Parti'de

Story Info
A wife was fucked by a foreign diplomat. (Turkish)
1.5k words
4.81
13.7k
2
Story does not have any tags
Share this Story

Font Size

Default Font Size

Font Spacing

Default Font Spacing

Font Face

Default Font Face

Reading Theme

Default Theme (White)
You need to Log In or Sign Up to have your customization saved in your Literotica profile.
PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here
mofilius
mofilius
64 Followers

Başlarda, hatta ortalarına doğru bile, kocasıyla şimdiye kadar gittiği yüzlerce partiden herhangi birine benziyordu bu da. Elçilik binasının giriş katındaki büyük salonda, yüzlerce kişi toplanmıştı. Böyle yerlerde neredeyse kurallaştığı gibi, birbirlerini tanıyanlar küçük gruplar oluşturmuşlardı. Bir de öbürlerinden fazla insan tanıdığını kanıtlamak istermişcesine, çeşitli grupların arasında sürekli gidip gelenler görülüyordu. Aslında, elçiliklerde alışılmışın biraz dışında, özel bir partiydi bu. Büyükelçi doğum gününü kutluyordu. Bunun için alışılmıştan geç başlamıştı ve alışılmıştan uzun sürecekti.

Saatler ilerledikçe, kanlara karışan alkol miktarı artıyor, bu da, iyi olduğu kadar kötü, güzel olduğu kadar çirkin, eğlendirici olduğu kadar can sıkıcı, yığınla davranışın sergilenmesine neden oluyordu. Kimileri çok eğleniyordu. Kimileri de, tıpkı onun gibi can sıkıntısından patlayacak haldeydiler. Kocası ise, ne eğlenenlere ne sıkılanlara dahildi. Salt "iş" kesilmişti bu akşam. Durmadan iş konuşuyordu.

Şimdi de öyleydi. Köşelerden birindeki "L" biçimi divanın üstünde, iki kişiyle birlikte oturmuşlardı. Konuşulanlar onu zerrece ilgilendirmediği için, onlardan kopmuştu. Elinde içkisi öyle oturuyor ve bambaşka şeyler düşünerek, boş gözlerle çevresine bakınıyordu.

Adamı ilk kez o zaman gördü.

Birden içinde bir kımıldanma hissetti. Aslında hiç de yakışıklı biri değildi doğrusu. İri yapılıydı. Saçları kısacık kesilmişti. Yüz hatları sert ve köşeliydi. Şehvetli, insanın aklına kötü şeyler getiren bir ağzı vardı. Koyu renk kostümü, altındaki sert vücudun adalelerini gizliyemiyordu. Hepsinden önemlisi de, garip bir elektrik yayıyordu çevresine. Buram buram, insanın burnuna dolarmış gibi, seks kokan bir havası vardı.

Gözgöze geldiler. Adamın kapkara gözlerinden sanki ışık ve alev fışkıyormuş gibiydi. İçindeki kımıldanmayı, daha da güçlü biçimde hissetti o anda. Gözlerini kaçırıp, başka yerlere bakmaya çalıştı. Sonra yeniden gözgöze geldiler. Bu seferki uzun sürdü. Birkaç metre ilerde ayakta duruyordu adam. Bir elini cebine sokmuştu. Yüzü ona dönüktü. Yalnızca gözlerinin içine bakıyordu. Dudaklarında gülümseme filan da yoktu. "Tanrım n'oluyor bana?" diye düşündü. "Neredeyse içine düşeceğim adamın." Tekrar kaçırdı gözlerini. Dikkatini yeniden kocasına ve onun, yanındaki iki adamla konuştuklarına vermeye çalıştı bir süre. Beceremiyordu. Arada hızlı bir bakış fırlattı adama doğru. Hala aynı yerde duruyor ve onu seyrediyordu. Gözleri, yüksek topuklu dekolte ayakkabılarının içindeki çıplak ayaklarından başlayıp, eteğinin başladığı yere kadar tüm bacaklarında gezinip duruyordu. Gözlerini indirip kendine baktı ve "Offf, ne biçim oturuyorum?" dedi içinden.

Eteği iyice sıyrılmıştı ve üstüste attığı çıplak bacakları meydandaydı. Gerçi kendisi baktığında göremiyordu ama, eteğinin bolluğu nedeniyle, karşıdan bakan birinin üstteki bacağını, neredeyse kalçasına kadar görebileceğini biliyordu. Aslında, en azından durumu farkedince kapanması gerekirdi ama, o anda aklına bile gelmedi bu. Aksine seyredilmek hoşuna gitmişti. Gözlerini yeniden kocasıyla yanındakilere çevirirken, farkında değilmiş gibi biraz daha açtı bacaklarını. İstiyor ama, bir türlü dikkatini kocasına yöneltemiyordu. Aklı hala adamdaydı.

