Sevgilim Ayşe 04 - Ev Sahibimin Oğlu

Hikayelerimi ilk defa okuyanlar için ön bilgi olarak sevgilim Ayşe ve kendim hakkında bilgi vereyim. Sevgilim Ayşe 24 yaşında, sarışın ela gözlü 1.70 boylarında vücudu neredeyse 90 60 90 ölçülerde, yüzü de çok kibar çok güzeldir. Sevgilim diye demiyorum genel olarak çok hoş ve tatlı bir kızdır. Bende Tuna, 27 yaşında 1.80 boyunda esmer kahverengi gözlü normal kalıplı biriyim.

Bir cuma günü hafif hasta olmuş evde dinleniyordum, müdürle konuşup gelemeyeceğimi anlattım, oda bütün hafta çalıştığım sunumu bitirmem şartıyla geleme gerek olmadığını evden çalışabileceğimi söyledi, onaylaşınca telefonu kapattık. Saat 2 gibi kapı çaldı, ev sahibimin oğlu Murat gelmişti. Murat 15'inde liseye yeni başlamış, zayıf çelimsiz diye tanımlanabilecek esmer 1.60 boylarında bir çocuktu. Hafif şımarık olmasına rağmen genelde iyi anlaşırdık. O gün her zaman olduğu gibi canı sıkılmış benimle playstation oynamaya gelmişti.

Çok keyfim yoktu ama zaman geçer diye teklifini geri çevirmedim, salona geçtik. Evim 2+1 boyutunda, salonda girişte bir 3'lü koltuk, önünde televizyon arkasında yemek masasıyla sandalyeler var, klasik bir salon yani. Koltuğa yerleşip oyuna başladık, oyun oynarken 1 saat gibi geçmiş kendi kendimize bir turnuva bitirip ikincisine başlamışken kapı tekrar çaldı.

Oyunu durdurup kapıyı açtım, karşımda sevgilim Ayşe'yi görünce çok şaşırdım, daha az önce telefonda mesajlaşıyorduk. Bana sürpriz yapmıştı çok mutlu oldum, her zamanki gibi çok güzeldi.

Yeşil omuzdan askılı V yaka fırfırlı mini elbisesi, altında topuklu sandaletleri vardı. Elbisesi dizlerinin yaklaşık 1 karış üstünde bitip ve sütun gibi bacaklarını çok güzel gösterirken dekoltesinde bordo sütyeninin kenarından beliren dolgun memelerinin çatalı çok iştah kabartıcı gösteriyordu. Sevgilimi iyice süzüp gözlerimi ondan alamazken Ayşe birden boynuma sarılıp, Süprizz.. dedi ve beni öptü. Kavuşmamız bitince sevgilimi içeri davet ettim Murat'la tanıştırdım. Ayşe, Siz oyununuzu bitirin bende zaten bir şeye bakacaktım dedi ve çaprazdaki koltuğa oturdu. Bizde Murat'la oyuna devam etmeye başladık, 1-2 saate annesi gelirde kurtulurum, sonrada sevgilimle baş başa kalırız diye düşünüp, Ayşe'ye yapacaklarımın hayalini kurmaya başladım.

15-20 dakika sonra Ayşe, Sevgilim priz neredeydi telefonumu şarja takayım dedi; Bende, sağ arka köşende olması lazım sevgilim diye prizin yerini tarif ettim. Benim tarif etmemle Ayşe koltuğun sağ tarafına doğru eğilmeye başladı, her sallandığında sol bacağı koltuktan biraz daha havalanıyor ve elbisesinin altından bacakları neredeyse kalçasına kadar açılıyordu. Bu manzarayı tek fark eden ben olsam aslında problem yoktu, ama Murat sevgilimin saniye saniye daha fazla açılan elbisesini adeta benden bile dikkatli izliyordu.

