Ceza

PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here

Ceyda kaderine razı bir kurbanlık koyun gibi doğruca Osman'a gitti. Ama onun bir kurbanlıktan önemli bir farkı vardı: sadece kaderine razı değildi, onu deli gibi istiyordu. O, önünde çaresizce dururken adamın onu dilediği gibi, hayvanca sikmesini istiyordu. Adamın yanına vardığında onun koltukta istifini bozmadan oturduğunu görünce yapması gerekeni anladı ve kendini dizlerinin üstüne bıraktı. Adam onun ağzını sikecekti. İçini büyük bir korku kaplamıştı, geçen sefer neredeyse boğulacaktı. Bu sefer dayanabilecek miydi acaba?

Osman önce kızın o upuzun saçlarını ağır ağır eline doladı. Daha sonra sertçe çekerek kızın acıdan çığlık atmak için ağzını açmasını sağladı. Kızın ağzı açılır açılmaz da neye uğradığını anlamadan o daracık ağzını kazık gibi olmuş sikinin üzerine yapıştırdı. Kızın kafasının hızla aşağı yukarı oynatıyor, sikini hiç hareket ettirmeden ağzını sikiyordu. Bu pozisyonda daha önceki gibi sikinin tamamını sokamıyordu bir türlü. Bu onu daha da hırslandırmıştı. Sürekli kafasını daha çok bastırıyordu artık. Kız öğürmekten ve ağzında biriken salyaları dışarı atmaya çalışmaktan mahvolmuştu. Bu ise Osman'ı inanılmaz tahrik ediyordu. Uzun zamandır kimseyi böyle sikememişti; çünkü kızın elleri kelepçeliydi ve bu yüzden istemsiz de olsa hiçbir karşı koyma şansı olmuyordu.

Adam geçen sefer ağzını sikerken hayatında hiç bu kadar zorlanmadığını düşünmüştü Ceyda. Ama şu anda yaşadıklarının yanında önceki sefer hiçbir şeydi. Adam sanki kasıtlı olarak onu boğmak ister gibiydi. Artık kafasını oynatmayı bırakmış kasıklarına doğru bastırıyordu sadece. Daha fazlasının giremeyeceğini düşündüğü o sik milim milim ağzına giriyordu Ceyda'nın. Ağzı yırtılacak gibiydi, ağzında biriken salyaları bir an önce tükürmek istiyordu. Elleri de bağlı olduğu için sadece çaresizce çırpınıyordu. Artık burnu neredeyse kasıklarına değmek üzereydi; ama kendisi de çıldırmak üzereydi, bir an önce bunun bitmesi için dua ediyordu. Ellerini kullanabilse belki kendini kurtarabilirdi; fakat bu halde adam onu direk boğsa bile elinden bir şey gelmezdi. Çaresizce bekliyordu. Derken adam sonunda sikinin tamamını sokmayı başardı, artık burnu kasıklarına yapışmış nefes alması zorlaşmıştı. O anda adam hiç beklemediği bir şey yaptı ve kafasına aynı şiddetle bastırırken bir eliyle de burnunu kapadı. Artık nefes alamıyordu. Çırpınıyor, ayaklarını oynatıyor, kafasının kurtarmaya çalışıyordu; ama nafile. Adam onu Ceyda'ya yıllar gibi gelen birkaç saniye boyunca bu şekilde tuttuktan sonra bıraktı.

- Hepsini aldı. Gerçekten de dediğin kadar varmış kızın haha.

- Ee kim yetiştirdi onu.

