Karim Mehtap'in Ask Yasami 02

Karım Mehtap anlattı:

Erhan yakın arkadaşlarına annemi siktiğini anlatmış. İnanmamışlar. Erhan "Babaanne, seni siktiğime inanmıyorlar" demiş. Kaynanam, "İsbatı kolay torunum, yarın akşam getir onları" demiş. "Halan da yanınızda olsun, ama halan sadece sana aittir, unutma, sakın halana ellerini sürmesinler arkadaşların" demiş.

Mehtap, "Erdoğan, Erhan Cumartesi akşamı arkadaşlarıyla geldi Annem de ben de sadece birer ince gecelik giymiştik. Geceliğin altında çıplaktık. Benimki kısaydı. Azıcık eğilince kalçalarım görünüyordu. Anneminki beline kadar yırtmaçlıydı. Annemin her tarafı görünüyordu aşkım." dedi.

"Erhan'ın iki arkadaşı annemi saatlerce siktiler Erdoğan. Annemi yemekten sonra salondaki kanepede ortalarına aldılar. Her yerini okşadılar Erdoğan. Sırayla dudaklarından öptüler. Memelerini emdiler aşkım. Amını dakikalarca yaladılar. Annem pelte gibi oldu. Annemi banyoya soktular, yıkadılar, kurulayıp her tarafını pudraladılar. Annemin tüm cildi kayganlaştı" dedi.

"Sonra sıra ile sikmeye başladılar. Genç oldukları için aletleri sönmek bilmiyordu. Annem defalarca orgazm oldu. Çığlıklar attı, ağladı, güldü, küfür etti. Gençler hiç aldırmadılar. Bazen birkaç saatliğine anneme uyuma fırsatı verdiler. Sonra tekrar uyandırıp amından götünden siktiler. İki kişi aralarına alıp tost yaptılar. Sabaha kadar durmadan siktiler annemi." diyerek devam etti.

"Erhan benim onlara katılmama müsaade etmedi hayatım. Beni sadece kendisi sikti Erdoğan. Aynı odada, annemle yan yana sikiştik aşkım."

"Yere mi yatırdı seni Erhan" dedim.

Mehtap, "Evet hayatım, halının üstündeydik. Erhan yere yattı, ben önce ağzına oturdum, yalattım, sonra uzun müddet Erhan'ın sikinin üstünde oturdum aşkım. Annemi seyrettim Erdoğan'ım. Çocuklar annemi sikerken hep Erhan'la beni dikizlediler kocacığım." dedi.

Mehtap, "Fazla uzun sürmez, Erhan arkadaşlarıyla halasını da sikiştirmek isteyebilir Erdoğan, güzel kocam benim, benim sikici kocam, kaynanasının kuzusu, ne dersin, öyle derler ise kabul edeyim mi sence" dedi.

"Sen bilirsin ama bence annene sorman gerekir" dedim.

Mehtap'ı onsekiz yirmi yaşlarında iki gencin ortasında düşününce, böyle bir durum aklıma gelince aletim sertleşiverdi. Mehtap hemen durumu anladı. Gülümsedi.

"Erdoğan, hayatım, aşkım benim, yakışıklı kocam benim, düşüncesi bile seni zevklendiriyor" dedi ve aletimin üstüne oturarak içine yerleştirdi.

"Doldur karının amını, sok,dibine otursun hayatım" dedi.

"Bu anlattığın kişiler henüz daha lise talebesi değiller mi?"

Mehtap, "Lise bitti ama evet, çok gençler. Öte yandan tecrübeleri müthiş. Kadını yalamayı biliyorlar, parmaklamayı akıl ediyorlar, arkadan yapmayı öğrenmişler, acıtmadan, yavaş yavaş sokmayı öğrenmişler." dedi.

"Bütün bu anlattıklarını nasıl öğrenmişler?"

"Erdoğan, şimdiki gençler bizden çok farklı, bizim aklımızdan geçiremeyeceğimiz şeyleri yaşıyorlar"

"Sen hariç, onların yaşındayken sen abin Burhan'la sikişmedin mi?"

