Raziye Muberra Mefharet Mehtap

Story Info
Everything happens.
10.7k words
5
3k
0
Story does not have any tags

Part 3 of the 3 part series

Updated 06/09/2023
Created 05/31/2018
Share this Story

Font Size

Default Font Size

Font Spacing

Default Font Spacing

Font Face

Default Font Face

Reading Theme

Default Theme (White)
You need to Log In or Sign Up to have your customization saved in your Literotica profile.
PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here
sevilenn
sevilenn
26 Followers

Raziye (51) Süleyman'ın (25) annesi, Rafet (60) ile evli, Müberra (52) Halil'in (20) annesi, Mustafa (53) ile evli, Mefharet (60) Mehtap'ın (20) annesi, Sıtkı (67) ile evli, Süleyman ile Mehtap evli. Halil bekar.

Şare (Nüfus kaydı Şerafettin) (25) Hüseyin (55) ile evli.

Halil:

Raziye teyzem annemin en yakın arkadaşıdır. Hemşire kolejine birlikte gitmişler. İlk tayin oldukları yerde Raziye teyzem evlenmiş. Ev hanımı olmuş. Annem de evlenmiş ama çalışmaya devam etmiş. Aynı mahallede oturmuşlar, arkadaşlıkları hep devam etmiş.

Ben bildim bileli Raziye teyzem kapalıdır. Annem öyle değildir. Annemin etekleri kısadır. Bluzları kolsuzdur.

Raziye teyzemin bir tek ayakları açıktadır.

Raziye teyzemin ayakları çok güzeldir. Bembeyazdır. Yumuk yumuktur. Bizim eve gelirken yanında uzun topuklu terliklerini getirir. Annem Raziye teyzemin terlikleri için "şıllık terliği" der. Raziye teyzemin ayaklarına bakınca benim sikim kalkar.

Bazen, eğer bizim evde başka bayan misafirler varsa, Raziye teyzem terlik yerine uzun topuklu, bilekten bağlı ayakkabılarını getirir. Bazen içine tayt giyer. Omuzlarına kadar uzun siyah başörtüsünün ve bileklerine kadar uzun kollu bluzunun altında kalçalarını ve bacaklarını saran taytı olur. Uzun topuklu ayakkabılarının içindeki ayaklarını kapının aralığından seyrederek otuz bir çektiğim çok oldu.

Raziye teyzemin oğlu Süleyman benden beş yaş büyüktür. Her şeyi konuşuruz.

Raziye teyzem evde çok açık giyinirmiş. Ya çok kısa etekler giyermiş ya da eteği beline kadar yırtmaçlı olurmuş. Süleyman abim "Ben en çok annemin askılı bluzlarını severim, sutyen de takmadığı için annemin memeleri yanlardan hep bluzun dışına taşar, yürürken sallanır" diye anlatırdı.

Süleyman abimlerin güneyde deniz kenarında bir sitede evleri var. Bu sitede Süleyman abimlerin dışındaki tüm oturanlar Alman. Süleyman abim bana Raziye teyzemin güneydeki yazlıklarında tesettürünü çıkardığını anlatır.

"Annem yazlıkta tanga giyiyor. Üstünü de çoğu zaman çıkarıyor" diye ilk anlattığında liseye yeni başlamıştı. Ben daha ilkokulda idim. O anlatırken sikim kalktı.

Süleyman abim bana yazlıklarındaki komşuları Alman kadınları nasıl siktiğini hep anlattı. İsimlerini sayar, nasıl sikiştiklerini uzun uzun anlatırdı. Ben de onun gibi olmak isterdim.

