Raziye

Story Info
Raziye ve oglu
2.4k words
3.6
3.9k
00
Story does not have any tags

Part 1 of the 3 part series

Updated 06/09/2023
Created 05/31/2018
Share this Story

Font Size

Default Font Size

Font Spacing

Default Font Spacing

Font Face

Default Font Face

Reading Theme

Default Theme (White)
You need to Log In or Sign Up to have your customization saved in your Literotica profile.
PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here
sevilenn
sevilenn
26 Followers

Rafet, Raziye, Suleyman

Mücella benim hem arkadaşım hem de sevgilim. Kuaför dükkânı işletiyor. Dükkândan bir üst katta ise sınırlı sayıda erkeklerle iki çalışanını buluşturuyor. Üst kata kabul edilen erkekler sadece kuaförün bayan müşterilerinin eşleri veya akrabaları, tanıdıkları arasından seçiliyor. Kadınların tavsiyesi olmazsa yukarı kata erkek sinek bile giremez. Mücella psikiyatri doktoru değil ama bu işlerin profesörü olmuş. İnsan ilişkileri uzmanı olarak kanımca üstüne kimse yoktur.

Son zamanlarda ben de birkaç kez dükkânın üst katında Mücella'nın uygun gördüğü erkeklerle birlikte oldum.

Mücella bir gün "Sevil, erkekler gençken annelerini sikmeyi hayal ederler. Yaşları ilerledikçe de karılarını sikiştirmeyi düşünürler. Kadınlar ise oğullarıyla sikişmeyi akıllarından geçirmezler ama kocalarından başka erkekler tarafından sikilmeyi hayal ederler" dedi.

Sonra devam etti. "Geçen ay senin iki müşterin oldu. İkisinin de anneleri bizim müşterimiz. Seni beğendiler, oğullarını bir bahane bulup kuaföre getirdiler. Adamların ikisi de evli. Karıları da bize gelir. Oğlanlar buradayken anneleri senin lafını açtılar. 'Kocasının müsaade verdiği kadınlardan' bahsettiler. Seni tarif ettiler. Seni oğlanlara övdüler. Oğlanların aklına seni taktılar. Sonra senin fotoğrafların çıktı ortaya. Sonra videon çıktı. Öyle böyle derken ikisi de seni siktiler".

"Halil'le Süleyman mı bu dediklerin. Anneleri tanışıyormuş, öyle dediler bana"

"Halil'in annesi Müberra, Süleyman'ın annesi Raziye. İkisi yakın arkadaş. Oğulları ile gurur duyuyorlar. İkisi de gelinlerini hiç sevmezler. İkisi de oğullarının seni sikmelerini, senin devamlı müşterin olmasını istediler. Raziye'ye 'Oğlun evli, karısından başka bir kadınla birlikte olmasından rahatsız olmaz mısın, bak sonra ağlamak falan yok' dedim."

"Ne dedi" diye sordum.

"Tam aksine, çok hoşuma gider" demiş.

"Bunlar senin Süleyman'la sikişeceğin gün ikisi birlikte geldiler. Tesettür kıyafetlerini çıkardılar, içlerine çok dekolte, mini elbiseler giymişler. Kıkır kıkır gülüşüyorlardı. Ağda salonuna yine ikisi birden geçti. Ağda yaptık. Pudralanmak istediler. Tüm vücutlarını pudraladık. Benim odaya geçtiler, seni beklediler. Sen geldin, üst kata çıktın, bunlar sessizleşti."

"Ben olayı bilmiyordum, Süleyman'a amcığımı yalatırken 'gel annenin amını yala' falan demiştim. Hatırlıyorum" dedim.

"Benim odadan sizi dinledik. Sen oğlana 'gel anneni yala, annenin amını yala' dedin. Bu söz üzerine Raziye sarsıla sarsıla orgazm oldu benim odamda."

Mücella Raziye'nin yanına oturmuş, Raziye'nin kuaför önlüğünün altındaki çıplak, pudralanmış vücudunu okşamaya başlamış. Süleyman benim amcığımı yalarken Mücella Raziye'nin her tarafını okşuyormuş.

Mücella Raziye'nin kulağına "Süleyman seni siksin mi?" diye fısıldamış.

O da fısıldamış. "Siksin, siksin" demiş.