Mehtap, "Erdoğan, durum çok farklı" dedi "Abim beni arkadan yapardı, bakireliğim bozulmasın diye öyle yapardı. Annem abime benim önümü yasaklamıştı. Şimdiki gençler ön arka düşünmüyorlar. Kızlar da aldırmıyor, oğlanlar da umursamıyor" dedi.

Mehtap devam etti: "Mesela, o yaştayken kadın kadına sevişmek bizim aklımızın ucundan geçmezdi. Halbuki Erhan'ın sevgilisi Şebnem, doktorun ablasıyla da, hizmetçi kızlarla da sikişirken hiç yabancılık çekmedi. Gayet rahattı." dedi.

"Sen Süheyla ile ne zaman sikişmeye başladın. Bekarlığında da Süheyla var mıydı?" diye sordum.

Mehtap, "Tövbe de Erdoğan, ben sana kız oğlan kız geldim. Abimden ve senden başka kimsenin bana eli değmedi" dedi.

Durdu, söylediklerini düşündü, "Abim sayılmaz değil mi Erdoğan. Komiser öldükten sonra o ailemizin tek erkeği olmuştu. Annem öyle derdi. Abimin bizim üzerimizde hakkı vardı" dedi.

"Süheyla ne zaman başladı?" dedim.

Mehtap, "Evlendikten sonra beş veya altı yıl sonra. Çok sonra. Hem Süheyla başka. Erdoğan. Ben Süheyla'yı seviyorum. Çok seviyorum. Elimde değil. İkimiz de katiyen kocalarımızın dışında hiç kimse ile şey olmayız. Başka bir kadın veya kız da bize yaklaşamaz." dedi.

Süheyla karımı okşarken Mehtap sanki "ruhunu okşuyor" gibi hissedermiş.

Devam etti: "Süheyla ile Hüsamettin bey de tıpkı seninle ben gibi. Bizim gibiler. Aralarında aşk var" dedi. "Sen bana başka sevgilin olsun diyorsun ya, Hüsamettin abi de aynı senin dediklerini diyormuş."

"Benim bilmem gereksiz, sen bir tanesin, sen aşkımsın, benden başka bir erkeğin olsun, hatta mümkünse birden fazla olsun dermiş."

"Kadın sevgiliden hiç bahis olmamış mı?"dedim.

Mehtap, "Erdoğan, Hüsamettin abinin aklına da senin aklına da bir bayan sevgilimiz olabileceği hiç gelmedi. Bizim zamanımızda böyle şeyler yoktu veya biz bilmiyorduk. Şimdi ben hem öğrencilerden hem de öğretmenlerden duyuyorum, kadın kadına sevişme gençler arasında çok yaygın." dedi.

Mehtap, "Sana anlattığım zaman, sen Süheyla'yı ilk öğrendiğinde gözlerin fal taşı gibi açıldı, kıpkırmızı oldun, benim anlattıklarımdan nasıl zevk almıştın hatırlıyor musun?" dedi.

"Tabii ki hatırlıyorum" dedim.

"Beni saatlerce sikmiştin" ded,

Aynısı Süheyla ile Hüsamettin bey arasında geçmiş. Süheyla'nın kocası, karısının Mehtap ile ilişkisini öğrenince zevkten deliye dönmüş. Aynı benim yaptığım gibi karısını günlerce sevmiş. Saatlerce sikmiş. Hediyeler almış.

"Buranı da öpüyor mu, buranı da emiyor mu" diye soruyormuş.

Mehtap, "Hatırlıyor musun, Hüsamettin abi Dubai'deyken Süheyla, sen ve ben ilk defa birlikte olduğumuzda, görüntülü telefondan aramıştık, Süheyla'yı sikmek için izin istemiştik" dedi.

Hatırladım.

Mehtap, "Hüsamettin abi o telefon görüşmesinde iki kere sertleşip, sikine hiç dokunmadan iki kere boşalmış. Süheyla'ya anlatmış. Dubaiden döndüğü gün Süheyla'yı sikerken hüngür hüngür ağlamış. Birbirlerini o derecede seviyorlar" dedi.

Mehtap'a "Sen, Süheyla da, ben de kocalarımızdan başka hiç kimsyi dokundurtmayız diyorsun" dedim.

Mehtap, "Evet öyle tabii" dedi.