Kız nefes nefese kalmıştı. Deri koltuğun her yeri kızın salyalarıyla ıslanmıştı. Osman ayağa kalktı ve Ceyda'nın saçına asılıp arkasından çekerek yemek masasına yöneldi. Kız o kadar halsiz düşmüştü ki ayağa kalkmaya fırsat bulamamış, yerde çığlık çığlığa sürükleniyordu. En sonunda Osman onu masaya sırtüstü yatırdı. Boynu masanın kenarına denk geliyor böylece bırakınca kafası aşağı doğru eğiliyordu. Bu şekilde dururken dudakları sanki masanın yüksekliği özel olarak ayarlanmış gibi hemen Osman'ın sikinin hizasında kalıyordu. Kız başına geleceği anlamış ağzı açık bekliyordu. Osman birden sikini sapladı kızın boğazına. Bir yandan kızın ağzının içinde gidip gelirken bir yandan da o gencecik memeleri hoyratça sıkıştırıyordu. Bütün vahşiliğine rağmen, titizlikle zanaatini sergileyen bir usta gibiydi: arada sikini çıkarıp kızın kafasını yana çevirerek tükürmesini sağlıyor daha sonra ağzını sikmeye tekrar kaldığı yerden devam ediyordu.

Ağzından çıkan salyalar yerçekiminin etkisiyle burnunun, gözlerinin içine giriyordu. Burnu tıkanmış, görüş alanı neredeyse sıfırlanmıştı. Eğer adam arada sikini çıkarıp tükürmesine fırsat vermese boğulurdu herhalde kendi tükürüğünde. Nasıl bir adamdı bu böyle? Bir taraftan onu insanlıktan çıkmış gibi sikiyor, bir taraftan gayet kontrollü şekilde periyodik olarak onun tükürmesini sağlıyordu. Şu anda bu kadar kendinden geçmişken bile bunu nasıl akıl edebiliyordu? İşi kadınları beyinleri spermleriyle birlikte bütün deliklerinden akana kadar sikmek miydi yoksa? Bu iş için mi para alıyordu? Profesyonel sikici miydi? Jigolo demek hakaret olurdu herhalde, olsa olsa profesyonel sikici olurdu bu adam. Bunları düşünmek Ceyda'yı orgazma yaklaştırmıştı. Kendine inanamıyordu. Bir taraftan boğulmamaya çalışırken nasıl boşalabilirdi bir insan? Tam o anda adam sikini çıkarıp Ceyda'nın suratına boşalmaya başladı. Spermleri burun deliklerinin, kapatamadığı gözlerinin içine giriyor; kendi salyalarıyla karışarak yakıyordu. Tam bu sırada boşalmaya başladı. Masanın üstünde kıvranıyor, çığlık çığlığa orgazm oluyordu.

Osman kızı masanın üstünde yüzükoyun çevirmişti şimdi. Ama kafasının konumu değişmemiş hala sikinin önündeydi. Kızın ayaklarını sırtına doğru çekti ve ellerindeki kelepçenin zincirini ayakkabıların topuklarına taktı; böylece kız ayaklarını bıraksa bile normal haline gelme ihtimali yoktu. Muhtemelen bacaklarının acısından ötürü canı yanıyordu; bu da Osman'ı hırslandırmıştı. Saçına asılıp milim inmemiş sikini boğazına kökledi. Sikinin tamamına yakını sokuyor kızı boğulacak hale getiriyordu. Bu sefer tükürmesine fırsat da vermeden acımasızca sikiyordu. Kızın şansına bu şekilde biraz siktikten sonra sikini çıkarıp kızı masada ters çevirdi. Şimdi kızın götü ondan taraftaydı. Burcu'nun olacakları anlayıp uzattığı anahtarla kızın ellerini çözdü. Bu kadına hayrandı: özellikle onun o her şeyi önceden kestirebilme yeteneğine. Kızın götünü havaya dikti. Kız başına gelecekleri anlamış elleriyle götünü iki yana açmıştı.

- Aferin, bu işi biliyorsun!

