Yunanistan Tatili

Belinin gelmesi için, yalnızca biraz oturması, Yunanlı'nın akıl almaz büyüklükteki sikinin biraz içine girmesi yetmişti. Derin bir inilti çıkararak birden bıraktı kendi. O koca sik, dibine kadar girdi amına. Yunanlı'nın torba gibi taşakları, kalçalarının arasına sıkışmış, ateş gibi yanıyorlardı. Yeniden ve daha da şiddetle geldi beli. Adamın siki neredeyse beynine değiyormuş gibi bir duyguya kapılmıştı. Sikildikçe, canı daha çok sikilmek isiyordu. Şimdiye kadar hiç böyle olmamıştı. Kendini biraz toplar toplamaz, kalçaları haretlendiler. Dengesini yere dayadığı ayak parmakları ve adamın omuzlarını sıkı sıkı kavrayan elleriyle sağlamış, hızla o kocaman sikin üstüne oturup kalkıyordu. Bir en ucuna kadar çıkıyor, bir dibine kadar giriyordu şoförün siki. Tepeden tırnağa am kesilmişti. Bir daha belini getirdi. Ağzından hatırı sayılır bir çığlık kaçırmıştı bu sefer.

Sonra şoför sırtüstü halıya uzanıverdi. Böylece, mümkünmüş gibi daha da çok girmiş oluyordu o kocaman sik içine. Artık ayaklarının değil, dizlerinin üstündeydi. Yunanlı'nın üstüne biraz eğilip, ellerini halıya dayadı. Kalçaları yumuşak hareketlerle oynuyordu. Yavaş yavaş, tadını çıkara çıkara sikişmek istiyordu şimdi.

Birden, amında böylesine büyük bir sik varken, götüne de bir sik alıp alamayacağı sorusu takılıverdi aklına. Ne kadar güzel olurdu. Az önce, Andreas'ın siki amında, Dimitri'ninki götündeyken zevkten uçmuştu. Canı, bu muhteşem zevki bir kez daha tatmak istiyordu şimdi. Sol elini götürüp, götüyle oynamaya başladı. Vıcık vıcık, akıl almayacak kadar kaygandı götü. Dimitri'nin sikini içine aldıktan sonra daha tam toplanamamıştı ve yarı açıktı. Hafifçe bastırınca daha da açılıverdi küçük deliği. Parmağının içine kayarken verdiği zevk öylesine büyüktü ki, beli geliverdi.

Biraz kendine gelince, başını çevirip koltuğa baktı. Andreas pırıl pırıl parlayan gözlerle onları seyrediyordu. Sağ eliyle, yeniden kalkıp dim dik olmuş sikini okşuyordu. Baktığını görünce yerinden kalkıp, onlara doğru yürüdü. Şimdi tam arkasında duruyor, götünü seyrediyordu. Önce Andreas'ın bileğini kavrayan elini hissetti. Genç Yunanlı, bileğini tuttuğu gibi, parmağını götünden çekti. Sonra açık bacaklarıyla hafifçe çömeldi. Sikinin başı, gelip götünün deliğine dayanıverdi bir anda.

Daha önce amına girmiş, tohumlarını rahminin ağzına boşaltmıştı bu sik. Şimdi ise, küçük göt deliğinin içine yavaş yavaş kayıyordu. Şoförün amını dolduran siki öylesine büyüktü ki, tüm içi dolmuş gibiydi. Bu yüzden, zorlana zorlana sokuyordu Andreas. Gözlerinin önünde şimşekler çakıyordu sanki. Her yaşadığı bir öncekinden daha muhteşem oluyordu galiba. Bütün duyuları gerilmiş, Andreas'ın dibine kadar sokmasını bekliyordu. Genç Yunanlı'nın kasıklarının kalçalarına yapıştığını hissettiği anda, yeniden beli gelmeye başladı.

Bu kaçıncıydı acaba? Sonra üçü birden, yavaş yavaş sikişmeye başladılar. Sikler içine girip çıktıkça çıldıracak gibi oluyordu. Andreas'la şoför, harika bir tempo tutturmuşlardı. Aynı anda sokup çıkarıyorlardı amıyla götüne. İçi bir dolup bir boşalıyordu.

Tekrar beli geldi. Biraz sonra da bir daha.

Birden gözlerinin önünde Dimitri belirdi. Genç Yunanlı, gelip şoförün başının üstünde durmuştu. Taş gibi olmuş siki, tam yüzünün hizasındaydı. Sonra daha da yaklaştı Dimitri.

Ne istediği belliydi.

Üçüncü bir sikin vücuduna gireceğini düşünmek bile çıldırtıcıydı doğrusu. Ağzını açıp bekledi yalnızca. Biraz önce götünden çıkmış olan sikin ateş gibi yanan başı dudaklarına değince titredi. Dilini uzatıp yalamaya başladı. Kendinden geçmiş gibiydi.

Dimitri'nin kalçaları ileri doğru hamle edince, sik ağzının içine kayıverdi. Yapabileceği tek şey vardı artık. O da, dudaklarını Yunanlı'nın sikine sımsıkı yapıştırıp emmeye başlamaktı yalnızca. Şimdi ağzı da sikle dolmuştu artık.

Sikilmek, buna denirdi işte.

Yine kendini tutamaz olmuştu. Sanki dev ve bitmeyen bir orgazmdı yaşadığı. Durmadan beli geliyordu. Dikkatini nereye vereceğini bilmiyordu. Amı, götü ve ağzı, üç ayrı zevk merkezi halinde, sanki birbirleriyle yarış ediyordu. Sonuç ise tam beyninin ortalık yerinde patlayan dev bir zevk dalgası oluyordu. Neredesinden daha çok zevk aldığının farkında bile değildi. Zaman anlayışını tümüyle yitirmişti.

Şoförün amındaki siki patladığında çıldıracak gibi oldu. O kocaman sikten fışkıran beller, lav dalgaları gibi rahminin ağzını yakıyordu. Sonra Andreas tohumlarını doldurmaya başladı götünün içine. Hemen peşinden de Dimitri'nin ağzındaki sikinden fışkıran o yakıcı sıvı ağzını dolduruverdi. Kendinden geçmeden önce son hatırladığı, Yunanistan tetilinin bitmesine uzun zaman olduğuydu.

Sonra da zevkten bayılmanın tadına vardı.