Uzun bir hikaye Sonay ve Serkan

Story Info
Alıntı hikaylerden oluşmuştur.
4.1k words
5
3.9k
1
Story does not have any tags

Part 1 of the 3 part series

Updated 06/10/2023
Created 06/04/2020
Share this Story

Font Size

Default Font Size

Font Spacing

Default Font Spacing

Font Face

Default Font Face

Reading Theme

Default Theme (White)
You need to Log In or Sign Up to have your customization saved in your Literotica profile.
PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here

Eşimle, yaklaşık 6 ay önce; o 28, ben 30 yaşındayken tanıştık. Bir ithalat ve İhracat firmasında pazarlamadan sorumlu genel müdür yardımcısı olarak çalışıyordu. Onu gördüğüm andan itibaren kendimi tümüyle Sonay'a kaptırmıştım. Tabii ilk isteğim, onu bir an önce sikmekti. Aslında; sonrasıyla karşılaştırıldığında öyle abartılı ve tahrik edici de giyinmemişti Sonay ama söyledim ya, kelimenin tam anlamıyla bir "Am" olarak görünmüştü gözüme o an.

Tanıştıktan bir ay sonra zorda olsa onu benimle birlikte yemeğe çıkmaya ikna edebilmiştim. Yemek bittiğinde onu evine bırakma işini ustaca üstlenmiş, sonra da ona sevgilim olmasını teklif etmiştim.

O andan itibaren de Sonay'ın esiri olmuştum zaten. Konuşkan, espirili karşısındakini asla sıkmayan neşeli bir kızdı. Onunla birlikteyken vaktin nasıl geçtiğini bilmiyor harika vakit geçiriyorduk birlikte. Ancak seks konusunda tutucu gibi gelmişti bana onu da kötü giden evliliğine vermiştim. Çünkü ilişkilerinde bu kadar rahat olan birinin seks konusunda da rahat olacağını biliyordum.

Kocasından boşandığı gün evlenme teklif ettim ona. Kabul etti ve üç ay içerisinde apar topar evlendik. Çevremizdeki herkes birbirimize çok yakıştığımızı düşünüyordu. Laf aramızda hala da öyle düşündüklerini biliyorum. Bunun nedeni ise hiçbir şeyin farkında olmamaları.

Neyse lafı uzatmayayım. Haziran'ın son günlerindeydi. Nikâh dairesinden çıkar çıkmaz eşim gelinliğini bile çıkarmadan kendimizi havaalanına atmış ve uçağa bindiğimiz gibi Bodrum'a gitmiştik. On beş günlük bir balayı planı yapmıştık kendimize. İlk bir haftayı Bodrum Yalıkavak'ta geçirecek sonrasında ise Antalya Belek'e geçecektik. Bu süre zarfında hem tatilimizi yapacak hem de resmen birbirimize doyacaktık. Eeee kolay değil üç aydır yani Sonay'la evlenmeye karar verdiğimiz günden bu yana kimseyle beraber olmamıştım.

Kalacağımız 5 yıldızlı otele varınca ilk iş eşyalarımızı yerleştirdik. Sonay "Lütfen bir yemek yiyelim açlıktan ölüyorum." Dedi. Oysa ben bir an önce sevişmek istiyordum. Ancak eşimi de zorlamak istemiyordum ilk geceden, sonuçta onunda zevk alması gerekiyordu ve karnı açken de veremezdi kendini. Yemek istemek için oda servisini arayacağım sırada

"İstersen aşağı restorana inelim yemeğimizi yer birazda çevrede dolaşırız nasılsa vakit erken." Dedi. "Böylece otomobildeki uyuşukluğumuzu atmış oluruz."

