İlk Crossdress Deneyimi

Story Info
First Crossdressing experience in public (Turkish)
1.9k words
4.22
3.5k
2

Part 2 of the 2 part series

Updated 06/10/2023
Created 02/18/2021
Share this Story

Font Size

Default Font Size

Font Spacing

Default Font Spacing

Font Face

Default Font Face

Reading Theme

Default Theme (White)
You need to Log In or Sign Up to have your customization saved in your Literotica profile.
PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here
berna88
berna88
19 Followers

Ben Berna, yani şimdiki adım Berna. 170 boyunda açık tenli, kahverengi gözlü, ince yapılıyım. Oldum olası kadın kıyafetlerine ilgim ve onları giymeye isteğim vardı. Ancak ailemle yaşadığımdan giyinmeye fırsat bulmak pek de mümkün olmuyor, yalnızca arada sırda kendimi odama kapatıp külotlu çorap giyerek tatmin oluyordum . Üniversiteyi bitirdikten hemen sonra uluslar arası bir firmada işe başladım ve firma bir yıl sürecek bir proje için beni yurt dışına yolladı. Fransa'nın güneyindeki bir şehirde bana küçük bir ev tutuldu, altımda arabam ve oldukça iyi maaşım vardı. İlk ay işe adapte olmakla geçti, sonra her şeyi öğrenip işlerimi rutine oturtmayı başardım. Proje iyi gidiyor bana da hem akşamları hem hafta sonları oldukça fazla zaman kalıyordu. Ben de kendi projemi hayata geçirmeye karar verdim. Evde yapamadığım giyinme işini burada tam anlamıyla yapmayı planlıyordum. Öncelikle gerekli malzemeleri toparlamam ve bunu dikkat çekmeden yapmam gerekiyordu. Oturduğum ev güzel ve sakin bir aile semtiydi. Ama hareketin olduğu merkeze de metro ile beş duraktı.

Önce internette crossdresser malzemeleri neler onların detaylarını öğrendim. Forumlarda sorular sorup püf noktalarını anlamaya çalıştım. Sonra da siparişleri vermeye başladım.

Önce çoraplar geldi, siyah, beyaz, ten rengi, jartiyerli, külotlu hatta bir tane file. Onları paketlerinden çıkartmadan çıkartmadan tüm eşyaların tamamlanmasını beklemeye karar verdim. Ardından beyaz ve pembe renkte takım kilot ve sütyen geldi. Saten ve yumuşacıktılar. Sonra sarı ve kumral iki tane peruk geldi. Onları kalitelilerden ısmarlamıştım, gerçekten çok iyi duruyorlardı. Nihayet ayakkabılar geldi. Bir tane siyah stiletto ama yüksek topuklu değil. Diğeri sevimli bir babet. Ardından birkaç parça giysi etekler, bluz, yazlık elbise falan geldi. En son olarak da, göğüs protezi ile makyaj malzemeleri geldi.

Artık hazırdım. Planım ise, instagramda bir sayfa açacaktım, sonra bu giysileri giyip fotoğraflarımı oraya yükleyecektim. Sonra da gelen tepkilere bakacaktım. O hafta sonunu iple çekmiştim. Cuma gecesi, tüm vücudumu tıraş ettim. Her yerimi kremledim, sabah uyandığımda yumuşacık olmak istiyordum. Cumartesi sabahı heyecanla uyandım. Gerçekten pürüzsüz ve yumuşacıktım. Önce çırılçıplak soyundum, sonra dantelli beyaz külodu giydim. Sonra göğüs protezlerini yerleştirip sütyeni taktım. Bu bile çok haz veriyordu. Ardından, jartiyerli beyaz çorabı giydim, tüysüz bacaklarımda çok güzel duruyordu. Ekose desenli mini kalem eteği ve beyaz gömleği de giyince penisim heyecandan dimdik olmuştu. Vücudum güzel görünüyordu ama makyaj eksikti.

