Raziyenin Kucuk Kizlari

Müberra:

Raziye ile hemşire kolejinden beri arkadaşız. İkimiz de çok mutaassıp ailelerden geliyoruz. Koleje ilk başladığımızda, birbirine yakın köylerden olduğumuz anlaşılınca yatakhanede bizi aynı odaya koydular. Raziye beş vakit namazını bildim bileli hiç aksatmadı. Ben namaz kılmazdım, hala da ilgim yoktur.

Raziye hep kapalı kaldı. Ben hiç kapanmadım. İkimiz çok iyi arkadaş olduk. Aynı hastanede göreve başladık. Ben kurs gördüm, anestezi teknisyeni oldum. Raziye hep düz hemşire kaldı.

Raziye Rafet ile evlendi. Rafet muhasebecidir. Ben Mustafa ile evlendim. Mustafa elektrikçidir. Çocuğumuz olmadı. Raziye'nin bir oğlu var.

Raziye evlendiğinde bakire idi. Ben değildim. Evlenene kadar pek çok sevgilim olmuştu. Evlendikten sonra ikimiz de kocalarımıza bağlı olduk. Raziye evlenir evlenmez istifa etti, eve kapandı. Ben mesleğime devam ettim.

Raziye'nin anlattıklarına göre kocası Rafet'in çok iri bir siki varmış. Durmadan kızı sikermiş. Raziye'yi sakso çekmeye alıştırmış. Anlattığına göre günde en az bir kere Raziye'nin boğazına boşalırmış. Bir keresinde bana videosunu seyrettirdi. Hakikaten Rafet'in aleti muhteşemdi. Kızın boğazına yerleşti, hafif hafif öne arkaya hareket etti, kalçalarının kasılmasından Raziye'nin boğazına boşaldığını anladım. Ben çok kez denedim, bu işi yapamadım. Mustafa da rahatsız oluyordu. Hoşlanmadı.

Mustafa götçü. Evlenir evlenmez beni arkadan yapmaya başladı. Alıştım. Mustafa'nın anlattığına göre, ustasını dükkânda sikermiş. Alışkanlığı oradan kalmış. Tahminime göre bu huyunu devam ettiriyor. Evlendiğimizden beri çok defa Suud'da uzun yıllar çalıştı, bana çok para gönderdi. Hastanede cipi olan tek hemşire benim.

Öyle sanıyorum ki Mustafa'da götverenlik de var. Arka deliğini parmaklamamdan çok hoşlanıyor. Bir keresinde bu konu açıldığında "bu iş tek taraflı olmaz, ısrar edersen iş cinayete kadar varır" dedi.

Raziye evde çok seksi kıyafetlerle dolaşmaya alışıktır. Evlendikten sonra bu kıyafetleri giymeye başladı. Rafet'in halası Raziye'yi bu kıyafetlere alıştırdı. Gündelikçi bir terzileri var, bütün kıyafetler onun ve Rafet'in halasının icatlarıdır.

Gündelikçi terzi Semiha aynı zamanda Rafet'in halasının metresidir. Ayda iki kere Raziye'nin evinde dikiş günleri olur. Hala ile Semiha sevişirler. Bizden çekinmezler. Seyredilmek, ilişkilerinin bilinmesi hoşlarına gider.

Semiha'nın yanında her zaman küçük kız çocuğu bir çırağı olur. Her sene bu çırağını değiştirir. Yılbaşı oldu mu yeni çırak gelir. Yetiştirme yurtlarında tanıdıkları varmış, onların arasından seçerek alırmış. Yetiştirip satarmış. Bir yılda terzi olunamayacağına göre bu kızları başka özellikleri dolayısıyla sattığı belli. Semiha tıpkı Raziye gibi kapalıdır. Hiç evlenmemiş. Annesi ve teyzesi ile birlikte oturuyor. Kızları da kapalı gezerler. Evde Raziye gibi yarı çıplak dolaşırlar.

Dikiş günleri bu küçük kızlar hala ile Semiha'nın aşk oyunlarına katılırlar.