Yine de, içinde giderek güçlenen "tekrar ona bakma" isteğini, hiç değilse bir süre için, frenlemeyi başardı. Adamın yerinden kımıldamamış olduğuna emindi. O simsiyah gözlerin teninin üzerinde gezindiğini hissediyordu sanki. İçindeki kımıldanma da, giderek yoğun bir ateşe dönüşmekteydi. Aslında pek aklı almıyordu ama, alabildiğine tahrik olduğunun da farkındaydı. Sonunda dayanamaz hale geldi ve başını kaldırıp, tekrar baktı adama. Gerçekten, yerinden kımıldamamıştı. Gözgöze geldiklerinde, sanki içinin eridiğini hissetti. Amı, bir nabız gibi atmaya başlamıştı. Gözleriyle veriyordu adama. O da, gözleriyle sikiyordu onu. Sonra adam, beklenmedik bir şey yaptı. Birden arkasını dönüp birkaç adım yürüdü. Sonra tekrar dönüp baktı ona. Bir süre daha gözgöze kaldılar. Adam yeniden yürüdü ve durdu. Tekrar gözlerinin içine bakıyordu şimdi. Büyülenmiş gibi yerinden kalktı. Kocası hiç bir şeyin farkında değildi. Ama farkında olsa bile, bunun onu durduramıyacağını hissediyordu. Adama doğru yürümeye başladı. Onun geldiğini görünce, adam yine dönüp biraz yürümüş, sonra durup ona tekrar bakmış ve salonun dip tarafına doğru yürümeyi sürdürmüştü. Karşı koyamadığı bir biçimde çekiliyor, onun peşinden gidiyordu.

Dipte, adamın kaybolduğu kapıdan geçince, kendini uzun bir koridorda buldu. Salonun tersine, son derece sessizdi burası. Biraz ilerde, eli bir kapının kolunu tutmuş, onu bekliyordu adam. Geldiğini görünce kapıyı açtı ve içeri girdi. Sonra o da ulaştı kapıya ve kendini şık bir banyoda buldu birden. Adam kapıyı kapatıp kitledi. Yüzyüze, gözleri yine birbirinin içinde eriyerek durdular.

Adamın elleri, pantolonunu çözmekle meşguldü. Sonra kilotuyla birlikte dizlerine kadar indirdi pantolonunu. Aşağıya bakmaktan korkuyordu sanki. Gözlerini, o simsiyah gözlerden ayıramıyordu bir türlü. Adam iki elini omuzlarına koyunca, elektrik çarpmış gibi irkildi. Sonra da, omuzlarını aşağı doğru bastıran ellerin isteğine uyarak, yavaş yavaş diz çökmeye başladı. Ama, gözleri hala adamın gözlerindeydi. Ancak başı onun beli hizasına geldiğinde aşağı çevirdi gözlerini ve aynı anda da, amındaki nabız atışları çılgın bir tempoya ulaştı.

O kadar güzeldi ki adamın siki.

Kocaman sayılmayacak kadar, tam onun hoşlandığı büyüklükteydi. Bir çelik yay gibi yukarıya, karnına doğru kıvrık duruyordu. Başı iyice şişmiş, üzerindeki o duyarlı deri, pırıl pırıl parlayacak kadar gerilmişti. Tam deliğinde küçük ve beyaz bir damlacık belirmişti. Manzara yalnızca amını değil, ağzını da sulandırıyordu.

Birden adamın elini ensesinde hissetti. Başı adamın karnına doğru çekilir, yüzü kasıklarına yaklaşırken ağzını açtı. Adam diğer eliyle de sikini tutmuştu şimdi. Sonra birden ağzına sokuverdi. Çıldıracak gibi olmuştu. O almamıştı adamın sikini ağzına. Adam sokmuştu. Tıpkı bir ama sokar gibi. Kalçalarını öne doğru hareket ettirip, ağzına sokmuştu.

Sonra adam ağzını sikmeye başladı. Kalçalarını hareket ettirerek, sikini ağzına sokup çıkarıyordu. Bir eli hala ensesindeydi, öbürüyle de saçlarını tutmuştu şimdi. Dudakları adamın sikine sımsıkı yapışmış, elleri dengesini sağlayabilmek için adamın kalçalarında, öylece duruyordu. Böyle bir şey ilk defa geliyordu başına. Düpedüz ağzından sikiliyordu. Şikayeti de yoktu bundan. Aksine, düşünemeyeceği kadar çok zevk aldığının farkındaydı. Adam sikini en ucuna kadar ağzından çıkarıp, sonra gidebildiği kadar soktukça, çıldıracak gibi oluyordu. Ağzı, am gibiydi.

