Kız Kankam 04

Story Info
Kız Kankam.
2.2k words
5
623
00

Part 4 of the 4 part series

Updated 06/16/2023
Created 04/16/2023
Share this Story

Font Size

Default Font Size

Font Spacing

Default Font Spacing

Font Face

Default Font Face

Reading Theme

Default Theme (White)
You need to Log In or Sign Up to have your customization saved in your Literotica profile.
PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here
astronot
astronot
19 Followers

Ertesi gün saat 11:00 gibi uyanabilmiştim ve okula gitmedim o gün. Kasıklarım yine fena halde ağrıyordu. Ecem ile sevişmek ve sikişmek mükemmeldi, ama uzun bir süre ereksiyonda kaldıktan sonra sikişince de böyle ağrılar çekmek dayanılmaz oluyordu. O gün öğlene kadar yatağımdan çıkmadım. Telefonumu kurcalarken, dün evini kullandığım arkadaşım Mert'ten bir mesaj olduğunu gördüm. Mesajda bir de külot fotoğrafı vardı. "Kanka bu ne lan? İşiniz bitince ortalığı toparlasaydınız bari!" yazmış. Ecem'in dün gece kaybolan külotuydu bu. "Özür kanka, biz bulamamıştık. Fazla vaktimiz yok diye de çok aramadık. Problem olmadı umarım?" diye yazdım. "Yok kanka, iyi ki bizimkiler evde değildi, onlara denk gelseydi sıkıntı olurdu yani!" yazdı.

Külot konusu kapanınca da muhabbet yavaş yavaş dün gece neler yaşandığına kaydı. Durumu az biraz anlattım ve "Oğlum kız çok azgın, böyle birisini bulduğum için gerçekten şanslıyım!" dedim. Mert de, "Belli kanka, külotu da nefismiş hatunun, kokusuna bayıldım, mis gibi amcık kokuyor!" dedi. "İbnelik yapma lan! Bugün bir ara gelip alayım da götüreyim kıza!" dedim. O gün akşamüstüne kadar evdeydim. Akşam Mert'in evine gittim. Ben yukarıya çıkmadım ailesi eve döndüğü için. Arabadan mesaj attım, Mert aşağıya geldi ve arabaya bindi.

Sahil taraflarına gittik ve 2 bira alıp içmeye başladık. Mert külotu çıkartıp verdi. Fakat külot hafif nemliydi, sanki yıkanmış da tam kurumamış gibiydi. "Ne yaptın lan buna?" dediğimde Mert sessiz kaldı. Aslında ne yaptığını anlamıştım. "Ulan kızın külotuna boşaldın değil mi? İt herif!" deyince de itiraf etti. Külota 31 çekmiş, sonra da yıkayıp getirmişti.

Biraz daha konuştuktan sonra geri dönüş yoluna geldiğimizde, Mert, "Kanka ya, şu kızı ayarlasana bana da!" dedi. "Ne diyorsun oğlum sen? Kendi siktiğim hatunu sana mı ayarlayacağım?" dedim. "Ne var oğlum, sevgili misiniz sanki? Zaten siktiğin hatunun kendi sevgilisi var. Benden mi kıskanıyorsun? Sizin aranızda bir şey mi var ki? Seviyor musun hatunu?" dedi. "Ya hayır oğlum da, ne alaka yani, başka kız mı yok? Benim siktiğim hatunu ne yapacaksın?" dedim. "Kanka ne bileyim, hatunun külotu acayip azdırdı beni. Zaten okulda gördüğümde de beğeniyordum fiziğini. Bizim okulda onun gibi hatun çok yok biliyorsun kanka. Bu haftasonu ev müsait, ayarlayıver de Cumartesi sikeyim işte!" dedi.

Ne diyeceğimi bilmiyordum. Biraz düşünüp, "Hadi ben teklif ettim diyelim, hatun kabul etmez ki hiç tanımadığı biriyle sikişmeyi... Benimle bile ne kadar zor oldu, ki biz yıllardır tanışıyoruz!" dedim. Mert o an aklıma gelmeyen bir şeyi söyleyerek, "Kanka tek başına gelmesine gerek yok ki, istiyorsan sen de yanımızda olursun!" dedi. Mert öyle deyince, "Yani grup mu diyorsun?" dedim. Bir an o düşünce belirmişti aklımda. Ben, Ecem ve Mert... Sikim kalkmıştı. Heyecanlı bir tecrübe olacaktı. Mert'i evine bıraktıktan sonra kendi evime dönene kadar bunu düşündüm hep. Zaten Ecem'e aşık değildim, sevgili de olmayacaktık, ki öyle ya da böyle bir sevgilisi vardı. Ben de grup seks yapma tecrübesi kazanacaktım. Ama önemli olan Ecem'i buna nasıl ikna edecektim? Bu düşünceler içinde eve vardım. Gece geç saatlere kadar kafamda çeşitli planlar yaptım.

