Adanalı Hanımağa 02

Ecem dudaklarımı emerken göğsümü de okşamaya devam ediyordu. Kot pantolonun altındaki yarağım sertleşmeye başlamıştı bile. İlk andaki tutukluğum kısa sürdü. Sol elimi ensesine atıp kendime çektim ve parlak rujlu dudaklarını şehvetle emmeye başladım. Ecem gözlerini kapamıştı. Kısa bir süre o şekilde öpüştükten sonra dudaklarımız birleşik olduğu halde yerinden kalktı ve kucağıma oturdu.

Dantelli siyah sutyeninin taşımakta zorlandığı memelerini emmek, öpmek istiyordum. Sutyenini aşağı sıyırdım. Açığa çıkan beyaz ve dik memelerinin yukarı kalkık sivri uçlarını emmeye başladım. Ecem "ohhh, evet işte böyle, devam et!" diyerek sağ memesini tutup ağzıma sokmaya çalıştı. Her iki memesini emiyor, ısırıyor, yalıyordum.

Bu arada ellerim sırtında ve minik tangasının gözden kaybolduğu götünde geziniyordu. Memelerinden hariç boynunu, omuzlarını öptüm, emdim. O ise tişörtümü başımın üstünden çıkartıp meme uçlarımı emmeye başladı. Benim ona yaptığım gibi o da benimkileri emiyor, yalıyordu. Karımın hiç yapmadığı bir şeydi bu, ilk defa başıma geliyordu.

Derken Ecem kalktı üzerimden ve elimden tutarak beni yatak odasına götürdü. Ortada büyük beyaz bir yatak vardı. Beyaz dolaplar boydan boya odanın bir duvarını kaplamıştı. Tavandaki spot ışıklar yanıyordu. Ecem beni yatağa sırtüstü uzandırdı ve üstündeki tangayla sutyeni çıkardı. Tamamen çıplak kaldığında gözlerim ister istemez amına gitti. Yağ sürülmüş gibi parlıyordu vücudu. Amı minik bir yarıktan ibaretti. Bu hayatın içindeki biri için bakire olmadığı kesindi ama amı bir bakireninki gibi görünüyordu.

Pantolonumun kemerini açıp ayaklarımdan çıkardı, ardından da boxerımı indirdi. Yarağımın dikildiğini görünce hoşuna gitmiş gibi gülümsedi ve üzerime uzanıp dudaklarıma yumuldu. Hasret ve şehvetle öpüyordu dudaklarımı. Hanımağa belli ki damadına iyi bakmasını söylemişti ona. O da dediğini yapıp gerçek bir misafirperverlik gösteriyordu. Ellerim götünün taş gibi sert ve biçimli yanaklarındaydı. Onları okşayıp sıkıyor, tokatlar atıyordum. Yoğun parfümünün kokusunu ciğerlerime çekiyordum.

Sonrasında kollarımın arasına aldım onu ve yan dönüp altıma aldım. Bu kez ben üstteydim. Dudaklarını emdim bir süre sonra da aşağı indim. Sivri ve dik meme uçlarını iştahla emdim. Pembe meme uçları emmelerimle şişiyordu. Ecem yatakta deneyimli bir kadındı ve erkeğini memnun etmesini biliyordu. Benden yeniden sırtüstü uzanmamı isteyince dediğini yaptım.

Dizlerinin üstünde domalıp ayak ucuma kaydı ve yarağımı ağzına aldı. Yoğun bir saksoya başladı peşi sıra. Başını hızla indirip kaldırıyor, yarağımı ağzının en derinlerine kadar alıyordu. Bir yandan onu sıvazlayıp taşaklarımı sıkmaktan da geri kalmıyordu. Taşaklarıma adeta masaj yapıyordu Ecem. Yaptığı taşak masajı çok hoşuma giderken bacaklarımı ayırıp dizlerimden büktüm. Daha rahattı şimdi.

Yarağımı köküne kadar ağzına sokuyor, bir süre öyle kaldıktan sonra ağır ağır çıkartıyordu. Kafasını yalıyor, tükürüp emiyor, taşaklarımı da emmekten geri kalmıyordu. Yarağım demir gibi olmuştu artık ancak kendime hâkim olmaya çalışıyordum. Sonrasında benden kendisinin yaptığı gibi domalır hale gelmemi istedi. "Niye!" diye sorduğumda "sen dediğimi yap!" dedi gülümseyerek.