Mücella iki parmağını Raziye'nin amına sokup çıkarmaya başlamış.

"Bu amcığı kocan mı siksin, Süleyman mı siksin?" diye yüksek sesle sormuş.

Raziye "Kocam da siksin, Süleyman da siksin. İkisi de siksin. İkisi de soksun" demiş.

Mücella bu kez parmaklarını Raziye'nin amından çıkarıp başparmağını arka deliğine, göt deliğine yavaş yavaş sokmaya başlamış.

"Bu götünü de Süleyman siksin mi?" demiş.

Raziye "Siksin, siksin, annesinin götüne boşalsın" diye bağırmış. Tekrar sarsıla sarsıla orgazm olmuş.

Ortalık sakinleştikten sonra Mücella "Süleyman senin götünü bedava mı sikecek?" diye sormuş.

Raziye "Çeyrek altın versin, götümü siktiğinde çeyrek altın versin" demiş. "Karısını da siksin, annesine de gelsin" demiş.

Mücella "Kocan görmez mi, fark etmez mi, sormaz mı?" demiş.

"Sormaz" demiş.

"Kocamın patronu benim sevgilimdir. Sevgilim beni severken çokça emer, ısırır. Kocam morluklarımı görünce oraları öper, kızarıklıklarıma krem sürer, 'bu ne iş' diye sormaz. Morluğumu gösterdiğimde kocamın siki kalkar, oracıkta beni siker" demiş.

Mücella "Senin sevgililerin mi var?" diye sormuş.

"Bir sevgilim var. Başka yok. Sevgilim bazen beni döver. Eve geldiğimde kocam eteğimi kaldırır, donumu indirir kızartılarımı öper, sonra beni domaltıp siker" demiş.

"Kocan farkına varmış olmalı"

"Tabii ki farkında. Zaten sevgilim hem kocamın patronu, kocamdan yirmi yaş büyük, karısı da kocamın öz halası. Herkes her şeyi biliyor da kimse sesini çıkarmıyor. Sevgilime gittiğim günler kocam bana karşı çok iyi davranır. Beni saatlerce öpe, sever"

"Sevgilin eve gelir mi?"

"Yok, onun bir garsoniyeri var, ben oraya giderim."

"Sana para mı veriyor?"

"Yok, çok kibardır, para vermez, altın takar. Kredi kartımı öder"

"Maddiyat varmış yani işin içinde, sevgili değil de bir nevi metres"

"Yok yok hayır. Öyle değil. Benimle ilgilendiğini, bana sahip çıktığını göstermek istiyor. Müşterilerine, arkadaşlarına ikram yaptığı gibi. Öyle düşünmek lazım. Zaten beni tanıdıklarına siktirdiği zamanlar olur. Altın, pırlanta, bilezik o zaman takar, başka zaman yapmaz. Sevgiliyiz yani"

"Seni satıyormuş"

"Yok yok, öyle düşünmemek lazım. Nasıl ki kocam sevgilimden geldiğimde azıyorsa, o da arkadaşlarından geldiğimde bana karşı çok ilgili olur, aşkı artar. Arkadaşlarıyla neler yaptığımızı anlattırır, sonra üstüme çöker. Çok zevklenir. Tıpkı kocamın zevklendiği gibi."

"Garsoniyerde mi oluyor bu arkadaşlarıyla buluşman"

"Yok hayır, genellikle lüks otellerde olur. Veya arkadaşları beni alır kendi yerlerine götürürler. Beni biliyorsun, ben normalde kapalıyım. Kocam başka türlüsüne müsaade etmez giyinmemin. Sevgilimle de öyledir. Onun yanında da kapalıyımdır. Bir tek bu arkadaşlarına ikram zamanı açılırım. Otellerde çok dikkat çekerim"

"Çok mu açık?"

"Öyle böyle değil. Çok seksi kıyafetler giyerim otellerde. Bazen otellerde sevgilimin arkadaşları da dostlarıyla bulunur. Gün içinde eş değiştiririz. Diyelim sabah kahvaltıda birisiylesin, öpüşüyorsun, akşam yemeğinde veya dansta başka bir erkek. Sonra sabaha kadar sikiş olur böyle zamanlarda. Herkes kendi odasında. Arada çift yapanlar da olur tabii"

"Kocan bunları biliyor mu acaba?"