Ceyda büyük bir heyecan ve korkuyla kaderini bekliyordu. Şimdi o hayvani sik vahşice götüne girecekti. Bu sefer nasıl olacaktı acaba? Tecrübelerine göre öncekinden daha sert olacaktı kesinlikle. Korkmakla beraber heyecanlanmıştı. Adam da sanki onun bu düşüncelerle boğuşmasını ister gibi masanın üstüne çıkmış bekliyordu. Biraz daha beklerse adam, boşalacaktı neredeyse. İçinden sik beni diye bağırmak geçiyordu; ama cezalı olarak konuşması yasaktı, bu kurala uymalıydı. En sonunda adam onun salyalarıyla ıslanmış sikini bir hamlede götüne soktu. Daha sonra çıkarıp tekrar soktu. Tekrar tekrar tekrar... Bu şekilde Ceyda'nın götünü mahvediyor, onu çığlık çığlığa bırakıyordu. Acı dayanılmazdı; ama bu adam onu sikerken en büyük acı bile orgazm kaynağıydı Ceyda için. Nitekim adam sikini dibine kadar sapladığı bir sırada boşalmaya başladı. Sarsıla sarsıla boşalıyor, acı çığlıklarıyla zevk çığlıkları birbirine karışıyordu. Ne hale gelmişti Ceyda? Ne hale getirmişti bu adam onu?

Kız boşalmaya başlayınca Osman götünü sikini çıkarmadan sikmeye başlamıştı. Bir ayağıyla kızın kafasına bastırıyor, vahşice sikiyordu onu. Bu sırada Burcu geldi yanına. Beline takma bir yarak takmıştı. Bunun üzerine Osman sikini çıkarıp kenara çekildi. Burcu masanın üzerine çıkıp takma yarağı iyice kayganlaştırdıktan sonra kızının götüne sapladı. Neredeyse Osman'dan daha sert sikiyordu. O kadar ki, bir gören olsa öz kızını değil baş düşmanını sikiyor derdi. Biraz onu izledikten sonra Osman arkasına yanaşıp sikini Burcu'nun götüne sapladı. Her darbesinde Burcu öne gidiyor, dibine kadar kızının götüne giriyordu.

Bir süre böyle sikiştikten sonra Burcu Ceyda'nın götünden çıktı, bunun üzerine Osman da onun götünden çıkıp kenara geçti. Burcu kızının saçına yapışıp onu salonun ortasına doğru sürekledi. Kendisi yere uzanıp kızını üzerine çekti ve belindeki yarağı kızın amına soktu. Şimdi durmuş Osman'ı bekliyorlardı. Osman da onları fazla bekletmeyip kızın götüne girdi. Bu şekilde kızı pompalamaya başladılar. Birisi çıkarken birisi giriyordu. İlk defa böyle bir şey yapmalarına rağmen sanki yüzlerce kez yapmış gibiydiler. Muazzam bir senkron tutturmuşlardı. Bu tempoya daha fazla dayanamayan Ceyda deli gibi boşalmaya başladı.

Epey bir süre daha kendilerinden geçmiş gibi sikmeye devam ettiler kızı. O da bu sırada devamlı orgazm oluyordu. Osman bir ara Burcu'nun da boşalmaya başladığını farketti; sanki sikilen oymuşcasına. Daha sonra kızın götünden çıkıp kızı yerde dizleriyle ellerinin üzerinde bekler hale getirdi. Bunun üzerine Burcu kızın götüne girip Osman'ı bekledi. O da Burcu'nun götüne girince sikiş tekrar başladı.

Adam onun götüne ne kadar sert girerse annesi de Ceyda'nın götüne o kadar sert giriyordu darbenin etkisiyle. Bir yandan da parmaklarını kızının amına sokmuş ona masaj yapıyordu. Kısa süre sonra götündeki takma yarağın ve annesinin parmaklarının etkisiyle boşalmaya başladı Ceyda. Annesi götünün daraldığını bildiği için, parçalamak istercesine daha hızlı girip çıkıyordu götüne. Öyle ki adam onun temposuna yetişmekte zorlanıyordu neredeyse. Annem erkek olsa en az bu adam kadar muhteşem bir sikici olurdu diye düşündü. Tam bu sırada adam sikini sonuna kadar annesinin götüne saplayıp durdu; tabi annesi de onun götüne saplamıştı sonuna kadar. Boşalıyordu adam. O muhteşem dölleri annesinin götüne doluyordu. Annesinin götünün yerinde kendi götünün olmasını çok isterdi. O sıcaklığı hissedebilmek, o doluluk duygusunu yaşayabilmek.