"Hiç gerek yok ben başka şekilde de atarım senin uyuşukluğunu." Diye cevap verince hınzırca güldü yüzüne masum bir kız çocuğu edası vererek

"Lütfen kırma beni." Diye cilvelendi. Çaresiz kabul ettim. Sanrım eşim o anı mümkün olduğunca geciktirmek istiyordu. Dışarı çıkıp yemek yemeyi ve sonra da Bodrum'un barlarında biraz eğlenmeyi kararlaştırmıştık. İlk şoku, karım giyinmesini tamamlayıp banyodan çıktığında yaşadım. Karşımda duran benim alıştığım Sonay'a hiç benzemiyordu çünkü. Gelinliğini çıkarmış onun yerine Uçuk eflatun, incecik bir giysi geçirmişti üstüne. Sicim kadar ince iki askı omuzlarından geçerek giysiyi tutuyordu. Kolları, omuzları ve boynu, ortasına kadar sırtı ve memelerinin üstü meydandaydı. İncecik streç kumaş, memelerini, karnını ve kalçalarını sarıyordu. Eteği kasıklarının yarım karış kadar altındaydı. O güzelim, bembeyaz bacakları çıplaktı. Ayaklarına ise yalnızca birkaç ince deri battan oluşan, iyice yüksek topuklu ve altları incecik kösele, siyah bir çift ayakkabı giymişti.

Yarağım biranda kalkmıştı onu böyle görünce. İçimden geçen, dışarı çıkmak yerine onu yatağa atıp doyasıya sikmekti. Yürüyüp ona sarıldım. Aynı anda da giysinin altına hiçbir şey giymemiş olduğunu anladım. Gerçi bu giysinin altına sutyen takması olanaksızdı zaten ama külotu da yoktu. Bunun farkına varmak ise sanki mümkünmüş gibi sikimin biraz kalkmasına neden olmuştu yalnızca.

Sonay niyetimi anlamıştı tabii. Bir adam geri çekilip gözlerimin içine bakarak;

"Acele etme sevgilim." dedi, "Nasıl olsa geri geleceğiz. Hem inan bana, o zaman daha güzel olacak."

Sesimi çıkarmadım. Yalnızca birkaç saat önce evlenmiştik ve bu akşamı eğlenerek geçirmek istemesini anlıyordum. Ondan uzaklaştım. Ama üstümdeki incecik pantolonun önü çadır gibi olmuştu. Karımın gözleri bunu hemen yakaladı tabii:

"Uffff çok güzel olmuş." dedi kıkırdayarak, "Ama bence eline bir şey al da sokaklarda böyle dolaşmak yerine önünde tutup durumu gizle istersen."

Doğru söylüyordu. Dolaptan spor bir gömlek aldım elime. Sonra dışarı çıkmak için aşağıya indik. Lobiden geçerken Sonay önümde yürüyordu ve ben de gömleği almakla ne kadar isabetli bir iş yapmış olduğumu anlıyordum. O baş döndürücü kalçaların incecik kumaşın altından olduğu gibi belli olmaları bile yeterliydi aslında. Ama sanki inadına yapıyormuş gibi iyice çalkalaya çalkalaya yürüyordu karım. Manzara, insanın aklını başından alacak gibiydi.

Takside ise oldukça ilginç bir durum çıktı ortaya. Ben şoförün arkasında oturmuştum, Sonay ise sağ taraftaydı. Önce şoförün ön camın sol tarafına taktığı panoramik aynayla oynadığını fark ettim, sonra da Sonay'a baktım. Öyle bir oturmuştu ki, neredeyse amı görünecekti. Şoförün, bu akıl almaz manzarayı seyredebilmek için aynasına ayar yapmaya çalıştığı belliydi. Sesimi çıkarmadan bekledim. Son derece heyecanlanmıştım ve ne olacağını merak ediyordum doğrusu. Karım ise kıpır kıpırdı. En çok hareket eden yeri ise bacaklarıydı Bu arada birden onun da durumun farkında olduğunu kavradım. Şoförün bacaklarını seyrettiğini biliyordu ve sürekli hareket ederek ona daha da çok göstermeye çalışıyordu.