Tam yardımcı olmayı teklif edecekken Ayşe doğrulup, Off.. olmadı bir türlü dedi ve bu sefer sağ dizini koltuğa koyup destek alarak birden iyice sağına doğru koltuktan aşağı eğildi, bu yaptığı beni de Murat'ı da şoka uğratmıştı

çünkü az önce belli belirsiz elbisesinin eteği açılıp bacağını baldırına kadar bize gösterirken şimdi baldırlarından bordo tangasının kalçasının ortasındaki kumaşına kadar tüm kalçası gözümüzün önünde belirmişti.

Resmen başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü, çok baştan çıkarıcı gözüküyordu ama Murat'da görüyordu hatta kitlenmişti. Biraz bozuldum ama ergenlik halini anlayabiliyordum o yüzden onu kırmadan dikkatini bu tarafa çekmek için sesimi

yükselterek sanki Ayşe'nin verdiği frikiği fark etmemiş gibi, şimdi sana gününü göstericem Murat dedim ve oyunda kombo üzerine kombo yaparak onun karakterini baya zora sokunca, Murat gözlerini zorla Ayşe'nin açılmış

elbisesinden koparıp panikle tekrar oyuna döndü.

Ayşe sonunda şarj aletini fişi takıp oturunca rahatlamıştım ama tehlike tam anlamıyla geçmiş değildi. Çünkü oturduğu pozisyonda hala çok çekici gözüküyordu ve Murat'la benim dikkatimiz sürekli dağılıyordu.

1 saat kadar sonra oyunu bitirip, artık Murat'ı sonunda postalamıştım. Sevgilimle baş başa kalınca onu kucağıma aldığım gibi salondaki koltuğa doğru ilerlemeye başladım, yolda öpüşürken sutyeninin kopçasını açmıştım bile.

Ayşe'yi sırt üstü üçlü koltuğa yatırıp öpmeye başladım, askısını sıyırıp sutyenini çıkarttım ve pamuk gibi memelerini ağzıma alıp öpüp okşayarak sevmeye başladım. Daha sonra ellerim bacaklarından kalçasına ovarak geldi, tangasının lastiğinden çekerek çıkarmasını sağladım. Şimdi sevgilim yeşil mini elbisesi altında çıplaktı, bacaklarını iki yana açıp pürüzsüz amcığını öpmeye başladım, az sonra amcığını ovarken dilimi içeri sokarak yalamaya başlamıştım, Ayşe aldığı zevkten Immh.. şeklinde inlemeye başlamıştı. Çok güzel gidiyorduk, 2-3 dakika sonra artık sevgilimin kıvama geldiği ve ön sevişmemizin çok başarılı olduğunu düşünüp bende artık t-shirtümü çıkarıp attım.

Kemerimi tam çözmüştüm kapı çaldı. ilk başta duymamazlıktan gelince ikinci kez çaldı, Offf.. kim bu münasebetsiz diye sesli söylendim sonra ayağa kalktım. Ayşe'ye dönüp, Sevgilim hemen geliyorum dedim, bacakları hala açık, amcığının dudakları parıl parıl bir şekilde, her halinden belli olan azgınlığı anlaşılır bir şekilde, Hadi artık

çabuk gel seni hemen içimde istiyorum dedi.

Başımda şimşekler çakmıştı, hemen t-shirtümü giyip kim geldiyse postalamak için kapıya gittim açtım. Gelen Murat'tı, selam deyip kapıda beklemeden pat diye içeri girip salona yönelince sevgilimin durumu aklıma geldi ve panikle onu kolundan tutup, Hayırdır Murat nereye? Dedim; Oda, Murat abi babam İngilizce ödevimi yapamadı, sen bana yaptırırsın dimi? O öyle söyledi sen anlarmışsın; Bende geçiştirmek için, Ben anlamam hem işim var dedim;