"Erhan ne oluyor bu durumda, onu nereye koyacağız?" dedim.

Mehtap, "Erdoğan, alemsin yani, Erhan çocuk. Küçücük çocuk o. Abimin de bize tek mirası Erhan. Erhan sayılmaz" dedi.

Mehtap'a "Hadi Erhan'ı saymadık, doktoru ne yapacağız. Hani kocamızdan başkasına amcık yok diyordunuz, doktor ne oluyor bu durumda?"

Mehtap, "Erhan sen şaşırdın mı, sen bana söylemedin mi, git doktora, doktor seni siksin demedin mi. Kocamın izni ile olan birşey, aldatma sayılmaz. Gitme desen gitmem. Ama öyle demiyorsun. Neredeyse iki sene oldu. Hiç yapma demedin." dedi.

"Doktorla gezilere gidiyorum, iki üç gün eve gelmediğim oluyor, döndüğümde, kapıdan içeri girdiğimde üstüme atlıyorsun, saatlerce beni sikiyorsun, hiç gitme demiyorsun" dedi.

Mehtap'a "Süheyla'nın da senin gibi izinli kişileri var mı?" diye sordum.

Yokmuş. Daha doğrusu benden başka olmamış. Bana izin varmış. Hüsamettin bey arada sırada soruyormuş. "Mehtap'ın kocası seninle ilgilenmiyor mu" diye sorduğu olurmuş. Ben istesem her zaman Süheyla'yı sikebilirmişim. Ama yapmıyormuşum.

Mehtap, "Neden yapmıyorsun Süheyla'yıErdoğan. Süheyla'yı bir kez annemle birlikte yapmanız dışında hiç sikmedin. Niye böyle oluyor aşkım" dedi.

Mehtap, "Süheyla çok güzel kadın, biliyorsun seksi çok kuvvetli. Annemden aşağı kalmaz. Kadın seni istiyor, bana söylüyor, kocasına söylemiş kocasından izin almış. Sen oralı bile olmuyorsun" dedi.

Mehtap, "Sonra, Şebnem'in annesi var. Taş gibi hatun. Üstelik de dul. Erhan'la Şebnem evliliğe doğru gidiyorlar. Görünen o. Yarın öbür gün bunlar evlenirse ne olacak. Akrabamız olacak. Mefharet hanımı kurda kuşa mı bırakacağız" dedi.

"Kadını seninle tanıştırdım. Eve çağırdım, geldi. Kısacık mini etek giymiş, sütyensiz, memeleri zıp zıp oynuyordu. O biçim makyaj yapmış. En az bir saat sürmüştür o boyanması. Senin için boyanmış. Sık sık mutfağa gittim geldim. Sizde tık yok. Evde tuz kalmamış,ben üst kata tuz almaya gidiyorum dedim, çıktım. Gene yok." dedi.

Mehtap, "Erdoğan niye böyle yapıyorsun. Benim kocam yanımdaki, yakınımdaki arkadaşlarımı ellemeli, en azından memelerini sıkmalı, arkalarına geçip sürttürmeli. Onlar da bana söylemeli. Kocan bana böyle yaptı demeli" dedi.

"Kocan bana böyle baktı, şöyle dei, şuramı elledi desinler ki benim kıymetim olsun" dedi.

Mehtap,"Kocası öldüğünden beri Şebnem'in annesinin elini tutan olmadı. Sana tutkun." dedi.

"Ne dersin aşkım, Çocukları anneme bırakıp Mefharet'i bir Cuma akşamı yemeğe alayım mı? Elini tutsan seninle sikişecek. İkimiz birlikte yapalım mı Mefharet'i?"

"Sen zarf içinde para hazır et. Pazar akşamı evine bırakırken zarfı gözünün içine baka baka Mefharet'in çantasına koy. Zarfı alırsa her zaman gelecek zarf almaya gelecek demektir. Zarfı almazsa, haftaya tekrar çağırırım".

Mehtap, "Gelirse, bedava sikebileceğiz anlamına gelir. Gelmezse, kendisi kaybetmiş olur." dedi.

"Seninle birlikte Mefharet, Erhan'la birlikte Şebnem" dedi.

"Aşkım benim" dedim.