Öğrendiklerimi bir bir uyguladım. En son rujumu da sürüp sarı peruğu kafama yerleştirdikten ve topuklu ayakkabıyı giydikten sonra boy aynasında kendime şöyle bir baktım. Çok güzel olmuştum. Sonra fotoğraflarımı çekmeye başladım, değişik kombinlerle ve efemine olmaya çalıştığım pozlarla yüzlerce fotoğraf çektim. Öğlenden sonra olmuştu. Üstümü değiştirmeden kendime yemek hazırladım. Evde böyle dolaşmak çok güzeldi. Yemeğimi yedikten sonra rujumu tazeledim, fotoğrafları düzenlemek için bilgisayara yöneldim.

Bu arada telefonumu da kontrol ettim ve bir mesaj dikkatimi çekti. Ödemesi bugün olan bir faturam vardı ve ancak bankamatikten bu işlemi yapabiliyordum. Saat 15:00 dı ve benim işlemi yapmak için bir saatim vardı. İşlemi yapabileceğim bankamatiğe ulaşmam ise metro ile 30 dakika sürecekti. Bu saatte şehir merkezine hem de cumartesi günü arabayla gitmem mümkün değildi. Yani hemen evden çıkarsam ancak yetişebilecektim. Soyunup giyinmem ve makyajı temizlemem gerekiyordu ve bunlara vakit yoktu. Ben de çılgın bir karar aldım, bu halimle dışarı çıkmak üzere hazırlanmaya başladım.

Jartiyerli çorabı çıkartıp normal siyah külotlu çorap giydim. Stilettolar yerine babeti tercih ettim çünkü henüz onlarla yürümeyi öğrenmemiştim. Daha az dikkat çekmek için sarı peruğu da kısa kumral perukla değiştirdim. Gözüme bir de gözlük takınca, hanım hanımcık, güzel bir okullu kıza dönüşmüştüm.

Heyecan içinde kapıdan çıktım. Kalbim çok hızlı atıyordu. Kapıyı alelacele kapatıp kendimi aprtmanın dışına attım. Bahçe duvarının kenarında bir komşu yanımdan geçti, hafifce bacaklarımı süzdüğünü hissettim ama beni tanımamıştı. Biraz daha rahatladım ve metroya doğru yürümeye başladım.

Yol boyunca hızla yürüdüm. Beni süzen birkaç bakış yakaladım, hoşuma gitmişti. Çorabın bacaklarımdaki hissi, dantelli külodun penisimi sıkıştırması ve popomun arasına girmesi beni heyecanlandırıyor ama bu heyecan penisimin kalmasına neden olmuyordu. Sonunda metroya ulaştım, şansıma yeni gelmişti, hemen kalabalık vagonlardan birsine atladım. Cumartesi olduğundan her yer gibi metro da kalabalıktı ve sonraki durakta daha da kalabalıklaştı. Kimse benin erkek olduğumdan şüphe etmiyordu, suratıma dik dik bakan da olmamıştı. Bunları aklımdan geçirirken, kalçalarımda bir el hissettim.

Sıkışık vagonda kim olduğunu anlamam mümkün değildi. Hafifce etrafa bakındım, el bir an durdu, sonra kalçamı hafif hafif avuçlamakla okşamak arası temasını sürdürdü. Biraz kalçamı oynattım belki gider diye, ama bu onun işine yaramıştı, sanki davetkar gibi görünmüştüm. Bağırıp yardım istememe imkan yoktu çünkü bu sefer ifşa olabilirdim. Hareket de edemediğim için çaresiz katlanıyordum. Adam iyice kalçamı avuçlamaya başlamıştı, bu sırada durağa geldik, inenler binenler oldu, bu sırada adam durmuştu.

Benim arkamdan da bazı yolcular geçip inmeye çalıştılar, hareketlenme bitince metro tekrar yola koyuldu. El yoktu ortada, adamın indiğin düşündüğüm sırada, bu sefer kalçalarıma biri dayanmaya başladı. Adam inmemiş tam tersine tam arkama yanaşmıştı. Dönüp bakamıyordum, ama kalçamda ne olduğunu çok iyi tahmin ettiğim bir sertlik hissediyordum. Adım kasıklarını tam kalçama dayamıştı ve sertleşmiş penisini bana bir bastırıp bir bırakıyordu. Sonra kalçamın iki yanında iki el hissettim.