"Bilmez olur mu hiç. Biliyor ve çok hoşlanıyor. Benim seksi bir kadın olmamdan gurur duyuyor. Otellerde giydiğim kıyafetler evde duruyor. Görüyor, biliyor da görmezden geliyor. Beni çok seviyor. Her dediğimi yapar. Otellerde gece yatısından eve döndüğümde her tarafımı öper, sever. Saatlerce beni siker. Çok mutlu bir evlilik bizimki"

"Allah bozmasın. Öbür kadınlar da hepsi senin gibi evli mi, mutlu mu?"

"Evli olan az, çoğu dost hayatı yaşıyor. Dul olan da var, bekar olup ailesiyle birlikte kalan da var. En popüler olanımız Makbule ablamızdır. Dul. Tam kapalıdır, hiç açılmaz. Bütün erkekler onu isterler. Kolay kolay soyunmaz. Başörtüsüyle adamın sikini ağzına alır, dibine kadar alır, boşalttırır. Koltuğun arkasına doğru geri döner, uzanır, eteğini sıyırır, 'geçir annene' der. Adamı yere uzatır, sikinin üstüne otururken 'ananın amı ıslandı, göm yavrum ananın dibine' der. Erkekler annelerini, aile büyüklerini sikmiş gibi oluyorlarmış. Art arda üç dört kişiye gömdürtür"

"Kocanla hiç katılmadın mı bu guruba?"

"Kocamın ne işi var onların arasında. Kocam çok namuslu bir mali müşavir. Çok mutaassıptır. O topluluk kocama çok terstir. En azından alkol meselesi var. Kocam eve bira bile sokmaz. O toplulukta herkes alkol kullanır"

"Kocan bu durumları öğrenirse, bir anlatan, resim gösteren olursa, korkmaz mısın böyle bir şey olmasından?"

"Ben kocamdan endişe etmiyorum. Zaten biliyor. Süleyman'dan çekiniyorum. Ne olur ne olmaz. Tepki gösterirse, ben ölsem daha iyi. Süleyman benim için her şeyin üstünde. Bir orospu ile evlendi. Karısı tam bir şıllık. Benim yanımda oğluma sarılıyor. Oynaşıyor. Deliye dönüyorum".

Babasının, annesinin yanında sarılıp kocasına sürtünüyormuş, elini Süleyman'ın sikine atıyormuş.

Bir keresinde hep beraber kışın bağ evine gitmişler. Soba yandığı için ara kapıyı kapatamıyorlarmış. Yemekten sonra erken saatte Süleyman'la karısı sikişmeye başlamışlar, sabaha kadar sürmüş.

Süleyman fısıldıyormuş: "Sessiz ol, duyacaklar" diyormuş. Gelin "sok sok, dibine kadar" diyormuş. "Götüme de sok" diyormuş.

Karısı Süleyman'ın sikini ağzına alınca öğürüyormuş. Sabaha kadar gelinlerinin öğürmelerini dinlemişler, Süleyman'ın boşalırken hırıltılarını duymuşlar.

Raziye "Kocama o gece sabaha kadar üç kere otuz bir çektirdim, tekrar tekrar kabardı. Süleyman'ın suçu yok, erkektir, dayanamaz ama gelin çok ayıp etti. Bir gece dayanamadı. O gece ben o kadını sildim" demiş.

O gece oğlu ile sevgili olmaya, oğlu ile sikişmeye karar vermiş. Oğlunun metresi olmaya karar vermiş.

Mücella beni bu konu için aramış. Kaynanam ile Süleyman'ı buluşturmak istiyor.

"Süleyman önce yaşlı bir kadınla sikişmenin tadına varsın hele. Sonra annesini devreye sokmak daha kolay olur" dedi.

"Kaynanam artık para almadan kimse ile sikişmiyor. Kendi oğlu Hakan'dan bile sikişmek için para alıyor. Süleyman'ın kaynanama yedireceği parası yoktur ki"

"Raziye o konuyu sevgilisi ile konuşmuş. Patron kabul etmiş. Metresinin kendi oğluna âşık olması çok hoşuna gitmiş. Düşünebiliyor musun, evli bir metresin var, bu metresin sabahleyin kocasıyla, öğleden sonra oğluyla, akşamüstü de seninle sikişiyor. Adam kesenin ağzını açmış, 'Süleyman için ne kadar istersen harcayabilirsin' demiş. Raziye bana kredi kartını gösterdi, "Bu Süleyman kart' dedi"

"Kaynanam bu işe çok sevinecek. Hemen kabul eder. Süleyman'ı yer bitirir."