Adam işi bitince çıktı annesinin götünden. O ise Ceyda'yı sırt üstü yatırıp, götünü suratına yaklaştırdı. Neredeyse kafasının üstüne oturuyordu şimdi. Ceyda görevini anlamıştı. Kadının o yediği yaraktan sonra tam kapanmamış götüne hafif hafif dil darbeleri atmaya başladı. O da bir yandan ıkınıyor, deyim yerindeyse adamın spermlerini kızının suratına sıçmaya çalışıyordu. En sonunda annesinin göt sularıyla karışmış adamın dölleri geldi Ceyda'nın suratına. Hepsini yutmaya çalışıyordu; ama suratına dökülen spermler olmuştu. Onları da elleriyle toplayarak ağzına götürüp afiyetle yuttu. Şimdi annesine bir teşekkür hediyesi vermek istiyordu. Parmaklarını yavaşça amına soktu.

Parmaklarıyla ustaca masaj yapıyordu. Bir yandan da diliyle klitorisini yalıyor Burcu'yu zevkten çıldırtıyordu. Nerden öğrendi bu kadar iyi am yalamayı bu kız diye düşündü? Neredeyse Osman kadar iyi yapıyordu bu işi ve bu kesinlikle büyük bir beceriydi. Deli gibi boşalmaya başladı. Kızının dili ve parmaklarının marifeti karşısında çığlık çığlığa kıvranıyordu. Bir an ana kız Osman'a ne kadar müthiş bir manzara sunduklarını düşündü. Bu düşünce onun daha güçlü boşalmasına sebep oldu. Kızı ise onun altında o boşaldıkça çölde susuz kalmış gibi onun am sularını içiyor, resmen içini kurutuyordu.

Osman kanepeye oturmuş onları izliyordu. En sonunda Burcu ayağa kalktı ve kapıya doğru gitmeye başladı. Kızı ise elleriyle dizlerinin üzerinde takip ediyordu annesini. Bu şekilde salondan çıkıp hazırlanıp temizlenmek için Osman'ı yalnız bıraktılar.

Bu sefer kapıda belirdiklerinde Ceyda çırılçıplak elleri ve ayakları üzerinde tıpkı bir köpek gibi duruyordu. Boynunda bir tasma vardı, onun ucu da Burcu'nun elindeydi. Bu haliyle sanki köpeğini gezdirmeye çıkarmış gibi bir hali vardı.

Ceyda uslu bir köpek gibi Osman'a doğru gelmeye başladı. Osman koltukta gerinmiş onun gelişini bekliyordu. Beklerken de bir yandan siki büyümeye başlamıştı. En sonunda Ceyda iyice yakına gelince Burcu daha rahat hareket edebilmesi için tasmanın ucunu bıraktı.

Kız dizlerinin üzerinde doğrulup eline okkalı bir tükürük bıraktıktan sonra yavaş yavaş kazık gibi olan o siki sıvazlamaya başladı. Osman ellerini kafasının arkasında birleştirmiş muamelenin keyfinin çıkarıyordu. Kız bir taraftan da elleriyle taşaklarına masaj yapıyordu. Parmakları vücudun gizli noktalarını uyarmasını bilen uzakdoğulu bir keşişin parmakları gibi taşaklarını yoğuruyor, her temasta inanılmaz bir zevk veriyordu. Bu kız gerçekten ne yaptığını çok iyi biliyordu! Bu tecrübeyi edinebilmesi için 15 belki de 13 yaşından beri sevişiyor olmalıydı. Bu işi bu kadar iyi yapan bir tek bunun annesini gördüm diye düşündü Osman.