Bodrum'un içinde Neyzen Tevfik heykelinin önünde taksiden inerken, dikkatimi şoförün yüzündeki üzüntülü ifade çekti. Yolculuğun çok kısa sürmüş olduğunu düşünüyordu herhalde. Ama Sonay inerken ona son bir iyilik daha yaptı. Bacakları öyle bir aralandılar ki, eminim adam bu sefer amını bile görmüştü.

Yanyana, sahil boyunca yürüyerek marinaya kadar gittik. Yanımızdan geçen erkeklerin birçoğunun gözü karımın üstündeydi ve ben gömleğimi yanıma aldığım için kendimi çok mutlu hissediyordum. Yarağım, bir an için bile yumuşamamıştı.

Marina'da bir restoranın terasına oturup yemeğimizi yedik. Başta; yemek boyunca biraz kendime geleceğimi sanmıştım ama yanıldığımı hemen anladım. Gerçi ben oturduğum yerden göremiyordum ama çevremizdekilerin gözleri önünde müthiş bir manzara vardı. Karımın bacakları, örtüsü olmayan masanın altından olduğu gibi görünüyor olmalıydı. Yan masamızda oturan erkelerin kaçamak bakışlarla karımı süzdüklerinin farkındaydım. Şarap içiyorduk ve alkolün etkisiyle olmalı, Sonay iyice kıpır kıpır bir hale gelmişti artık. Bu yetmiyormuş gibi, yakın çevremizdeki özellikle yalnız oturan erkeklerin gözü de giysinin altından bütün güzelliğiyle belli olan baştan çıkarıcı memelerindeydi. Bize servis yapan garsonun ikide bir yanımıza gelmesinin nedeninin de karımın memeleri olduğundan hiç kuşkum yoktu. Yarağım pantolonumu yırtacak bir hale gelmiş, inmek bilmiyordu.

Yemekten sonra yine yürüyerek geriye, Barlar Sokağı'na döndük ve ilk bulduğumuz bara daldık. Sonay elimi tutup ısrarla beni bara doğru götürdü ve yüksek bar taburelerinden birine çıkıp oturdu. Yine müthiş bir manzara çıkmıştı ortaya. Bacakları, neredeyse kalçalarına kadar meydandaydılar. Orada ikişer viski içip birkaç saat oturduk. Doğaldır ki, yakın çevremiz gözlerini karımdan ayırmayan sürüyle erkekle dolmuştu yine.

Bir taraftan da Sonay'ın yüzünde meydana gelen ifade değişikliği dikkatimi çekiyordu. Gözleri hafifçe buğulanmış, dudakları ıslak ve aralıktı. Her halinden onun da çok tahrik olduğunu anlayabiliyordum. Anlamadığım tek şey, bu durumun beni neden bu kadar çok etkilediğiydi.

Sonra çıkıp yeniden bir taksiye bindik ve otele doğru yola çıktık. Sonay, tıpkı önceki takside yaptığı gibi, şoförü yol boyu deli etmeyi sürdürdü bu arada. Eteği artık neredeyse beline kadar sıyrılmıştı. Onun kendini gösterdikçe tahrik olduğunu, tahrik oldukça da kendini daha çok gösterdiğini fark edebiliyordum.

Otele girdiğimizde tek isteğim karımı bir an önce odaya götürmek ve deli gibi sikmekti. Ama bunu başaramadım. Sonay,

"Aşkım sen barda biraz oyalan benim bir saat kadar işim var olur mu?" Dedi

"Ne işi ya?" Diye istemsizce cevap verdim.

"İş işte aşkım kadınlara özel bir iş bir saat kadar sonra seni arayacağım." Deyip dudağıma bir öpücük kondurdu. Giderken de

"Sakın aramadan gelme ha aşkım." Diye tembih etmeyi unutmadı. Gönülsüzde olsa kabul ettim kendi kendime "Son bir saat Serkan bir saat daha!" Diye

Bir saat çevrede anlamsızca oyalandım oldukça sıkılmıştım. Bara giderek kendime bir içki aldım yavaş yavaş yudumlamaya başladım birden bir el omzuma dokundu.

