Sevgili Barbro Ch. 04

- "Gevşet gevşet..." diyordu herif, sikini bastırırken, "Gevşet gotünü orospu... Gevşet de sokabileyim..."

Donmuş bir halde, gözlerimi bir an bile ayırmadan seyrediyordum onları. Birden tüm vücudu sarsıldı karımın. Hem de inanılmaz bir şiddetle.

- "Ohhhh soktu..." diye inledi, "Ahhhh soktu sevgilim... Ahhhh götüme soktu sevgilim... Ohhhhh canımı acıtıyor... Ohhhh çok güzel acıtıyor canımı... Immmnnnnhhhh..."

- "Dur lan dur..." dedi herif de, "Daha anca kafasını soktum... O bilem yetti değel mi..? Amma sıktın yarrağımı ha... Koparacan mı ne..? Gevşet de, hepsini sokayım... Hepsini sokayım da o zaman gör sen zevki..."

Öyle bir bastırıyordu ki, Barbro'nun vücudunun sakinleşmesini, sikini bir mengene gibi sıkan o küçücük göt deliğinin gerçekten biraz gevşemesini beklemeye niyeti olmadığı belliydi. Tek düşündüğünün kendi zevki olduğu, açıkça ortadaydı. Kelimenin tam anlamıyla kullanıyordu karımı. Onu, yalnızca bir delik olarak kullanıyordu. Bunun farkına varmak, yalnızca sikimin değil, beynimin de zonklamasına neden olmaya başlamıştı. Bir taraftan da, Barbro'nun ne kadar zevk aldığını görebiliyordum. Bu da inanılır gibi değildi. Akol almaz büyüklükte, eşek yarağı benzeri bir sik, götünün küçük deliğe, zorlaya zorlaya, adeta yırtarcasına giriyor ve o da bundan inanılmaz bir zevk alıyordu. İnlemeleri, çığlık düzeyine ulaşmıştı. Onu çok iyi tanıdığım için, bunların acı değil zevk çığlıkları olduğunu farkediyordum. Hiç durmadan, peşpeşe belini getiriyordu yine. Zevk dalgalarının biri bitmeden öbürü geliyordu.

- "Ohhhh şimdi yedin yarrağı işte..." dedi herif, sonunda dibine kadar geçirmeyi başardığında, "Şimdi yedin yarrağımı... Köküne kadar soktum gotüne... Köküne kadar soktum orospu... Ohhhhh çok darmış gotün..."

Sonra sikmeye başladı karımı. Bir anda ve hızla. O eşek yarağına benzeyen sikini, karımın küçük götüne sokuyor, çıkarıyor, sokuyor, çıkarıyordu. İnanılmaz çarpıcı, inanılmaz güzel ve inanılmaz tahrik edici bir manzarava vardı gözlerimin önünde. Sevgili karım, gerçekten ayıya benzeyen bir herif tarafından götünden sikiliyordu. Hem de ne biçim sikiliyordu. Onu bu ayıya ben satmıştım. Siksin diye. O da sikiyordu işte.

Barbro yatağın üstünde çırpınıyordu sanki. Vücudu kıvranıyor, ayının altında adeta dansediyordu. Kendini kelimenin tam anlamıyla kaptırmıştı.

- "Ahhhh mahvetti beni sevgilim..." diye inlediğini duydum, "Hiç böyle sikilmemiştim biliyor musun..? Hiç böyle sikilmemiştim... Parçaladı beni... Ohhhh parçaladı beni... Bir bilsen ne kadar çok ve ne kadar güzel acıyor canım... Ohhhhh çok güzel sevgilim.... Ohhhhh çok güzel... Çok güzellll... Ahhhh... Ohhhhh... Immnnnhhhh... Ohhhhh... Immmnnnhhh..."

- "Ne gotmüş be..?" diyordu herif de, "Ne kadar gözel gotmüş... Ohhhh yarrağıma çok yakıştı... Böyle gote can kurban..."

Bir taraftan da pompalamayı, o kocaman sikini karımın küçücük götüne sokup çıkarmayı sürdürüyordu. Kendimi tutamadım ve belim gelmeye başladı. Yine gözlerim kararıyordu.

Bir süre sonra, kendimi, yeniden onları seyredebilecek topladığımda, değişen hiç bir şey olmadığını gördüm. Hala sikiyordu herif. Karımın o küçücük götünü hala sikiyordu. O kocaman sik, hala ve bir piston gibi hızla, girip çıkıyordu. Daha önce iki kere belinin getirmiş olmanın verdiği dayanıklılıkla, acımasızca sikiyordu karımın götünü. Manzara, inmeye başlayan sikimin, yeniden kazık gibi sertleşmesine neden oldu.

Barbro'nun yüzü bana dönüktü ve onun, neredeyse kendinden geçmiş olduğunu görebiliyordum. Vücudu kimi zaman, küçük titremeler ve sarsılmalar dışında tümüyle duruluyor, kimi zaman da müthiş hareketlenip, adamın altında, tıpkı bir dansözünkine benzeyen hareketler yapıyordu. Onun bu kadar güzel sikişmesi beni o kadar mutlu ediyordu ki, anlatacak kelime bulmakta zorlanıyordum. Müthiş bir kadındı karım. Müthiş bir dişi. Sike, sikilmeye doymayan bir afetti. Ve bu beni zevkten uçuruyordu. Onu sikmeye de doyamıyordum, sikilirken seyretmeye de. Aramızda sanki görünmez tellerden oluşmuş bir bağlantı var gibiydi. Bu teller, onun aldığı zevki bir anda bana da iletiyor, onun sikilirkenki duygularını beynime aktarıyordu.

Kendimi öyle bir kaptırmıştım ki, herif homurdanmaya başladığında, neredeyse yerimden sıçradım.

- "Oh oh oh..." diyordu, "Lan bitirdin beni orospu... Bitirdin beni... Belim geliyo yine... Ohhh getiriyom... Ohhhhh..."

Şimdi sikini karımın götüne, köküne kadar geçirmişti. Kıçının kıllı yanakları açılıp kapanıyordu. Tanrım, bellerini fışkırtıyordu yine. O kalın, kıvamlı, beyaz erkeklik sıvısı, karımın küçücük götünün içinde fışkırıyordu. Bu Barbro'nun da iyice çıldırmasına neden olmuştu doğal olarak. Herifin onu altında zaptetmek için zorlandığını görebiliyordum. Tiz çığlıklar atıyordu.

Sonra yığılıp kaldılar.