç gün olmuştu. Seni ofisinde ziyaret etmeye karar verdim.

Sekreter beni görünce "Randevunuz var mı?" diye sordu. Onu umursamadan içeri doğru yürüdüm. Arkamdan "Giremezsiniz" diye bağırarak geliyordu. Kapıyı açıp içeri girdiğimde burun buruna geldik. Sesleri merak edip kapıya yönelmiş olmalıydın. Beni görünce boş bulunarak "Efendim" dedin. Bunu duyan sekreter şaşkınlıktan olduğu yerde kalakaldı. Utançtan kıpkırmızı olmuştun. İçeri girip kapıyı kapattık.

Bacaklarındaki yaraları gizlemek için pantolon giymiştin. Gömleğinin de yakası sonuna kadar kapalıydı. Ama tasmanı çıkarmamıştın. Belki korkudan, belki alışkanlıktan, belki de hoşuna gittiğinden. Yine de her zamanki gibi bir fularla gizlemiştin.

Fularını boynundan çekip çıkartıp, senin koltuğuna oturdum. Sen de masanın karşısındaki sandalyelerden birine oturmak zorunda kaldın. "Sen misafirlerine ne biçim davranıyorsun böyle. Bir kahve söyle bana çabuk" diye sertçe bağırdım. Sesimin dışarıdaki meraklı sekreterin tarafından duyulacağını biliyordun. Heyecanla telefonu kapıp "Canım bize iki kahve..." diye lafa başlamıştın ki, sinirli bakışımı görüp "Bir olsun" diye düzelttin.

Elimdeki poşeti önüne fırlatıp "Sana hediye aldım orospu" dedim. Merakla poşeti açtın. İçindekileri görünce suratının şekli değişti. Deri bir mini etek ile yumurta şeklinde küçük bir vibratör.

"Hadi giysene."

Kahveyi getiren kişi görmesin diye hızlı hareketlerle pantolonunu ve nasılsa isteyeceğimi bildiğin için donunu çıkartıp eteği giydin. Vibratörü de amına soktuğunda bana dönüp "Teşekkür ederim efendim" dedin. Suratında birazdan seni düşüreceğim durumdan ötürü bir korkuyla birlikte memnuniyet vardı. İçten bir teşekkürdü bu. Sana hediye almamdan hoşlanmıştı bir tarafın.

"Ooo güzel olmuş. Hadi çalıştır bakalım. Sermayemi fazla rahatsız etmesin diye küçük bir şey aldım" dedim gülerek. Vibratör çalışmaya başladığında aniden kendini kastın. Sonra yere eğilip pantolonunu ve donunu almak istedin.

"Hamile hamile yere eğilme. Çocuk için iyi değil. Bırak kalsınlar."

Ne kadar bozulsan da koltuğa oturdun çaresizce. Kapı çaldığında vibratörün etkisiyle sandalyenin kollarına asılmış, dudaklarını ısırarak boşalıyordun. Çocuk içeri girince manzara karşısında bir an şaşırdı. Yerde bir pantolon ve bir don, sandalyede bacaklarında yara izleri ve boynunda bir köpek tasmasıyla titreyen Canan Hanım, onun koltuğunda ise pis pis sırıtan garip bir adam. Yine de hemen kendine geldi. Bakışlarından bana anlattığın çocuk olduğunu anladım. Sana hiç sormadan, seni yok sayarak kahveyi bana getirdi. Giderken de yerden donunu alıp sana göz kırparak çıktı.

Sen düştüğün durumdan ve amının derinliklerinde titreşen şeyden kızarmış karşımda kıvranırken, ben keyifle kahvemi içiyordum.

"Dediğin çocuk bu muydu?"

"Evet efendim."

"Ben gidince bu seni siker valla, haberin olsun. Ama götünü siktirme. Eğer götünü sikmesine izin verirsen, eve gelince çok kötü cezalandırırım seni."

"Siz nasıl isterseniz efendim."

"Böyle kahve keyfi tam olmuyor. Gel biraz ilgilen sikimle."

Hemen önümde diz çöküp sikimi yalamaya başladın. Kapı kilitli değildi ve her an birisi içeri girebilirdi. Kariyerinin sonu olurdu bu herhalde. Belki daha da kötüsü. Yine de tereddüt etmeden yapıyordun dediklerimi. Başka da şansın yoktu zaten. Ne ben izin verirdim başka türlü davranmana ne de artık iyice ortaya çıkmış olan ruhundaki köle. Bir süre sonra ağzının içine boşalmaya başladım. İyice rahatlamıştım. Küçülmeye başlayan sikimi ağzından çıkarmak istedin.

"Bekle" dedim gülerek "sen de bir şeyler iç."