Oda, O zaman Ayşe abla yapar diye tekrar salona yöneldi ve ben tutamadan içeri girdi. Bende hemen arkasından salona girince biraz rahatladım. Ayşe toparlanmış dizlerini kırmış bir şekilde koltuğun üzerinde oturuyor ama bana kızgın bir şekilde bakıyordu, "Benim suçum değil" tarzında omuz silktim. Bu sırada Murat ders çalıştırması için Ayşe'yi ikna etmeye çalışıyordu, bende yaklaşınca koltuğun altından bordo bir kumaş dikkatimi çekti, az önce sevgilimin tangasıyla sutyenini koyduğum yere yakındı, acaba? Diye düşünüp sevgilime dikkatli bakınca durumun farkına vardım. Ayşe panikle toparlanabilmişti, ama çamaşırlarını giymeye fırsat bulamamıştı. Tangasıyla sutyeni koltuğun altındaydı.

Sevgilim hala elbisesi altında çıplaktı!

Bana iyice ateş basmıştı, Murat hala Ayşe'yi ikna etmeye çalışıyordu, Ayşe, Bende anlamam bilmem ki dese de yeterli gelmiyordu. En sonunda, tamam bakalım ama bilmiyorum yani dedi. Murat çok sevinmişti, Sana güveniyorum Ayşe abla dedi ve kızı elinden tutup kaldırdı koltuğun arkasındaki masaya yöneltti. Benim de gerçekten iş yapmam lazımdı.

Murat'ı postalamaya çalışırken akıma gelmişti, üçümüzde masaya oturduk. Ayşe, Murat'ın ödevini inceliyordu, bende sunuma bakıyordum, son derlemeleri kalmıştı. Arada Murat'ın gözlerinin sevgilimin dekoltesine kaymasını yakalıyordum, artık içinde sütyen olmadığından Ayşe eliyle dikkatli bir şekilde yakasını tutup olası bir açılmaya engel olmak niyetindeydi. O yüzden Murat'a çok malzeme çıkmıyordu. Zaten sadece ders konuşuyorlardı. Az sonra Ayşe bir okuma parçasına odaklanmışken Murat kalemini düşürüp almak için masanın altına eğildi, 10 saniyeden fazla çıkmayınca merak ettim. Biraz geri gelip ne yapıyor diye baktığımda şok oldum. Ayşe okuduğunu anlamaya odaklandığı için bacaklarının biraz aralandığının farkında değildi, ama Murat masanın altına Ayşe'nin bacaklarının arasına kitlenmişti.

Eminim hayatında ilk defa bir kızın çıplak amcığını görüyordu, ama bu kız benim sevgilim olmasa daha mutlu olurdum. Kendine gelmesi için bilgisayara odaklanmış gibi yaparak, Murat neredesin bulamadın mı kalemi dedim? Ben seslenince Ayşe irkilmişti, oda merak edip geri gelerek masanın altına bakınca sanırım Murat'ı kendisini röntgenlerken yakaladı ve hemen bacak bacak üstüne attı. Ama bir şey demedi, ardından Murat'ta, Şimdi buldum Tuna abi diyip kalemi göstererek masanın altından çıkmıştı. Tekrar aynı şekilde onlar ders, ben iş yapmaya devam

ederken benim işim bitti, mail olarak sunumu attım, Benim işim bitti dedim. Ayşe'de, Sevgilim o zaman bilgisayarı ben alabilir miyim? Bazı kelimelerin tercümesine bakmam lazım, hatta belki cevapları da olabilir internette, bu

sorular çok zor dedi; Tamam dedim ve laptopu Ayşe'ye verdim, ne kadar çabuk biterse Murat o kadar çabuk gider diye düşünüyordum.

Masadan kalkıp koltuğa geçtim, televizyonu açtım. Bir 15-20 dakika sonra en onunda Murat'ın ödevi bitmişti. Çok mutlu bir şekilde teşekkür için ne yapabileceğini sorunca, Ayşe bir şey yapması gerekmediğini söyledi. Murat

ısrar edince, Ayşe abla en azından boynun çok ağrıyor gibi onu ovabilirim, ablam çok güzel masaj yaptığımı söyler dedi; Ayşe masajı çok severdi, Murat'tan başka şekilde kurtulamayacağını anlayınca onunda işine geldi kabul etti.

