Demirkoy

PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here
mofilius
mofilius
65 Followers

Çok beklemeleri gerekmedi. Lambada macerasını yaşadığı iki Arap, birlikte gelip, öyle ciddi bir girizgaha bile gerek görmeden oturuverdiler,

yanlarındaki boş koltuklara. Sonra da, sanki kırk yıldan beri tanışıyorlarmış gibi, sohbete koyuldular. İkisi de, oldukça iyi İngilizce biliyordu.

İki çift kara göz, şimdiye kadar olduğu gibi, yine üzerinde dolaşmaya

başlamıştı. Tek fark, Araplar'ın şimdi dokunulabilecek kadar yakında

olmalarıydı. O da, Araplar'ı seyrediyordu. Özellikle de, pantolonlarının

önündeki kabarıklıklardan alamıyordu gözlerini. Dansederken biri önden biri arkadan vücuduna dayanan sikler şimdi yine kalkmış, iştahını gittikçe daha çok kabartan bir manzara sergilemiştiler. Amı alev alev yanıyordu yine. Aslında bacaklarını alabildiğine açıp, Araplar'a göstere göstere amıyla oynamak geliyordu içinden ama, bu kadar ileri gitmeye cesaret edemiyordu doğrusu.

Buna karşılık, koşulların izin verdiği ölçüyü zorlayarak, teşhirciliği

sürdürmekten de vazgeçemiyordu. Bacakları sürekli hareket halindeydiler. Dizleri açılıp kapandıkça, Araplar amının kıllarını, hatta zaman zaman şişip aralanmış dudaklarını bile görebiliyorlardı. Bu da, gittikçe daha çok tahrik olmasına neden oluyordu.

Kocasının hesabı ödemek için garsona seslendiğinde, biraz telaşlandı

adamlar. Gideceklerini sanmışlardı anlaşılan. Uzun boylu Arap;

- ``Gitmek olur mu şimdi..?'' dedi, ``Ne güzel eğleniyorduk. Daha

dansedecetik.''

Gülümseyerek onlara ``motelde kalıp kalmadıklarını'' sordu. Sonra da, ne istediğini açıkça ortaya koyan bir sesle devam etti;

- ``Hadi o zaman odanıza götürün bizi... Eğlenmeye de, dansetmeye de orada devam edelim.''

Biraz şaşırmıştı Araplar. Aralarında hızlı hızlı bir şeyler konuştular

önce. Bir taraftan da, kocasına garip garip bakıyorlardı. Uzun boylu Arap;

- ``Hepimiz mi..?'' diye sordu, ``Yani dördümüz bir arada mı?''

Bu arada kocası da, hesabı ödemişti. Yavaşça kalktı yerinden. Sonra,

yüzünde hafif bir gülümsemeyle, Araplar'ın gözlerine baktı sırayla. Fısıldar gibi bir sesle;

- ``Hadi, bir an önce gidelim...'' dedi.

Havuza yakın bir yerlerdeydi Araplar'ın odası. Hepsinin önünde yürüyordu. Attığı her adımda çalkalanan ve etek kumaşının aralarına girmesi yüzünden çıplakmış kadar tahrik edici görünen kalçalarında dolaşan 3 çift gözün tenini yaktığını hisseder gibiydi. Araplar'ın yarı şaşkınlığına karşılık, kocası gibi o da, içerde neler olacağını biliyor ve sabırsızlanıyordu.

Zengin çocukları oldukları için olmalı, Araplar'ın odası koskocamandı. İki tane büyük yatak ve bir kanepeyle koltuklar vardı içerde. Uzun boylu Arap, içeri girer girmez köşedeki dolaptan bardaklar almış ve herkes için viski doldurmaya başlamıştı. Diğer Arap ise, masanın üstünde duran kocaman bir portatif teyple uğraşmaya başlamıştı. Kocasına göz kırpıp, banyoya girdi ve kapıyı kitledi. Hazırlık yapmak istiyordu.