Sikim ağzında yavaş yavaş inerken öylece bekledin. İşemeye başladığımda gözlerinde bir an çok istediği bir şey olan bir kız çocuğunun heyecanını gördüm. Bütün sidiğimi içtikten sonra gözlerime bakıp "Teşekkür ederim efendim" dedin sakinleşmiş bir sesle.

"Geç otur. Konuşmamız lazım."

Hemen yerine oturdun. Kelimeleri ağır ağır, vurgulayarak konuşuyordum. "Şu bebek meselesi... Konuşmamız lazım. Senin fikrini bilmek istiyorum. Ne yapmak istiyorsun?" otomatik bir cevap vermek için ağzını açtığını görünce "Bir köle olarak değil, Canan olarak cevap ver" diye araya girdim.

Afallamıştın. Ne yapacağını kestiremedin. Seni sınayıp sınamadığımı düşünüyordun. Ama suratımdaki ciddi ifadeyi görünce gerçekten sorduğumu anladın. Gözlerini kapayıp derin bir nefes aldın. Kelimeler yavaşça döküldü ağzından...

BEN

"İstemiyorum" dedim, "o lanet günden hiçbirşey istemiyorum"...

Ağlamaya başlamıştım bir yandan da. O otobüsteki gün hayatımı değiştirmiş, allak bullak etmiş, hiç olmadığım bir ben çıkarmıştı ortaya. Beni ucuz bir orospu gibi sikmiş, sonra da bir sürü adama siktirmiştin o otobüste. Karnımdaki çocuk da onlardan birisinindi. İstemiyordum...

Üstelik bir çocuğa ayıracak vaktim de yoktu, olmayacaktı. Tüm kariyerimden vazgeçmem gerekecekti bu durumda. Hoş hala bir kariyerim kalmış mıydı, onu da bilmiyordum.

"Anladım" dedin, "düşüneceğim."

Çıktın...

Kafam allak bullaktı. Beni değersizleştirmiş, köleleştirmiş, bir orospu gibi, hatta ne gibisi, bir orospu olarak satmıştın. Sonra bir orospuya aşağılatmış, ona bana hiç davranmadığın kadar iyi davranmıştın...

Şimdi de fikrimi öğrenmek istiyordun. Normal bir kadın, bir kişi olarak düşüncemi sormuştun. Anlamıyordum...

Ben bu düşüncelerle meşgulken saatler akıp geçti. Farkında bile olmadan ofis boşalmıştı. Ben de toparlanıyordum ki ofisboy odama girdi.

"Herkes çıktı" dedi pis pis sırıtarak.

"İyi" dedim, "sen de çıkabilirsin".

Yavaş yavaş yanıma yaklaşırken "şey" dedi, "düşündüm ki artık sessiz kalmamın karşılığını verirsiniz"...

"Saçmalama" diye itiraz edecektim ki aniden atıldı ve mememi avuçladı.

"Ne saçmalaması" dedi, "cebimde kiloduyla gezdiğim bir kadınsın işte hepsi hepsi, bir orospu"..

Kalkmaya yeltendim, omuzlarıma bastırıp oturttu yerime.

"Lütfen" dedim, "sana para vereyim sessiz kalman için ya da başka birşeyler alayım".

"Ben seni istiyorum" dedi, "senin gibi bir kadını hayal etmiştim hep. Bu şansı kaçırmayacağım."

Arkama dolandı hızla, dirseklerini kalkmamam için omuzlarıma dayamıştı. Elleri bluzumun içine, memelerime kaydı. "Sanki anlamadım mı ne olduğunu" dedi hırsla, "yarak delisi bir orospusun işte. Ben de istediğini vereceğim sana."

Heyecanlanmış, memelerimi çok kötü sıkıyor, mıncıklıyordu. İşin kötüsü bağıramıyor, karşı koyamıyordum. Olanları anlatırsa işimi kaybedebilirdim.

Tepki vermediğimi görünce teslim olduğumu anlamıştı. Artık ne isterse yapacaktı.

Ellerini çıkardı, düğmelerimi teker teker çözdü. Bluzumu çıkardı. Ardından da sütyenimi. Onu da cebine attı.

"Bu da bende kalsın bebeğim" dedi.

O yılışık tavrı çok aşağılayıcıydı. Lanet olsun ki bu yüzden tahrik olmaya başlamıştım yine.

Vücudumdaki morlukları, yaraları görünce şaşırdı.

"Böyle seviyorsun demek ki" dedi. Sertçe saçıma asılıp başımı geriye çekti, dudaklarıma yumuldu. Dilini ağzıma sokuyor, dilimi, dudaklarımı emiyordu sert bir şekilde.

Refleks olarak kendimi geri çektim. Bir an durdu, bir tokat patlattı suratıma.

"Öyle istiyorsan öyle olsun" dedi.