Ben olanlar karşısında şaşkınlık üzerine şaşkınlık yaşıyordum, sevgilim mini elbisesi altında çıplak olmasına rağmen, Murat'tan yanında ben varken hiç çekinmiyordu. Muhtemelen benim gibi oda onu çocuk gördüğü için ama Murat'ın önceki davranışları sayesinde ben biraz tedirgin olmayan başlamıştım.

Onlar masaja başladıktan 5-10 dakika gibi bir süre geçmişti.Arada bakıyordum ama sürekli bakamıyordum, meraktan içim içimi yerken aklıma laptopun uzaktan webcam erişim uygulaması geldi, dönüp baktığımda laptop hala Ayşe'nin tam önündeydi. Hemen telefonuma indirip giriş yaptıktan sonra istediğim görüşü yakalayabilmiştim. Ayşe'nin üst gövdesi ve arkasında ona oturur pozisyonda masaj yapan Murat yüksek çözünürlükte gözlerimin önündeydi. Başka bir erkeğe sevgilime boyun masajı bile olsa, her hangi bir masaj yaptırmak istemiyordum. Ama şartlar bu şekilde gelişince yapacak bir şey yoktu. En azından ev sahibimin oğlu tanıdık güvenilir biriydi, hemde bize kıyasla daha çocuktu.

Masada röntgenlemesini yakalamama rağmen hala onun zararsız olduğunu düşünüyordum. Ben bunları düşünürken Murat sevgilimin omuzunu ovmaya devam ediyordu, kızlar konusunda olmasa da masaj konusunda tecrübeli gibi gözüküyordu. Çünkü kızın omuzlarından boynuna ovarak yavaşça geldiğinde Ayşe'nin başı yukarıda gözleri aldığı zevkten kapanmış bir şekilde, yüzünden ne kadar rahatladığı anlaşılıyordu. Kendi kendime bu teknik neyse kesin bende öğrenmeliyim diye düşünürken Murat tekrar Ayşe'nin omuzlarını dolaşıp kollarına kadar indi ve tekrar çıktı. Bir daha aynı şekilde inerken Ayşe'nin kollarını biraz sıkıştırdı, isteyerek mi yaptı bilmiyorum ama bu sıkıştırmasıyla zaten V

yaka olan elbisesi öne doğru biraz potluk yaptı. Sevgilimin içinde sutyen olmadığı için eminim bu potlukta Murat Ayşe'nin memelerinin çıplak uçlarına kadar görmüştü. O an bu durumu durdurmaya niyetlendim ama Ayşe, gözleri kapalı hala çok zevk alıyor gibiydi, kıyamadım, zaten Murat'ta sadece masaj yapıyordu, biraz göz ziyafeti çekmesinin çokta kötü olmayabileceğini düşünerek kendimce durumu normalleştirmeye çalışıyordum ama içim içimi yiyordu.

Murat artık Ayşe'nin kollarını daha çok bastırarak elinden geldiğince potluğu arttırarak manzarasını güzelleştirmeye çalışıyordu. Biraz sonra bu omuz-kol masajı sırasında Ayşe'nin elbise askılarının omuzuna çok yakın olması dikkatimi çekti. Acaba amacı bu mu? diye düşünürken Murat bir sonraki hamlesinde askıların Ayşe'nin omuzundan koluna kadar düşmesini sağladı. Şimdi elbisesinin üst kısmını sadece sevgilimin dolgun memeleri tutuyordu, Ayşe durumun farkında değil miydi? gözleri hala kapalıydı. Murat bir iki kere daha aynı şekilde sevgilimin elbisesinde potluk yaptırarak Ayşe'nin dekoltesinden içeri adeta düştükten sonra, elleri bir sonraki turda Ayşe'nin omuzundan tekrar koluna geliyordu. Bu sefer daha yavaş ilerliyordu. Elleri en sonunda sevgilimin yeşil mini elbisesinin askılarına geldiğinde bu sefer üzerinden geçmek yerine askıları işaret ve baş parmaklarıyla yakalayıp, Ayşe'nin kolları yandan bastırırken kavradığı askıları usulca aşağı çekmeye başladı.