RAZİYE:

Evlendikten sonra seks ile tanıştım diyebilirim. Rafet sayesinde çok ustalaştım. Her türlü aşk oyununu öğrendim. Rafet beni her bakımdan açtı. Gündelikçi terzi Semiha da beni küçük kızlara alıştırdı.

Hepsi çok güzeller.

Dikiş günleri Rafet Süleyman'ı yanında işyerine götürür. Semiha ile çırağı sabah saat sekiz buçuk gibi gelirler. Soyunup ev kıyafetlerini giyerler. Birlikte yarı çıplak kahvaltı ederiz. Sonra dikiş işine birlikte başlarız. Öğleden sonra saat üç gibi işi bırakırız. O saatte hala gelir. Genellikle birlikte duş alırlar. Sonra sıra ile küçük kız ile sevişirler. Yaz sonu, seviştikten sonra kıza göt tıkacı takmaya başlarlar. Bu küçük kız, Semiha'nın çırağı, yıl sonuna doğru arka deliği ile sevişmekte usta olur. Arka deliklerinden zevk almaya başlarlar. Arkalarını temiz tutmayı öğrenirler.

Semiha her yıl sonuna doğru bu kızları evlendirir. Genellikle zengin adamlara verir. Duyduğuma göre çok para alıyormuş. Kızları hemen daima eve dikişe gittiği evlere veriyor. Kimi kadınlar kızları oğlu için, kimisi kocasına, bazısı da kendisi için alırlarmış.

Yazlığa gittiğimizin ertesi sen, Semiha bir gün bana "Senin delikanlı oğlun varmış, birini sana ayırayım mı?" diye sordu.

"Yok, Süleyman benim olacak" dedim. Bu konuşma olduğunda Rafet'in halası yanımızda idi.

"Yazlığa gitmenin faydası olmuş, Alman karılar seni uyandırmış" dedi. Yazlıkta neler olduğunu hiç anlatmamıştım. Orada yaşananları bilmesi olanaksızdı. Yine de uyanamadım. Şimdi, bu konuşmadan yıllar sonra biliyorum ama uzun senelerimi boşa harcadığımı yeni anlıyorum.

Ben o yazlığa ilk kez eşim Rafet ile gittiğimizi sanıyordum. Rafet ile halasının yıllarca o sitede yaz aylarında yaşadıklarını hiç bilmiyordum. Hans'la, Dietrich ile tanıştım ama bunların halanın sevgilileri olduklarını bana anlatan olmamıştı.

Rafet'le evlendikten sonra, Süleyman ana okuluna başlamadan, evliliğimin daha ilk yıllarında eniştenin metresi oldum. Seyrek de olsa, ara sıra eniştenin arkadaşlarının, müşterilerinin orospusu da oldum. Zaman zaman enişte beni tanıdıklarına siktirirdi. Rafet'in bu olanları bildiğini, onay vermek bir yana, benim bu seksiliğimden çok mutlu olduğunu da biliyordum. Ama Rafet'in annesi yaşındaki halasıyla yıllardır sikiştiğini bilmiyordum, aklımın ucundan da geçirmiyordum.

Yaşım ilerledikçe seks yaşantım zenginleşti, vücudum yuvarlaklaştı. Enişteyle katıldığımız gezilerde, günde birkaç erkekle, birkaç kadınla sevişir oldum. Bazen birden fazla erkeğin metresi olduğum da oldu. Enişte ile katıldığımız guruplarda bazen kadınlarla seviştiğim oldu ama halanın ve terzi Semiha'nın yaptıklarını hiçbir zaman yapmadım, küçük kızlarla sikişmedim. Yazlıkta da Alman kadınların yaptıklarını yapmadım, küçük oğlan çocukları ile birlikte olmadım.

Şimdi bunlar geride kaldı. Artık Süleyman benim tek sevgilim. Eniştenin metresi olmaktan da kurtuldum. Kocamla ve sevgilim Süleyman'la çok mutluyum.

Rafet:

Halamın küçük kızlara düşkünlüğünü biliyorum. Yazlıkta halam küçük kızlara hediyeler alır, para verir, eve çağırırdı. Onları tek tek severdi. Kucağına alır, öper, parmaklarıyla amcıklarını okşayarak o küçücük kızların belini getirirdi.