- Aynı anasının kızı haa!

Gerçekten de Ceyda bu masajı annesinden öğrenmişti. Birlikte farklı farklı adamlarla sikişirken annesi ona bir erkeğe zevk vermenin en iyi yollarını uygulamalı olarak göstermişti. Ne de olsa annesi bu konuda bir profesyonel sayılırdı. Öğrendiği bir başka şey de erkeğin göt deliğini yalamaktı. Bunu yapmaktan çok fazla zevk almıyordu aslında; ama karşısındakinin aldığı zevki düşünmek onu gerçekten azdırıyordu. Hem de bu hareket kendini alçatıcı bir şey gibi algılandığından onu daha da tahrik ediyordu. Evet, sevişirken aşağılanmaktan kesinlikle büyük haz alıyordu!

Kız taşaklarını yalamaya, toplarını tek tek ağzına alıp emmeye başladığında Osman neredeyse boşalabilirdi. Bunca postadan sonra bu kadar çabuk bu hale gelmesi kızın ustalığını gösteriyordu. Üstelik daha sikine ağzını sürmemişti bile. Taşaklarını resmen sömürdükten sonra kız götüne doğru diliyle hamle yaptı. Annesi demek bunu da öğretmiş diye düşündü Osman ve kızın dilediğini yapabilmesi için kanepede kaykıldı. Kızın dili ustalıkla götünün çevresinde dolanıyor, hafif hafif içine giriyordu.

- Tam bir orospu yetiştirmişsin valla! Dikkat et boynuz kulağı geçmesin haha.

Kendisinden bu şekilde bahsedilmesi Ceyda'nın çok hoşuna gitmişti. Yaptığı şeyi çok iyi yaptığını biliyor ve bunu duymaktan memnun oluyordu. Hem de böyle aşağılayıcı şekilde! Götünü yalamaya dalıp sikini ihmal etmiyor; bir yandan da boştaki elleriyle sikini okşuyordu. Elinin altındaki sikin damarlarının atmaya başlamasından boşalmak üzere olduğunu fark etmişti. Hemen doğrulup siki hızla sıvazlamaya başladı. Kısa süre sonra ilk parti spermler havada bir kavis çizerek iyice yaklaştırdığı suratına çarptı. İkinci ve üçüncü parti de aynı şekilde suratına isabet etti. Şimdi saçları da dahil olmak üzere bütün suratı Osman'ın döllerine bulanmıştı. Bu haliyle çok seksi gözüktüğünün farkındaydı. Ayrıca bu kadar dayanıklı bir adamı 10 dakika gibi bir sürede boşaltabilmek de onun yeteneğinin adeta bir kanıtıydı.

Osman boşalması biter bitmez hiç ara vermeden yerinden kalktı ve Ceyda'yı tuttuğu gibi yere yatırdı. Şimdi yerde sadece omuzları ve kafası yerde duruyordu, götü havada kalmıştı. Sırtını da kanepeye dayamış destek almasını sağlamıştı. Kız da bu pozisyona hemen alışmış elleriyle dizlerinin arkasından tutarak bacaklarını kendine doğru çekmişti. Osman önce eğilip kızın suratına okkalı bir tükürük bıraktı ve kızın yutmak için açılmış ağzına isabet ettirdi. Daha sonra aynı şekilde bir tükürüğü önünde tabak gibi açılmış, sikilmekten kıpkırmızı olmuş göt deliğine bıraktı. Dibinden eğdiği sikini her zamanki sertliğiyle götüne sapladı. Artık kızın götü alışmıştı, böyle zor bir pozisyonda bile hemencecik sikinin yarısını almıştı.