Yüksek çözünürlükte önümde olanlara gerçekten inanamıyordum, küçük gördüğüm ev sahibimin oğlu Murat neredeyse sevgilimi masaj ayağına soymaya niyetlenmişti.Ben uzun süredir koltuğa uzanmış olduğumdan sanırım uyuduğumu falan düşünüyordu, ama hiç korkmuyor muydu? Ergenlik hormonları bu kadar deli cesaretine yol açabilir miydi? Neredeyse kendinden 10 yaş büyük sevgilimden de mi çekinmiyordu?

Ben bu düşüncelere dalmışken askılar yavaş yavaş sevgilimin memelerinin hizasına kadar aşağı inmişti. Bu süreçte kızgınlıktan çok heyecanlandığımı fark etmiştim. Acaba sonuna kadar devam edecek cesareti var mıydı? Bir iki kere

daha Murat'ın elleri sevgilimin kollarından boynuna sonra tekrar kollarına itinayla inince, sanırım cesareti bu kadar diye düşünüp rahatlamıştım, ama bir yanım da hayal kırıklığına uğramıştı. Sonra elleri kızın kolunun meme hizasında askıları tekrar kavradı ve bu sefer sevgilimin kollarını yandan bastırırken oluşan potlukta askıları

yavaşça aşağı çekerek elbisenin üst kısmını sevgilimin memelerini tamamen açacak şekilde aşağı çekebilmişti.

Gördüklerime inanamıyordum, elbisesinin üst kısmı memesinin tam altına kadar düşmüşken Ayşe gözleri hala kapalı bir şekilde kendisini hala masaja vermişti. Dolgun pamuk gibi memelerinin açık, meme uçlarının sertleşmiş bir pozisyonda olduğunun farkına varmamasını anlayamıyordum. Bu sırada Murat bu cesur hamlesine Ayşe'nin bir tepki vermemesine oda şaşırmış gibi masaja devam ediyordu. Ama gözleri sevgilimin açıktaki dip diri memelerine kenetlenmişti. Daha dokunacak cesareti bulamamıştı, ama ben heyecandan taş gibi olmuş, şortumun üzerinden sikimi okşamaya başlamıştım.

En sonunda küçük Murat aradığı cesareti bulmuştu, elleri Ayşe'nin kolundan dirsek hizasına gelip her zamanki gibi yavaşça yukarı çıkarken bu sefer biraz öne yönelip önce parmak uçları daha sonra tüm avucu ile sevgilimin dolgun

memelerini arkadan kavramıştı. Ayşe Murat'ın ellerini çıplak memesinin teninde hissedince şaşkınlıkla gözlerini açmıştı. Şimdiye kadar süren adeta hipnotize hali sona ermişti, ses çıkarmadan hemen Murat'ın ellerini sertçe çekip elbisesini düzeltip askılarını omuzuna çekti ve benim duyacağım bir sesle seslenerek, Çok iyi geldi teşekkürler Muratçım dedi. Ama yüzünde teşekkür değil kızgınlık ifadesi vardı; Murat çok şaşırmış ve mahcup bir şekilde adeta kekeleyerek, Bir şey değil Ayşe abla demiş ve yanına oturup sanki bir şeyler okuyormuş gibi yapmaya başladı.