Bacaklarının iç tarafı, neredeyse dizlerine kadar am sularıyla ıslanmıştı. Amı, sikilmeye tam anlamıyla hazırdı yani. Küçük çantasını açıp, içinden KY tüpünü çıkardı ve parmağına biraz sıkıp, sikilmesini son derece istediği ikinci deliğini de hazırlamaya koyuldu.

Götü, parmağının ilk temasıyla birlikte açılmaya başlamıştı bile. KY'ın

kayganlığıyla parmağı içine kayınca, tüm vücudunun titrediğini hissetti. Kısa bir süre sonra, küçücük götüne kocaman bir Arap sikinin gireceğini biliyor ve bunun düşüncesiyle bile çıldıracak gibi oluyordu. Parmağına tekrar tekrar KY sıkıp, götünü iyice kaygan bir hale getirdi. Sonra kendini tutamadı ve öbür elini de amına götürüp, bızırıyla oynamaya başladı.

Bir anda geldi beli. Götünün açılıp kapandığını, parmağını koparacak gibi sıkıştırdığını hissettikçe deliriyordu. İçerde onu bekleyen sikleri

hatırlamasa, banyoda saatlerce kalabilir ve kendiyle oynayabilirdi. Zorlukla toparlanıp, ellerini yıkadı. Sonra kapıyı açıp odaya döndü.

Kocası koltuklardan birine oturmuştu. Araplar ise kanepenin üzerinde

yanyana oturuyorlardı. Viski servisi yapılmıştı ve teypten yükselen yavaş

müzik odayı doldurmuştu. Biri akledip ışıkları da azaltmıştı bu arada.

Kısacası, herşey, biraz sonra yaşanacaklara uygun bir hale getilmişti. Bu

arada, Araplar'ın hala pek rahat olmadıklarını da sezmişti. Kocasının varlığı yüzünden rahatsız oldukları açıkça belliydi.

Masanın yanına gidip, viskisinden koca bir yudum aldı önce. Sonra da, tam orta yerde dansetmeye başladı.

Hareketleri, ilk başlarda hafif sallanmalar şeklindeydi. Kocasının yüzüne baktıkça karnına yayılan sıcaklık, Araplar'ın donup kalmış yüzleriyle alev alev yanan gözlerini gördükçe giderek artıyordu. Bu da, dansına yansıyor ve hareketleri giderek daha cüretleniyordu. Bir elini saçlarının arasına sokmuş, diğeriyle, incecik ipekli kumaşın üstünden karnını okşamaya başlamıştı. Kalçaları sağa sola, öne arkaya çalkalanıyor, kıvrılıp bükülüyordu.

Dışardaki, o çılgınlık yapmasını engelleyici kalabalık yoktu burada nasıl olsa. Her istediğini yapabilecek bir duruma gelmişti artık. Karnını okşayan elini giderek daha aşağıya indirmeye başlamıştı. Parmakları, eteğinin incecik kumaşı üstünden amına değdiğinde, tüm vücudu zevkle ürperdi. Sonra öbür elini de arkadan kalçalarına indirdi ve o baştan çıkarıcı yuvarlakları okşamaya başladı. Araplar'ın yüzleri şehvetle gerilmişti iyice. Oturdukları yerde kıpırdanıp duruyorlardı. Pantolonlarıın önü, birer çadır gibi kabarmıştı. Kocasının da Araplar'dan pek farkı yoktu bu arada.

Dışarda kendini kaptırdığı, üç erkeğin gözleri önünde amıyla oynama

arzusunu yerine getirebilecekti artık. Tek istediği, Araplar'ın acele edip

oyunu bozmamalarıydı. Kalçalarını okşamayı bırakıp, orta parmağını aralarına soktuğu zaman, heyecanı son derece yükselmişti. Parmağını giderek daha aşağı kaydırıyordu. Sonunda, ince kumaşın üstünden götünü buldu.

