Karim Mehtap'in Ask Yasami 01

Mehtap ile öğretmen sevgilisi çıplak vaziyette sızmış, uyuyorlardı. Öğretmen kadının iri kalçaları dövülmüştü. Yer yer kanlı, genellikle mor idi.

Öğretmen hanım evine, kocasına gitmek istememiş. Mehtap'a "Bir müddet annenin yanında kalsam, yaralarım düzelince eve gitsem" demiş. Kocası zaten seyahatte imiş. "Evde yalnızım" demiş. Kaynanam "olmaz" demiş. Öğretmen hanım ağlamaya başlayınca Mehtap beni aradı. Durumu anlattı.

Mehtap'a "Kocası gelene kadar sevgilinde kal, akşamları ben oraya gelirim" dedim. Mehtap "Seni seviyorum Erdoğan, zaten Süheyla seni istiyor" dedi. "Süheyla'ya söyle, gelirim ama arkasındaki yaraları kocası mutlaka görür çünkü her akşam tekrar kırbaç yiyecek" dedim. Telefonu kapattık. Aradan beş dakika geçmeden Mehtap görüntülü aradı. "Süheyla seninle konuşmak istiyor, müsait misin?" dedi.

"Buyurun hanımefendi" dedim.

Süheyla hanım "Erdoğan bey, ben kocamı görüntülü aradım. Çıplaktım. Mehtap hanım benim memelerimi, kalçalarımı beyime gösterdi. Hüsamettin, pardon, yani beyim o kadar memnun oldu, o kadar memnun oldu ki anlatamam. Video istedi. Mehtap hanım beni video yapıp gönderdi. Kocam otelde bu videoyu seyredip

durmadan otuz bir çektiğini yazdı. Döndüğünde sizinle tanışmak istiyor" dedi.

"Hayhay, şeref duyarız efendim" dedim.

Süheyla öğretmen "Size bildirmek istediğim bir konu daha var efendim" dedi. "Mehtap hanımla bizim aşkımızı kimseler bilmez. Kocam da bilmezdi. Bu akşam eşinizle birlikte kocam, ben birlikte görüştük efendim. Aşkımızı anlattık. Hüsamettin bey yurtdışında, Dubai'de. Gelirken eşinize bir pırlanta kolye getirmek istiyor. Sizden müsaade talep ediyor efendim. Uygun olur mu Erdoğan bey" dedi.

"Size de getirecekler mi Süheyla hanım" dedim.

Mehtap'ın sevgilisi "Pek tabii Erdoğan bey, ikimize de aynısından getirecek efendim" dedi. "O takdirde bir sakıncası yok herhalde efendim" dedim. "Akşama görüşmek üzere efendim" dedim. Kapattık.

Akşam iş çıkışı Mehtap'ın sevgilisinin evine gittim. Mehtap da Süheyla hanım da beni kapıda karşıladılar. Mehtap bana sarıldı, dudaklarımdan öptü. Sevgilisi Süheyla hanım da beni dudaklarımdan öptü. İkisi de kısa etek giymişlerdi, göğüs dekoltelerinden memeleri dışarı taşıyordu.

Mehtap'ın sol memesindeki Süheyla hanımın ısırığından kalan morluk görünüyordu. Öğretmen hanımın memelerinde ise kaynanamın ve benim tokatlarımızın izleri apaçıktı.

Sofraya geçtik, yemek yedik. Yemekten sonra televizyonlu odaya geçtik. Geniş bir çek yat vardı. Açılmıştı. Mehtap çek yatın üzerine oturdu, bağdaş kurdu, kısacık kot etek sıyrıldı, amcığı ortaya çıktı. Külot giymemişti. Süheyla hanım koltukta oturuyordu. Kalçaları geniş, eteği de kısa ve dar olduğundan kalın etli bacakları göz önünde idi.

Karımın sevgilisini, parmağımla "gel" işareti yapıp yanıma çağırdım. Geldi, yanımda ayakta duruyordu. O da kısacık bir mini kot etek giymişti. Elimi bacaklarının arasına soktum, apış arasına doğru, yumuşak baldırlarını okşamaya başladım. Mehtap uzanıp benim sikimi pantolonumun üstünden ovalamaya başladı.

Öğretmen Süheyla hanım külot giymişti.

"Çıkar bunu" dedim. Eteğini kaldırınca Mehtap uzandı, Sevgilisinin donunu bacaklarından aşağı çekti. Sonra da parmaklarıyla Süheyla hanımın amcığının dudaklarının üzerinden hafif hafif okşamaya başladı. Kadın şimdiden, daha işin başında ıslanmıştı. Mehtap'ın parmakları Süheyla'nın amcık suyu ile sırılsıklam olmuştu.

"Hüsamettin beyi görüntülü arasak da izin istesek iyi olmaz mı sizce?" dedim.

(Devamı "Karım Mehtap'ın aşk yaşamı 2" de)