"Oooo kimi görüyorum. Bak hele bak Beyimiz borçlarını ödeyeceğine paraları tatilde karılarla yiyor." Sesin geldiği yana baktım karşımdaki arada bir iş yaptığımız firmanın sahibi Kerim Beydi.

"Yok abi! Ne karılarla yemesi. Evlendim eşimle balayındayız." Samimi bir şekilde omzuma dokundu

"Tebrik ederim de koçum ama verdiğiniz senedin de karşılığı yatmamış bizde müşterilerimize mahcup olduk olmaz böyle."

"Haklısın abi bir yanlışlık olmuştur. Çok özür dilerim varınca hemen ilgilenir hallederim." Diyerek tekrar özür diledim

"Tamam koçum kaç yıllık hukukumuz var bir daha olmasın." Diyerek ayrıldı Kerim Bey. Bir müddet daha oyalandım

Sonunda beklediğim telefon geldi nihayet karım cilveli bir sesle

"Aşkım gelebilirsin seni bekliyorum." Diyordu.

Nihayet dedim içimden telefonu kapatıp heyecanla yukarı çıktım. İçeri girdiğimde Sonay yatağın üzerine oturmuş beni bekliyordu. Üzerine gelinliğini giymiş duvağını örtmüştü. Onu bembeyaz gelinlikle görünce daha da heyecanlandım hemen yanına giderek duvağını açtım. Bu bir saat içinde kuaföre gidip saçını yaptırmış bir güzelde makyaj yaptırmıştı kesinlikle otele geldiğimizden daha güzel görünüyordu.

"Aşkım çok güzel olmuşun."

"Her şeyi mükemmel olmalı bu balayımızı hayatının sonuna kadar unutmanı istemiyorum."

"O kadar güzelsin ki zaten unutmam mümkün değil." Diyerek dudaklarından öpmeye başladım. Dudaklarının tadı ile dudağına sürdüğü rujun tadı birleşmişti. O da yanıma iyice yaklaşıp bana sarıldı ve bir müddet sarılmış vaziyette dudaklarını ve dudaklarının içinde yakalayabildiğim dilini somurdum. Sanki ilk kez bir kadınla birlikte olacak gibi heyecanlıydım. Sonay'ın bana sarılırken vücuduma değen göğüsleri bile uyarmıştı beni. Yarağım kazık gibi olmuş kumaş pantolonun altında bariz bir şekilde meydana çıkmış ben buradayım diyordu. Sonay alaylı bir dille yarağıma bakıp

"Ooooo bu ne?" Dedi gülerek

"Seni görünce dayanamadı ne yapayım." Dedim. O da pantolonumun altındaki yarağımı elinin içiyle okşamaya başladı. Ve sonra gözlerime baktı ben zaten şokta ve heyecanlıydım dilim tutulmuştu. Beni kendine çekip

"Öp beni canım." Diyerek inledi. Ne yaptığımı bilmeden onun o pembe dudaklarına yumuldum. Dudaklarımı öylesine güzel öpüyordu ki işini tahminimden çok daha iyi biliyordu. Beni hem öpüyor hem de yarağımı taşaklarımı avuçluyordu karıcığım sanki pantolonumu parçalayacaktı. Pantolonumun kemerlerini çözerek aşağı indirdi sonrada şortumu indirdi. Yaragımla burun buruna geldi. Yarağım kazık gibi olmuştu. Eliyle kavradı ve

"Hımmm demek yiyeceğim yarak bu hiç de fena görünmüyor."

Elindeki yarağımı incelemeye başladı. Sonra birden ciddileşti ve eliyle sıkıca kavradığı sikeme

"Arkadaş önce senle bir tanışalım." Dedi.