Tehlike geçmişti, bende Ayşe biraz daha rahatlasın diye sanki yeni uyanıyormuş gibi yaparak, az önce içim geçmiş gibi yaptım. Sonra bir şeyler atıştırmak için balkona ve oradan mutfağa gidip etrafa bakınmaya başladım. Balkon, mutfaktan salona bağlanır şekildeydi, sadece arada kapılar vardı ama genelde açıktı, ben aranırken Murat'ın sesini duydum. Murat sesi kısık bir şekilde, Ayşe abla çok özür dilerim, çok güzelsin dayanamadım lütfen Tuna abiye anlatma, söz bir daha olmayacak dedi; Ayşe kızgın ama kısık bir ses tonuyla, Ya Tuna abin uyanmış olsaydı, seni görseydi, beni de mi hiç mi düşünmüyorsun? Dedi; Murat panikle, Çok çok çok özür dilerim Ayşe abla ne olur.. bir daha yapmam dedi; Ayşe çocuğun haline biraz üzülmüş gibiydi, nasihat verir bir ses tonuyla, Tamam bu seferlik

aramızda kalacak ama bir daha böyle bir şey yaparsan Tuna'ya kalmadan cezanı ben keserim dedi; Murat hemen, Söz Ayşe abla söz.. dedi.

Bende bu durumdan memnun olmuş bir şekilde biskrem bulmuş, üzerine suyumu doldururken tekrar Murat'ın sesini duydum merak edip balkon kapısına yaklaştım, Ayşe abla kızmazsan bir şey söyleyeceğim dedi; Ayşe'de tamam ama çabuk ol Tuna abin her an gelebilir dedi; Murat, Tamam söylüyorum ama kızmak yok diye tekrar Ayşe'den onay aldı. Sonra derin bir nefes alıp, Ayşe abla genel olarak çok sexisin ama memelerin gerçekten bir başka güzelmiş onu söylemek istemiştim dedi; Ayşe sesinden tebessüm ettiği anlaşılır bir şekilde, Bak sen.. seni maymun seni.. teşekkür ederim ama bir daha böyle şeyler duymak istemiyorum dedi; Oda, Tamam söz, söyledim rahatladım dedi.

Murat'ın cesaretine inanamıyordum, aynı şartlarda ben hayatta ağzımı açıp tek kelime edemezdim. Ama o resmen iltifatıyla ortamı yumuşatmanın yanında Ayşe'yi memnun etmişti. Ben tekrar yanlarına gelince biraz toparlandılar. Ayşe lavaboya gitti. Artık Murat'ı kesin olarak postalama zamanı gelmişti, o yüzden ona, Murat hadi geç oldu sizinkiler merak eder dedim; Oda, Tuna abi ne olur bu akşam burada kalayım babamla hiç anlaşamıyoruz bu akşam sakinleşsin yarın giderim dedi; Murat arada bende kalıyordu, ama bu akşam Ayşe vardı ve az önce yaptığını affedebileceğim bir şey değildi.

O yüzden olmayacağını anlatmaya çalışınca, O zaman bende babama Ayşe ablanın burada kaldığını söylerim dedi. Şok olmuştum, resmen şakayla karışık şantaj yapıyordu, ev sahibim Osman abi bu tarz şeylere karşı çok geri fikirliydi birde üzerine 1 kira geriden geldiğim için Osman abiden iyice çekiniyordum. Biraz daha ikna etmeye çalışıp zaman kazanmaya çalışıyordum ama nafile, çıkar yol bulamayınca en sonunda mecbur kabul ettim. Tamam ama uslu duracaksın, ayrıca bunun hesaplaşması sonra olacak bilesin dedim; Benim tehditimi hiç umursamadan, Yuppi.. tamam pijama giyip geliyorum dedi ve hızla kendi dairesine gitti şimdi durumu Ayşe'ye anlatmak vardı. Sevgilim beni şaşırtıp düşündüğümün tersine hiç üstünde durmadan sadece "Peki" demişti.

5-10 dakika sonra Murat pijama diye adeta boxere benzer bir şort ve beyaz t-shirtle gelmişti, hala şantajın etkisinden kurtulamadığım için bir şey demedim. Hepimiz salonda toplanınca akşam aktivitesi olarak dizi portalından dizi bakıyorduk ama karar verememiştik. En sonunda Murat bir dizi önerdi ve onu seyretmeye başladık.