Osman'ın altında resmen ikiye katlanmış bir şekilde, ezile ezile sikilmek onun için çok zordu. Ama Osman'ın onu hiç önemsemeyen bu hayvani metodları deli ediyordu Ceyda'yı. Hep bu pozisyonda sikilmeyi merak etmişti; ama bugüne kadar onu siken herkes bunun için fazla yumuşaktı. Gerçekten de zor bir pozisyondu ve yaşadığı aşağılanma hissi olmasa herhalde zevk alması imkansızdı. Zaten sürekli acıdan bağırıyordu; ama adam bunu hiç önemsemeden her seferinde bedeninin o muazzam gücü ve ağırlığıyla sikini sonuna kadar sokuyor, onu öldüresiye beceriyordu. Durduğu konum ve adamın gücü yetmezmiş gibi bir de sürekli yukarı doğru kalkmaya meyilli siki her gidiş gelişte götünü parçalayacakmış gibi oluyordu.

Osman bir yandan kızı vahşice sikerken bir yandan da suratına tükürüp duruyordu. Alnına, saçlarına, yanağına, çığlık atarken açılan ağzına ve hatta gözüne isabet ediyordu bu tükürükler. Bunlardan garip bir zevk duyuyor, her isabetli atıştan sonra sikini daha bir kuvvetli saplıyordu. 20 dakikanın sonunda kızın kasları uyuşmuş olacaktı ki, artık çığlıkları azalmıştı. Bunun üzerine sikini çıkarıp biraz yukarı kalktıktan sonra tek hamlede köküne kadar sapladı. Kız yine derin bir çığlık atmıştı. Bu hoşuna gitmişti Osman'ın. Bunu kızın çığlıkları gücünü kaybedene kadar 10-15 kere daha tekrarladı. Sonra tekrar aynı temposunda sikmeye devam etti.

Adam onu resmen canını acıtmak için sikiyordu. Onun çığlıklarından sonra gözündeki zevk pırıltısından belliydi bu. Hayatında kimse onu böyle sikmemişti. Resmen annesinin gözleri önünde, onayıyla ve hatta "ricasıyla" tecavüze uğruyordu! Tecavüze uğramak bundan farklı olamazdı herhalde. Eğer öyle ise demek ki tecavüze uğramak onun için acayip tahrik edici bir şeydi! Bu düşünceler ve hislere daha fazla dayanamayarak boşalmaya başladı. Sanki bu günün genel kuralıymış gibi öncekilerden daha şiddetli bir orgazm yaşıyordu. İyice daralan götü sanki içine girip çıkan o muazzam, hatta tanrısal siki sağmak istiyor gibiydi. Düşününce Ceyda o sikin tanrısal olduğuna daha çok inanmaya başladı. O sike tapınmalı; dağıtıp parçalaması için amlar, götler ve ağızlar kurban olarak sunulmalıydı. Bu fikirlerle iyice uçtu ve daha şiddetli boşalmaya başladı. En sonunda daha fazla dayanamayan Osman sikini çıkararak tepeden suratına doğru boşalmaya başladı. Spermleri tükürükleriyle karışıyor, görüşünü engelliyordu; ama o bunları temizlemek için bir harekette bulunmuyordu. Adam işi bitip de doğrulunca acaba sırada ne var diye düşünecek oldu. Fakat buna fırsat vermeden onun saçlarına asıldı ve neredeyse sürükleyerek banyoya doğru götürdü. Şimdi onu banyoda dört ayak üzerine dikmişti. Durduğu yerde kafası klozete çok yakındı, kafasını azıcık uzatsa içine girecekti neredeyse. Ne planlıyordu bu sefer acaba adam?