Terzi Semiha'nın kızlarını hiç görmedim ama hem halamdan hem de karımdan, onların anlattıklarından öğrendim. Kanımca, halam ve terzisinin bu kızlara hizmeti çok büyüktür. Kızları zengin ailelere yerleştirdiler. Kötü yola düşmekten korudular.

Yıllar ilerledikçe Raziye'nin görünüşü de seks anlayışı da çok değişti. Açıldı. O açıldıkça ben mutlu oldum. Özellikle eniştemin arkadaşlarıyla katıldığı gezilerden fotoğraf ve videolar getirmeye başladı. O filmleri birlikte izleyip sonra da sikişirdik. Karım bütün o gurubun içinde bir numara olmuştu. Herkes Raziye ile birlikte olmak istiyordu.

Süleyman büyüdükçe annesine bakışları değişti. Onun yanında hiç açık vermediğimizi, bu yaşantımıza ait hiçbir bilgi edinmesine olanak vermediğimizi sanıyorduk. Yanılmış olmalıyız. Bakışları, davranışları ve hepsinden önemlisi annesine baktıkça kabaran siki, bir şeylerin yanlış gittiğini gösteriyordu.

Eniştemle konuştum, gözlemlerimi aktardım. Süleyman liseye başladığı senenin yazından itibaren Süleyman'ı "açmaya", bu amaçla Süleyman'ı yazlığa götürmeye karar verdik. Yazlıkta da Raziye'nin tesettürlü olamayacağına, onun da yazlıkta açılması gerektiğine karar verdik. Bunları ikimiz konuştuk ve birlikte karar verdik. Halamı işe karıştırmadık. Halam, o Almancı yazlığına artık gidemeyecekti ve bundan hiç hoşlanmadı.

Eniştem o yaz Karadeniz kıyısında bir yayladan ev aldı. Halamı oraya terzi Semiha'dan kiralanan iki kızla yolladık. Halamın sesi kesildi, mutlu oldu. Ben de o yaz sık sık o yayla evine gidip geldim. Halam daha da memnun oldu.

Halamın yaşı ilerledikçe seksi azalmadı, arttı. Eniştem bir taraftan, ben öte taraftan ne kadar uğraşsak da halama yetmiyorduk. Bu küçük kızlar ilaç gibi oldu. Bir yaz boyunca yaşlı halamı yoğurdular, emdiler, yalayıp yuttular. Yılbaşına doğru bu kızları çok iyi bir fiyata arkadaşlarına sattı. Halamın anlattığına göre kızların arkadan ilişki yetenekleri bu kızları alan kadınların kocalarını çok memnun etmiş. Kızlar evin hanımı ile olduğu kadar evin erkeği ile de sikişir olmuşlar. Bazen evin hanımının kızları veya gelinleri de bu ilişkilere katılırlarmış. Bu kızlar sayesinde kendi kızını veya gelinini siken adamlar ortaya çıkıvermiş. Halam bu tür adamlara çok kızardı. "Görmemiş cahiller var" derdi. "Bunlar insan değil hayvan" derdi. "Küçücük kızların götünü sikmeyi marifet sanan geri zekalılar" derdi.

Liseyi bitirdiği sene Süleyman'ı evlendirdik. Gelinimiz terzi Semiha'nın zengin bir aileye evlatlık verdiği kızlardan biri idi. Kızı nüfuslarına geçirmişler ve çok zenginler.

O sene Raziye Süleyman ile sikişmeye başladı. Saatlerce birlikte oldukları günler oluyordu. Birbirlerine âşık oldular. Raziye oğlu ile sikişmelerini düzenli olarak videoya kaydediyor, bana getiriyordu. Filmi seyrediyor sonra deliler gibi sikişiyorduk. Raziye'nin Süleyman'ın beli ile dolu amcığını sikme alışkanlığı edindim.

Raziye eniştem ve arkadaşları ile sikişmeyi bıraktı. Raziye bana halamı artık rahat bırakmamı, yaşlı halamı sikmemin çok yanlış ve bir tür sapıklık olduğunu söyledi. Halam ile ilişkimi sürdürdüğümü duyar veya görürse beni evden kovacağını, dediklerini yaparsam hiçbir problem yaşanmayacağını, Süleyman ve benimle sikişmeye devam edeceğini tane tane anlattı.