"Para bitmez. Kaynanan yese yese ne yiyecek. Patronda para çok"

"Raziye'nin davranışı da iyi cesaret. Nasıl müsaade edecek kaynanama aklım kesmiyor. Oğlan kaynanama tutulursa ne olacak. Sonra bir terslik olmasa bari"

"Sen Raziye ve Süleyman ile kaynananı bir tanıştır, gerisini merak etme"

"Kaynanam yerine Sevim abla ile tanıştırsak daha iyi olmaz mı sence?"

"Sevim'in çocuğu yok ki. Sadece yaşı var. Kaynananın hem yaşı, hem Hakan'ı var. Kaynanan oğlu ile sikişiyor. Süleyman bir zaman gelip de Hakan ile annesini görünce, kendi anasını siken bir adamla karşılaşınca, sen gör bak neler olacak"

"Kaynanamın okey takımı bu hafta Karadeniz gezisine gidiyorlar, kaynanam söyleyip duruyordu, 'bir ekip kursan da getirsen' diye."

"Müberra, Raziye, sen ve kaynanan. Süleyman onları almaya gelsin. Bir bahane ile sen kalkarsın, Süleyman oyuna katılır. Gerisi kaynanana kalmış."

Anlaştık.

Müberra ile Raziye geldiler. İkisi de tesettürlü, ince tayt giymişler. Müberra tangalı, belli oluyor. Kaynanam yırtmaçlı etek giymiş. Yırtmacı beline kadar. O da tangalı.

Süleyman'ı çağırdılar. Kapıyı ben açtım. Beni tanıdı. Çok şaşırdı. Bir müddet kapıda kaldı, konuşamadı. Sonra sikinin kalktığını fark ettim.

"Gel gel, kuzum benim, gel içeriye" dedim, elimle sikini okşadım.

Salona girince yaşlı kadınlar Süleyman'a tezahürat yaptılar, sarılıp öpmeye başladılar. Kaynanamla tanıştırdılar. Kaynanam sandalyesinden kalkarken yırtmacı iyice açıldı, kaynanam yavaşça, çıplak bacaklarını, çıplak kalçasını göstere göstere kalktı, o da Süleyman'ı öptü. Çıplak bacağını Süleyman'ın bacaklarının arasına soktu, kalçasını ona doğru ittirdi. Süleyman'ın belinden tutup kendine çekerken "Raziye Hanım oğlunuz ne kadar yakışıklı, sakın bu çocuğu ona buna kaptırmayın, ben talibim" dedi.

Raziye "Süleyman evli, iki de çocuğu var" dedi.

Kaynanam "Allah bağışlasın, ne güzel, ben evlenmeye talip değilim ki, arada görüşsek yeter" dedi.

Müberra "Çok iyi olur Raziye" dedi.

"Süleyman Bey, benim gelinimin yerini okeyde alır mısınız, onun kocası gelecek, az önce telefon etti" dedi.

Raziye "Tabii olur, oyun kalmasın" dedi.

Süleyman "Gecikeceksek, eve haber vereyim" dedi.

Raziye "Aman boş ver, o seni arasın" dedi.

Müberra "Müberra teyzem torununu kursa bırakmak zorundaymış, benim arabayı aldı, ben gecikebilirim deyiver" dedi.

Kaynanam bana döndü, "Kocan birazdan burada olur, sen soyun istersen" dedi.

Masadakilere döndü "Hakan seyahatte idi, kir pas içinde gelir, yıkansın, temizlensin" dedi. "Bizim bahçede bir Osmanlı hamamı var. Hem yıkanmaya hem de başka şeylere çok uygun bir yer"

Raziye "Başka ne olabilir mesela?" diye sordu.

Kaynanam "Kocası gelsin gelinimle hamama geçsinler, gider birlikte bakarız" dedi. "İçeridekileri rahatsız etmeden de izleyebilirsiniz, soyunup dökünüp katılabilirsiniz de. Beğenirseniz bu gece misafirimiz olursunuz, birlikte bir hamam sefası yaparız" dedi.