Bu arada dansetmekten de vazgeçmemişti. Aksine, şimdi kalçalarının

kıvrılıp bükülmeleri daha da artmıştı. Gerçi artık vıcık vıcık bir hale gelmiş olan amıyla götünde dolaşan kendi parmaklarıydı ama, bunu herkesin önünde yapmak, ona son derece tahrik edici geliyordu. Üstelik, biraz daha göstermek istiyordu onlara. Birkaç adım geri atıp, yataklardan birinin ayakucuna oturdu. Sonra, vücudunu geri bırakıp, yatağa uzandı ve dizlerini karnına doğru çekti. Kalçaları, yatağın tam kenarındraydı. Eteği, beline kadar sıyrılmıştı ve kocasıyla Araplar'ın gözleri önünde, bir tabak gibi açmıştı kendini. Üç erkek, artık susamış bir ağız gibi aralanmış amıyla, götünün pembe deliğini olduğu gibi seyredebiliyorlardı. Tekrar kendiyle oynamaya başladı.

Sağ elinin orta parmağı amının dudakları arasına girmiş, bızırını

okşuyordu. Sol elini de kalçalarının altından geçirmiş, parmağı yeniden götünü bulmuştu. Hafifçe açılmıştı götü. Am suları ve KY ile, alabildiğine

kayganlaşmıştı. Yavaşça bastırdı ve parmağı içine kayıverdi.

Araplar, donmuş kalmışlardı. Kocası ise yerinden kımıldamadan, alev alev yanan gözlerle seyrediyordu onu. Ama bu normaldi doğrusu. Kocası, elbetteki oynamak istediği oyunu bozmayacaktı. Şimdi Araplar'ın da, sandığından daha sabırlı olduklarını anlıyor ve mutlu oluyordu. Bir süre sonra, tam istediği gibi sikileceğinden emindi artık. Önemli olan, ondan öncesinin zevkini çıkarmaktı ve en azından şimdilik, bunu bozmak niyetinde görünmüyordu Araplar.

İki eli de hareket halindeydi. Sağ elinin orta parmağı, sürekli bızırının

üstündeydi ve küçük hareketlerle aklını başından alıyordu. Sol elinin parmağı ise, artık küçük bir sik gibi, götüne girip çıkıyordu. Aldığı müthiş zevk, yarı kapalı gözlerle izlediği Araplar'ın yüzündeki ifadeye gördükçe, üçe, hatta beşe katlanıyordu sanki.

Birden, beklemediği kadar şiddetle beli geldi. Aniden iyice

halsizleşmişti. Yatağı üstünde öylece kalıverdi.

Onu yeniden kendine getiren, değişen müzik oldu. Biri yavaş müziği

değiştirmişti. Şimdi odayı dolduran, Lambada'nın fıkır fıkır ritmiydi.

Araplar'la ilk bağlantıyı da Lambada'yla kurmuştu zaten. Gecenin bundan sonraki gelişmesi de, yine Lambada'yla olacaktı anlaşılan. Araplar'dan biri gelip, iki yanında halsiz halsiz duran ellerinden birini tutarak onu ayağa kaldırmaya çalıştığında da, bu düşüncesinde yanılmadığını iyice anlamıştı.

O anda en çok istediği şey, bir an önce sikilmekti. Amından, götünden,

ağzından, her yerinden sikilmek istiyordu. En çok istediği de, iki Arap

vücudunun arasına sıkışıp sandviç olmak, aynı anda hem amından hem götünden sikilmekti. Şimdi Araplar'dan biri elinden tutmuş onu çekiyor ve Lambada yapmaya çağırıyordu. Eğer Araplar sikişin ayakta başlamasını istiyorlarsa, buna bir itirazı olmazdı. Yattığı yerden doğrularak ayağa kalktı ve kendini bir anda, tam beklediği, umduğu gibi, iki Arap vücudunun arasında buluverdi.