Ertesi gün, öğle arasında Yiğit'ten vakit bulduğumuz bir esnada Ecem'e mesaj atarak, "Okulun arkasındayım, gelir misin?" dedim. Ecem, sevişeceğiz sanarak, "Olmaz ya, okulda yapamam!" dedi. "Merak etme, bir şey konuşacağım seninle!" dedim. Birkaç dakika mesaj gelmedi, sonra da Ecem'in yanıma doğru geldiğini gördüm. Ağaçların altında, çok fazla kişinin görmediği bir yerde bulunan bir banka çöktük. Çok vaktimiz yoktu, çünkü Ecem 10 dakika ortadan kaybolsa Yiğit hemen onu arıyordu. Biraz lafı dolandırdıktan sonra, "Bak Ecem, bu teklifi kabul edip etmemek tamamen sana bağlı... Şey... Eğer sen de kabul edersen, kesinlikle güvendiğim birisi var ve..." deyip yutkundum o an, birkaç saniye konuşamadım. Sonra cesaretimi toplayıp, "Eğer sen de istersen... O arkadaşım bizimle grup yapmak istiyor!" dedim.

Ecem yüzüme boş boş bakıp, "Grup mu? Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu senin?" dedi. Ben hemen kendimi korumak için, "Yani ben senin sevgilin değilim, biliyorsun... O yüzden sana karışmak ve senin yerine cevap vermek gibi bir yetkim yok. Arkadaşım bana teklif etti, ben de sana ilettim. Güvendiğim ve tanıdığım birisi, ağzı sıkıdır. Sen de istersen, Cumartesi yapabiliriz!" dedim. Ecem birkaç saniye duraksadıktan sonra, "Kimmiş bu? Fotoğrafı var mı?" dedi. Sosyal medya hesaplarından birisini açarak gösterdim. Ecem, "Tanıyorum sanki..." diyerek Mert'in fotoğraflarına baktı. Sonra da teklifimle ilgili bir şey söylemeden, "Neyse, ben gideyim, şimdi Yiğit başıma ekşimesin!" diyerek uzaklaştı.

Ecem'i kaybetmekten ve onu kırmaktan korkuyordum, ama bir yandan da onun sınırlarını görmek istiyordum. Kabul edip etmeyeceğini merakla bekleyerek birkaç gün daha geçirmiştim. O haftanın Cuma günüydü ve tatile girecektik. Öğleden sonra dersteyken Ecem mesaj attı ve "Tamam, kabul ediyorum!" dedi. Mesajı okuduktan sonra kafamı kaldırarak Ecem'in oturduğu sıraya baktım. Bana bakarak gülümsüyordu. Ben de gülümsedim ve hemen Mert'e mesaj atarak, "Tamamdır kanka, oldu senin iş!" dedim. Mert de 5 dakika kadar sonra dönerek, "Kanka adamsın be!" yazdı. Ders bitene kadar Mert'le planı yapmıştık. Heyecanlanmıştım. Mert'le yazışmamızın ekran görüntüsünü de alıp Ecem'e attım ve "Güzel hazırlan bak, sana iki kişi gireceğiz bu sefer!" yazdım. Gülücük emojisi attı sadece.

Cumartesi günü sabahtan Ecem'e mesaj attım, "Saat kaçta alayım seni?" diye. Ama Ecem, "Sen yalnız git, akşam saat 7 gibi ben taksiyle geleceğim, bana adresi at!" yazdı. Hem meraklanmış, hem de heyecanlanmıştım. Ecem'e Mert'in adresini attıktan sonra da evden çıktım. Mert'in evine gittim. Önce büyük bir markete giderek alışveriş yaptık, ardından da hazırlıklara başladık. Alkol, çerez, çikolata, atıştırmalıklar, şekerlemeler ve acıkırsak diye hemen pişirip yiyeceğimiz yemekler de dahil bir sürü şey, hatta götten sikerken işimizi kolaylaştırmak için Bebe Yağı bile almıştık. Tek eksiğimiz Ecem'di ve o da saat 19:00 gibi, "Geldim, apartmanın önündeyim!" diye mesaj attı.