Müberra "Ben kalamam, küçük torunumu akşam bize bırakacaklar" dedi. "Merak ettim bu hamamı" dedi.

Kaynanam "Her zaman beklerim" dedi.

Müberra "Kocam gelmez ki böyle yerlere" dedi.

Kaynanam "Oğlunuzu alın gelin, gelininizi getirin, üçünüz birlikte gelin hanımefendi" dedi.

O sırada Moldovyalı hizmetçi salona girdi, kaynanamın kulağına bir şeyler fısıldadı. Kaynanam bize döndü, "Oğlum gelmiş, hamamdaymış, annesini istiyormuş" dedi. Sonra bana "Hayatım sen misafirlerle kal istersen, ben kocanla ilgileneyim" dedi. Kapıdan çıkarken durdu, "Kıyafetim nasıl, hamama böyle gitsem olur mu?" diye sordu.

Ben, "Külotunuzu çıkarsaydınız daha iyi olmaz mıydı?" dedim.

Müberra kalktı, kaynanamın yanına gitti, kaynanamın elbisesinin yırtmacından içeriye ellerini soktu, tangasının yan iplerinden çekerek ayaklarına kadar indirdi, "böyle daha iyi" dedi. Elimi Süleyman'ın sikine attım, taş gibi sertleşmişti.

Kaynanam "Geri kalanını Hakan çıkarsın" dedi. Yırtmacından tutup eteğini kaldırdı, amcığı ve kalçaları ortaya çıktı.

"Raziye Hanım, siz de Süleyman Bey'le birlikte bize katılmaz mısınız?" diye sordu.

Müberra kaynanamın amcığına elini atıp orta parmağını sokarken Süleyman'a döndü, "ben katılamayacağım ama Süleyman, siz annenle bu fırsatı kaçırmayın bence, bu amcık sıcacık" dedi.

Kaynanam "Ben müsaadelerinizi istiyorum, oğlum bekliyor" dedi. Gitti.

Müberra Süleyman'ın yanına geldi, yere diz çöktü, elini Süleyman'ın pantolonunun önüne attı, "Aç bakayım Süleyman, Müberra teyzene aç" dedi.

Süleyman fermuarını açınca Müberra sikini çıkardı, eliyle kavramasıyla birlikte Süleyman fışkırmaya başladı. Müberra'nın ağzına, yüzüne, başörtüsüne fışkırdı. Moldovyalı hizmetçi elinde bir peçeteyle yaklaşınca Raziye hizmetçinin elinden peçeteyi aldı, oğlunun sikini silmeye başladı. Bir eliyle oğlunun sikini silerken öbür eliyle kendi başörtüsünü çözmeye, çıkarmaya başladı. Simsiyah uzun saçları vardı.

Müberra da başörtüsünü çıkardı. Raziye uzanıp Müberra'nın yüzünü öpmeye, dudaklarını dudaklarına sürtmeye başladı. Süleyman tekrar sertleşti. Müberra ile Raziye Süleyman'ın sikini birlikte okşamaya başladılar. Raziye arkadaşının çenesindeki, göz kapaklarındaki oğlunun belini yalıyordu.

Ben de eğildim, Süleyman'ın dudaklarına yumuldum. İnlemeye başladı. Alt dudağını dişlerimin arasına aldım, yavaş yavaş ısırmaya başladım. Süleyman birden sarsıldı. Döndüm baktım, annesi Süleyman'ın aletini ağzına almış emiyordu. Bu sefer Süleyman'ın boynuna uzandım, dişlerimi geçirdim, ısırmaya başladım. Müberra da elini gömleğinden içeri sokmuş, Süleyman'ın memesinin başını iki parmağının arasında sıkıyordu. Süleyman acayip sesler çıkararak tekrar boşalmaya başladı. Annesi, ağzını Süleyman'ın sikinden çekmedi, Süleyman fışkırttıkça annesi öğürdü, kusacak gibi oldu ama oğlunu bırakmadı, oğlunun belleri ağzından taştı, çenesine akarken bir öğürtü ile burnundan dışarı fışkırdı.

Raziye geriye doğru çekildi. Ağzı, çenesi, gözleri ve burun delikleri oğlunun beli ile dolmuştu.

"Oğlum benim, aslanım" dedi, ağlamaya başladı. Süleyman da ağlıyordu. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

Sesini kontrol edemiyordu. Bağırarak "Anne hep bunu istiyordum" dedi.