Enişteme yeni bir metres bulduk. Tapu dairesinden emekli olmuş bir hanım. Kapalı. Adı Makbule. Enişteme "ben oğlumu seviyorum, oğlum da beni seviyor, buna bir itirazın olacak ise ben senin yanına hiç gelmeyim" demiş. Eniştem bunun bir sorun olmadığını söylemiş.

Halam Süleyman'ın karısını koruması altına aldı. Her yere birlikte gidiyorlar. Umreye gittiler. Bu kış Brezilya'ya, baharda Amerika'ya gittiler. Yazın yayla evinde birlikte kalacaklarını söylüyorlar.

Müberra

Raziye gençliğinde sıska, sopa gibi bir kızdı. Yaşı ilerledikçe dolgunlaştı. Çok güzelleşti. Rafet ile evlilikleri de onu seks yönünden açtı. Her ortamda seks kokan bir kadın oldu. Eniştesinin sekse meraklı olması da Raziye'ye çok geniş bir çevre sağladı. Anlattıkları inanılır gibi değildi.

"Eniştem telefon etti, Çinliler gelmiş, gitmem gerekiyormuş. Yemeğin altını kapattım, jartiyerli çoraplarımın üstüne pardösümü giydim, başörtümü taktım, pencereye gittim. Şoför geldi, beni aldı geniş bahçeli bir villaya götürdü. Kapıyı genç bir hizmetçi kız açtı, elimden tuttu, beni salona götürdü. Eniştemin yanında yaşlı bir Çinli vardı. Hiç konuşmadan hizmetçi kız gözlerimi bağladı, beni koltuğa oturtmadan pardösümün önünü açtı. Çıplaktım. Pardösümü çıkarmadan, başörtümü açmadan beni öylece koltuğa oturttu. Bacaklarımı iki yana açtılar, Çinli olduğunu sandığım adam üstüme geldi, eliyle amcığımı okşadı, eğildi amımı yalamaya başladı. Bu sırada genç hizmetçi kız beni dudaklarımdan öpmeye başladı. Çinli adam sikini amıma yerleştirdi, girip çıkmaya başladı. Hizmetçi kız meme başlarımı sıkmaya başladı. İnleyerek geldim. Gözümü açtılar, yine hiç konuşmadan hizmetçi kız elimden tuttu, beni kaldırdı, salonun yanında bir tuvalete götürdü, yüksek bir tabureye oturttu, yere çömeldi, emerek amcığımı temizledi, tekrar elimden tutarak beni kapıya götürdü, şoföre teslim etti. Eve geldim, soyundum, yemeğin altını yaktım. Tencere soğumamıştı."

"Gözlerini niye bağladılar acaba?" diye sordum.

"Rafet de oradaymış. Eve gelince anlattı. Çinliye, 'bak, biz sizi o kadar önemsiyoruz ki, müdürümüzün karısını sana siktiriyoruz' demek için böyle yapmışlar. Ben görmeyeyim diye gözlerimi bağlamışlar."

"Süleyman'ın karısı ne yapıyor, bu işlere katılıyor mu?"

"Yok, o şimdilik halanın metresi oldu. Erkeklerle pek işi yok. Biraz sana benziyor, Süleyman'a arkadan yaptırıyor."

"Süleyman sana geldiğinde çok memnun kalıyordur."

"Hem de nasıl. Bazen hafta sonu beni evlerine götürüyor. Karısı Mehtap eniştelere, halanın yanına gidiyor. Süleyman'la gün boyu sikiştiğimiz oluyor."

"Kuaför Mücella'ya gidiyor musun, seni arıyor mu?"

"Geçen gün aradı. Sevil'in kaynanası bizi soruyormuş. 'Neredeler, ne yapıyorlar' demiş."

"Bir gün gidelim, o hamamı göremedik, Hakan'la da tanışmadık. Bir gitsek mi?"

"Bir gün Mehtap'ı da alalım gidelim, kaynana ile Mehtap, ikisi bir arada çok güzel olur bence."