Yakın Dostumun Kardeşiyle Quickie

Söz konusu hikaye "Yakın dostumla sanat galerisinde" adlı hikayenin devamı niteliğini taşıyor.

Spermim Melisa'nın amından akarken, Melisa da ben de birbirlerimize sımsıkı sarılmıştık. Onun içi derin bir huzurla dolmuştu. Çırılçıplaktık ama ikimizin de içi ısınmıştı. Saat de yavaşça serginin kapanma saatine yaklaşmıştı. Biz de giyinip Melda'nın yanına geçtik. Melda'yla galeride takıldıktan sonra eşyalarımızı toparladık ve galeriden ayrıldık.

Üçümüz galerinin yakınlarındaki bir kafede oturmaya başladık. Kafe ünlü bir yerdeydi ama içeride üçümüze bir yer bulmak için biraz zorlandık. Yine de oturmayı başardık. Mekanda adamlara sipariş verdikten sonra benim tuvaletim gelmişti ve erkekler tuvaletine gittim. Erkekler tuvaletinde kendi ihtiyacımı giderdim. Ellerimi yıkadıktan sonra çıkarken Melda önüme belirdi.

Melda: Furkan, şey, sana bir sorum var da.

Ben: Buyur.

Melda: Fotoğraf konularında hikaye anlatımı durumlarını ablama anlatmıştın. Onla ilgili daha fazla bilgilerini öğrenmek istiyorum. Nasıl ulaşabilirim?

Ben: Bazen bir an gelir, o an senin için önemli bir an olur. Gözüne tam gelir. O anda deklanşöre basarsın. Ancak o anı yakalamak için ayrıca ayarlamalarını iyi yapman lazım. Her zaman hemen yakalayamıyorsun.

Melda: Ancak en azından onun hayalini bulmak, enstantanelerini görmek iyi oluyordur değil mi?

Böyle böyle gelerek kafenin en üst katındaki tuvaletlere ulaştık. Orada trajik bir durum vardı, tuvaletler boştu. Ancak bizim için daha iyi bir durum vardı. Dışarıdan gelen, yan taraftaki tuvalet bölümünde dahi olsa bizi göremiyordu. Melda fırsat bu fırsat beni bölmelerden birisine sürükledi. Sonra da dudağıma yumulmaya başladı. Baya iyi yumulmuştu. Melisa'nın ardından Melda da önüme düşmüştü. Doğrudan memesine sıktım. Memesi ablasından bir tık daha küçüktü ama elime tam geliyordu. Ancak aklımda Melisa vardı. Onu daha fazla bekletmezdim.

Ben: Dur bakalım küçük orospum, seni bir kaç dakikada uçurayım.

Melda: Ablama yaptığının aynısını bana da yap.

Sonrasında hızını arttırdım. Onun bacak arasını aradım ve g-stringe rast geldim. O da kendini bana hazırlamıştı. Tuhaf bir duygu. Her ikisinin de beni arzulaması ve bundan her ikisinin de haberinin olması. Belli ki ikisi için de sikilmek, sevgili olmalarından veya başka bir şeyden daha önce geliyor. Melisa ve Melda'yla daha önce sevgili olanlara kızmak lazım herhalde. Yine de içinde yaşadığım topluma baktığımda bu kızların bu kadar modern, ama bu kadar aykırı bir yaşam tarzları olması. Benim için baya bir tuhaftı.

O g-stringi yana attığımda zaten amı karşımdaydı. Gayet temiz amı vardı. Tecrübeliydi ama uzun süredir seks yapmamış görüntüsü vardı. Ben de onu daha fazla kırmadım ve aletimi amına doğrudan soktum. Melda kıpraşmaya başladı. Ancak onun ağzını bu sefer mendille kapattım. Zira bu sefer tuvalete başka birisi girdi. Doğrudan tuvalete girip ihtiyacını gidermeye başladı. Ben de yavaş hareketlerle git gel yaparak Melda'yı sikmeye başladım. Bir yanıyla degajenin tam ortasından geçen kıyafetini aralayarak onun memesini sıkıyor, diğer yandan onun götünü sıkıyordum. Sikim de onun içinde gezerek onun ateşini söndürmeye çalışıyordu.

Adam tuvaletten ayrılınca mendilini Melda'nın ağzından çıkarıp onun dudağından öpmeye başladım. Götünü avuçladığım elim, daha fazla dayanamadan onun göt deliğine parmak sokmaya başladım. Daha fazla tepki vermeye başlayan Melda daha sert diye inleyince ben de sikimin hızını arttırdım. Bu bir kaç dakika sürdü. En sonunda Melda orgazm oldu. Ben de zonklayan sikimi onun yüzüne boşalttım. Melisa'yı daha fazla bekletmemek için kendimi giyimeye başladım. O sırada Melda telefondan kendini çekip birisine yolladı. Durumdan şüphelediğim için ona sorduğumda Melisa'nın bana cevap vereceğini söyledi. Ancak korkulacak bir durumun olmadığını belirtti.

Melda da yüzünü temizledikten sonra beraber Melisa'nın bulunduğu masaya geri döndük. Kahveler tam karşımızda duruyordu. Melisa beni yanına çağırdı, ben de gidip oturdum. Melda da karşımdaydı.

Kahvelerimizi içmeye başladığımızda üçümüz de şen şakrak gidiyorduk. Birden bire Melisa kulağıma fısıldamaya başladı:

"Merak etme Furkan, kardeşimi senle tuvalete sokmam benim isteğimdi. Kardeşimin de seni tatmin etmesini istemiştim. Beni de onu da dilediğin zaman sikebilirsin. Korkmana gerek yok."

Bunları duyduktan sonra rahatlamıştım. En azından artık yakın dostum beni yalnız bırakmamıştı. O andan sonra ikimiz de kahvelerimizi yudumlayıp sohbete devam ettik. İşi bitince de üçümüz de evlere dağıldık.