Adam fışkırtmaya başladığı anda onun da beli geldi. Ağzına dolan tohumları, o yakıcı ve tuzlu sıvıyı yutmaya çalışırken, amının sanki kaynadığını da hissediyordu.

İki güçlü elin koltuk altlarından tutup onu yukarı kaldırdığını hissettiğinde, adamın siki hala ağzındaydı. Sonra yavaşça dudaklarının arasından dışarıya kaydı sik. Adam onu, klozetin yumuşak bir kumaşla kaplanmış kapağının üstüne oturttu ve önünde diz çöktü. Elleri eteğinin altına dalıp, kilotunu aşağı çektiler, sonra da dizlerini iç taraflarından tutup, birbirinden iyice ayırdılar.

Şimdi doğrudan amına bakıyordu adam. Ellerini tekrar uzatıp, eteğini iyice sıyırdı. Artık başını eğdiğinde, kendi de görebiliyordu amını. Dudakları şişmiş, alabildiğine açılmıştı. Adam bu sefer ellerini arkadan kalçalarına götürüp avuçladı. Sonra onu öne doğru çekerken başını bacaklarının arasına gömüverdi. O şehvetli ağzı önce açıldı, sonra da amının üstüne kapanıverdi. Bütün vücudunun titremesine, içindeki sıcaklığın yeniden alevlenmesine neden olan bir temastı bu. Adam sanki gerçek bir ağzı öper gibiydi. Dili zaman zaman dışarı fırlayıp amının içine dalıyor, sonra yeniden geri gidiyordu.

Bacakları erimiş gibiydi. Tüm benliğiyle kendini adamın ağzına, amının içine girip çıkan diline bırakmıştı. Sonra adam, kabarıp dikilmiş bızırını dudaklarının arasına alarak emmeye başladı. Bu kadarı gerçekten de fazlaydı doğrusu. Sarsıla sarsıla belini getirmeye başladı.

Halsizleşmiş, gözleri kararmıştı.

Ama adamın onu bırakmaya niyeti yoktu. Kalçalarından avuçlayıp kendine doğru çekti ve kucağına aldı önce. Sonra da yerdeki halının üzerine yavaşça yatırdı. Siki yine dimdikti.

Adam getirip sikinin şişmiş başını amının aralık ve ıslak dudaklarına dayadığında, bacakları yukarı kalktı. Dizlerini karnına doğru çekip, kendini iyice açtı adamın altında. Sonra tüm beyni ve duyuları amında toplanmış bir halde, sikin içine girmesini beklemeye başladı. Vücudu gerilmişti. Yeniden belini getirmeye hazırdı. İçi titreyerek bekliyordu.

Birden, dibine kadar geçiriverdi adam. Kasıkları birbirine çarpmıştı. Sanki amına değil, beynine sokmuştu sikini. Küçük bir çığlık kaçtı ağzından. Sonra vücudu dalgalanmaya başladı. Amı, içindeki siki bir mengene gibi sıkıştırmıştı. Hiç bitmeyecekmiş gibi geliyordu beli.

Adam, onun soluklanmasına bile izin vermemişti bu arada. Daha titremeleri durulmamıştı ama, o hırsla pompalıyor, sikini içine sokup çıkarıyordu. "Tanrım, ne kadar güzel sikiyor beni." diye düşündü. Kalçaları yukarı kalkmış, amını adama daha güzel verebilmek için kıvranıp bükülmeye başlamıştı artık. Adam birden geri çekilip, sikini tümüyle çıkardığında, çıldıracak gibi oldu. Bacaklarını onun kalçalarına sarıp, geriye, içine çekmeye çalıştı bir an. Sonra adam sikini tutup, amının dudaklarına sürmeye başladı. Bızırından başlayıp, amının en alt noktasına kadar gezdiriyordu sikini. Tıpkı genç kızlığa ilk adımlarını attığı yıllardaki sevişmeler gibiydi. Vıcık vıcık sulanmıştı amı. Çıkan sesler onu öylesine tahrik ediyordu ki.

O kadife yumuşaklığındaki sertliğin giderek daha aşağılara doğru kaymaya başladığını farkettiğinde, daha da heyecanlandı. İki eliyle dizlerinin altından tutup, bacaklarını göğsüne doğru çekti iyice. Şimdi adamın altında tabak gibi açıktı. Ona istediği her şeyi vermeye hazırdı.