Süleyman abimin babası Rafet amca, yazlığa gittikleri ilk yıl Süleyman abime koca bir kutu prezervatif ve bir deste zarf vermiş. "Buradaki kadınların hepsi sana helal, istediğini yapabilirsin" demiş. "Mutlaka bu zarfın içine bir miktar para koy, siktiğin kadına ver, sikişirken de mutlaka naylon tak" demiş. "Sadece evli kadınları sik, genç kızlara, dul kadınlara sakın bulaşma" demiş. "Sen bir kere başla, arkası kendiliğinden gelir, kadınlar birbirlerine seni anlattıkça şanın artar" dermiş.

Süleyman abim, annesi Raziye teyzemin o yazlık sitedeki en açık giyinen, hemen daima çıplak dolaşan, giyindiği zaman da en seksi kıyafetleri giyen kadın olduğunu anlatırdı. Süleyman abim "Yazlıkta annemin sadece amcığının önünde üç parmak kalınlığında bir kıyafeti vardır, geri kalanı tamamen ortadadır" derdi.

"Süleyman abi, Raziye teyzemi de siktin mi?" diye sormuştum.

"Günah oğlum, öyle şey mi olur" demişti ama sikinin kalktığını fark etmiştim.

Süleyman abimin anlattığına göre Raziye teyzem sitede hiçbir erkeği yanına yanaştırmazmış. Konuşma yaratıp tanışlık sağlamaya çalışanlara cevap vermezmiş. Çıplak vücuduna bakan adamlara hiç aldırmazmış. Kadınlar ile de ahbaplık kurmazmış. Kadınlar Raziye teyzemle ilgilendiklerinde, kendisine yaklaşmaya, orasını burasını ellemeye çalışan kadınlar olduğunda Rafet amcama "Rafet, tercüme et şu kadınlara söyle, kadın kadına sevişmek sapıklıktır, ben sapık değilim" dermiş.

Raziye teyzemlerin evine gittiğimizde biz erkekler ayrı odada, annemlerle Raziye teyzem başka odada otururlar. İkram için çay, pasta geldiğinde Raziye teyzem kapıdan Rafet amcama veya Süleyman abime verir, bizim yanımıza gelmez. Bizim eve geldikleri çok azdır. Bayramlarda uğrarlar, beş dakika oturur sonra kalkarlar. Süleyman abim evlendiğinden beri bu ev ziyaretleri işi biraz fark etti. Mehtap ablam kapalı değil. Bizimle aynı odada oturuyor, sohbet ediyor, maç seyrederken kadınların yanında olmaktansa bizimle olmayı tercih ediyor. Kadınlar için "Futboldan anlamıyorlar" diyor. "Ben onların yanında sıkılıyorum" diyor.

Süleyman abimin bilgisayarında Raziye teyzemin videoları var. Birlikte çok seyrettik. Rafet amcamın halası bu videoları evlendikten sonra Süleyman abime vermiş. Daha önce vermemiş. Verseymiş herhalde Süleyman abim kafayı yermiş.

Aslında yazlığa gidip döndükten sonra her şey değişmiş. Süleyman abim o yaz annesini çıplak görmeye alışmış. Babasıyla sikişirken annesini seyretmiş. Ayrıca o yaz Süleyman abim de "milli" olmakla kalmamış, hızla ilerleme gösterip ciddi bir "sikici erkek" olmuş. Bütün bunlara rağmen, evlendikten sonra büyük halanın verdiği filmlerde seyrettiği annesinin davranışlarını aklının ucundan geçirmezmiş.

Süleyman abim liseye geçtiği sene, ilk kez yazlığa gittiklerinde, annesinin bir tek tangası ile ortalıkta sere serpe dolaşmasına ilk başta çok şaşırmış.

"Bir hafta ne olduğumu şaşırdım, aptala döndüm" diye anlattı.

Raziye teyzemin dışarıda kapalı, evde açık giyinmesine küçük yaştan beri alışıkmış. Alışıkmış ama yazlığa gittikleri yerdeki giyimine çok şaşırmış. Almanların annesinin her yerini görmelerine, Rafet amcamın bu duruma hiç aldırmamasına ve en önemlisi de annesini gördükçe sikinin kalkıp hiç inmemesine şaşırmış. Utanmış.