Adam resmen beni tutmuş penisine doğruna doğru çekiyordu. Eller bir an çekildiler, o sırada eteğimin yukarı doğru kalktığını hissettim. Kalçamda bir şey yapmaya çalışıyordu. Sonra eller yine iki yanıma geldi ve adam beni yine kendine doğru çekti. Ne yaptığını o zaman anlamıştım. Adam eteğimin arkasını hafifce kaldırıp, kendi fermuarını açarak penisini dışarı çıkartmış ve külot ve külotlu çorabın üzerinden kalçama bastırıyordu. Şimdi etek ve adamın pantalonu ve muhtemelen külodu olmadan penisini hissediyordum. Adam bana biraz daha sürtündü, sonraki durakta inen binen olmadı ve adam işine devam etti.

Ben de çaresiz duruyordum, hatta bir ara benim de kalçalarımı istemsizce ona doğru bastırdığımı fark ettim. Ne oluyordu bana böyle. Durağa gelmeden hemen önce, adam sürtünmeyi durdurdu, sonra belli belirsiz bir fermuar sesi duydum ve eteğimin aşağı çekilerek düzeltildiğini hissettim. Herhalde bu durakta inecek diye düşündüm. Ama yanılmışım, eteğim indikten sonra kalçamda bir ıslaklık hissettim. Adam boşalmıştı. Hem de kalçama , daha yeni aldığım ve kendimin bile boşalmadığı küot ve çoraplara adamın biri boşalmıştı.

Nasıl hissedeceğimi bilemiyordum. Ben şaşkın şarkın bakınırken durağa geldik ve merkez durağında herkes itiş kakış inmeye başladı. Çevreme bakındım ama bunu kimin yaptığını kesinlikle tahmin edemedim. Çaresiz metrodan ben de kalabalığa karışarak indim ve faturayı yatıracağım yere yürümeye başladım.

Neyse zamanında yetişmiştim. Bankamatiğe yaklaştım ve işlemi hızla tamamladım.

Hemen geri dönmek üzere metroya doğru yürümeye başladım. Ancak birkaç adım atmıştım ki, şunu fark ettim; dışarıdaydım, kadın kılığındaydım ve kimse beni yadırgamıyordu. Gidip istediğim gibi kadın mağazalarından alış veriş yapabilir, dışarıda kahve içebilirdim. Sinemaya gidebilir, bara gidip bira içebilirdim.

Bu heyecanla karşıma çıkan ilk pasaja daldım. İçeride bir iç çamaşır mağazası gözüme çarptı ve hemen içeri girdim. Birkaç tane sütyen ve külot beğendim, hatta süytenleri kabinde denedim ve ikisini satın aldım.

Çok heyecanlanmıştım. Sokakta alışveriş yapıyordum ve kendimi kadın gibi hissediyordum. Elimde poşetle dükkandan çıkınca, pasajın içindeki diğer mağazaları gözden geçirdim. En dipte bir seks shop tabelası vardı. Ayaklarım beni oraya doğru sürükledi. Kapının önünde oyalanmak yerine dükkandan içeri giriverdim. Etrafa şaşkın şaşkın bakarken tezgahtar yanıma geldi, nasıl yaradımcı olabileceğini sordu. Bakıyorum dedim ama başımdan savamadım bir türlü, konuşkan bir tipti yeni bir yapay penis geldiğini çok gerçekci olduğunu falan söyleyip bir kutu açtı ve elime bir penis tutuşturdu. Hatta deneme odası olduğunu ve bir prezervatif takarak deneyebileceğimi söyledi.

