Teşhir Delisi Didem 03 - Acı yok

PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here

Didem biraz rahatlamıştı.. Aklından bir takım düşünceler geçti.. Mesela Mahmut'u sarhoş edip telefonundakileri silebilirdi.. Ama bu ayı kesin yedeklemiştir diye düşündü sonra..İşleri berbat etmekten çekiniyordu..

Mahmut Didem'i bir centilmen gibi sofraya oturttu. Sofrada bir kuş sütü eksikti neredeyse.. Bu ayı bunları benim için mi hazırlamış diye kendi kendine sordu..

Mahmut Didem'in sofrayı beğendiğini anladı, kendisine de onaylatmak için "Nasıl, beğendin mi yavrum?" diye sordu.

"Evet, beğendim. Sen mi hazırladın?" diye sorunca Mahmut kahkahayı patlattı. "Yav yok lan, ben ne hazırlayacam, sipariş ettim hepsini" dedi. Bu öküzden bunları hazırlamasını beklemek aptalcaydı zaten..

Mahmut da masaya oturdu ve rakı şişesini açarak ikisine de birer kadeh doldurdu.

Didem ben "Ama ben rakı içemem ki" diyince "Ben sana ne verirsem onu içeceksin yavrum" dedi.

"Hadi şerefe.. Rahatla biraz, bu kadar korkma sikicinden!"

Didem istemeye istemeye bir yudum aldı ve masum bir ifadeyle Mahmut'un yüzüne baktı.. Kocasından da bir şey isteyeceği zaman böyle bakardı.. Dudaklarını büzerek konuşmaya başladı..

-"Mahmutcum, gündüz konuşmadığımız şeyleri sence şimdi konuşmamız gerekmiyor mu? Beni o gün neden öyle bırakıp gittin, neden resimlerimi çektin, neden bana böyle davranıyorsun.. Ben bunları hakedecek ne yaptım söylesene? Hem sabah da beni geçiştirdin zaten..Gel dedin geldim, ama hadi lütfen konuşalım.."

Mahmut ilk başta biraz konuşmayacak gibiydi. Sonra söze girdi,
"Bak yavrum, oyun oynanacak adam var oynanmayacak adam var. Kiminle ne yaptığına dikkat edeceksin.. Benim derdim seni tehdit etmek değil , ama sen de dikkatli olacaksın. Benim gibi bir aşiret delikanlısıyla oyun oynanmaz. Bunu öğreneceksin, beni mutlu edersen de resimleri silerim, sabah da söyledim" dedi.. "Ama önce iyi kız olacaksın ve sikicinin sözünden çıkmayacaksın, anlaştık mı?"
- Anlaştık.. Ama söz ver, sileceğine..
- Söz..
- Hadi bakalım, iç iç iç.. Ooooh yarasınn yavruma..

Didem'in biraz keyfi yerine gelir gibiydi. Gittikçe rahatlıyor ve çözülüyordu.. "Bu saaten sonra nasılsa Mahmut'u ikna ederim diyordu" kendi kendine.. Hem ayrıca Mahmut'a karşı koyamıyordu istese de.. Aslında adam her türlü ikna ediyordu Didem'i.. Hayatında böyle bir kronun oyuncağı olacağı aklının ucundan geçmezdi.

İlk kadehi fondip yaptılar hızlıca.. Didem'in boğazı yansa da yapacak bir şey yoktu.. Ağzına bir dilim kavun attı acılığı geçirmek için..

Mahmut müzik açtı.. "Hadi bakayım, neşemiz yerine gelsin. Biraz dans et bakalım sikicin için" dedi..

Didem ilk başta ben anlamam dese de aslında çok güzel dans ederdi.. Hele kocasını azdırmak için direk dansı bile öğrenmişti zamanında. Şimdi ise sahibini bile bilmediği bir evin salonunun orta yerinde tüm seksiliği ile bir kro için kıvırmak zorundaydı..

Oynarken memeleri muhteşem şekilde sallanıyor, eliseden dışarı fırlayacak gibi oluyordu.. Mahmut bir an olsun gözlerini alamıyordu.. Sürekli eğilip kalçalarını Mahmut'a doğru çalkalıyordu.. Sahnede muhteşem bir gösteri vardı Mahmut için..

Mahmut da daha fazla dayanamayarak ayağa kalktı ve Didem'in yanına geldi. O da ellerini kaldırarak saçma sapan figürlerle Didem'e eşlik etmeye başladı. Ama oldukça komik oynuyordu.. Didem dayanamayıp bir kahkaha attı, Mahmut'un komik harektleri onu güldürmüştü ve biraz da olsa rahatlamıştı..