Yazlıktaki evleri tamamen ortalıkta bir evmiş.

"Sıralı evler var, birbirlerine çok yakınlar, evlerin içi çok küçük, hepsinin geniş balkonları var. Hava çok sıcak olduğundan hemen herkes bütün gün balkonlarda yaşar. Herkes birbirini görür ve duyar. Bizim tarafta yirmi kadar balkon birbirine bakar. Sonuçta herkes annemi seyrediyordu. En çok da bizim balkona bakarlardı çünkü en güzel vücutlu kadın annemdi. Üstüne üstlük, akşam olup hava kararınca babam balkonda projektör gibi kocaman bir lamba yakıyordu. Annem bize balkonda yemek verirken herkes susup bizi seyrediyordu."

Yemekten sonra işler daha da ilginç hale gelirmiş.

"Yemekten sonra babam projektörü kapatır, küçük bir kırmızı lamba yakardı. Annem evde giydiği çok kısa ve çoğu zaman şeffaf geceliğini giyer bizim yanımıza gelirdi. Ben buna alışıktım. Evde de televizyon seyrederken böyle olurdu. Yazlığın farkı, annemi en az elli altmış Alman'ın da seyrediyor olmalarıydı. Buna alışmam zor oldu, bir haftayı da geçti, çok utandım."

Raziye teyzem ellisini geçti. Hala çok güzel. Cildi bembeyazdır. Kalçaları dolgun ama ne çok küçük ne de çok büyüktür. Karnı yusyuvarlaktır. Memeleri de dolgun ve dimdiktir. Süleyman abimin anlattığı tarihler bundan aşağı yukarı sekiz on sene öncesi oluyor ki bu zamanlarda Raziye teyzem görenleri yakacak kadar güzeldi.

Süleyman abim "Yazlıktaki ilk günümü hiç unutmam" der.

"Sonradan öğreniyorum, babam annemden halasının bikinisini giymesini istemiş. Annemi hiç tangalı görmemiştim. Kalçaları tamamen ortada idi. Bikinisinin üstü de küçücüktü. Kendisine en az iki numara küçüktü. Memeleri sanki boşlukta yüzer gibi duruyorlardı. Halanın memeleri çok küçükmüş. Annem onun bikinisini giyince böyle olmuş. Ben mutfağa indiğimde babam anneme arkasından sarılmış şortunun altında kabarık duran sikini annemin kalçalarına sürtüyordu. Annem mutfak tezgahının üstüne hafifçe eğilmişti. Beni fark edince ikisi de doğruldular. Sofraya oturduk. Oturunca annemin memeleri ortaya döküldü. Gözümü ayıramıyordum. Annemin meme başları kabarmıştı. Benim de sikim taş gibi sertleşmişti. Çok utandım"

Birkaç gün sonra Rafet amca yazlıktan ayrılmış, Süleyman abimle annesi yazlıkta yalnız kalmışlar.

"Annem, babam yokken yanında ben olmadan evden hiç çıkmadı. Babam yokken evde şalvarını hiç çıkarmadı. Evde tanga ile dolaşmadı. Üstüne uzun kollu bluzlar giyiyordu. Sutyen takmıyordu, memeleri hep sallanıyordu. Akşam olup balkonda yemek faslı başlayınca annem halanın büstiyerlerinden birini giyip aşağıya iniyordu. Büyük halanın büstiyerleri annemin beline sıkıca oturuyor ama göğüs hizasında, annemin memeleri halanınkilere göre çok iri olduğundan büstiyerden dışarı taşıyordu. Annem öne eğilince memelerini önden tutan herhangi bir şey olmadığından ortalıkta sallanıyorlardı. Akşam yemeğinde ve sonrasında annem gündüz giydiği şalvarın yerine düşük belli, ince kumaştan yapılmış ipeksi şalvarlar giyiyordu."