Bu kadarı da fazlaydı, biraz sert bir sesle teşekkür ettim ama sesim de çok erkeksi çıkmıştı. O an tezgahtar benim erkek olduğumu anladı. Bakışları birden değişti ve çok güzelsiniz dedi. Harika görünüyorsunuz. Size başka bir şey önerebilirim dedi. Nedir dedim, arkadaki odada eğer benimle sevişirseniz size istediğiniz ürünü bedava veririm. Ne diyeceğimi şaşırmıştım, kadın kıyafeti giyeli birkaç saat olmuştu ve şimdiden birisi kalçalarıma boşalmış, bir kişi de seks teklif etmişti. Hayır teşekküre ederim dedim, biraz bakınıp çıkacağım, seks aramıyorum.

Tezgahtar: "rahatsız ettiysem özür dilerim, sizin kadar güzelini hiç görmedim, ne zaman isterseniz gelebilrisiniz, ben sizi rahatsız etmeyeyim siz istediğiniz kadar bakın" dedi kibarca. Ben biraz daha oyalandım ve tam çıkacaktım ki, tezgahtar bir paket uzattı. Bu da bizden size küçük bir hediye hanımefendi, bazı numuneler ve yeni başlayanlar için küçük bir anı dedi. Teşekkür edip olabildiğince normal davranarak dükkandan çıktım.

Tekrar metroya doğru yöneldim, kafam karmakarışık yürüyordum, metroyla hızlıca eve döndüm. Bu sefer bir tuhaflık olmadı. Evin kapısını açıp içeri girdim ve kendimi koltuğa bıraktım. Karşıdaki ayndan yansımamı görüyordum, gerçekten güzel olmuştum, babetim, tüysüz bacaklarımdaki siyah külotlu çorap, mini eteğim, üstümdeki blüz ve içinden hafice görünen sütyenim, orantılı göğüsler ve omuzlarıma gelen kısa kumral saçım, hafif makyajımla tamamdım.

Koltuğun yanına bıraktığım pakete uzandım, iç çamaşırlarına bakarken, aklıma tezgahtarın verdiği hediye geldi. Kutuyu açtım, içinden telefon yazan bir kart düştü, önce yırtacaktım, sonra vazgeçip kenara koydum. Kutudan bir kaygalaştırıcı krem, bir kaç tane prezervatif ve bir tane de yapay silikon penisle, bir butt-plug çıktı. Üzerinde yeni başlayanlar için yazıyordu. İstemsiz olarak butt-plug'ı kutusundan çıkarttım, üzerine krem sürdüm, koltukta yana kaykılıp, külotlu çorabı ve beyaz dantelli külodumu yana sıyırıp çok da kalın olmayan plug'ı kalçamın arasında içime doğru ilerletmeye başladım.

Deliği hem bulmuş ve kayganlaştırıcı sayesinde hemen içeri girmeye başlamıştı. Yavaşca zoramaya devam ettim. İnce olan uç kısmı çabuk girdi, giderek kalınlaşıyordu, kalınaştı, kalınlaştı tam almaya zorlanmaya başladığım sırada inceliverdi. Uçtaki konik kısım artık tamamen içimdeydi, dışarda yalnıza tutamak kısmı kalmıştı. Otomatik hareketlerle, sanki kırk yıldır yapıyormuşcasına kilodumu ve çorabımı düzeltip oturdum. İçimde bir doluluk hissi vadı ve güzeldi. Kalçalarımı kıvırdıkça o da içerde yerini buluyordu.

Üzerinde yazanları okumak için plug kutusunu tekrar elime aldığımda kutudan ufak bir şey daha düştü. Ufak bir uzaktan kumandaydı. O zaman içimdekinin başka numaraları olduğunu anladım. Kumandanın üzerinde bir açma kapama tuşu bir de speed yazan atı ve eksi işareti olan bir tuş daha vadı. Kumandayı "on" konumuna getirdim ve aynı anda içimde hafif bir titerşim başladı. Penisim anında kazık gibi oldu ve kilodun içinden eteğimi zorlamaya başaldı. Hoşuma gitmişti. Sonra hızı biraz daha arttırdım, sonra biraz daha ve sonunda dayanamayarak, dantelli kilodumun içine boşaldım. Ama ne boşalma. Kilot sırılsıklam olmuştu ama içimdeki hala titerşip duruyordu. Kutudan çıkan diğer yapay penisi alıp ağzıma soktum. O anda hayali iki kişi, biri arkamı biri ağzmı beceriyordu. On dakika sonra ikinci kez boşaldım. Sonra yirmi dakika daha tekarar boşalmadan ama zevk alarak devam ettim ve yirminci dakikanın sonunda tekarar boşalmıştım.