Dediği şekilde yaptım, bir erkek olarak yatakta daha önce hiç yapmadığım bir şeydi bu. Ancak Ecem'in deneyimi kendini hemen gösterdi, arkamda yerini aldı ve sert yarağımı tutup geriye çekti, bu şekilde ağzına almaya başladı. Yarağımı kısa bir süre ağzına aldıktan sonra 31 çektirir gibi sıvazlamaya ve taşaklarımı yalamaya başladı bu sefer de. Hızlı hızlı emip yalıyordu taşaklarımı, derken götüme sert bir tokat atarak bacaklarımı ayırmamı istedi. Dizlerimi iki yana ayırdığıma birden dilini götümde hissettim.

"Ne yapıyorsun!" dedim irkilerek. "Sakin ol, hoşuna gidecek senin de!" dedi ve birden göt deliğimi yalamaya başladı. Benim için ilklerden biriydi bu da. "Ya ne yapıyorsun!" dedim yine. Bu şekilde davranması hoşuma gitmedi ama Ecem sakin olmamı ve çok hoşuma gideceğini söyledi yine. "En hassas yerinden tahrik ediyorum seni!" dedi ve göt deliğime dilinin ucuyla bastırdı. Götümü adeta dondurma yalar gibi yalıyordu. Bir yandan da 31 çektiriyor taşaklarımı sıkıyordu.

Götümü yalamayı bırakıp yarağımı geriye çekti ve yeniden ağzına aldı. Somurmaya başlamıştı şimdi. Taşaklarımı avuçlayıp duruyordu yine. Sonra yeniden götüme kaydırdı ağzını. Deliğime bastırdı diliyle. Bir götümü bir yarağımı emerken epey bir zaman geçti herhalde. Artık ne zaman sikişe geçeceğiz diye düşünmeye başladım.

Ancak Ecem'in acelesi yoktu. Yaptığı taşak masajı beni rahatlatmış, götümü yalaması da aklımı başka taraflara kaydırdığından boşalmayı kafamdan atmama sebep olmuştu. Yataktan kalkarken ben de doğruldum. Aynanın altındaki bir çekmeceyi açtı ve içinden bir küçük tüp aldı. "Ne o!" diye sorduğumda "geciktirici sprey!" dedi. Onu tutup yarağıma ve taşaklarıma epey sıktı. Mentollü gibi bir şeydi bu, yarağım ve taşaklarım yanıyordu. Ancak Ecem'in profesyonel hareketlerine itiraz edecek değildim.

Bu kez kendisi yatağa sırtüstü uzandı ve "amımı yalamanı istiyorum!" dedi. İnce uzun bacaklarını iki yana açtı iyice. Minik amının yarığı da biraz aralandı böylece. Amı bembeyazdı, kıl, tüy olmadığı gibi herhangi bir kararma da yoktu. Oysa karımın amı yıllar geçtikçe beyazdan açık kahverengiye doğru bir renge bürünmüştü.

Uzandım ve amını dillemeye başladım. Karımın çok sevdiği ama benim pek yapmak istemediğim bir şeydi bu. Çünkü karımın amından kendine has pek hoşlanmadığım bir koku geliyordu. Ama şimdi Ecem'in amı sanki bal gibi kokuyordu ve onu yalayıp emdikçe balın tadını da alıyordum.

İnce am dudaklarını emdim, ısırdım. Ardından baş parmaklarımla ayırdığım amına dilimi soktum. O an yakıcı kızgın bir sıcaklık dilime geldi. "Üff, çok sıcak!" dediğimde Ecem dediğimi yanlış anlayıp "klimayı açayım!" dedi ve yataktan kalkıp klimayı açtı kumandasıyla. "Ben amını kastetmiştim, fırın gibi içi!" dediğimde güldü beyaz dişlerini göstererek. Sonra da "öyledir!" dedi, yeniden sırtüstü uzandı.

Klimanın soğuk esintisi çıplak götüme vuruyordu. Ecem'in bolca sıktığı geciktirici spreyin yakması bitmişti ama şimdi de soğuk hava ile temas edince üşür gibi oldum. Amının kızgın içinde gezdiriyordum dilimi. Amının dışı ne kadar beyazsa içi de o kadar kırmızıydı, nar gibiydi. Kızarmış et parçasını şehvetle emip yaladım uzun uzun.

Amının hemen birkaç santim altında minik göt deliği vardı. Deliğin ağzı oldukça dar ve sıkı görünüyordu. Acaba götten vermiş midir diye düşündüm. Karımla evlenmeden önce nişanlıyken götten epey sikişmiştik, evlendikten sonra da devam etmiştik buna. O nedenle artık göt deliği epey genişleyip açılmıştı. Şimdiki gibi daracık bir götü yıllardır görmemiştim.