Raziye de hıçkırıklarının arasında "Ben de hep bunu istedim" dedi.

Biraz sakinleşince Raziye oğluna "Ne zamandan beri?" dedi.

Süleyman "Babamla halasının sikişmesini seyrettiğimden beri aklımdan çıkmıyorsun" dedi. "Evde kimse yok sanıyordum. Seneler önce. Uyuyordum, bir ses duydum, hırsız girdi sandım, mutfağa indim, babam mutfak tezgahına uzatmış, domaltmış, halasını sikiyordu. Halanın şalvarı ayaklarının dibinde idi, babam belden aşağı çıplaktı, halaya gömdü de gömdü, soktu çıkardı. Hala 'Enişten karını sikiyor, amını götünü sikiyor' diyordu. 'Sen de halana sok Rafet, göm Rafet' diyordu. 'Ananı siktiğin gibi halanı sik Rafet' diyordu. 'Ananın amı mı yumuşak halanın amı mı yumuşak Rafet' diyordu. 'Karın orospu oldu Rafet, enişten karını sikiyor Rafet' diyordu" dedi.

Raziye oğluna sarıldı.

..............................................

(Altı ay sonra Süleyman anlatıyor)

Sevil'in kaynanasının evinde annemle olanlar her ikimizi de rahatlattı. Birbirimize daha da yakınlaştık. Hemen her gün birlikte olmaya başladık.

Annem babamın halasıyla olan ilişkisinden haberdar değilmiş. Benden öğrendi. Babama epey eziyet etti. Babamın çamaşırlarını torbaya koyup, eline verdiği, "götür, orospu halan yıkasın" dediği olmuş. Yemek yapmadığı zamanlar olmuş. Eniştenin garsoniyerine gidip bir hafta on gün eve uğramadığı olmuş. Babam sesini çıkarmamış.

Annem eniştemi bıraktı. Annem eniştemi Makbule abla ile tanıştırdı. Eniştem Makbule abla ile birlikte olmaya başladı. Enişteme karısının babamla ilişkisini hiç söylemedik. Annem babama halayı sikmeyi yasakladı. O işi ben üstüme aldım. Ayda bir iki kez, eniştem seyahatte iken büyük halaya gidiyorum. Hala yetmişini geçkin ama annem hariç çoğu kadını beşe katlar. Çıta gibi ipince. Kapıdan girer girmez önümde çömeliyor. Ağzına alıyor. Sikimi patlatıyor. Sonra şalvarını sıyırıyor, domalıyor, 'koy halanın amına' diyor. Ortalığı inim inim inletiyor. Bazen sabaha kadar sikişiyoruz. Her yerimi yalıyor, emiyor, ısırıyor. 'Eskiden babanı ısırırken takma dişlerim çıkıverirdi, çok utanırdım, enişten benim ağzıma lazerli diş taktırdı, şimdi ısırdım mı koparırım' diyor. 'Sen babandan iyisin' diyor. Bazen 'ananın amını sikmeye utanmıyor musun' diyor, bazen de 'ananın amına koyduğun gibi geçir halana, acıma, sok yavrum' diyor.

Halam annemin sikişini çok merak ediyor. 'Bizi birlikte yap' diyor. 'Benden çık annene sok, annenden çık beni sik' dedi. Anneme bahsettiğimde 'yok artık, daha neler, annem yaşında kadın, ben utanırım' dedi.

Karım bir şeylerden şüpheleniyor ama bana hiçbir şeyden bahsetmedi. Annem benim vücudumda iz bırakacak şeyler yapmıyor ama büyük halaya laf anlatmak mümkün değil. Kollarımda, bacaklarımda, boynumda diş izleri ile eve gittiğim oluyor. Karım hiç sesini çıkarmıyor. Annemle pek içli dışlı oldular. Aralarından su sızmıyor. Annem karımla birlikte kuaför Mücella'ya gidiyor. Her hafta en az bir kere saç yaptırmaya birlikte gidiyorlar.

sevilenn
sevilenn
26 Followers
Please rate this story
The author would appreciate your feedback.
  • COMMENTS
Anonymous
Our Comments Policy is available in the Lit FAQ
Post as:
Anonymous
Share this Story

READ MORE OF THIS SERIES