Raziye teyzemin akşamları giydiği kıyafetler etraftaki Almanların ilgisini çekiyor, bu saatlerde Süleyman abimlerin balkonlarını gören balkonlar doluyormuş. Başka yerlerde oturanlar da abimlerin komşularına ziyaretçi olarak gelmeye başlamışlar.

"Denize veya havuza gittiğimizde annem halanın bikinilerini giyiyordu. Herkes bize bakıyordu. Annem havuzda bana sarılıyor, bacaklarını belime dolayıp kollarıyla ensemden bana tutunuyordu. Havuzun ortasında öylece birbirimize sarılmış dururken sikim kalkıyordu. Sikimin kalktığı benim bol şortumdan belli oluyordu. Eve döndüğümüzde, kapının önündeki açıkhava duşunun altına birlikte giriyorduk. Annem benim vücudumu ovalıyor, bikinisinin üstünü çıkarıp duşun musluğuna takıyor sonra üzerinde sadece küçücük tangasıyla eğilip benim şortumu çekip çıkarıyordu. Benim şortumu da musluğa asıp elimden tutuyor, beni eve sokuyordu. Aletim kalkmış oluyor, bunu da herkes görüyordu. Öğleden sonra annem bir zarfın içine para koyuyor, kapının yanındaki küçük masaya bırakıyordu. Ben elimde zarfla sitenin içinde evlerin arasında dolaşmaya başlayınca, Alman kadınlar yolumu kesiyor, kimisi belime sarılarak, kimisi elimden tutarak beni evlerine götürüyorlardı."

Süleyman abim bu Alman kadınlara, eliyle kendi yüzük parmağını gösterir, kadının eline, yüzük parmağına bakarmış. Kadının yüzüğü yoksa ya o eve hiç girmezmiş veya evde biraz oturup sonra çıkarmış. Yüzük varsa, zarfı evdeki bir sehpanın veya masanın üstüne koyarmış. İlk birkaç seferinde zorluklar yaşanmış ama kısa sürede herkes konuyu kavramış. Bazı kadınlar hemen zarfı açıp içine bakarmış. Bazıları hiç bakmazmış. Birkaç tanesi de sikiş sonrası zarfı bulunduğu yerden alıp Süleyman abime geri vermişler.

"Para kabul etmeyenleri daha sık, bazen günde iki sefer ziyaret etmeye başladım. Daha önceleri zarfı alanlar, sikiş sonrası zarfı iade etmeye başladılar. Sakso çekmezken çekmeye, arkadan yaptırmazken yatağın yanına krem koymaya başladılar."

Süleyman abim bu işleri daha lise bire geçtiği sene yapmaya başlamış. Lisede babasının eniştesi parasını vermiş, abimi özel kolejde okutmuşlar. Okuldayken kız arkadaşlarıyla hiç takılmamış. Kız arkadaşlarının anneleri, teyzeleri, halaları ile iş tutmuş. Zarf usulüne de devam etmiş.

Liseyi bitirdiği sene Raziye teyzem, Rafet amcam, onun halası ve enişte, hepsi birlikte Süleyman abimi karşılarına almışlar.

Rafet amcam "Biz" demiş, "karar verdik seni evlendireceğiz. Evin hazır, araban hazır, karının cipi hazır. Üniversiteye git ama çok da kafanı yorma" demiş.

Enişte, "Süleyman, senin işin zaten hazır, babanın yerini alacaksın, baban yoruldu artık, ben de yoruldum. Bizim mirasımız da babanın mirası da sana kalacak. Kendini okulda yormana gerek yok, basit bir üniversiteye git, parası benden" demiş.

Raziye teyzem, "Süleyman" demiş, "kızı bir gör, tanışın, kısa süre bir seyahate gidin" demiş.