Ecem'in apartman kapısından girip bizim olduğumuz kata çıkması sanki 1 saat sürmüş gibiydi. Üzerinde uzunca bir palto vardı. İçeriye girdikten sonra ikimize de selam vererek salona geçti. Biz de salona girdikten sonra, "Paltonu alayım canım!" dedim. Ama beni durdurarak, "Demek o gün beni getirdiğin ev, Mert'in eviydi?" dedi. Gülümsedim ve "Evet, zaten senin kaybolan külotunu da o buldu!" dedim. Gülümseyerek üstündeki paltonun önünü açtı. İkimiz de şok olmuştuk. Dışarıda dikkat çekmemek ve kendi evinden rahat çıkabilmek için böylesine bir palto giymişti. Altında, dizlerinin üstünde biten bir fileli çoraba bağlı olan jartiyer takımı ve sımsıkı bir siyah mini etek vardı. Üstünde de, memelerinin neredeyse tamamını açıkta bırakan derin dekolteli bir askılı pembe bluz vardı. Görünüşe göre sutyen takmamıştı, meme uçları bluzdan belli oluyordu.

İkimiz de yutkunmuştuk. Ecem ise sinsi sinsi gülümsüyordu. Yanında getirdiği minik mavi çantadan parfüm çıkarttı ve birkaç kez sıktı. Epey tahrik edici kokusu olan bir parfümdü. İki tane 18 yaşında ergenin aklını başından almıştı resmen. Ecem de bizimle aynı yaşta olmasına rağmen, sanki bizden çok çok daha olgun ve seks konusunda tecrübeli bir kadınmış gibi görünüyordu gözümüze o an. Biz öyle bakmaya devam edince, "Ee beyler, paltomu alan yok mu?" dedi. Mert ile resmen birbirimizi yiyecektik paltoyu almak için, biz böyle rekabet içerisindeyken de Ecem kıs kıs gülüyordu. İki tane erkeğin arasındaki tek kadın olmak onun da hoşuna gitmişti.

Ardından tekli koltuğa giderek bacak bacak üstüne atıp oturdu. Biz de ona bir kadeh viski doldurup verdik. Önce biraz havadan sudan muhabbet ettik, ama ikimizin de sikleri dimdik olmuştu. Bir an önce sevişmeye ve sikişmeye başlamak istiyorduk. Ecem ayağını bana doğru uzatarak dizime sürttü ve "Ayaklarım çok ağrıyor, biraz masaj yapar mısın?" dedi. Hemen önünde diz çöktüm ve onun bembeyaz ayaklarını elime alarak okşamaya başladım. Sonra bu dokunmalarıma öpücükler eklemeye başladım. Ecem'in bembeyaz ayağını öpüyor, ara sıra da ayak parmaklarını ağzıma alarak emiyordum. Mert ise oturduğu yerden bizi izliyordu.

Belli ki Ecem'in aklında bugün ikimizi de yönetmek ve kullanmak vardı. "Mert, sen de bana bir kadeh daha viski verir misin?" der demez Mert yerinden fırlayarak viski kadehini kaptığı gibi doldurup Ecem'in yanına geldi. Elleri titriyordu resmen Mert'in. Ecem kadehi alırken Mert'in elini okşayarak, "Teşekkürler canım!" dedi ve gülücük attı. Ecem viskisini bitirdikten sonra ayağa kalktı ve "Umarım bu sefer de koltuğun üstünde yapmayacağız?" dedi. Mert hemen, "Yatak odasını hazırlamıştık... geçebiliriz!" dedi.

Mert hemen önden giderek yatak odasının ışığını açtı, biz de Ecem ile arkasından gittik. Odaya girince Ecem aramıza geçti, arkasını Mert'e dönerek önce benim gömleğimi açtı. Sonra da dönüp aynı şekilde aramızda durarak Mert'in tişörtünü çıkarttı. İkimizin de vücutlarına aralıklarla öpücükler konduruyordu. Sikim resmen taş gibi olmuştu. Ecem bu öpücükleri birkaç dakika kadar sürdürdükten sonra önümüzde diz çöktü. Ben sağındaydım, Mert de solundaydı. Pantolonlarımızın kemerlerini ve düğmelerini açtıktan sonra, boxerlarımızla bıraktı bizi. Önce boxerların üstünden okşadı, sanki içindeki siki hissetmek ve öngörmek için avuçluyordu. Benimkini biliyordu zaten, ama Mert'in siki onun için ilk olacaktı. Önce benim boxerımı indirdi, çıkarttı ve kıçıma bir şaplak atıp güldü. Sonra da Mert'in boxerını indirdi. Açıkçası o ana kadar biraz gergindim (Mert'in siki benimkinden çok daha büyük çıkarsa ve Ecem'in tüm ilgisi ona kayarsa) diye, ama aşağı yukarı benimki boyutlarda ve benimkinden biraz ince bir siki vardı.