Ayşe'yle ben üçlü koltukta, Murat çaprazdaki tekli koltukta oturuyordu. Ayşe kucağıma yatmış bir şekilde üzerinde eteğini örtmesi için pike vardı. Dizi güzeldi, ama çok fazla +18 sevişme ve cinsellik sahneleri vardı. Liseye yeni başlayan Murat'la aynı ortamda bu diziyi seyretmek bana çok uygun gelmese de bazı sahneleri benimde heyecanlanmamı sağlamıştı. Sağ kolumu usulca pikenin içine sokup, dışarıdan sevgilime sarılıyor gibi yaparak yavaşça elimi elbisesinin dekoltesinden soktum, pamuk gibi sol memesini avucumun içine aldım ve okşamaya başladım.

Çok zevk alıyordum, Ayşe dışarıya hiçbir şey çaktırmıyor, beni kendi halime bırakarak oda zevk alıyordu. Az sonra memesini elbiseden çıkartıp daha rahat okşamak istedim ama bir türlü yapamıyordum, Ayşe durumu anlayıp biraz kıpırdanarak sol askısının omuzundan inmesini sağlayarak benim yardımımla elbisenin sol üst kısmının aşağı doğru katlanmasını sağlamıştı.

Tekrar döndüğünde pamuk gibi meme tekrar avucumun içine dolmuştu ve çok rahat okşayıp seviyordum. Ayşe'nin bu hareketlenmesi Murat'ın da dikkatini çekmişti, kız yerleşirken hafifçe bize döndü ve adeta şaşkınlıkla baka kaldı,

acaba ne yaptığımızı anladı mı? diye korkup elimi usulca sevgilimin memesinin altına kaydırıp beline sarılıyor gibi yaparak memesini alttan kavradım, ama sanki bir şey farklıydı.

Elimi kaydırırken pikenin dokusunu hissedememiştim, acaba açılmış mıydı? Yoklamak için sanki bileğimi esnetiyor gibi yaptım, ama pike yoktu, nereye kadar açılmış diye kontrol etmek için tekrar sevgilimin sol memesini avucumun içine alıp elimin tersiyle pikeyi arıyordum ama yoktu, bunun anlamı sevgilimin memesi şu an tüm çıplaklığıyla açıktaydı.

Ayşe farkında değil miydi acaba? Diye düşünürken aklıma tekrar Murat geldi, tahmin ettiğim gibi kaçamak bakışlarla pikenin açılan kısmına odaklanmış, avucumun içinde sevgilimin dolgun memesini nasıl okşadığımı izliyordu. Bu durum yanlış olmasına rağmen beni heyecanlandırmaya devam ediyordu. O yüzden ben pikenin açıldığının farkında değilmiş gibi okşamaya devam ediyor, adeta bir leblebi gibi Ayşe'nin memesinin ucunu hafif hafif mıncıklıyordum, biz bu şekilde çok zevk alırken Ayşe birden bana seslendi, Sevgilim sende uzansana nasıl olsa koltukta yer var dedi.

Bende hemen kabul ettim ve Ayşe'nin arkasına uzandım, şortumun üzerinden taş gibi sikimi sevgilimin yumuşak götünün arasına yerleştirip o şekilde sarıldım ve kolumu belinden uzatıp tekrar memesini avucumun içine aldım, pikeyi bu sefer elimin tersinde hissediyordum. Pikenin örtülü olduğunu gören Murat sanki ümidi kesmiş gibi televizyona dönmüştü. Bu sırada Ayşe'de götünü bana doğru bastırmaya başlamıştı, çok güzel geliyordu ama 1-2 dakika sonra sanırım sevgilime yetmiyordu çünkü sağ eliyle arkasına uzanıp şortumun içinden sikime uzandı.