O anda yüzendeki ciddiyet bana o kadar komik geldi ki kahkahalarla gülmeye başladım. O hiç ciddiyetini bozmadan

"Ben Sonay ablan şimdi bana iyi bak eğer tembellik etmez dediklerimi yaparsan seni dünyanın en mutlu yarağı yaparım. Ama tembellik edip görevlerini aksatırsan boynunu koparırım alim Allah ömür boyu 31 çekersin ona göre."

Ben hala gülüyordum. Bana bakıp gayet ciddi bir tavırla

"Sen gül ama o beni anladı." Dedi. Sonra yarağıma dönerek "Değil mi küçük dostum? Diye ekledi.

Sonra da yarağımı hemen ağzına aldı. Üzerinde hala gelinliği ve saçlarında arkaya atılmış duvağı vardı. Bir müddet yarağımı somurduktan sonra ağzından çıkararak etrafını yalamaya başladı dilini o kadar ustaca kullanıyordu ki yarağım iyice sertleşmiş güzel karımın ağzına sığmaz olmuştu. O ise ne yapacağından emin bir şekilde işine devam ediyor bazen kasıklarımdan başlayarak taşaklarımı ve sikimin etrafını yalıyor, bazen de ağzının derinliklerinde kaybediyordu yarağımı. Dayanacak gücüm kalmamıştı. Kendimi kasıyor boşalmamak için zor tutuyordum, sonra "Lan niye kasıyorum, artık evlendik, doyasıya seks yapabiliriz." Diye düşündüm ve birden bıraktım kendimi bir şelale gibi akıyordum. Sonay ağzına dolan spermlere rağmen hala yarağımı emiyordu. Daha fazla dayanamadım ve çektim ağzından. Mahcup bir tavırla

"Özür dilerim aşkım." Dedim. Muzip muzip gülerek

"Ne var bunda aşkım kökü sende nasılsa bu güzelliğe dayanamaz az sonra tekrar kalkar." Dedi. Önümde artık uyumaya başlayan ufaklığa son bir öpücük kondurarak "Kalkarsın değil mi aşkım?" Diye muzip muzip Güldü. Spermlerin bir kısmı çenesinden süzülmüş gelinliğin göğüs kısmını kirletmişti. Bir müddet öyle bekledim sonra dolaptan bir bardak su alarak içtim. Sonay hala gelinlikle duruyordu.

"Aşkım şunlardan kurtulmama yardım eder misin?"

Yanına giderek gelinliğin fermuarını açtım kollarını çıkarmasına yardım ederek gelinliği omuzlarından ayaklarına doğru kaydırdım

Altına bembeyaz dantelli bir sutyen ve minicik bir tanga giymişti onları da bana çıkarttırdı. Bu zamana kadar elbiselerinin dekoltesinden gördüğüm o muhteşem göğüsleri tüm güzellikleriyle ortaya çıkmıştı. Ben hayranlıkla onları incelerken. Yatağa sırt üstü uzandı ve bana kollarını açarak

"Gel aşkım hadi" dedi. Bende üstüne uzandım altında Beyaz tangası hala duruyordu bacaklarını iki yana açıp beni arasına aldı. O kadar sıcaktı ki bacaklarının arası, üstümdeki gömleği sıyırıp başladım yarağımı arasına sürtmeye. İnlemeye benzer hırıltılar çıkarıyordu ağpzından. Beni üstünden bir anda itti ve bana bakarak yattığı yerden kalktı kalçalarını tekrar yüzüme doğru yaklaştırdı manzara inanılmazdı. Bembeyaz bir kalça ve arasına kaçmış beyaz bir tanga bu manzara karsısında dayanamadım ve hemen çöküp götünü yakaladım, iki kalçasında kavrayıp başladım yalamaya. Tangayı falan takmadan götünün loblarını ısıra kemire yalıyordum. Usulca inledi

"Yavaş acele etme aşkım."