Büyük hala, "Süleyman, yavrum" demiş. "Mehtap'ı ben küçücük kızken tanırdım. Kimi kimsesi yoktu. O zamanlar terzi çırağı idi. Çocuksuz bir aile evlerine aldı, büyüttüler. Ailesi onu nüfusuna kaydettirdi. Başka çocukları yok. Mehtap'a miras olarak kamyon yükü ile para kalacak. Parayı boş ver, Mehtap tam sana göre, senin her istediğini yapar, seni mutlu eder, biliyorum" demiş.

Mehtap ablamla tanışmışlar, buluşmuşlar, ertesi gün Mehtap ablamın BMW'sine atlayıp Antalya'da beş yıldızlı otele gitmişler.

Üç günlüğüne gittikleri otelde on beş gün kalmışlar. Döner dönmez nikahlanmışlar.

"Mehtap'ın seksi çok kuvvetlidir. Biz onunla her şeyi yaparız. Annemlerle karşılıklı dairelerde oturuyoruz. Çocuk olunca annem bizim evin anahtarını istedi. 'Çocuğu ağlatıyorsunuz, dayanamıyorum, ben ilgileneceğim' dedi. Anneme anahtar verdikten sonra annem günün her saatinde bizim daireye gelmeye başladı. Kısacık şortlar, belini açıkta bırakan bluzlar giymeye başladı. Annemi öyle görünce sikim kalkıyordu. Önceleri annem bizim daireden çıkar çıkmaz Mehtap'ı sikmeye başladım. Daha sonraları bu duruma ikimiz de alıştık, annem evde iken, bir başka odada sikişmeye başladık."

Süleyman abimin anlattıklarına göre Mehtap ile sikişmelerini Raziye teyzem duyuyormuş. Ağzını açıp tek söz etmezmiş. "Benim yanımda böyle yapmayın" dememiş. Son derece tabii davranırmış.

"Zaman içinde fark ettim ki, annemin dekolte kıyafetleri sadece benim sikimi kaldırmakla kalmıyordu. Mehtap da annemin memelerinin sallanışını seyrediyordu. Annemin kısa şortunun açıkta bıraktığı bacaklarına bakıyordu. Mehtap anneme bakıyor, bakarken amcığı ıslanıyordu. Daha ilginci, çocuğa süt vermek için annem Mehtap'ın memesine süt sağma aleti takarken karımın belli etmemeye çalışmasına rağmen geldiğini gördüm. Annem karımın memesini avucuyla alttan kaldırırken Mehtap'ın meme başları şişiyor, morumsu bir renk alıyordu. Annem karımın memesini sağmaya başlayınca Mehtap titremeye başlıyor, gözlerini yumuyordu. Mehtap'ın bu huyunu keşfedince, sikişirken bundan söz etmeye başladım. Annemden, annemin memelerinden, amcığından bahsettikçe karımın seksi artıyordu. Bir gün, karımla sikişirken, 'Annem senin memeni sıkarken sen de annemin memelerini sık' dedim. Mehtap aniden titreyerek geldi. Ertesi gün, yine karımla sikişirken, 'Annem senin memeni acıtırsa sen de annemin memelerini ısır' dedim. Çığlık çığlığa geldi."

Süleyman abim karısının annesine ilgisini fark edince annesinden önce bu konuyu büyük halaya açmış.

"Annem ile Mehtap daha önceden tanışıyorlar mıydı" diye sormuş.

Hala cin gibi kadın. Önce susmuş. Sessizlik olmuş. Sonra büyük hala Süleyman abime Mehtap'ın küçük yaştan itibaren terzi çıraklığını, bu çıraklık yıllarında orta yaşlı ve yaşlı kadınlarla tanışıklıklarını, evlatlık olarak gittiği evdeki 'analığının' aslında Mehtap'ı 'hayata hazırlayışı' sırasında aralarında bir şeyler olduğunu anlatmış.

"Senin anan da sütten çıkma ak kaşık olmadığından karın farkına varmış olmalı" demiş.