Sikin götüne ilk değişi, yeni bir titreme dalgasına kapılmasına neden oldu. Öyle duyarlıydı ki götü. Elinde bile olmadan açılıp kapanmaya başlamıştı. Adam sikini dayayıp durdu. Şimdi ikisi de hareketsizdiler. Yalnızca götü oynuyordu. Açılıp, sikin başını azıcık içine alıyor, sonra kapanıp, dışarıya itiyordu tekrar. Yine gözgözeydiler. Sonra adam sokmaya başladı. Zevkten uçmuş gibiydi. Bağırmamak için büyük çaba harcıyordu. O ateş gibi yanan, taş gibi sert sik götüne girip çıkmaya başladığında kendini bırakıverdi. Artık inlemelerini engellemesine olanak kalmamıştı. Eze eze sikiyordu adam götünü. Gözleri adamın gözlerinde, belini getirdi yine. Götü adamın sikini öyle bir sıkmıştı ki, sokamıyordu bile.

Birden sikini çıkardı adam ve aynı anda amına geçirdi yeniden. Sonra da, yavaş ve uzun hareketlerle sikmeye başladı. "Şimdiye kadar belki de hiç bu kadar güzel sikilmediğini" düşünmeye başlamıştı. Adam sikini amından çıkarıp tekrar götüne soktuğunda ise, kuşkusu kalmadı. Hayatının sikişiydi, bu hiç tanımadığı, tek kelime bile konuşmadığı adamla yaptığı. Bir amını, bir götünü sikiyordu adam. Bu yetmiyormuş gibi, gözleriyle gözlerini sikmeyi de sürdürüyordu. Peşpeşe geliyordu beli.

Zevkten bayılmak üzereydi.

Sonra adamın vücudunu kasılmaya başladı. Sikini dışarı çıkarıp, dibinden tuttu bir eliyle. Belini, apış arasına fışkırtıyordu. Peşpeşe gelen salvolar, amına, götüne çarpıyor, kalçalarına sızıyordu. Bacakları ellerinden kurtuldu birden. Yığılıp kaldı. Adam, neredeyse aynı anda ayağa kalkmıştı. Yarı kapalı gözlerle onun biraz tuvalet kağıdı koparıp sikini silişini, sonra da patolonunu yukarı çekip kendine çeki düzen verişini seyretti.

Sonra adam kapıyı açtı ve onu orada öylece bırakıp, çıktı gitti.

mofilius
mofilius
64 Followers
Please rate this story
The author would appreciate your feedback.
  • COMMENTS
Anonymous
Our Comments Policy is available in the Lit FAQ
Post as:
Anonymous
5 Comments
AnonymousAnonymousover 12 years ago
offf ne kadar güzel

düşünsenize... kocanızla gittiğiniz partide hiç tanımadığınız biri her tarafınızı sikiyor... sonra da kocanızın yanına gidiyorsuz içiniz bir yabanıcının fışkırttığı tohumlarla dolu olarak...

rontgencirontgenciover 16 years ago
Güzel...

Eğer kocası da seyredebilseydi, daha güzel olurdu ama...

AnonymousAnonymousover 16 years ago
BÖYLE KADINI HER YERDE SIKERLER

VERECEK KADIN GÖZÜNDEN BELLİ OLURMUŞ. BU DA ONLARDAN ANLAŞILAN. ADAM DA HEMEN ANLAMIŞ, GÖTÜRÜP SİKMİŞ İŞTE. SİKİNE SAĞLIK.

doyumsuz_sevdadoyumsuz_sevdaover 16 years ago
Uçurucu

Karın ruhunu bu kadar iyi anlaman beni şaşırtıyor. Okurken, "Orada ben olsaydım neler hissederdim?" diye düşündüm ve farklı olmayacağını anladım. Müthiş zevk alırdım. Bu kesin.

nesligulnesligulover 16 years ago
ARTIK BENİ TANIDIĞINIZA İNANMAYA BAŞLIYORUM

Ve tabii ki sizin aslında kim olduğunuzu merak ediyorum.

Share this Story

Similar Stories

Teşhir Delisi Didem 02 - İntikam Mahmut'un Didem'den intikamını alışının hikayesi..in Loving Wives
Arabam Satılık Arabasını satmaya çalışan güzel eşin başına gelenlerin Loving Wives
Oväntad Cuckold del 01 oväntad Cuckold upplevelsein Fetish
Asker Kocamı Ziyaret Kocam yerine Kürt aygır sikti beni.in Loving Wives
औलाद की चाह 001 परिचय- एक महिला की कहानी है जिसको औलाद नहीं है.in NonConsent/Reluctance
More Stories