Karnım acıkmıştı. Bu kadar hareket beni acıktırmıştı, ama hala denemediğim bir sürü giysi, çamaşır, çorap ve peruk vardı. Biraz uzanıp sonra yemek yemeye karar verdim. Akşama tekarar giyinecektim.

Uyuya kalmışım, saat akşam 7 gibi uyandım. Karnım zil çalıyordu. Kalkıp duş aldım, mutfağa yönelmiştim ki aklıma yemeği dışarıda yeni giysilerimi giymiş olarak yiyebileceğim geldi. Bir anlık tereddütten sonra, tekrar giyinmeye başladım. Bu sefer ten rengi jartiyerli çorap giydim. Altıma yeni aldığım beyaz dantelli kilotlardan birini giydim. Sütyenimin altına protez göğüsleri de taktım. Sütyen dolgusuzdu yani göğüslerin uçları dışıya doğru hafifce çıkıntı yapıyordu. Bu sefer çok mini bir etek giymedim, yalnızca dizlerimin 4-5 parmak üzerinde kalan lacivert bir etek giydim. Henüz topukluyla iyi yüyüyemediğimi de hesba katarak ayağıma 4 pont topuklu bir ayakabı giydim. Vizon rengi burnu sitiletto gibi olanlardan. Üzerime ise hafif göğüs çatalı gösteren ince bej bir bulüz giydim. İçime gitdiğim siyah sütyen belli oluyordu, dahası göğüs uçları da. Omuzlara gelen sarı , düz içe kıvrımlı fönlü peruğu da takıp makyajımı tamamaldım. Kendimi çok beğenmiştim aynada. Küpe ve el çantası da aldıktan sonra dışarı çıkıp artık karnımı doyurmaya hazırdım.

Dışarı çıktığımda hava kararmaya başlamıştı. sokakta yürümeye baladım, arada bana bakan arzulu erkekler dışında, tuhaf bir davranış olmadı. Sonunda bir bistroya geldim. İçeri girdim, kalablıktı, garson yanıma geldi ve yalnız olup olmadığımı sordu. Tek kişiyim deyince, cumatesi akşamı sizin gibi bir hanım nasıl olur yalnız olur diyerek kur yaptı. Sonra da beni güzel bir masaya oturttu.

Aslında bu kadar ortada olmak isetmemişim ama oldu bir kere. Zarif hareketlerle oturdum, biraz frikik vererek bacak bacak üstüne attım ve menüden önce bira ve hamburger söyleyecekken vazgeçip, şarap ve pizza söyledim. Yemeğim geldi, arada bana yönelen bakışları yakalıyordum. Kimsi gözlerime bakıyordu, kimisi masanın altında, yukarı sıyrılmış eteğime bakıyordu. Arada bacak değiştirip onlara istediği manzarayı sunuyordum.

Devam edcek.

berna88
berna88
19 Followers
Please rate this story
The author would appreciate your feedback.
  • COMMENTS
Anonymous
Our Comments Policy is available in the Lit FAQ
Post as:
Anonymous
1 Comments
Chatlover75Chatlover75almost 2 years ago

Harika bir olmuş. Bayıldım.

Share this Story

READ MORE OF THIS SERIES

Similar Stories

It Happened One Halloween... Halloween party...you know the rest.in Transgender & Crossdressers
The Roommate Becoming roommates offers more than sharing the rent.in Transgender & Crossdressers
Dress like Mia when She's Gone Pt. 01 I coped with my wife's 7 month deployment by becoming her.in Transgender & Crossdressers
Prom? Ch. 01 Andy becomes Anna to help a friend.in Transgender & Crossdressers
Henry's Cold Fusion Pt. 01 Roz arrives at an isolated Antarctic outpost.in Transgender & Crossdressers
More Stories