Kalçalarına attım ellerimi ve yukarı kaldırdım. Havaya kalkan götünü elleriyle destekledi Ecem. Bacaklarını iki yana ayırıp açtı. Göt deliğini dillemeye başladım o zaman. Harika bir duyguydu. Dilimi göt deliğinin ucunda gezdirdikçe Ecem'in bundan keyif aldığını ve neşeyle inlediğini gördüm. Geciktiriciyi sıkması iyi olmuştu aksi halde o haldeyken boşalabilirdim. Bir amını bir götünü uzun uzun emdim, yaladım.

Ama sonunda ikimiz de sikişme aşamasına geçmemiz gerektiğini anladık. Ecem benden yatağa uzanmamı istedi, üste çıkmak istiyordu. Dediğini yaparak sırtüstü uzandım, sertliğinin zirvesindeki yarağım füze gibi dikilmişti. Ecem kıvrak bir hareketle kalktı yataktan ve geciktiriciyi aldığı çekmeceden bu kez de bir prezervatif kutusu çıkardı. İçinden bir tane alıp paketi açtı ve usta hareketlerle yarağıma geçirdi. Hemen ardından da üstüme çıkıp işer gibi çömeldi, yarağımı tutmuştu bu sırada. Amına hizaladığı yarağım içine girmeye başladığında "ooo, çok güzel!" diyerek dudaklarını emdi.

Yarağım tamamen amına girerken o da dizlerini yatağa dayayarak ata binen bir jokey gibi üstüme oturdu. Ellerini göğsüme uzatıp destek alırken ben de bacaklarımı ayırdım iki yana. Kontrolü Ecem'e bırakmıştım. Ecem usta hareketler eşliğinde üstümde ileri geri yaylanmaya başlamıştı. Götünü ve kalçalarını oynatarak üzerimde sanki dans ediyordu. Şişkin ve dik memelerine uzandı ellerim. Onları hoyratça sıkmaya başladım.

Ecem öne arkaya hareketlerinden sonra dizlerinden aldığı destekle aşağı yukarı oynamaya başladı. Siyah uzun saçları dalgalanıyordu bu sırada. Zevkten inlemeye başlamış, gözlerini kapatmıştı. Memelerini avuçlamaya devam ediyor, kalçalarını okşuyordum. Sonrasında kollarından tutarak kendime çektim. Dizlerimden büktüğüm bacaklarımı biraz daha ayırıp kendime çektim. Ecem'in götü havaya kalkmıştı yine. Taş gibi götünü sıkıca avuçlayıp alttan pompalamaya başladım amına.

Ecem bundan büyük keyif alıyordu. Yarak darbelerimle üstümde hoplamaya başlamıştı. Siyah saçları yüzümü kaplıyordu. Memeleri göğsüme değerken yeniden dudaklarımız kenetlendi. Ateşli bir öpüşmenin kollarına bıraktık kendimizi. Uzun ve ıslak dilini ağzımın içinde gezdiriyordu. Aynısını sonra ben ona yapıyordum.

Hızlı hızlı çalışmaya başladım amına. Var gücümle pompalıyordum. Sert göt yanaklarında ses patlamaları oluşmaya başlamış büyük yatak odasının içi seslerle dolmuştu. Ancak bir süre sonra fazla güç harcadığımı anlayıp sakinleştim. Yarağım Ecem'in amında olduğu halde doğruldum yatağa elimi koyarak, oturur vaziyete geldim. Bu pozisyonda götümü ileri geri oynatarak yaylanmaya başladım. Ecem de bundan keyif almış gibiydi. Yarağım bu şekilde amının en derinlerine kadar girmişti çünkü.

Sivri uçlu sert memelerini dişlemeye başladım, onları aç bir köpek gibi dişliyordum. Ağzıma alıp emiyor, yalıyordum durmadan. Ecem "uhhh, ahhh, çok güzelll!" diye diye gözleri kapalı halde başını geriye atmış inliyordu. Uzun ama zayıf bir kızdı Ecem ve üstüme bir ağırlık binmemişti. Karımdan sonra tüy gibi hafif kalmıştı benim için. "Ayakta yapalım mı!" diye sordum bu nedenle. "Yapalım!" diye kısa ve net bir cevap verdi.