Didem gece klüplerinde ava çıkan escortlar gibi kalçalarını Mahmut'a bastırmaya, erkekliğinin çevresine sürtmeye başladı..

Mahmut da boş durmuyordu.. Elleriyle belinden yakalamıştı Didem'i ve kendine doğru çekerek arkadan memelerini avuçluyor, eteğinin altını yokluyordu.. Arkadan Didem'in boynunu öpmeye yalamaya başlamıştı.. Rakı kokan nefesini boynunda hissediyordu sürekli..

Bir süre daha birbirlerine sürtünerek dans ettiler.. Fakat daha önce içmiş olduğu iki kadeh viskinin de etkisiyle Didem'in hafiften başı döner gibi oldu. Mahmut'tan müsaade isteyip oturdu.

Canı sigara içmek istiyordu.. Çantasına elini attı ve sigarasını aradı.. O sırada telefonda eşinin defalarca aramış olduğunu gördü. Evden çıkmadan eşine çok uykusu olduğunu, yatacağını söylemişti. Buna rağmen eşi defalarca aradıysa kesin önemli birşey var diye geçirdi içinden ya da bir şeyleri hisstemiş olacaktı.. Telefonu tekrar çantasına koydu ama içi hiç de rahat değildi..

Didem sigarasını aldı, o gün Mahmut'un kendisine arkadan dayadığı fransız balkona doğru yöneldi.. Dışarı çıkarak sigarasını yaktı.. O esnada Mahmut arkadan elinde rakı kadehi ile yanaştı..

- Al iç bakalım yavrum.. Çok ağır gidiyorsun. Bak bayılma hemen, ayıltana kadar sikerim haberin olsun.. Hahahaha...
- İyi ver bakalım içelim..

Didem çaresizce Mahmut'un her dediğini yapıyordu.. Yavaştan alkolün tesiri altına girmeye başladığını da hissediyordu..Aslında kafası güzelken çok daha iyi sevişirdi, ama çok da sarhoş olmaması lazımdı tabii..

Mahmut "Eee naptın bakalım kaç gündür, niye aramadın, yoksa götün yeni mi iyileşti" diye yersiz bir espri yaptı..

Aslında doğruydu söylediği, götü yeni iyileşmişti Didem'in. Bir iki gün cayır cayır yanmıştı o bakire göt deliği.. Gerçeği söylemedi tabii ki, “Yoo” dedi, “Canım öyle istedi..”

"Vay vay vay, ben sana canının ne istediğini göstericem birazdan yavrum merak etme sen" dedi Mahmut sikini sıvazlayarak . "Bak bizim oğlan sabırsızlanıyor. Hadi bitir sigaranı bir an önce.."

O esnada Mahmut Didem'in bacaklarını okşayarak eteğinin yine altına elini soktu.. Eli ayağı rahat durmuyordu geldiğinden beri.. Azdığı çok belliydi..

İri parmaklarını tangayı yana çekerek arka deliğine bastırmaya başladı.. Aşağı yukarı hareketler yaparak Didem'i tahrik etmeye çalışıyordu.. Hedefi yine Didem'in göt deliğiydi besbelli..

Sigarası bitince içeri girdiler.. Didem 'Ben daha fazla içmek istemiyorum, evde de bir kaç kadeh içtim zaten' deyince Mahmut olur der gibi kafa salladı..
“O zaman düş bakalım önüme” deyip Didem'i yatak odasına yönlendirdi..

Didem aldığı alkolden ötürü iyice rahatlamış ve gevşemişti..
Yatağa uzandı, “Ayakkabılarımı çıkartır mısın?” diye sordu Mahmut'a.
Mahmut “Çıkarmam mı gülüm” diyerek ayakkabıları çıkardı ve Didem'in ayaklarını kokladı.. “Ohhhh” dedi, “Muhteşem ayakların var kızım, hastasıyım”

File çorabın üstünden ayak parmaklarını yalamaya başladı.. Çok hoşuna gidiyordu Didem'in.. Bu adam tam bir yalama manyağıydı.. Yalaya yalaya bacak aralarına kadar geldi.. Çamaşırın üstünden Didem'in amının dudaklarını dillemeye, ısırmaya başladı.. Didem inanılmaz zevk alıyordu.. Sanki onu tehdit eden adam değil de bir başkasıydı yalayan.
“Adama bak, yalamaya doymuyor, niyeti kötü olsaydı normalde şimdiye çoktan o koca sikini ağzıma sokmuş, benim onu yalamamı isterdi” diye düşünüyordu Didem..