Bir tokat daha indi.

"Yapma lütfen" dedim.

"O zaman aç pantalonumu" dedi.

Bunu bana yaptırmaktan zevk alacaktı. İstediğini yaptım. Pantalonu yere düştü.

"Ne bekliyorsun salak" dedi, "devam et..."

Kilodunu da indirdim. Siki çoktan sertleşmişti. Başımı üstüne bastırdı. Kokuyordu. Pis kokuyordu. Yine de yapacağım Bir şey yoktu.

Dudaklarım aralandı, siki ağzıma girdi. Bir an önce bitsin istiyordum. O yüzden de sikini emmeye, taşaklarını okşamaya başladım. Onu bir an önce boşaltmak istiyordum.

"Offf bebeğim, harika bir orospuymuşsun sen. Hayatımda bu kadar güzel muamelesi olanıyla karşılaşmamıştım. Offfff... " diye inliyor, başımı kendisine bastırıyordu.

Çok sürmedi. Heyecanlanmıştı iyice. Siki ağzımdayken boşalmaya başladı. Dölü dudaklarımın kenarından akıyordu.

Kasılmaları bitmiyordu bir türlü.

Nefes nefese "hep seni düşünerek 31 çekiyordum Canan" dedi, "senin ağzına vereceğimi, amını, götünü sikeceğimi hayal bile edemezdim, ama şimdi bana veriyorsun işte... Senin gibi bir kadına sahip olmak harika. Muhteşemsin bebeğim."

"Yeter artık herhalde" dedim kalkmaya yeltenerek.

"Dur bakalım" dedi, "daha amını sikeceğim senin. Sen de bunu istemiyor musun?"

"İstemiyorum" dedim.

"İstesen de istemesen de yiyeceksin bu yarağı orospu" dedi, "yoksa seni rezil ederim herkese. Domal şimdi şu masaya. Hemen!"

İstediğini yaptım. Kendi masamın üzerine yatmış, bacaklarım aşağı sarkık, bir elemanım tarafından becerilmeyi bekliyordum. Hem istemiyor, hem de zevk almaya başladığımı farkediyordum. Ayaklarıyla bacaklarımı araladı. Kısacık deri eteğim sıyrılmıştı iyice. İçimde kilot da yoktu zaten.

Sikini hizalayıp amıma bir seferde kökledi. İnledim.

"Hoşuna gitti mi?" dedi gülerek. İçimde sertçe gidip gelmeye başladı. Sanki bütün patronlarının, ailesinin, insanların onu itip kakmasının hıncını benden çıkartıyordu.

"Ohh, harika... Amına koyduğumun kaltağı, sıcacıkmış amın. Al yarağımı köküne kadar orospu" diyerek beni sikiyor, heyecanlandıkça kalçalarıma tokat atıyordu. Sonra aniden yavaşladı, ellerini üzerimden çekti. Hala içimden çıkmamıştı ama. Boşalmamıştı da. Birşeyler yapıyordu. Önce alamadım. Sonra merak ettim. Başımı arkaya çevirdiğimde elindeki cep telefonundan beni sikişini çektiğini gördüm. Kalkmaya çalıştım.

"Yapmasana... Deli misin sen?" diye bağırdım. Bir eliyle saçımı sıkıca tutup üzerime abandı. Kalkamıyordum... Telefonu yaklaştırıp yüzümü çekti yakından. Sonra kaydırarak amımdaki sikini çekmeye başladı. Şimdi iyice mahvolmuştum. Kendimi bıraktım masaya, ağlamaya başladım.

"Ağlama bebeğim" dedi, "sen beni memnun ettikçe bunları kimseye göstermeyeceğim."

Bir süre sonra içime boşalmaya başladı.

İşi bitince çıktı. Koltuğa oturdu. Bir sigara yaktı.

"Anlaştık herhalde" dedi sırıtarak.

Cevap vermedim.

"Bak aklıma ne geldi" dedi, "haydi git bana bir kahve yap da gel"...

Çaresiz dediğini yaptım. Kahvesini içti. Sigarası bitince "gel buraya" dedi. Yanına gittim. Parmağıyla sikini işaret etti.

"Yetmedi mi hayvan" dedim sinirle.

"Ben yeter diyene kadar yetmeyecek" dedi arsız arsız.

Dizlerimin üzerine çöktüm. Sikini ağzıma aldım. Ben emip yaladıkça sertleşti yeniden. Kalktı, beni masama yatırdı sırtüstü. Bacaklarımı havaya dikti iyice, sikini amıma soktu. Bacaklarımı omuzlarına bıraktı. Telefonunu aldı eline yeniden, çekmeye başladı. Ben de iyice tahrik olmuştum artık bundan. İnlemeye başladım.