İkimizin de sikini eline aldı ve okşamaya başladı. Artık o andan sonra da ikimizin de odağı tamamen Ecem'e dönmüştü. İkimizin arasında bir rekabet olacağı belliydi, içgüdüsel olarak ikimiz de kendimizi ispatlamak isteyecektik Ecem'e karşı ve bu da Ecem için harika bir gece anlamına gelecekti. Ecem ikimizin de sikini okşadıktan sonra önce Mert'inkini emmeye başladı. Ağzından çıkan 'Glup, glup!' sesleri ile birlikte muhtemelen Mert'e en güzel sakso deneyimlerinden birisini yaşatıyordu.

Ecem birkaç dakika sonra Mert'i bıraktı ve benim sikimi emmeye başladı. Tamam, iki erkek arasında gizli bir üstünlük gösterme yarışı olacağından Ecem için mükemmel bir gece olacaktı, ama bir yandan da Ecem'in işi epey zor olacaktı, çünkü iki erkeği idare etmek için çok efor sarf etmesi gerekecekti. Ecem benim sikimi emmeye başlayınca, ben de aynı zevk fırtınası içine girmiştim. Sikimin üstünde onun güzel dudakları kayıyordu ve arada yumuşacık dudaklarını bastırıyordu. Ben keyifle inlerken, ara sıra saçlarını topluyordum. Bu arada da Ecem, Mert'in sikini okşamaya, ona 31 çektirmeye devam ediyordu.

Bu sakso işi 10 dakika kadar devam etti. Sonra Ecem ayağa kalkarak bluzunun askılarını omuzlarından indirdi. Bluz halen üstündeydi, ama memelerinin altına kadar inmişti. Bir memesine ben, bir memesine de Mert olacak şekilde yapışmıştık. Ecem'in keyif iniltileri kulaklarımızı dolduruyordu. İkimizi de kafalarımızdan memelerine bastırıyordu. Bu halde yavaş yavaş yatağa geçtik ve Ecem'i yatağa sırtüstü yatırdık. Memeleri saniyeler içinde sırılsıklam ve uçları dimdik hale gelmişti. Ecem, "Hadi, soyun beni artık!" dediği anda ise ikimiz de aç köpekler gibi üstüne saldırmış, sanki bu emri bekliyormuş gibi saniyeler içinde Ecem'i çıplak bırakmıştık. Sadece onun isteği üzerine jartiyerini çıkartmamış, ama ipek külotu çıkartıp almıştık.

Ecem, "Şimdi bir şey deneyeceğiz..." deyip yataktan indi, bizi de çağırdı yanına. İkimizi karşılıklı olarak halının üstüne diz çöktürdü ve aramıza geçti. Bacaklarını hafif ayırarak, "Hadi bakayım, yalayın, bir pørnø filmde görmüştüm, çok merak ediyorum!" dedi. Ben önündeydim, ben Ecem'in amını yalarken Mert de arkasından götünü dillemeye başladı. Ecem'in iki deliğini de aynı anda yalıyorduk. Ben önünde olduğum için benim saçlarımı sıkıyor, çekiştiriyordu, ama uyguladığı kuvvetten ve attığı zevk çığlıklarından, epey hoşuna gittiğini anlıyordum...

Biraz bu şekilde bize amını ve götünü yalattıktan sonra, "Hadi bakalım, yatağa!" diye aramızdan çıkmaya çalıştı. Ama onun bileğinden tutarak, "Dur bakalım... Madem öyle aramıza girmeyi seviyorsun..." dedikten sonra Ecem'i bacaklarından tutarak kucağıma aldım. Gülümsedi ve saçlarımı okşayarak boynumu emmeye başladı. Sikimi tutup, amının dudakları arasına yerleştirdim ve iki elimle götünün yanaklarını okşayıp, ayırmaya başladım. Mert de arkadan yaklaşarak Ecem'in göt deliğine Bebe Yağı sürüp sikini yasladı. Ben amına girdikten sonra Mert de götüne bastırmaya başladı. Mert bastırdıkça da Ecem bana doğru yapışıyor ve dimdik meme uçları benim göğsüme değiyordu. O anda pek idrak edemiyordum, ama ilk üçlü seks deneyimimi gerçekleştiriyordum.