Mahmut Didem'in tangasını yana çekti, o muhteşem tüysüz amcığı karşısında sulu sulu bekliyordu..
Bıyıklarını sürte sürte girişti yalamaya.. Diliyle amının dudaklarını ikiye ayırıyor, dilini içeri bastırdıkça Didem zevkten inlemeleri daha yüksek sesle oluyordu..
“Ahhhh, evet aşkım, durma nolur devam et yalamaya, mmmmm...” Didem konuştukça Mahmut daha bir gaza geliyor, kendini ispatlamaya çalışan bir ergen gibi tüm hünerlerini ortaya koyuyordu..
Didem'in am suları amından dışarı fışkırıyordu artık.. İnanılmaz derecede ıslanmış ve suları aşağıya doğru sızmaya başlamıştı.. Mahmut'un dil darbeleri de onları takip ederek yavaşça müptalası olduğu o arka deliğe doğru kaymaya başlıyordu..
Bacakları havada asılıydı Didemin, Mahmut baldırlarından geriye doğru bastırarak Didem'in bütün hazinesini tabak gibi ortaya çıkarmıştı.. Adam resmen yiyordu Didem'i..

Mahmut yalamayı bırakarak bir çırpıda üstünü çıkardı.. Siki yine dev gibi kabarmış , semsert olmuştu..
Didem'in elbisesini ve tangasını itinayla çıkardı.. Üstüne çıkarak memelerinin arasına sikini sıkıştırdı.. O git gel yaptıkça koca siki Didem'in ağzına çok rahat bir şekilde girip çıkıyordu.. Bir süre böyle ağzını ve memelerini sikti Didem'in..
Sikini eline alarak taşşaklarını Didemin yüzüne yapıştırdı.. Didem de artık iyice azmıştı.. Adamın taşşaklarını emiyordu..

Amının bu kadar yalanmasından kuduran Didem kocasına yaptığı gibi Mahmut'un kalçalarından sıkarak taşşaklarından aşağıya doğru yalamaya başladı.. Mahmut'un zevk hırlamaları artmıştı, çok keyif aldığı apaçık belliydi.. Didem adamın bu sefer tüm kıllarını , hatta göt deliği çevresindekileri bile traşladığını farketti.. Hazırlanmıştı bu ayı Didem'le sikişmek için, besbelliydi..
Didem'in dil darbelerinin de istikameti belli olmuştu.. Bir eliyle Mahmut'un sikini kavradı ve diğeriyle de Mahmut'un göt deliğine masaj yapıyor, dil darbelerini ustaca Mahmut'un götünün çevresinde gezdiriyordu.. Mahmut'un götünü dilledikçe sikinin kasılmalarının arttığını hissediyor, bu durum acayip derecede azdırıyordu..

Mahmut'un siki taş gibi olmuştu, daha fazla dayanmaya gücü kalmamıştı artık.. Kafasının üstünden kalkarak Didem'in bacakları arasındaki yerini aldı hemen...

Sikini Didem'in am suları ile ıslatıp hiç acımadan amının dibine kadar tek hareketle kökledi..
“Ooohhhhhh.... Durma hadi pompala aşkım” dedi Didem.. Konuşarak Mahmut'u kudurtacak ve istediğini alacaktı..

“Bak kızım kaç gündür seni sikecem diye kimseyi sikmedim, taşşaklarım şişti” dedi.. Gerçekten de taşşakları bir boğanınki gibi kocamandı.. Darbelerin etkisiyle de Didem'in göt deliğini resmen dövüyordu taşşakları.. O Didem'in amına pompaladıkça da odada “şaaak şaaaak şaaaak” sesleri yankılanıyordu..

Bir süre bacak omza yaparak sikti Didem'i.. Sikerken de ayak parmaklarını tek tek emiyor, Didem'in kendinden geçmesini sağlıyordu..