Süleyman abim, Raziye teyzemin kadın kadına sekse müthiş karşı olduğunu, bunun da ötesinde kocasından başka hiç kimseyi yanına yaklaştırmadığını, karısı Mehtap'ın annesine ilgi duymasının ileride sorun çıkartabileceğinden endişe ettiğini halaya söylemiş.

Hala cevap vermiş: "Senin anan benim götümün kıllarına anlatsın bunları" demiş.

Süleyman abim bu cevaba şaşırmış. Hiçbir şey söylememiş. Hala, Süleyman abimin tavırlarından bu laftan alındığını hissetmiş olmalı ki, Süleyman abime "Yarın enişten evde yokken iki tane büyük flash disk getir, bunları yarın konuşuruz" diyerek konuyu kapatmış.

Süleyman abim de Rafet amcam da büyük halaya çok saygı gösterirler, sözünden hiç çıkmazlar. Hala o ailenin kraliçesidir, sultanıdır.

"Elimde üç tane disk ile eniştemin evine gittim. Kapıyı halam açtı. Önü çapraz iplerle gerdirilmiş bir büstiyerin altında beline kadar yırtmaçlı uzun bir eteklik giymişti. Memeleri ortada idi. Kapıyı kapatırken yan döndü, eteğinin yırtmacı açıldı, don giymemişti, amcığı ortaya çıktı. Hiç ses etmeden elimden tuttu, beni televizyonun önüne oturttu, Yanıma oturdu, yırtmaç iyice açıldı, bacaklarını karnına çekip kanepenin üstüne çekince belden aşağısı, amcığı, bacakları ortaya çıktı. Yine hiç ses etmeden televizyonun düğmesine bastı. Ekranda annem göründü. Şişman bir genç kadın annemin amını yalıyordu. Annem çıplaktı. Sonra bir adam belirdi, kocaman bir siki vardı. Annemin ağzına sikini soktu."

Hala ayağa kalkmış, televizyona başka bir disk takmış, düğmeye basmış, bu sefer Raziye teyzem bir kadının amını yalarken bir adam gelmiş Raziye teyzeme arkadan sokmuş. Kadınla Raziye teyzem öpüşüyorlar, birbirlerinin dilini emiyorlarmış. Adam da Raziye teyzemi siktikçe sikiyormuş. Hala televizyonu durdurmuş, etekliğini yana çekmiş, gitmiş bir koltuğa oturup bacaklarını açmış, bacaklarını iki yandan sarkıtmış.

"Gel Süleyman, geçir halanın amına" demiş.

Süleyman abim zombi gibi olmuş, pantolonunu indirmeden sikini çıkarıp halaya geçirmiş.

Koltuğun üstünde bacakları koltuğun kolluklarından iki yana sarkık durumda sikişirken büyük hala Süleyman abime "Senin anan orospudur" demiş.

"Ananı sikmeyen kalmadı" demiş.

"Ananı ortalarına alıp sıra ile sikiyorlar, baban da bunları biliyor, baban ananın sikilmesinden hoşlanıyor" demiş.

"Sok sok halana Süleyman'ım, ananı da böyle sik Süleyman'ım" demiş.

"Dibine kadar sok, soooooook" diye bağırıyormuş.

"Senin anannnn ..........benim kocamın metresiiiii......... eniştennnnn ananı sikiştiriyor........senin anannnnn..... ortanın malııııııııı.......senin anannnnn........ bazennnnnn....... bir gecedeeeee beşşşşşş altııııııı erkekleeeeee sikişiiiiiiiiiiirrrr" demiş.

Süleyman abim "Halanın amına boşaldım, tekrar dikleştim, bir daha boşaldım. Orada bayılmışım" diye anlattı.

Ayıldığında büyük hala soyunmuş, bir koltukta oturuyormuş. Memeleri küçücükmüş. Bacaklarının arasında pembe renkli yapma bir yarak varmış.