Nasıl etmezdim ki benim gördüğüm manzarayı kim görse çıldırırdı tangasını çıkartıp yüzüme attı tanga mis gibi amcık kokuyordu. Ben tangayı koklarken seksi bir gülücük attı. Yarağım yine kalkmıştı. Tam yine ağzına vereyim derken

"Bu sefer olmaz" dedi. "Sen benimkini yalayacaksın"

Karyolanın yanında duran koltuğa oturdu bacaklarında öyle bir açtı ki amının pembe dili dışarı atı vermişti kendini.

"Ohhhh bu amcık yalamaz mı aşkım? Ömür boyu yalarım ben bu amı." Deyip başladım yalamaya. Dudaklarımla en alttan başlayıp üste kadar geliyor ellerimle ayırdığım am dudaklarının arasını küreye küreye yalıyordum.

Yarağım dev gibi olmuştu kucaklayarak yatağa yüz üstü yatırıp poposunu biraz yukarı kaldırdım. Yarağımı o hayran olduğum amına hizaladım ve yavaş yavaş ittirmeye başladım. Sonay'ın "Ahhhh, Ohhh!" Sesleri arasında sonuna kadar gelmiştim.

"Ohhhhh çok güzel aşkım... Sok hepsini Ohhhh!"

Sonay'ın inlemeleri iştahımı daha da artırmıştı. Başladım ileri geri gitmeye ve sırtının her tarafını yalamaya. Beni çıldırtmıştı adeta. Biraz böyle devam etti bu. Amının suları ve benim sikimin suları ortalığı vıcık vıcık etmişti. Karımın amını sikerken her vuruşumda şlap şlap diye et sesi geliyordu. Böyle bir ortamda vıcık vıcık bir am inlemeler slap slap sesleri beni coşturmuştu. Tüm gücümle boşaldım içine, sanki tüm benliğimle boşalmıştım. Amından taşan menilerim taşaklarıma akmıştı. Tam yarağımı çekecekken beni kollarımdan yakalayıp

"Devam et durma" dedi. Zaten amı sıcacıktı, durmadım yavaş yavaş yarağım gene içinde kalktı. Sonra aynı şekilde bir posta daha kaydım. Ayağa kalktım halıya uzandım Sonay'da amcığını avuçlayarak üstüme doğru geldi.

"Öff o nasıl boşalmaktı öyle." Deyip bana gülümsedi. Ellerini göğsümün üstüne koydu. Önce sağ bacağını üstümden geçirdi yavaş bir şekilde ve sikimin üstüne çömelip içine aldı sonrada ellerini arkaya dayayıp ayaklarını ağzıma getirdi tamamen üstümdeydi elleri arkada ileri geri gidip geliyordu bende o altın gibi ayaklarının pembiş parmak uçlarını emiyordum. Teker teker yaladım ayaklarını, zevkten uçuyordum. Üstümde Sonay'ın sarsılmasından ve inlemelerinden tekrar boşaldığını hissettim. O şekilde alttan bastırarak memelerini ve kasık bölgesini okşamaya devam ettim. Bitmiş üzerime yığılmıştı. Ama benim daha bitirmeye niyetim yoktu.

Üstümden indirerek yatağın üzerine domalttım. İşte amı ve götü tam anlamıyla ortaya çıkmıştı, vakit kaybetmeden kafamı o güzelliklerin arasına gömüp dilimle götünü yalamaya başladım. Ben yaladıkça karım tekrar inlemeye başlamıştı bile Oh "Harika" diye çığlık atarken ben ellerimle memelerini sıkıp. Arada bir saçlarını çekiyordum.

"Seni mahvedecem, zevkten delirtecem" dedim. Bu, onu daha da azdırdı.