“Dön bakalım arkanıi hadi domal yavrum sikicine” diyerek Didem'i domalttı, bir jokey gibi arkasına geçti.. Kazık gibi olmuş sikiyle tekrar amına girdi Didem'in..
Didem Mahmut sikini içeri soktukça kalçalarını bir sağa bir sola sallıyor, adamın sikini bir merdane gibi eziyordu .. Aynı anda da Mahmut kalçalarını bir kartal gibi kavramış , ara sıra attığı sert tokatlar da odanın içerisinde yankılanıyordu.. Mahmut'un attığı tokatlardan kalçasının yanakları kıpkırmızı olmuştu.. Her ikisi de inanılmaz zevk alıyordu..
Derken Mahmut'un sikinin başının büyüdüğünü ve hareketlerinin hızlandığını farketti.. Didem dizlerini indirip yüzüstü yattı ve bu şekilde bacaklarını kapatarak Mahmut'un sikini iyice kavradı..
Mahmut üzerine yatmış, olanca gücüyle Didem'i arkadan yarıyordu..
Evet, geliyordu işte ayı.. Didem'in üzerine kapaklandı, hırlaya hırlaya tüm döllerini fışkırtmaya başladı Didem'in amının derinlerine.. O kadar çok fışkırtmıştı ki, döllerin neredeyse yarısı dışarıya taşmıştı..
Didem “Nolur çıkma aşkım, yalvarırım” diyerek Mahmut'u devam etmesi için ikna etti..
“Ahh evet geliyorum noolur daha sert sik” dedikçe Mahmut Didem'e olanca hırsıyla köklemeye devam ediyordu..
Sonunda Didem de çığlık çığlığa boşalmaya başladı.. Mahmut resmen amını dağıtmıştı.. Alev almıştı amı.. Kasılmalarının sonu gelmiyordu..
Didem'in de boşaldığını anlayınca amından çıktı Mahmut ve bir süre öylece yattı Didem'in üstünde..
Daha sonra kalkarak “Ben bi kadeh daha rakı atıcam yavrum, sen de ister misin?” diye sordu..
Didem “Ben istemiyorum canım, sen al” dedi, Mahmut içeriye giderken arkasından bakarak “Allahım nasıl sikiyor beni bu hayvan, tam istediğim gibi, ben napıcam bu adamla?” diye kendi kendine düşündü..
Mahmut bir süre gelmedi, içeriden konuşma sesleri gelmeye başladı, biriyle telefonda konuşuyordu belli ki..
Didem “kiminle konuşuyor diye merak etti.. İçeri gidip dinlemek istedi ama tam o sırada telefonu kapattı Mahmut.. Didem de yatağa geri döndü ve amından sızan dölleri temizlemek için yatak odasındaki banyoya girdi..
Bir süre banyoda oyalandı, ayılmak için yüzünü yıkadı..

Tam banyodan çıkarken çalan kapı ziliyle irkildi birden... Öylece hareketsiz kalakaldı..
İnanılmaz şekilde panik olmuştu.. “Kim şimdi bu gelen??” diye endişeli şekilde beklemeye başladı..

İçerde gürültülü bir şekilde birden gülüşmeler yükseldi kapı açılınca.. Tanıdık seslerdi bunlar..

“Aman allahım!!!” dedi Didem içinde.. Hayır olamaz, olmamalıydı..

Gelenler sabahki adamlardı.. Hani o Mahmut'un dükkanındaki krolar.. Selo ve Bero..
“Nasıl olur, Mahmut bunları nasıl çağırır??” diye öfkesinden deliye döndü.. Hemen üstünü giymek için hareketlendi.. O adamların kendisini bu şekilde çırılçıplak görmesini istemiyordu.. Hatta resimleri filan da düşünmüyordu artık o panikle, tek derdi o evden kaçmak olmuştu şimdi..

Hızlı hızlı elbisesini giymeye çalışırken bir el sert bir şekilde omzundan Didem'i yakaladı..

Arkasına döndüğünde Bero adındaki o insan azmanının dev gövdesi ve yüzündeki alaycı ifade ile karşılaştı..

“Hayırdır yavrum, bir yere mi gidiyordun?” dedi Bero ve gürültülü bir kahkaha patlattı..

O esnada Mahmut'la Selo ismindeki o yaşlı kro da odaya girdi..

Selo pis pis sırıtarak “Yaw mahmut, hani bekleyecektin lan bizi de“ dedi.. “E sen bu amcığı halletmişsin bile biz gelmeden!!”.

Didem öfkeden deliye dönmüş bir şekilde Mahmut'un yüzüne bakıyordu.. Kalbi duracak gibi atıyordu.. Elbisesinin yarısına kadar giyebilmiş, elleriyle memelerini kapatmaya çalışıyordu..

