Karimin Anlattiklari 04

Story Info
Mehtap'in beyaz cipi.
1.3k words
2.33
2.5k
0
Story does not have any tags

Part 4 of the 6 part series

Updated 06/09/2023
Created 12/16/2019
Share this Story

Font Size

Default Font Size

Font Spacing

Default Font Spacing

Font Face

Default Font Face

Reading Theme

Default Theme (White)
You need to Log In or Sign Up to have your customization saved in your Literotica profile.
PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here
sevilenn
sevilenn
26 Followers

Karım Mehtap üç gündür doktor sevgilisi ve onun ablası ile birlikte Afyon'daki bir kaplıca otelinde idi. Sabaha karşı telefon etti.

"Kahvaltıdan önce evde olacağım" dedi.

"Hangi evde?" diye sordum.

"Bizim evde, kendi evimizde" dedi.

"Direk buraya mı geliyorsun?" dedim

"Eveeeet" dedi.

"Annem bizde mi?" diye sordu.

"Akşam yemekten sonra kendi evine gitti" dedim.

"Beni bekliyecekti" dedi.

"Beklemedi. Gitti" dedim.

"Erhan mı çağırdı. Erhan çağırmıştır" dedi.

Cevap vermedim. Mehtap'ın tahmini doğru idi. Erhan gece vakti kaynanamı aradı, çağırdı. Kaynanam koşa koşa eve gitti.

"Sen niye yatmadın" dedi.

"Seni bekliyorum. Neler oldu anlatacaksın diye bekliyorum" dedim.

"Beni mi bekliyordun yoksa annemi mi?" diye sordu.

Mehtap doğru söylüyordu. Kaynanam genç sevgilisine gittiğinden beri onların öpüşmelerini, kucaklaşmalarını, sikişmelerini hayalimde canlandırarak otuzbir çekiyordum. Gözüme uyku girmiyordu.

Erhan kaynanamın erkek kardeşinin oğlu. Aralarında tam kırk yaş fark var. Kaynanam bu genç delikanlının sevgilisi oldu. Erhan yaşlı halasını sikerken ona karşı çok sert davranıyor. Memelerini dövüyor, bacak aralarını dövüyor. Kaynanamın morlukları geçer geçmez Erhan aynı şeyleri bir daha yapıyor.

Kaynanam Erhan'la sevişmelerini kamera ile kayıt yapıyor. Bana seyrettiriyor.

"Bak bak,nasıl yalıyor, nasıl emiyor" diyor.

"Şu aslanımın yarrağına kurban olsunlarrr" diyor.

"Erdoğan bugün içime girmen yasak, Erhan bir haftalığına yasak koydu" diyor.

"Bir haftalığına ağzıma serbest, orama yasak" diyor.

Derken yasak bitiyor, kaynanam telefon ediyor: "Yarın öğlen saatiyle yasak bitiyor, geliyor musun" diyor.

Yasak bitince evden içeri girmemle kaynanama girmem bir oluyor. Kapının önünde, yerde halının üstünde, koltuklardan birinin kol dayama yerinde, artık neresi olursa orada kaynanama giriyorum.

Kaynanam her seferinde Mehtap'tan söz açıyor.

"Karını da böyle siksinler Erdoğan" diyor.

"Doktor geçen gün karını asansörde ayakta sikmiş" diyor.

"Doktorun ablası Mehtap'ı iki tane Arap'a siktirmiş. Sana anlattı mı?" diyor.

"Farkında mısın, karın sikiştikçe güzelleşiyor, canlanıyor" diyor.

"Eskiden evliliğiniz ne idi, şimdi bak ne oldu" diyor.

Karım Mehtap ile on yıllık "soğuk" evliliğimizin son yılında durumlar tümüyle değişti. Artık çok renkli, heyecan ve aşk dolu bir evliliğimiz var. Donuk yüzlü, gülmeyen, gülümsemeyen Mehtap gitti, onun yerine neşeli, kahkahalar atan, hoşsohbet bir kadın geldi. Zaman zaman bu kadın ile eskidenberi birlikte yaşadığım kadının aynı kişi olmadığı, benim bir yanılsama içinde olduğumu düşünür oldum.

Bütün bu değişimi kaynanama borçluyuz. Kaynanamın "Mehtap'ı koyver" demesinin üstünden birkaç ay geçtikten sonra karımdaki değişiklikler başladı. Hızla gelişti. Hafta içi öğretmen ve anne, hafta sonları doktorun metresi oluyordu. Mehtap bazı hafta sonları doktorun rezidansına gidip orada kalmaya başladı.

Doktor, anladığım kadarıyla fazla içine kapanık imiş. Ablası doktoru "açmak" için Mehtap'ı bulmuş. Ablası, "İki senedir ne kadınlar, kızlar getirdim, hiçbiri ile ilişki kuramadı" demiş. Sonra bir gün muayenehanesinde bir öğretmen ile birlikte olduğunu, o kadını unutamadığını, öğretmenin gece rüyalarına girdiğini, gündüz de "o kadınla" ilgili hülyalar kurduğunu ablasına anlatmış.