Pistte olanlar tekrarlanmaya başlamıştı. Yine, kalkıp taş gibi olymuş bir Arap siki kasıklarına dayanmış, öbürüde kalçalarının arasına girmişti. Tek fark, şimdi herkesin kendini daha rahat hissetmesiydi. Onun fazla dikkatin çekmeye karşı duyduğu korku gibi, Araplar'ın kocasından duydukları rahatsızlık da yok olup gitmişti. Onu, kocasının önünde sikebileceklerini artık anlamışlardı, Araplar.

Bir taraftan da, tekrar Lambada'nın kıvrak ritmine uymuş, dansediyorlardı. Ön tarafında olan uzun boylu Arap, kalçalarını iki yandan kavramıştı. Arkasındaki ise iki eliyle, memelerinin hemen altından tutmuştu. Ama çok sürmedi bu durum. Kalçalarındaki Arap elleri, eteğini sıyırmaya başladılar. Bir anda kıçı çıplak kalıverdi. Sonra eller, iki yandan arkasındaki Arap'la aralarına girdi ve çıplak kalçalarını avuçlayıverdi. Neredeyse aynı anda, arkasındaki de ellerini biraz kaldırmış ve memelerini avuçlamıştı.

Geri dönülemeyecek, durulamayacak bir noktaya gelmişlerdi, hepsi de.

Gözlerini çevirip, hala oturduğu koltuktan kımıldamamış olan kocasına baktı. Gözleri, alev alev yanıyordu kocasının. Hiç bir şeyi kaçırmamaya özen göstererek, dikkatle izliyordu olup bitenleri. Bu, onun için ek bir tahrik unsuru oluyordu. Araplar'ın arasında eridiğini hissediyordu sanki.

Arkasındaki Arap onu bırakıp uzaklaştığında, büyük bir boşluk hissetti. Sonra gözünün ucuyla, onun soyunmakta olduğunu farketti. Rekor sayılabilecek bir hızla soyunuyordu Arap. Sonra, yeniden sokulup, ona arkadan sarıldı. Az önce pantolon kumaşıyla birlikte kalçalarının arasına giren o kocaman Arap sikini, şimdi olanca sıcaklığı ve çıplaklığıyla hissedebiliyordu. Çıldırtıcı bir temastı bu. Aklı başından gitmişti. Kalçaları, müziğin ritmine uyarak, deli gibi çalkalanıyordu artık. İki yanından gelen eller, memelerini de yeni baştan avuçlamıştı.

Sonra da, soyunma sırasının kendisine geldiğini düşünen, önündeki Arap uzaklaştı ondan ve sanki mümkünmüş gibi, arkadayşından daha da çabuk soyundu. Durum şimdi biraz farklıydı tabii. Arkasındaki tam izleyememiş ve şimdi kalçalarının arasına girmiş olan sikini görememişti. Gerçi bunun kocaman bir sik olduğunu anlıyordu ama, önündeki manzarayı görünce, tüm vücudunu yeni bir ateş dalgasının sardığını hissetti. Belki de şimdiye kadar gördüğü en büyük sike bakıyordu şimdi. Arap ona sokulup yeniden sım sıkı sarıldığında, o kocaman sik amının dudaklarına sürtünerek bacaklarının arasına girdi birden. Küçük bir çığlık kaçtı ağzından ve beli gelmeye başladı.

Bacakları halsizleşmiş, vücudunu taşıyamaz olmuştu. Biri, iki yandan tutup giysisini sıyırıverdi. Şimdi ayakkabıları dışında çırıl çıplak kalmıştı.

Araplar'ın onu tutarak yatağa doğru götürdüklerini farkediyordu. Sonra üçü birlikte, yatağın üstüne yuvarlandılar.