Süleyman abimin yanına gelmiş, gömleğini sıyırmış, eğilmiş Süleyman abimin memelerinin birini öpmeye, ısırmaya başlamış.

Bir eliyle Süleyman abimin diğer meme ucunu sıkarken öbür eli ile götünün deliğini parmaklıyormuş.

Süleyman abime "Orospu annenin amına bir tek sen girmedin, ananın amını, ananın götünü siken sikene, kucaktan kucağa geziyor senin anan" der iken Süleyman abimin götünden içeri parmağını sokmuş.

Süleyman abimin pantolonunu çekmiş çıkarmış, sikini sıvazlarken yapma yarağı götüne sokmuş. Abimin dudaklarına yumulmuş, götünde ileri geri yapmaya başlamış.

"Ananın amını sik Süleyman, herkes sikiyor, sen de sik. Ağzına her gün boşalt. Götünü sik. Anan da Mehtap'ımı yalasın. Öpsün karını. Anan karına yumulsun" demiş.

"Hem ananı sik hem karını sik" demiş.

"Ananın ağzından çıkart karının boğazına sok, Mehtap'ım benim, Mehtap'ımı sev, güzel gelinim benim" demiş.

Süleyman abim orada tekrar bayılmış.

Götünün sikilmesinden kısaca bahsetmişti. Bu konuyu bana bir daha hiç açmadı. Bundan hiç söz etmedi. Aradan yıllar geçtikten sonra Sevilenin kaynanasının hamamında, yaşlı kaynana Süleyman abimi yapma bir yarakla sikti. Ben de oradaydım. Abimin bundan çok hoşlandığını, zevkten dört köşe olduğunu gördüm.

Raziye teyzemin memeleri büyüktür. İleri yaşına rağmen hiç sarkmamış. Raziye teyzem bazen evde önü göbeğine kadar açık bluzlar giyermiş. Sutyen takmazmış. Evde Süleyman abimle Rafet amcam Raziye teyzemin memelerinin böyle bluzlardan sarkmasına, taşmasına alışıklarmış.

Süleyman abim "Annemin renkli atlet gibi bluzları vardır. Ben en çok onları severim. Yanlardan memeleri görünür. Meme uçları bir görünür bir kaybolur. Annemin bacakları da uzundur. Çok kısa şortlarla dolaşır. Kalçalarını yarım örter. Cildi de bembeyazdır. Uzun topuklu terliklerini giydiğinde boyu bana yaklaşır. Evlendikten sonra bizim eve girip çıktığında annemin bu kıyafetlerini gördüğünde karım Mehtap'ın bazen yanakları kızarır, bazen durgunlaşırdı. Annemi kıskandığını sanıyordum. Meğerse annemden hoşlanıyormuş. Annemin bunu bilmemesi, fark etmemesi mümkün değil. Annem kızcağıza eziyet edermiş. Mehtap'ın kendisinden hoşlandığını bile bile onun yanında böyle davranması hiç hoş değil."

Evliliklerinin birinci yılı böyle geçmiş. Karısından daha dekolte, daha seksi görünümlü annesi, her an sikişmeye hazır olan karısı ve Süleyman abim iç içe birlikte yaşıyorlarmış. Süleyman abimle Mehtap ablam evde sikişirlerken Raziye teyzemin kapıyı açıp eve girdiği olurmuş. Abimle Mehtap ablam Raziye teyzemin evde olduğunu seslerden fark ettikleri zaman Mehtap ablam yüksek sesle inlemeye başlarmış.

Yüksek sesle "Em aşkım, yala yala, dilini sokkkk" diyerek amcığını yalatırmış.

"Isır ısır, morart, damgala memelerimi" diye memelerini emdirirmiş. Raziye teyzemin yanında çocuğa meme verirken bu ısırık yerlerini parmaklarıyla yavaş yavaş okşarmış.

sevilenn
sevilenn
26 Followers