Ecem şimdi kafasını omzuma dayamış, boynuma kollarını dolamış halde inleyerek ikimizin de sikinin içinde git gel yapmasının keyfini yaşıyordu. Ben amından pompalarken, Mert de götünü sikmeye devam ediyordu. Ecem keyif aldıkça biz daha da sertleşiyorduk. Sürekli bizim vücutlarımızın çarpmasından dolayı Ecem'in sadece kalçaları ve kasıkları değil, sırtı ve ön kısmı da kıp kırmızı olmuştu. Kızı kucağımıza almıştık ve neredeyse 20 dakikadır indirmiyorduk. Artık yavaş yavaş boşalacağımızı anlamıştık, ikimizin de böğürtüleri ve inlemeleri daha da farklılaşmış ve yoğunlaşmıştı.

Ecem'e, "Gelmek üzereyim, içinden çıkmam lazım, indireyim seni!" dedim. Ama Ecem, "Bugünün keyfini bozmaya niyetim yok, hap aldım!" dedi. Gülümseyerek dudaklarına yapıştım. Onunla yapmak istediğim şeylerden birisi de içine boşalmaktı, ama benim ona söylememe gerek kalmadan o bana böyle bir fırsatı sunmuştu bile. Bunu duyunca daha da hırslanmıştım ve alttan kendimi bastırıp, kökledikçe Ecem'in memeleri neredeyse çeneme değecek kadar zıplıyordu. Mert de bu durumdan nasibini almış, altta kalmamak için kızın götüne daha sert köklüyordu. Ecem resmen hayatının en zevkli anlarından birisini yaşıyordu. Bir süre sonra o da kasılmaya başladı, sanırım orgazm oluyordu. Gözleri kaymış, dudağı hafifçe büzülmüş ve nefes alışverişleri çok değişmişti. Ben de artık rahatlayacağımı hissediyordum.

Nasıl oldu bilmiyorum ama, Mert'in boşalması ile benim boşalmam resmen peş peşe denk gelmişti. İkimiz de boşalıp, birkaç kez daha kökledikten sonra Ecem'in içinde beklemeye başlamıştık. O kadar sessizdik ki, sadece hızlı hızlı nefes alışlarımız ve Ecem'in amından, götünden yere damlayan döllerin çıkarttığı sesler duyuluyordu. Kucağımızdan indirdiğimizde Ecem yere yıkılacak gibiydi, resmen bacakları tutmuyordu kızın. Ecem'i yatağın üzerine bıraktık ve biraz dinlenmek için biz de yatağın kenarlarına oturduk.

Mert içecek bir şeyler getirdi, içerken sessizce oturup dinleniyorduk. Ecem'in güzel vücudunu izliyordum o arada. Yüzüstü uzanmıştı yatağa, dolgun ve bembeyaz kalçaları kıpkırmızı olmuş, arasından da döller sızmaya başlamıştı. Jartiyerle de mükemmel bir görüntü oluşturuyordu. Sikimin yeniden kalkması bu görüntüden sonra çok da zor olmamıştı zaten. Birkaç dakika daha dinlendikten sonra Ecem'in üzerine uzandım. Boynunu, omzunu ve sırtını öperken bir yandan da dimdik olmuş sikimi götüne bastırmaya başladım. Mert yağlayıp siktiği ve içine boşaldığı için epeyce kaygandı, o yüzden rahatça girdim. Ben Ecem'i götünden sikerken Mert de geldi ve sikini Ecem'in ağzına verdi. Mert ağzında, ben götünde git gel yapmaya başladıkça, Ecem de üstündeki yorgunluğu ve bacak arasındaki acıyı hafiften unutmaya başlayıp bize uyum sağladı...

O gece geç vakte kadar dinlene dinlene sikişmiş ve pørnø filmlerde nadir gördüğümüz pozisyonları bile deneme şansımız olmuştu. Ertesi günün sabahında hepimiz artık kendimizi farklı hissediyorduk, sanki daha da olgunlaşmıştık...

astronot
astronot
19 Followers
Please rate this story
The author would appreciate your feedback.
  • COMMENTS
Anonymous
Our Comments Policy is available in the Lit FAQ
Post as:
Anonymous
Share this Story

story TAGS

READ MORE OF THIS SERIES

Kız Kankam 03 Previous Part
Kız Kankam Series Info

Similar Stories

Teşhirciliği Seviyorum 01 Sevgilim maceralarımız.in Exhibitionist & Voyeur
Köyde Çobana Götten Verdim! Köyde Çobana Götten Verdimin Anal