Siyahlı abla "Yuva yıkmak günahtır, ayıptır. Gönül almak ise sevaptır. Eviniz aileniz zarar görmesin. Bu arada siz de kardeşimin gönlünü alın. Hoş tutun. Ben de sizi hoş tutacağıma söz veririm" demiş.

Bana sorduğunda, bu ilişkiye girip girmemeyi bana danıştığında, hem çok kıskandım, hem de karıma yapılacaklar konusunda müthiş zevk aldım. Mehtap'ı çok

seviyorum. Karımın "frijit" hali beni çok üzüyordu. Aramızda seks olmaması nedeniyle karımı terketmeyi hiç düşünmedim, kaderime razı olmuştum.

Mehtap eskiden beri okulda ve okul dışında aşırı açık giyinirdi. Aile dostlarımızı ziyaretlerde veya birlikte bazı haftasonları biryerlere gittiğimizde, herkes Mehtap'a bakardı. Mehtap'ın bacakları, kolları, boynu, memeleri hep kolayca görünür şekilde ortalıkta idi. Çok dikkat çekerdik. Etekleri hep kısa idi, oturduğu zaman baldırları görünürdü. Bluzları ya önden ya da yanlardan memelerini gösterecek şekilde "açık" olurdu.

Ben karımın açık giyinmesinden, "göstermesinden" çok hoşlanırdım. Bundan gurur duyardım. Bu durum eskiden beri bizim ailemizde böyle alışılmış idi. Arkadaşları da bunu kanıksamışlardı. Ev toplantılarında hemen her zaman "hadi Mehtap" derlerdi. Karım ortaya çıkar, bazen tek başına bazen arkadaşlarıyla birlikte oryantal oynardı. Mehtap'ın ayakları ve bacakları o kadar güzeldir ki, seyredenler kendinden geçerdi. O toplantıdaki bütün erkeklerin Mehtap'ı seyredince sikinin kalktığını biliyorum. Arkadaşları Mehtap'a söylerlermiş.

"Senin sayende akşam yarrak yedim güzelim" diyenler,

"Senin fotoğraflarına baktı baktı otuzbir çekti kocam" diyenler

"Kocam senin bacaklarını yalamak istediğini söyledi" diyenler olurmuş.

Evliliğimizde eksik olan, Mehtap'ta eksik olan, karımın seksten hiç zevk almaması idi. "Frijit" denilen kadınlardan idi. Yakın arkadaşları bunu bildiklerinden, Mehtap'ı kocalarından kıskanmazlardı. Tanımayanlar, tanımayan kadınlar Mehtap'a öldürecek gibi kötü bakarlar, bazen sözlerle veya davranışlarla sataşırlardı.

"Seni giyinişinden ötürü çevrenden uyarmıyorlar mı" diye sorardım. "Hayranlarım da var, düşmanlarım da" derdi. "Ben kimseye karışmıyorum, kimse de bana bulaşmasın yeter"derdi. "Kime ne zararım olmuş ki" derdi.

Mehtap'ın doktorla ilişkisi bütün bu dengeleri alt üst etti. Mehtap hem benimle hem de sevgilisi olan doktorla sikişmekten zevk almaya başladı. Kaynanam da bütün bunların üstüne mum dikti, benimle sikişmeye başladı. Benimle sikişmekle yetinmedi, her sevişmemizde, her birlikteliğimizde bana Mehtap'ı çeşitli erkeklerle, hatta mümkün olursa kadınlarla sikiştirmem için tavsiyelerde bulundu.

Ben zaten kaynanamın anlattıkları dolayısıyla Mehtap'ı sikiştirmek konusunda hazır iken bu bahsettiğim doktor olayı gerçekleşti. İki soğuk ve donuk kişi, birisi çok güzel, diğeri çok yakışıklı ama her ikisi de seksten uzak iki kişi birbirlerini buldular. İkisinin de seks hayatı birdenbire patladı. Mehtap'ın seks hayatı havai fişek gibi etrafına ışıklar saçarak patladı. Beni de etkiledi, annesini de çok olumlu yönde değiştirdi.

Üç gündür kaplıca otelinde olan karım, sabah karanlığında eve dönmüş, kucağımda otururken hafta sonunda olan biteni anlatıyordu.

"Otel çok lüks. Sadece kapalı, tesettürlüleri alıyorlar. Ayda bir hafta sonu "yetişkinler" alınıyor, çocukları getirmek yasaklanıyor. Günde beş vakit namaz kılınıyor. Sabah namazından sonra topluca kapalı havuza giriliyor. Kadınlar hepsi haşemalı oluyor. Sonra herkes bornozlara bürünüyor, kahvaltı yapılıyor. Bornozlar beyaz."

"Bornozların boyu uzun ama haliyle havuzdan yeni çıkmış ayaklar görülüyor. Bunun ötesinde, bornozların altında tamamen çıplak olunduğunun bilinmesi bile çok seksi oluyor. Düşün ki kahvaltı kuyruğunda önünde duran kadın, uzanıp peynir veya yumurta alan kadın çıplak".