Sikişen köpekler gibi kenetlenmiş haldeydik. Yarağım amında olduğu halde yatağın üstünde ayağa kalktım. Yaylı sert yatağa bastırdım ayaklarımı. Ecem ise uzun ince bacaklarını belime dolayıp kollarını omuzlarıma attı. Onu kalçalarından tutarak aşağı yukarı kaldırıp indirmeye başladım kucağımda. Yarağım amında gidip geliyordu boydan boya. Sert memeleri göğsüme baskı yapıyordu. Yatağın gıcırtıları bir hayli artmıştı şimdi. Aynı zamanda kasıklarımızdan da "şop şop şop!" sesleri geliyordu. Gecenin bu vakti komşuları uyandırmıştık belki de. Ancak azgınlığın doruğundaydık ikimiz de ve bunu umursayacak halde değildik.

Ecem kucağımda olduğu halde yataktan indim. Odanın ortasında bu işi yapmaya başladık. Ecem kucağımda, kollarımın arasında zıplıyordu durmadan. Karımla ilk evlendiğimiz zamanlar yaptığımız bir şeydi bu ama yıllar ilerledikçe ve çocuklar doğduktan sonra yapamaz olmuştuk. Karım artık 70 kilodan fazlaydı ve onu kucağımda zıplattığım günler çoktan geride kalmıştı.

Ama ayakta desteksiz şekilde sikmekten bir süre sonra yoruldum. Ecem'i bu kez yatağa uzandırdım sırt üstü ve ben de üstüne çıktım. Bacaklarını geriye atıp iki yana açtı iyice. Ayaklarımdan aldığım destekle pompalamaya başladım amına. Var gücümle vurdukça Ecem "ohhhh, çok güzelll, aşkımmm, ahhhhh!" demeye başlamış aralarda da "vur, vur, kökle, kökle!" diye söyleniyordu.

Abanmalarımla yarağım amının en derinlerine girip çıkıyordu. Memelerinin sallanışlarını görüyor, gördükçe daha da azıyordum. Artık geciktiricinin etkisi de geçmeye başlamış gibiydi. Yarağımın ucunda kıpırtılar hissediyordum. Son bir gayretle yüklenmeye başladım genç ve taze amına. "Şop şop şop şop!" sesleri öncekilerden daha yoğun şekilde çıkıyordu. Ve tüm bunların sonunda sarsıla sarsıla Ecem'in amına boşaldım. Boşalırken her yanım titriyordu. Gücüm tükenene kadar amında gidip gelmeye devam ettim, sonra da kendimi üzerine bıraktım. Ecem ellerini sırtıma atıp okşadı bir süre, sonra da götümün yanaklarını sıktı.

Amından çıktığımda kondom yarağımın yarısına kadar sıyrılmış, içi döllerle dolmuştu. Ebeveyn banyosuna geçtim ve kondomu çıkardım. Ecem kondomu tuvalet kağıdına sarıp çöpe attığımı görünce "atsana klozete, uğraşma!" dedi. "Kusura bakma, daha önce bu yüzden evin gideri tıkanmıştı, şimdi yoğurdu üfleyerek yiyorum!" değimde güldü.

Ebeveyn banyosunun geniş ve büyük bir duşakabini vardı. İçine girip birlikte yıkandık. Ilık suyun altında öpüştük bir süre. Doğrusu ikinci bir posta için kendimi hazır hissetsem de Ecem yorgun olduğunu söyleyince "tamam, nasıl istersen!" dedim. Klima odayı buz gibi yapmıştı. Kurulanıp yatağa girdik ve sikişmenin verdiği rehavetle koyun koyuna uykuya daldık...

Sabah 07:00'de alarmın çalmasıyla uyandım. Ecem alarmın sesiyle uyanır gibi olup yan tarafına döndü. Onu uyandırmamaya çalışarak kalkıp giyindim. Sessizce çıktım evden. Muhteşem bir gece geçirmiştim. En başta Ecem'e sonra da bana bunu yaşatan Hanımağa'ya teşekkür borçluydum. Ama Adana'nın sürpriz konusunda bu kadarla kalmayacağını anlamıştım.

Nitekim öğleye doğru Hanımağa aradı. Sesinde muziplik vardı. "Ecem'in ev sahipliğinden hoşlandın mı!" diye sorunca "teşekkür ederim, çok iyi bir ev sahibiydi!" dedim. "İyi, sevindim!" dedikten sonra benimle işleri konusunda görüşmek istediğini söyledi. Akşam iş çıkışında beni aldıracaktı yine.

"Tamam Hanımağam, ne zaman istersen!" dediğimde "Aferin, hep böyle ol canımı ye!" diyerek telefonu kapattı...