Araplar öyle bir noktaya gelmişlerdi ki, artık onları kimse durduramazdı. Kocasının gözleri önünde, sikmek üzereydiler onu. Dört Arap eli birden, her tarafında dolaşıyordu. Önden ve arkadan vücuduna değen kocaman sikler, onu şehvetten çıldırma noktasına getirmişti. Bir an önce sikilmek istiyordu artık. Dayanamayacaktı beklemeye. Araplar'ın da pek farkı yoktu, anlaşıldığı kadarıyla.

Uzun boylu olanını sırtüstü yatırıp, üzerine çıktı bir anda. Elini aşağıya götürüp, o kocaman siki dibinden kavradı ve şişmiş başını amına dayadı. Akıl almayacak kadar ıslanmıştı amı. Alabildiğine açıktı. Başını çevirip, hala koltukta oturmakta olan kocasına baktı. Gözgözeydiler. Sonra, yavaş yavaş oturmaya başladı. O kocaman Arap siki içine kayıyor, amının derinliklerine gömülüyordu. Gözlerini kocasının gözlerinden ayıramıyordu. Tüm siki içine alıp, adamın iri taşaklarının kalçalarına yapıştığını hissettiği anda, beli gelmeye başladı.

Amının, dibine kadar içine giren Arap sikini sımsıkı sardığını

hissediyordu. Kocasının gözleri alev alev yanıyordu sanki. Kımıldamadan

oturuyor ve sikilişini seyrediyordu kocası. Son derece uçurucu bir şeydi bu. Onun varlığı, içindeki kocaman sikten aldığı zevki alabildiğine arttırıyordu. Büyülenmiş gibiydi. Hareket etmeden, öylece oturuyordu. Altındaki Arap, iki eliyle belinden kavramıştı onu.

Sonra, kalçalarında dolaşan elleri hissetti. Öteki Arap, fazla kalamamıştı oyunun dışında. İri elleri, kalçalarının o başdördürücü güzelliklerini yoğuruyordu sanki. Şimdi heyecanı, daha da artmıştı. Artık asıl istediğine kavuşmasına çok kalmamış olduğunu anlıyordu. Uzun Arap parmağının, götünün am suları ve KY ile iyice kayganlaşmış deliğine ilk değişi, tüm vücudunu ürpertti. Götü, parmağın altında açılıverdi. Bu, açık bir davetti Arap için. Bir anda sokuverdi parmağını.

Gözlerini kapayarak inledi hafifçe.

Arap, şimdi sokup çıkarmaya, küçük götünü parmağıyla sikmeye başlamıştı. Bir süre sonra içine, o parmaktan kat kat büyük kocaman bir Arap sikinin gireceğini biliyor ve bunun düşüncesiyle bile yeniden beli gelecekmiş gibi oluyordu. Artık kocasını unutmuştu.

Arap öbür eliyle onu sırtından itip arkadaşının üzerine yatmaya

zorladığında, düşlediği anın gelmekte olduğunu anladı. Hareketlerinden

anladığı kadarıyla, arkasına geçiyordu Arap. Sonra yavaşça çekip çıkardı

parmağını. Kendini elinden geldiğince bırakmaya, götünü içine girecek olan siki alabilmek için gevşetmeye çalışıyordu. Altındaki Arap da, şimdi ellerini kalçalarına kaydırmış ve onları tutup, birbirinden ayırmıştı. Götü iyice açılmıştı. O kocaman Arap sikinin ateş gibi yanan başını götünde hissedince, çıldıracak gibi oldu. Adamın bekleyecek hali kalmamıştı. Yavaş yavaş sokmaya başladı götüne.

O kadar büyüktü ki, hafifçe canını acıtıyordu sik. Ama verdiği zevk

herşeyi bastırıyordu. Neredeyse bütün gece boyu onun için kalkmış olan o kocaman Arap siki, işte sonunda götüne giriyordu. Tüm vücudu zevk dalgalarıyla titriyordu. Sonunda, dibine kadar geçirdi Arap. Artık götü de, tıpkı amı gibi, sikle dolmuştu. Daha fazla tutamadı kendini. Sarsıla sarsıla belini getiriyordu.