"Sik aşkım hadi her tarafımı sik amımı götümü sik dağıt beni" diye inlemeye başladı

Komidinin üzerinde duran karımın çantasını açtım içerindeki kremden bolca yarağıma ve karımın götüne sürdüm ve hafifçe parmaklamaya başladım önce bir parmağım sonra iki derken şimdi üç parmağım karımın daracık götünde gidip geliyordum.

"Acıyabilir, kendini rahat bırak. Ama çok zevk alacaksın" dedim. Yeteri kadar kayganlık olduktan sonra yarağımı karımın götüne dayayıp yavaş yavaş başını sokmaya başladım. Acıdan

"Bırak lütfen" diye bağırmaya başladı. Ama bırakmaya hiç niyetim yoktu. Bir anda kökledim. Tamamen içine girdim. O acıyla öyle bir bağırdı ki; otel başımıza yıkılacaktı sanki. Ama biraz sonra acının yerini zevke bıraktığını anladım. Kalçalarını bana doğru itmeye başladı.

"Ohhhh çok güzel aşkım sik beni her yerimi sik, götümü de sik" diye inledi. Ben de ona hızla girip çıkmaya başladım. Belli ki götten sikilmeye alışkındı canım karıcğım ve Bu yüzden bayağı zevk alıyordu. Belinden tutup iyice kendine çekip çekip sokuyordum artık.

"Daha hızlı aşkım daha hızlı" diyordu. Artık amını sikiyormuşum gibi götünü sikiyordum karımın. Ellerim belinde onu kendime çekiyorum ve hızla yükleniyordum. Ondan da çığlıklar yükseliyordu. Bu çığlıklar benim daha da coşmama sebep oldu. Yarağımla götünü sikerken taşaklarımla amını dövüyordum. Sonra deliler gibi son kez yüklendim ve içine şelale gibi boşalmaya başladım. Artık kımıldayacak halim kalmamıştı bir müddet öyle bekledim. Küçülen yarağımı karımın götünden çıkardım. Işıkta parıldayan spermler götünden amına doğru akıyor oradan da çarşafın üzerine damlıyordu

Neredeyse sabaha kadar sikiştik o gece. Onun seksi ne kadar çok sevdiğinide o gece anlamıştım. Sonay çıldırmış gibiydi. Sikimin üstünde bir dansöz gibi dans ediyordu sanki. Zaman zaman biraz doğrulup yarağımı amından çıkarıyor, sonra da götüne dayayıp yeniden oturuyordu üstüne. Peş peşe orgazmlar yaşıyordu. Benim belim geldikçe de büyük bir telaş içinde yarağımı ağzına alıyor, emerek, yalayarak yeniden kaldırıyor ve tekrar o baş döndürücü deliklerinden birinin içine alıyordu. Sonunda ikimiz de bitap düşüp kendimizden geçtik.

Sabah uyandığımda Sonay yanımda uyuyordu. Hala çırılçıplaktı. Saçları karışmış bir halde darmadağındı. Bacaklarını dizlerinden kıvırıp karnına çekmiş, sağ yanına yatmıştı. Dirseğime dayanıp onu seyretmeye başladım. Pırıl pırıl kılsız amı ve götünün pembe küçük deliği perişan bir halde görünüyordu. Her tarafta kurumuş spermlerim vardı. Üstelik her iki deliğinden de hala sperm sızdığını görebiliyordum. Gördüklerim, sikimin bir anda kalkıp kazık gibi olmazına neden olmuştu. Sabaha kadar sikiştikten sonra bunun nasıl olabildiğini anlamakta güçlük çekiyordum ama, gerçek buydu.

Ben de yan yatıp arkasına geçtim ve yarağımı götünün hala biraz açık duran deliğine dayayıp bastırdım. İçi hala spermlerimle dolu olduğu için o kadar kaygandı ki, bir anda dibine kadar girdi yarağım. Bu da karımın uyanmasına neden oldu tabii.

"Ohhhh sik beni sevgilim."Diye inledi sonra da "Ohhhh sik hadi götümü bir daha sik."

12