Henüz çok az inmiş olan sikini tükürükleyip biraz sıvazladıktan sonra tek seferde kızın götüne geçirdi. Darbesiyle öne doğru savrulan kız kafasını klozete çarptı. Dibinden saçlarına asılıp kafasını hafifçe yukarı kaldırdı. Bu sayede kafasını klozete çarpmıyordu; ama her darbede giderek klozete yaklaşmıştı. Saçlarını bıraksa kafası klozeti içine girecekti neredeyse. Tam da Osman'ın istediği gibi! Kızın hiç beklemediği bir anda saçlarından bastırarak kızın kafasını klozetin içine soktu. Oranın temiz olup olmamasının onun için hiçbir önemi yoktu. Tek düşündüğü şey su seviyesi alçak kaldığı için suratını suya istediği kadar sokamamasıydı. Bu yüzden sifonu çekti. Şimdi kızın bütün suratı su içinde kalmıştı. Nefes almakta zorlanıyor, çırpınıyordu. Osman bu konumdayken bile kızı sertçe sikmeye devam ediyor, bu yüzden de kız bir yandan boğulurken bir yandan da kafasını klozetin içinde çarpıp duruyordu. Ayrıca havasızlıktan çırpınmak kızın vücudunun gerilmesine, deliklerinin sıkılaşmasına sebep oluyordu. Bu da Osman'ın zevk denizinde yüzmesine sebep oluyordu: hem sadistçe duygularını tatmin ediyor, hem de sikini hoyratça daracık bir deliğe sokup çıkarıyordu.

Adam saçından çekip kafasını nefes almak için çıkardığında soluk soluğaydı. Sabah annesi onu bu sikişe hazırlarken aklına hiç böyle bir şey gelmemişti. Adam gördüğü en vahşi yaratıktan bile daha vahşiydi. Tam bir hayvandı. Sırf zevk için onun kafasını bastırmaya devam edip onu orada, o pis suların içinde boğabilirdi bile. Tabi bir yandan sikmeye devam ederken... Gerçekten bu kadar rahatsız oluyorsa neden karşı koymuyordu? Sonuçta bu bir oyundu; kimse gerçekten onu cezalandırmıyordu. Cevap basitti aslında: içindeki mazoşist yan uyanmış, onu zevkten deliye döndürüyordu. Adam sürekli kafasını suya sokup çıkarıyor; ama artık daha kısa suyun altında tutuyordu. Allahtan böyle yapıyordu, yoksa gerçekten boğulabilirdi. Bu psikopatça sikiş Ceyda'yı mahvetmişti. Bir yandan nefes almaya, hayatta kalmaya çalışırken bir yandan da korkunç bir orgazm yaşıyordu. Tabi ki bu da bir öncekinden daha şiddetli olarak hayatının rekorunu kırmıştı. Nasıl bir adamdı bu böyle? Ona hayatının orgazmlarını yaşatmış, üstelik bunları büyük çoğunlukla beyninin içinde yaşatmıştı. Yoksa bu bencil sikişle başka türlü yaşayamazdı bunları. Şansına 10 dakika sonra Osman sikini çıkartıp geri çekildi; boşalacaktı. Herhalde bu sikiş onu da Ceyda kadar heyecanlandırmıştı; yoksa bu kadar erken boşalmaz, bu şekilde en az yarım saat daha sikerdi onu.

Kız klozetin önünde baygın vaziyette oturmuş gelecek spermleri bekliyordu. Boşalmaktan taşaklarındaki spermler iyice azalmış olmasına rağmen yaşadığı zevkin etkisiyle tazyikli dört posta geldi kızın sırılsıklam olmuş saçları ve suratına. Kız sırtını klozete dayamasa yere düşecekti herhalde. Bu haliyle acayip seksiydi. Osman şimdi uzun zamandır yapmadığı bir şeyi yapacaktı. Siki biraz indikten sonra işemeye başladı. Kız şaşırmıştı; ama tepki verecek hali yoktu. Sidikler kızın başında aşağı dökülüyor suratından göğüslerine akıyordu. Döller, klozetin suları ve idrarla kaplanmış vücudu parlıyordu.