Sonra Araplar onu sikmeye başladılar. Bütün bir gece boyu kendisi için kalkık kalan iki kocaman Arap siki, amıyla götüne birer piston gibi girip çıkıyordu. İnlemeleri, giderek çığlıklara dönüşmeye başlamıştı. Tüm gecenin hırsını çıkarmak istermişcesine sikiyordu Araplar onu. Kocasının gözleri önünde, iki deliğinden birden sikiliyordu. Gözlerinin önünde yıldızlar Çaktırıyoru Araplar. Kendini iyice koyvermişti ve peşpeşe beli geliyordu artık.

Yine de, altındaki Arap patlayıp, belini amının en dibine fışkırtmaya

başladığında cin çarpmışa dönüverdi. Neredeyse aynı anda, götündeki Arap siki de fışkırmaya, bellerini karnının içine doldurmaya başladı. Beyninin içinde dinamit patlamış gibi oldu birden. Uzun bir çığlık kaçırdı ağzından. Yığıldı kaldı.

Tekrar kendini toplaodığında, yatağın üstünde yalnızdı. Araplar'dan biri ayağa kalkmış, bardağına yeniden viski dolduruyordu. Öteki Arap da, anlaşıldığı kadarıyla banyoya gitmişti. Kocası ise, hala kımıldamadan

oturuyordu. Zavallıcık, artık iyice zor durumda olmalıydı. Gece başladığından bu yana defalarca belini getirmişti ama, kocası yalnızca aşırı tahrik olmakla kalmıştı.

Önce oturduğu yerde kalabalık bir Arap topluluğunu tahrik edişine

tanık olmuştu kocası. Sonra da, pistte kendini Araplar'a mıncıklatışını,

kerttirişini ve birçoğunun kollarında peşpeşe belini getirişini izlemişti.

Arada kalkıp tuvalete gittiğinde başına gelenleri de, geri döndüğünde en ince ayrıntısına kadar anlatmıştı kocasına. Hepsinden sonra da, bu odaya gelmişler ve önce önlerinde çılgın bir şov yapmış, sonra da iki Arap birden, kocasının gözleri önünde onu, amından, götünden sikmişlerdi.

Artık kocasıyla ilgilenmesi gerekliydi.

Yataktan kalkıp, kocasının oturduğu koltuğa doğru yürüdü. Daha ayağa kalktığı ilk anda, kocasının sikinin pantolonunun önünü bir çadır gibi kabartmış olduğunu farketmişti. Sonra yeniden gözgöze gelmişlerdi ve şimdi onun önünde durduğunda da, hala gözgözeydiler.

Kocasını fazla bekletmemesi gerektiğini düşünüyordu. Yavaşça, onun

oturduğu koltuğun önünde diz çöktü. Elleri, aceleci hareketlerle kalkıp taş gibi olmuş sikini ondan ayıran pantolonun fermuarına uzanıp, indiriverdi. Don giymemişti kocası. O her gece yiyip de bir türlü doyamadığı sik, şimdi yine ellerinin altındaydı. Sol eliyle dibinden kavrayıp dışarı çekti. Başı çatlayacak gibi şişmişti. Neredeyse onkluyordu. İri ve bembeyaz bir damla belirmişti, tam deliğinin üstünde.

O kadar iştah açıcıydı ki, kocasının siki.

Önce dilini uzatıp o beyaz damlayı yaladı. Sonra da ağzını açıp,

dudaklarını, kocasının sikinin neredeyse mosmor olmuş kafasına yapıştırdı. Başını aşağı bastırdıkça, alev alev yanan, kadife kadar yumuşak, ama taş kadar da sert sik, ağzının derinliklerinde kayboluyordu.