Mahmut da göbeğini okşayarak pişkin pişkin öylece Didem'e bakıyor ve sırıtıyordu..
Didem dayanamadı daha fazla, “Ya sen nasıl bir hayvansın böyle” diyerek Mahmut'a bir tokat atmak için yeltendi.. Ama onu tutan Bero arkadan saçlarını öyle bir çekti ki sanki saçlarını derisiyle birlikte yerinden sökecekti hayvan..

Mahmut utanmadan “Noldu yavrum şaşırdın mı, oyun öyle oynanmaz, bak böyle oynanır” dedi. Sonra devam etti, “Benim Selo ağabeyim benden amcık isteyecek, ben de ona hayır diyecem öyle mi? Bu adam bana sikişi öğreten adam kızım, birazdan sana da gösterecek maharetini” diyerek Selo'nun sırtını sıvazladı..

Didem çırpındıkça Bero daha sert çekmeye başladı saçını ve en sonunda Didem'i yatağa doğru sert bir şekilde itti..

“Hadi bakayım siz çıkın hele de şu yavruyu bir de ben gıvrandırayım bakalım” dedi Selo..
Mahmut ve Berhan gülerek odadan çıktılar..

Adam Didem'in yanına geldi ve Didem'in elini tutarak sikinin üzerine koymak istedi.. Didem elini adamdan kurtararak sert bir şekilde adamın sikine vurdu..

Selo acıyla bağırdı ve yatağa attı kendini.. O kıvranıp inlerken içeriden Bero ve Mahmut koşarak geldi..

Bero "Sen güzellikten anlamayacan amına kodumun orospusu" diyerek Didem'i yakaladı ve sert bir tokat patlattı.. Tokatın etkisiyle Didem kendinden geçti, yatağa yığıldı kaldı..
Bir süre aldığı darbenin etkisiyle yarı baygın şekilde öylece uzandı.. Bero bir erkeğe bile atsa o tokadı bayıltabilecek hayvanlıktaydı ki bu tokat Didem'i kendinden geçirmeye yetmişti.. Kendine geldiğinde adamların üçü de çıplak vaziyette başında bekliyor, elleriyle siklerini sıvazlıyorlardı..

Selo, “Aha uyandı amcık, hadi koçum tutun ellerini" dedi ve Didem'in bacaklarının arasındaki yerini aldı..

Selo yarrağını hızlıca Didem'in amcığına geçirdi.. Girerken inanılmaz şekilde Didem'in canını yaksa da, Mahmut'un dölleriyle ıslanmış amın içinde gidip gelmeye başlayınca acı yerini zevke bırakmaya başlamıştı Didem için..

Didem deli gibi çırpınıyor, “Yapmayın hayvanlarrr” diye bağırıyordu.. Ama kimsenin durmaya niyeti yoktu.. Selo Didem'in memelerini emmeye ve ısırmaya başladı.. Tam bir hayvan gibi sikiyordu..

Didem direndikçe adam daha çok zevk alıyor gibi daha da çok köklüyordu sikini içeri..
Selo'nun siki Mahmut'unki kadar büyük değildi ama inanılmaz biçimde kalındı.. Resmen Didem'in amını ikiye ayırmıştı.

Didem istemsiz şekilde inanılmaz bir zevk almaya başlamıştı.. Bedeni beyninin içindekileri dinlemiyordu resmen..

Bir süre sonra da hem hali kalmadığı için hem de zevk aldığı için çırpınmayı bıraktı..
Artık olanları bir şekilde kabul eder gibi artık direnmiyor, bu adamların orospusu olmayı kabul etmiş gibi bir görüntü sergiliyordu... Zaten aldığı alkol sebebi ile de direnmeye gücü kalmamıştı..

Didem'in direnmeyi bıraktığını gören Selo "Bırakın yavrunun ellerini, o da istiyor artık besbelli.." dedi ve Didem'in dudaklarına yumuldu.. Ağzı leş gibi alkol kokuyordu bunun da.. Belli ki onlar da alemden geliyorlardı..

Didem 3 erkeğin arasında tam bir orospu gibi sikiliyordu.. Aslında yıllardır böyle bir grup sikişinin hayali ile yanıp tutuşuyordu, ama kısmet bu Kürt ayılarına idi..

Selahattin denen bu kro boşalmak nedir bilmiyor, dakikalardır sikiyordu.. Diğerlerinin de sabırsızlıktan beklemeye tahammülü kalmamıştı..

Adamın da hali kalmamıştı artık, Didem'in de.. Amı sürtünmekten alev alacaktı neredeyse..