Kahvaltı salonunda çoğu erkeğin siki kalkıyormuş ve bornozların önünde bu durum belli oluyormuş. Mehtap, "Benzer durum kadınlar için de geçerli. Düşünsene, evet her tarafın kapalı ama bornozun içinde çırılçıplak olduğunu herkes biliyor, karşında oturan kocan da biliyor, öbür masadan sana bakan adamla kadın da biliyor. Burada bornozun altında görünen tek yerin ayaklar. Herhalde bu nedenle olmalı, acayip yüksek topuklu,şeffaf, parlak deriden, taşlı terlikler giyiliyor" diye anlattı.

Büyük kapalı havuzun dışında"aile" havuzları varmış. Kahvaltıdan sonra Mehtap, doktor ve ablası bu aile havuzuna gitmişler. Abla da soyunmuş, doktor da.

Mehtap "Soyunma sırası bana gelince abla yanıma geldi, beni o soydu. Abla beni soyar soymaz doktor beni domalttı, ablasının yanında sikmeye başladı. Ablası ellerimden tuttu, yanaklarımı, boynumu okşadı" diye anlattı.

Mehtap "O güne kadar kimsenin yanında sikilmemiştim. Hele de bir kadının yanında sikişmek çok tuhafıma gitti, çok utandım ama doktor devam ettikçe hoşuma gitti" dedi.

Karım "Doktorun ablası ile aralarında epey yaş farkı var. Abla yaşça aşağı yukarı annem emsali. Çok güzel bir vücudu var. Bebek gibi, genç kız gibi. Kocaman uzun bacakları var. Beli incecik. En güzel tarafı amcığının dudakları. Görür görmez insanın içinden o dudakları öpmek, emmek geliyor Erdoğan" dedi.

"Bacaklarının arasını öptün mü, aklından geçenleri yaptıın mı?" diye sordum.

"Yok, henüz yapmadım ama kararlıyım, ilk fırsatta doktorun ablasını yalamaya karar verdim" dedi. "Zevkten çılgına çevirecem onu. Çok hoşuma gidiyor bukadın. Durması, oturması, konuşması, herşeysi çok güzel ve asil. Kibar. Bildiğin gibi değil. Çok hoş bir kadın" dedi.

"Peki bu kadın hiç evlenmemiş mi, sevgilileri olmamış mı?" diye sordum.

"Anladığım kadarıyla kendisini doktora adamış, hiç bir erkekle olmamış gibi anlıyorum konuşmalardan" dedi.

"Ama sizinle havuza çıplak giriyor, kardeşi evli birkadını sikerken hiç rahatsızlık duymadan onlarla birlikte olabiliyor. Nasıl oluyorbu işler?" diye sordum.

Mehtap kucağıma iyice yerleşti, önünü açtı, memelerini yavaş yavaş okşarken, "Daha dur, anlatmadıklarım var" dedi.

"Bu doktorla ablası, bunlarda gösterme alışkanlığı var gibi geldi bana. Bir gün, rezidansta, doktor beni banyoya soktu, önce sabunladı, yıkadı, sonra önümde çömeldi, amcığımı yalamaya, emmeye başladı. Duşlardan da ılık su akıyordu. Yavaşça kapının açıldığını, ablanın banyonun geniş camlı kapısının önüne geldiğini gördüm. Kasıldım, kaçmak, kapanmak istedim. Doktor hiç oralı olmadı, emmeye devam etti. İki parmağını da amcığıma dilinin yanından sokmaya başladı. Abla bizi seyrediyordu. Yüzünde hiç mimik yoktu, tam kapalı, başörtülü idi" dedi.

"Sonraki bir gün, bu son gittiğimiz otelde, doktor benim gözlerimi bir eşarpla bağladı. Domalttı, sikmeye başladı. Kapının açıldığını duydum. Ayak sesini hissettim. Doktor devam ediyordu. Titremeye başladım. Zevkten değil de endişeden titredim ama doktor durmadı, devam etti. Elini de önüme attı,parmaklamayabaşladı. Zevk almaya, inlemeye başladım, doktor elini uzattı eşarbı açtı. Oda temizlikçisi kadın karşımda durmuş beni seyrediyordu. Hiç sesini çıkarmadan beni seyrediyordu. Sarsıla sarsıla gelmeye başladım. O ara kapı tekrar açıldı, doktorun ablası elinde bir zarfla geldi, kadına verdi. Kapıyı açtı, kadın çıktı, gitti. Abla geri geldi. Benim yanıma oturdu, başörtüsünü çözdü, beni seyretti. Doktor bu kez beni yan yatırdı, arkamdan girmeye başladı. Abla yatağın kenarına çömeldi, benim yanaklarımı okşadı" dedi.

sevilenn
sevilenn
26 Followers
Please rate this story
The author would appreciate your feedback.
  • COMMENTS
Anonymous
Our Comments Policy is available in the Lit FAQ
Post as:
Anonymous
1 Comments
AnonymousAnonymousabout 4 years ago
"Doktorun ablası Mehtap'ı iki tane Arap'a siktirmiş. Sana anlattı mı?"

araplar nasıl sikmiş anlatsana

Share this Story

READ MORE OF THIS SERIES