Kocasının belinin gelmek üzere olduğunu, ağzındaki sikin kasılmalarından anladı. Sonunda, bütün gecenin hırsını almak üzereydi kocası. Sonra birden fışkırtmaya başladı. Yakıcı bel dalgaları, ağzının tavanına ve gırtlağına çarpıyordu. Deli gibi emerek, bu tuzlu ve baş döndürücü erkeklik sıvısını yutmaya koyuldu. Peşpeşe salvolarla, sanki hiç bitmeyecekmiş gibi fışkırtıyordu kocası. Birdenbire onun da beli geliverdi.

Hala taş gibi sert ve dimdikti ağzındaki sik. Gözlerini kaldırıp tekrar

kocasıyla gözgöze geldi. Tanrım, en az kendisi kadar uçuk bu adamı ne kadar çok seviyordu. Ellerini uzatıp, kocasının kemerini çözmeye başladı. Artık, biran önce sikişmek istiyordu onunla. Pantolonundan sonra gömleğini de çıkararak, kocasına çırılçıplak burakması yalnızca saniyeler sürdü, bu yüzden. Sonra ayaklarını, onun iki yanından koltuğa basıp, kucağına oturdu. Az önce ağzını dolduran o kalkmış sik, şimdi amının dudakları altında ezilmişti.

Elleri, kocasının omuzlarındaydı. Gözgözeydiler yine. Kalçaları ileri geri hareket ediyor ve gerçek erkeğinin tenini ateş gibi yakan siki, Arap

belleriyle vıcık vıcık bir hale gelmiş olan apış arasında dolaşıyordu.

- "Ne kadar güzel siktiler beni, biliyorsun değil mi?" dedi, hafif bir

sesle.

Türkçe konuştuğu için, Araplar'ın anlamasından korkusu yoktu. Hoş, bütün olup bitenlerden sonra anlasalar da bir şey farketmezdi ya.

Kocası, az önceki sorusunu, başını hafiçe sallayarak yanıtlamıştı.

Gözlerini, yine alev alev yanıyordu. Onun heyecanlanmış olduğunu görmek, çok hoşuna gidiyor, daha çok tahrik olmasına neden oluyordu. Konuşmayı sürdürdü:

- "Ne kadar büyüktü sikleri, gördün mü? İkisi birden soktuğunda, karnımın için sikle dolup taştı sanki."

Kocasının elleri, kalçalarını avuçlamıştı şimdi. Sağ elinin orta parmağı,

kıçının yarığına girip, götünü bulduğunda içi titredi. Azs önceki Arap

sikinden sonra, küçük götü hala tam toplayamamıştı kendini. İçinden sızan beller nedeniyle de, alabildiğine kaygandı. Fazla dayanamayacaktı. Elini götürüp kocasının sikini kavradı ve kalçalarını kaldırıp, onun yine zonklamaya başlayan başını amının dudakları arasına soktu.

Vıcık vıcıktı amı. Yavaşça oturdu, kocasının sikinin üstüne. Bir anda

kayboldu sik içinde. Kılları birbirine karıştı. Amından sızan Arap belleri,

kocasının taşaklarına damlıyordu artık.

- "Amını bollaştırmış Arap..." dedi kocası.

Sanki beynine gitmişti bu sözler. Derinden bir "Ohhhh" çıktı ağzından ve kocasının siki üstünde oturup kalkmaya başladı. Memeleri, kocasının ellerinde erimişti sanki. Gözleri kapalıydı.

Sonra sırtını okşayan elleri hissederek, daha da heyecanlandı. Araplar'dan biri arkasındaydı. Koltuğa dizlerini dayayıp, vücudunun belden yukarı kısmını kocasının vücuduna yapıştırdı. Şimdi kalçaları, tüm ihtişamı ve baştan çıkarıcılığıyla ortadaydı. Kocası da memelerini bırakmış ve yeniden ellerini kalçalarına götürmüştü.

mofilius
mofilius
65 Followers