Didem dili döndüğünce “Sen alta geç istersen” dedi adama.. Adam hiç iki etmeden kabul etti ve alta geçti..

Didem adamın kıllı bedeninden aşağı doğru inerek taş gibi olmuş sikini ağzına aldı.. Boşalması için gırtlağının derinliklerine kadar alıyordu siki ağzına.. Bir taraftan da Mahmut'a yaptığı gibi Selo'nun taşşakları ile oynuyordu..

Tam Selo'nun döllerini gırtlağına boşaltacağını hissettiği o anda arkasına birinin geçtiğini
ve belinden kavradığını farketti.

Dönüp arkasına baktığında Bero denen hayvanın sikini amına sürterek ıslattığını gördü.. Adam sikini ıslatarak kalçalarının arasına sürtüyordu..

Adam sikini kırbaç gibi kalçasına vurmaya başlayınca canının yandığını farketti.. Dönüp adamın sikine detaylıca bakma gereği hissetti.. Bero'nun sikinin heybetini görünce görünce korkudan bayılacak gibi oldu bir an..

Adamın alaycı bir şekilde Mahmut'un sikine bamya demesinden ve ayaklarının büyüklüğünden daha emlakçı dükkanında anlamıştı aslında bu herifin devasa bir aleti olduğunu.. Yaklaşık 25cm kadar vardı siki.. Ve sikinin kafası Didem'in götünü zorlamakla meşguldü şu an..

Didem "Hayır nolur götüme sokma, onu alamam arkadan, nolur sokma" diye yalvardıysa da Bero denen hayvan dinlemedi ve tek bir hamlede sikinin kafasını Didem'in daracık göt deliğinden içeri salıverdi.. Ve kafası giren siki Didem'in götünün dibine kadar yerleştirdi..
Didem bağırsakları yerinden çıktı zannetti bir an ve acıdan inanılmaz bir çığlık attı. bağırmasın tekrar diye Bero sikini yerinden geriye çekmedi ve öylece bir müddet bekledi.. Daha sonra yavaşça git gel yapmaya başladı..

Didem Selo'yu yalamayı bırakmış, acıdan ne yapacağını bilmez haldeydi.. Gözünden yaş gelmişti acıdan..

Selo sinirle “Yav ne yaptın Bero, tam patlıyordum karının ağzına, berbat ettin amına koyayım her şeyi” dedi.

Bero da “Kızma, gel abicim bak amcık boş, hadi yerleştir” dedi..

İşte, Didem'in yıllardır beklediği, hayallerini süsleyen o an gerçek oluyordu, bu kıllı kürt krolarının arasında tost olacaktı birazdan.. Gerçi böyle hayal etmiyordu ama karşı koyabilecek durumda da değildi açıkçası..

Didem acısı geçince Mahmut'un üstüne doğru giderek sikini kavradı ve amcığına yavaş yavaş yerleştirdi..

İnanılmaz bir andı... Her kadının hayalisi süsleyecek ebatta iki tane kalın sik deliklerini pompalıyordu.. Didem memelerini Selo'nun ağzına verdi, adam da hakkını vererek emmeye başladı..

"Şlak şlak şlak" sesleri odanınn her yerindeydi.. Didem'in gürültülü inlemeleri komşuları rahatsız etmiş olacak ki yukarıdan zemine vurma sesi geldi... Didem artık kendini iyice olaylara kaptırmış, anı yaşamakla meşguldü.. Tamam sikileceğini o da biliyordu ama bu olanlar hiç hesapta yoktu..

Mahmut içeriye elinde Didem'in telefonuyla girdi, ekranda “görüntülü arama” yazıyordu ve arayan kocasıydı..

Tanrım, Görüntülü arıyordu kocası.. Mahmut Didem'e bakarak "Açayım mı kız, izleteyim gavat kocana nasıl tost olduğunu, ister misin yavrum, ha?” dedi..

Didem yüzünde çaresiz bir ifadeyle “Açma, yalvarırım açma” diyebildi sadece..
Ve işte o an, Mahmut kahkahalar içinde Didem'in kocasının aramasına yanıt verdi..

Adam önce telefonda Mahmut'un yüzünü görünce bir afalladı.. “Sen de kimsin, karım nerde?” diye söylendi, ama arkadan gelen seslerden az çok neler olduğunu anlamıştı bile..

Mahmut telefonu sikine doğru tuttu ve adama “ Bak lan gavat, karın az önce bunu yedi, şimdi de aha bunları yiyor” diyerek telefonu yatağa doğru çevirdi..